Ergenekon soruşturmasının başlamasının ardından ihbar sayılarında artış olunca polisin dalış sayısı da arttı.

Ergenekon süreci, ihbarları artırdı. Suç işleyenlerin 'güvenli yer' arayışı da eklenince, Ege mühimmat yatağına döndü. Su altında yok yok. Bombalardan, uçak savar mermisine, baltadan dürbüne...

Elinde silah, mermi bulunduran, suç işleyen çare için denizi seçinde su altı cephaneliğe döndü. Yapılan aramalar, denizin suç aletlerini saklama mekanı haline geldiğini gözler önünde serdi.
Taner Alkan'ın haberine göre, 3 yılda Ege Körfezi ve kıyı şeridinde İzmir Emniyeti'ne bağlı Deniz Şube Müdürlüğü Sualtı Arama Kurtarma Amirliği'nin yaptığı çalışmalarda ilginç sonuçlara ulaşıldı. Deniz dibinden üç yılda sekiz uzun namlulu silah, 15 el bombası, uçak savar mermileri, tabanca, pompalı tüfek, çok sayıda balta, bıçak, kuru sıkı tabanca ve çeşitli çaplarda 200'ün üzerinde mermi çıktı. Ekiplerin 2010 yılında Ege Körfezi'nde yaptığı aramalarda ayrıca 7 ceset çıkartıldı.

ERGENEKON TETİKLEDİ

Yetkililerin verdiği bilgiye göre, özellikle Ergenekon soruşturmasının başlamasının ardından ihbarlarda da iki katına varan artışlar oldu. İhbar sayısı arttıkça, polisin dalış sayısı da arttı. Ekiplerin çalışma temposu ikiye katlandı.

AVCI DA HEDEFTE

Deniz polisinin çalışma alanı bununla sınırlı değil. 2010 yılında kaçak avlanan 134 tekne, 221 balıkçı, 47 ağ, 2011 yılının ilk 3,5 ayında ise 10 tekne, 24 balıkçı, 8 ağ ele geçirildi. Yine 2010 yılında intihara teşebbüs eden veya kazayla denize düşen 35 kişi de kurtarıldı.