08-25-2009, 06:01 | #1 |
Ergenekon Terör Örgütü-PKK arasındaki sistematik İlişki ''Tamer Korkmaz''
Ergenekon Davası'nın “PKK terör örgütünün derin arka planı” hakkında her geçen gün biraz daha fazla aydınlatıcı ve öğretici olduğu gözleniyor.
Üçüncü iddianamenin ek klasörlerinde yer alan vahim iddiaların emekli tuğgeneral Levent Ersöz'le ilgili olanlarından dün söz etmiştik. Ergenekon- PKK arasındaki sistematik ilişkiyi gün ışığına çıkarmaya yarayan gizli tanık ifadelerinin devamının geleceği anlaşılıyor. Yirmi beş yıllık kirli-kanlı çamaşırların giderek daha fazla ortaya çıkarılacağı bir süreç yaşayacağımızı öngörmek hiç de zor değil. Şu ana kadar birçok sarsıcı ifşaat yapılmış, hayati sırlar deşifre edilmiş olsa da, henüz başlangıçtayız. * Üçüncü iddianamenin ek klasörlerinde yer alan gizli tanık ifadelerinden biri de 'Mehmet' kod adlı tanığa ait… 1993'te Kağızman'da altı Mehmetçiğin şehit olduğu olayı şöyle anlatıyor, gizli tanık: “27 Haziran 1993 günü Kağızman Bölge Trafik'te bekleyen özel harekatçıların yanına gelen Kuloğlu köyü korucuları, köylerinin üst tarafındaki dağlık arazide yaklaşık 100 kişilik PKK'lı bir grubun olduğu bilgisini verdi… Ancak İlçe Jandarma Komutanı ısrarla korucuların yalan söylediğini, bölgede PKK'lı bir gurubun olamayacağını anlattı… PKK'lılara operasyon yapılmasına Emniyet ve Tugay Komutanlığı izin vermedi. Ertesi gün aynı bölgede bir astsubay ile beş asker şehit edildi… Operasyonun kasıtlı olarak yaptırılmadığını düşünüyorum.” * 'Mehmet' adlı gizli tanığın anlattığı bu hadiseden bir ay kadar önce hangi “kanlı pusu” yaşanmıştı? Birçok defa bu sütunda değindiğimiz 33 Er Olayı! 1993'ün 25 Mayıs'ında Bingöl-Elazığ karayolunda teröristler, terhis olan silahsız ve korumasız 33 erimizi şehit etmişlerdi. O günkü kanlı eylemin “derin bir kumpas” olduğu hususunda aradan geçen on altı yıl boyunca çok ciddi kuşkular seslendirildi… “33 erimizin ölüme gönderildikleri” eksenindeki bu fevkalade derin şüpheler Ergenekon soruşturması sürecinde zirveye çıkmış bulunuyor. * İmralı'daki terörist başının, sözünü ettiğimiz şu “alacakaranlık kuşağı eylemleri” hakkında söyleyecekleri var mıdır? Veya… Gün gelip de “derin devletle ilişkiler” babında kimi itirafları olabilir mi dersiniz? Öcalan… Ergenekon-PKK bağlantısı çerçevesinde “gizli iktidar yapılanması” tarafından uzun yıllardır nasıl kullanıldığı/ istihdam edildiği konusuna da girmek ister mi? * İmralı'daki terörist başının basına yansıyan kimi açıklamalarından yola çıkarak, Kürt açılımında Öcalan'ın inisiyatif almakta olduğuna dair kirli propagandayı ısrarla dillendirenler ise kamuoyunu yanıltmaya özen gösteriyor. Terörist başının açıklamalarının hiçbir hükmü yok. İmralı'nın muhatap alınması söz konusu değil. “Kürt açılımının yol haritası” Ankara'daki devlet kurumlarının ortak iradesiyle ilerliyor. Son MGK toplantısının ardından yapılan açıklama aylardır vurguladığımız temel gerçekleri teyit ediyor. TAMER KORKMAZ-YENİ ŞAFAK
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|