05-26-2009, 04:05 | #1 |
Ergenekon sanığından şaşırtan ifadeler
Ergenekon davasının tutuksuz sanıklarından Coşkun Çalık, iddianamede yer alan yazar Orhan Pamuk, DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'e yönelik suikast planlarına ilişkin yaptığı telefon görüşmelerinin şaka olduğunu söyledi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmanın öğleden sonraki oturumunda tutuksuz sanık Coşkun Çalık'ın savunması alındı. Çalık, terör ve organize şube müdürlükleriyle savcılıkta ifade verdiğini, organize şubede baskı altında ifadeye zorlandığını ileri sürdü. Soruşturma aşamasında verdiği ifadasinde tanıdığını belirttiği Mehmet Fikri Karadağ ile Selim Akkurt'u gerçekte tanımadığını belirten Çalık, bu kişiler aleyhine ifade verdiği için vicdan azabı duyduğunu söyledi. Çalık, "Emniyette baskı gördüm. Boğazımı sıktılar. 'Cezaevine atarız, çok yatarsın' diye tehdit ettiler" şeklinde konuştu. Çalık'a, mahkeme başkanı Şengün tarafından ifadelerinde yer alan "Muhammet Yüce, Selim Akkurt ve Ayhan Çelik ile birlikte Orhan Pamuk'a Kurban Bayramı'nın 3. günü konferans çıkışı suikast yapılması, kendisinin gözcü olarak yer alması, eylem için Mehmet Fikri Karadağ'ın 2 milyon TL vereceği" ve "Ahmet Türk ve Osman Baydemir'e yönelik suikast hazırlığına" ilişkin telefon konuşmaları ve mesajları okundu. Çalık da, bunların teyzesinin oğlu olan Muhammet Yüce ile yaptığı saçma sapan konuşmalar olduğunu söyledi. Çalık, "Bana saçma sapan şeyler söylüyordu. Ben de saçma sapan cevaplar veriyordum" dedi. Bunun üzerine Başkan Şengün, "Sana sorulan her saçma sapan soruya saçma sapan bir cevap vermek zorunda mısın?" diye sordu. Çalık da "Öylesine bir muhabbetti" diye cevap verdi. Çalık, soruşturma aşamasında verdiği ifadesinde geçen "pişman olduğum için eylemden vazgeçtim" şeklindeki sözlerinin doğru olduğunu söyledi. Çalık, yine Ahmet Türk ve Osman Baydemir'e yönelik suikast planlarına ilişkin konuşmaları ise hatırlamadığını, buna benzer ifadelerin okunması üzerine de, "Muhammet bana Ahmet Türk'ü öldürmeyi teklif etti, ama PKK ailemizi kazır diye vazgeçtik" dedi. Suçlamaları kabul etmediğini belirten Çalık'ın, suikast planları iddiasıyla ilgili olarak çelişkili ifade vermesi dikkat çekti. Çalık, yaptığı bu görüşmelerde ve telefon mesajlarında Muhammet Yüce'nin Mehmet Fikri Karadağ ve Selim Akkut'tan hiç söz etmediğini, bu kısımların polisler tarafından yazılmış olabileceğini anlattı. Çapraz sorgu sırasında Çalık, savcılığa çıkarıldığında da korktuğu için poliste baskı gördüğünü söylemediğini kaydetti. Başkan Şengün, "6 -7 ay keyif için telefonda 'Şunu vurdum, şunu astım, şunları kestim' diye konuşuyorsunuz. İyi kaptırmamışsınız bunlara kendinizi" dedi. Bunun üzerine Çalık, o dönemde eşinden ayrıldığını, ciddi bunalımda olduğunu, sadece zevk için bu konuları konuştuklarını söyledi. Diğer tutuksuz sanık Recep Gökhan Sipahioğlu da hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Sipahioğlu, "Vatanımın bölünmez bütünlüğüne, dinime ve bayrağıma bağlı bir aile babasıyım. Her yıl Çanakkale şehitliğini ziyaret ederim. En son ziyaretimde bana verilen Kuvayı Milliye 1919 kartı vasıtasıyla dernekle tanıştım. Kuvayı Milliye benim için kutsal bir kavramdır. Ancak ben Kuvayı Milliye ile oradaki arkadaşları özdeşleştiremiyorum. Hiçbir örgütsel faaliyete de katılmadım" diye konuştu. Bu arada İlhan Selçuk'un avukatların talebi üzerine, hangi tarihlerde ve ne gerekçelerle dinlendiğine ilişkin mahkeme kararları, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca dava dosyasına gönderildi. Bu kararlara göre Selçuk'un ilk olarak 2 Şubat 2008 tarihinden itibaren sabit telefonunun İstihbarat Şube Müdürlüğü'nce dinlemeye alındığı görüldü. Bu kararların farklı zaman aralıklarında sürelerinin uzatıldığı, son dinleme kararının ise 1 Aralık 2008 tarihinde 3 aylık olmak üzere verildiği anlaşıldı. Hakkında dava açıldıktan sonra da telefonunun dinlendiği anlaşılan Selçuk ile ilgili dinleme kararlarında "Soruşturmanın devam etmesi, suç delillerinin toplanması, örgüt elemanlarının tam olarak tespit edilip yakalanabilmeleri ve tahkikat dosyasının eksiksiz olarak hazırlanabilmesi" gerekçe olarak gösterildi. Tutuksuz sanık savunmalarının alınmasına devam edilecek olan duruşma, 26 Mayıs 2009 Salı günü saat 09.30'a ertelendi. (CİHAN)
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|