AK Gençliğin Buluşma Noktası
Darbeler ve Darbe Girişimleri Darbeler ve darbe girişimleri hakkında bütün haber ve duyuruları bu bölümde paylaşalım.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 04-21-2009, 16:53   #1
Kullanıcı Adı
Necip Fazıl
Standart Ergenekon'a selam, avukatlığa devam
CHP lideri Deniz Baykal, partisinin TBMM'deki grup toplantısında bir konuşma yapıtı. KKTC seçimleri ve ekonomik krizi değerlendiren Baykal, Ergenekon sürecine ilişkin yine skandal sözler sarfetti. Ergenekon Terör Örgütü sanıklarına selam gönderen Baykal'ın, "Ergenekon, tarihteki gibi çıkışımız olacak" sözleri dikkat çekti.


Baykal'ın konuşmasının önemli bölümleri şöyle:

-Yerel yönetimlerde seçimle belirlenen yöneticiler var. Orada iktidar var, muhalefet var, seçimle iktidar iş başına geliyor. Seçimle değişiyor. Bu gerçekten önemli, değerli. Oradaki insanları bir azınlık konumuna sokup Güney Kırbıs'a bağlamak isteyenler için ibret verici bir durum vardır. Bu seçim Türkiye bakımından da ilgi çekicidir. Malesef son zamanlarda AK Parti iktidarı ile birlikte Kıbrıs'tasi seçimlere kaba müdahaleler yapılmıştı. Kıbrıs siyasi hayatına bir takım hukuk dışı yöntemlerle müdahalelerin gerçekleştirildiğine tanık olmuştuk. Yine böyle bir müdahale girişimi görüldü.

KKTC'YE BAYKAL GÖNDERMELERİ
-Türkiye'nin Kıbrıs'a müdahale etmekten kaçınması laszımdır. Bizim oradaki tercihlere saygı göstermemiz gerekiyor. Seçim Kıbrıs'ın geleceği ile ilgili görüşmelerin yürütüldüğü bir döneme denk geldi. O bakımdan önemli. Önceki seçimlerde yapılan değerlendirmelerin Kıbrıs haklı tarafından nasıl görüldüğünü göstermiştir. Bilindiği gibi AKP müdahale etmiştir, Annan planhı için baskı uygulamıştır. Annan planının kabul edilmesi halinde KKTC'nin de AB içinde yer alacağı, tecrite son verileceği konusunda çok net açıklamalar yapılmış ve güvenceler verilmiştir. KKTC'dekiler de bunu görmüş ve kabul etmişlerdir. Annan planını ezici bir çoğgunlukla imzalamışlardır ve yumutla beklemişlerdir. Ekonomik ticari engellerin kaldırılacağı, AB'nin buna öncülük yapacağı, her türlü kolaylığın sağlanacağı açıkça ifade edilmiştir. Ama malesef bunların içeriği boş şeyler olduğu ortaya çıkmıştır. Bu son seçime de bu ruh hali ciddi biçimde yansımıştır. Birilerinin bol sözleriyle siyaset yapmanın ne gibi sonuçlar doğuracağı acı biçimde ortaya çıkmıştır.

ONUN BUNUN SÖZLERİ
-Onun bunun sözüyle değil, doğru kararlar alarak, sabırla o kararların arkasında durarak hedefe ulaşmak gerekiyor. Umuyoruz ki tepeden indirme yöntemlerle bir emrivakinin yapılmasına göz yumulmaz. Kıbrıs halkının kazanılmış haklarına saygı gösteren bir anlayış ortaya çıkar.

YİNE KRİZ TELLALLIĞI
-Başbakan yaptığı nadir açıklamaların arasında ekonomik durumun iyi olduğuna yönelik değerlendirmeleri ön planda yer alıyor. Hala yanlışlarını düzeltme noktasına gelmedini görüyorum. Her şey çok açık. Güneş balçıkla sıvanmaz. Türkiye'deki ekonomik daralmanın ağırlığı her türlü inkarın ötesindedik. Küçülmenin derecesi kaygı verici bir noktaya sürüklenmektedir. Dünya'daki ikinci en büyük işsizlik Türkiye'de görülmüştür. Tekstil sektörü ciddi sıkıntılar yaşıyor. Sıkıntılarını gazete ilanıyla dile getiriyorlar. Dünyanın en yüksek SSK primi ve stopajını Türkiye ödüyor. Bu devam ederse Türkiye kalkınamaz. Hele kriz döneminde mutlaka bunun indirilmesi gerekiyor. Dünyanın en yüksel enerji fiyatıyla Türkiye sanayisini döndüremez. Yüksek oranda vergi aldığınız sürece istihdam sağlanamaz. Bu giderek yatırım yapmamaya kadar insanı götürür. Bu işsizlik ortamında çalışandan dünyanın en yüksek vergisini alırsanız bu olur.

İŞSİZLİK FONU SIKINTISI
-Hükümet bir süre önce emeklilere bir ek maaş vereceğiz demişti, emekliler piyasanın canlanması ile ilgili bir ikramiye konusu vardı bunlar unutuldu. Memurlarımıza da birek maaş ikramiye verilmesini ve ek ödeme yapılması gerektiğini anlatmaya çalışıyorlar. AKP'nin işsizlik fonu ile ilgili politikası bu fonun mantığına temelden aykırıdır. İşsizlik sorununa çözüm için harcanması gereken fonun bütçenin finansmanı için ayrılacak olması gerçekten üzüntü vericidir. Ortada bunlar varken Başbakan durum iyi diyor. IMF ile yapılacak anlaşma konusu hala muallakta. IMF ile anlaşma yapacak mıyız yapmayacak mıyız. Bu Türkiye'deki ekonomik durumun anlaşılması noktasında önemlidir. G-20zirvesinde alınan kararlara rağmen Türkiye hala bekliyor.

TÜRKİYE-IMF İLİŞKİLERİ
-Bizim IMF ile müzakeremiz hangi çerçevede yürüyor. Bildiğimiz klasik yöntemlerle mi, yani stand-by ile mi yürüyor. Bu stand-by ekonomisini doğru götürememiş ülkelere uygulanıyor. Biz hangisinden faydalanıyoruz. Ekonomisini doğru götüren ülkelere yönelik esnek kredi mi, yoksa tersi mi. Türkiye'nin hangi koşullarda müzkere masasına oturacağı açıklanmalı. Durum çok açık Türkiye ekonomisinin bu krizden en çok etkilenen bir ülke olduğu çok açıktır. Meksuka, Polonya, Brezilya ve Arjantin gibi bize benzeyen ekonomiler arasında Türkiye'nin en çok etkilenen ülke olduğu çok açıktır. 2000'li yıllarda bizimle aynı sorunları yaşayan Brazilya şimdi IMF'ye kredi açıyor. Türkiye'de AKP iktidara geldi, aynı dönemde Brezilya'da bir sol parti iktidara geldi. Brezilya şu anda IMF'ye kredi veriyor. Ama Ak Parti yönetimindeki Türkiye'nin durumu ortada. Türkiye, 2000'yi yılların başında ortaya çıkan olağanüstü uygun şartları değerlendirememiştir. İthalata, borca batmıştır. Kaynaklarını kullanamamıştır. Kendi kaynaklarını harekete geçirememiştir. Bunun sonucunda da bu sıkıntı ortaya çıkmıştır. Bu uluslararası krizin etkileri ortaya çıkmaya başladığı zaman da AKP iktidarı alması gereken önlemleri almamıştır.

ERDOĞAN'IN YENİ UÇAĞINA TAKTI
-Başbakan yeni uçağını denemek için bir yerden bir yere gidiyor. İnsanlar kendi alışkanlıklarını sürdürürlerse, insanlar sıkıntı çekiyorlarsa bu kabul edilemez. Bu Başbakan'ın 4. uçağı. THY bu uçağı alıyor. Halka açık bsir şirket. Bu şirketin Başbakan'a uçak alma amacıyla kullanılmış olması da üzütü vericidir. Ekonomiden sorumlu bakan halk memnun demeye devam ediyor ama işsizler feryat ediyor. İşsizlik rekorları kırılıyor. Biryandan vatandaş bu sıkıntıyı çekiyor bir yandan da Başbakan'a 60 milyona uçak alınıyor.

AZERBAYCAN'IN HASSASİYETLERİ
-Önce sınır kapısının açılması dolayısıyla ortaya çıkan kriz var. İlişkilerin normalleşmesi herkesi memnun eder. Ama Ermenistan-Azerbaycan ilişkilerinde ciddi sorunlar var. Orada kınanan bir işgal tablosu var. Azerbaycan topraklarının yüzde 20'si işgal altında. Bir Karabağ sorunu var bir de Ermenistan tarafından işgal edilmiş Azebaycan toprakları var. BM kararları ile bunlar kınanıyor. Karabağ'ın Azerbaycan'a ait olduğu söyleniyor. Ermeni ve Azeri kökenli insanların birlikte yaşadığı bir yer. Ama tamamen Azerilerin yaşadığı köylerin doğrudan doğruya işgal edildiğini görüyoruz. Şimdi diyorlarki bu sınırları açın, ilişkinizi normalleştirin, tamam da Ermenistan da işgal ettiği Azerbaycan topraklarından çıksın. Hayır önce siz ilişkinizi düzeltin diyorlarsa bu büyük bir haksızlıktır. Bunu yaparsak işgali meşrulaştırmış oluruz.

TARİHİN EN BÜYÜK DİPLOMASİ HATASI
-Şimdi yeni bir aşamaya geldi. Azerbaycan'ın Türkiye'ye karşı derin bir kırgınlık içine girdiğini görüyoruz. Oradan gelen haberlerden bunu alıyoruz. Bizzat yaptığımız temaslarda bu gönül kırıklığını yerinde gördük. Azerbaycan medyası artık Kemal Sunal filmlerini oynatmaz olmuş. Belli, bir şeyler kırılmış. AKP kaş yapacağız derken göz çıkarmıştır. Olmamamız gereken yerde bir sorunu bizzat AKP yaratmıştır. Bunun altında ne yatıyor? Türkiye Ermenistan ilie gizli müzakereler yürütüyor. Bu bilgiler anında Aliyev'e iletiliyor mu? Bize gelen bilgilere göre Azerbaycan bu ikili görüşmelerle ilgili bilgileri Türkiye'den değil, Rusya'dan alıyor. Azerbaycan'a bilgi vermemek Türkiye'ye yakışmaz. Bu böyle giderse cumhuriyet tarihinin en büyük diplomasi hatasını bu ülke yapmış olur. Kaygı verici gelişmeler ortadadır.

GÖRÜŞMELER AZERİ YÖNETİCİLERE AKTARILIYOR MU?
-Biz Ermenistan'la aramızı gelecekte de düzeltiriz ama Azerbaycan'la aramız düzelmez bir daha. Derhal Sayın Gül Bakü'ye gitmelidir. Aliyev'le doğrudan doğruya ortadaki yanlışlığı giderecek şekilde kapsamlı bir görüşme yapmalıdır. Somali, Bahrayn'e gösterilen ilgi Azerbaycan'dan esirgenemez. Bu derhal yapılmalı. Bu öyle biz Karabağ sorunu çözülmeden bir anlaşmaya izma atmayız beyanları ile geçiştirilebilir olmaktan çıkmıştır. Çünkü bir süreç başlamıştır. Bu sürecin nasıl işlediğini Azerbaycan'a anlatmak lazım. Türkiye'nin yaptığı çalışmalar Azerbaycan'ın sırtından götürülmemelidir. Azerbaycan da bu görüşmelerin bir parçası olmalıdır. Azerbaycan'ı unutarak Ermenistan'la ilişki kurmamız imkansız. Bir an öence bunu toparlamalıyız. Orası karmaşık ilişkilerin olduğu bir yer. Rusya orada, İran özel ilişkiler içinde. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Bizim ilişkimizi bozarsak sadece bunu bozmamızla karılır ve bölgede hiç bir şey değişmez. Bir bakarsınız petrol ve doğalgaz varlığı Rusya üzerinden dünyaya pazarlanır olmuş. Azerbaycan'ı da yanlışa sürüklemekten almanın yolu Türkiye'nin derhal devreye girmesi.

ERGENEKON AVUKATLIĞI TAM GAZ
-Ergenekon davası yep yeni bir noktaya geliyor. Ergenekon'un ne olduğunu daha doğru anlama ve değerlendirme şansını elde ediyoruz. Son günlerde yaşanan gelişmeler, Ergenekon dolayısıyla toplumun pek çok kesiminde yeni tavırların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu konuyu hep birlikte uzun süreden beri değerlendiriyoruz. Bir yılı aşkın süre Ergenekon'un ne olduğunu anlattık. Ergenekon ile ilgili değerlendirmeler yaptık. Ergenekon'un siyasal nitelikli bir dava olduğunu ciddi bir hukuki zaafiyet taşıdığını, dayanaklarının kabul edilemez unsurlar olduğunu, telefon dinlemelerinin böyle bir davayı hukuken ayakta tutmaya yetmeyeceğini, gözaltına alınmaların hukuka kesinlikle uymadığını ve bu davanın siyasi intikam davasına dönüşmekte olduğunu ifade ediyoruz. Başlangıçta bunu reddedenlerin bunu yavaş yavaş bunu kabullendiğine tanık oluyoruz. Bu kadar da olmaz değil, hiç olmaması gerekiyor.

ELEŞTİRİLER BAYKALI KEYİFLENDİRMİŞ
-Herkesin kendine göre bir dayanak noktası ortaya çıkıyor. kimisi türkan Saylan tutuklanınca farkediyor. Ama bir şey değişmiyor, olay yanlış, temeli yanlış. Bir dava olamaz. Bu işin uzmanları söyledi. 75 tane baro başkanı böyle bir dava olmaz diye ilan ettiler. Ucu açık iddianame. Dünya savcılık tarihine katkı. Ucu açık iddianame. Eskidan arkası yarın vardı, şimdi diziler var. Dizi iddianame olur mu. Deliller belli olacak, tanıklar belli olacak, var mı böyle bir şey. Yok. Yüzlerce isim. Herkes bir yerden girmiş. Yargılama mahkemede yapılır. Kamuoyu önünde yapılıyor. Başından sonuna yanlış. Doğrular yok mu, var elbette ki var, kim darbe yapıyorsa hesabını sormazsan namertsin. Devlet yönetiminde görev alıpta çeteleşenlere hesap soruyor musun, sormazsan namertsin. Güneydoğu'daki çetelerle mücadeleye var mısın. Onların hiç biri yok, Saylan gelsin, Haberal gelsin. Atatürkçü rektörler gelsin. Bu tabi toplumda tepki toplar tabi ki. Böyle bir dava. Canım anayasanın 138. maddesi var sen ne konuşuyorsun. talimat vermeyi yasaklıyor o madde. Orada sen hükümetsin ben muhalefetim. Yargıyı yargıya saygımdan ötürü eleştiriyorum ben. Yakışmayan uygulamaları söylemek benim görevemdir. Başbakan ta 2006 yılında çıkmış bu davanın arkasında bir başka çete var demiş. Benim adımı söylemiş. Şimdiki cumhurbaşkanı çıkmış bunun arkasında daha neler ar demiş. Oralardan geliyor bu iş.

TEPKİLER TÜRKİYE'NİN UMUDU
-Hukukçuların vicdanı isyan ediyor. Bu dava siyasallaşmıştır diyorlar. İzzet Özgenç, ben savcı olsam davet ettiğim bir kişiyi zorla getirtmem getirilmesini de istemem. Bu Ergenekon sancısı. Ergenekon sancısı başladı. Meclis Başkanı konuştu. Söyleyebileceği kadarını söyleyerek sancısını iletiyor. Rıza Türmen, anlayan anlasın diye söylüyor. Hukuk devletine en büyük tehdit bireysel hak ve özgürlüklerin keyfi davranışlarla çignenmesi ve buna karşın toplumun tepki göstermemesidir. Bu çiğneme işi nerede oluyor. Kim çignemiş, kimin bireysel hakkı çiğnenmiş. Bu tablolar ortaya çıktı ve iş hükümete kadar yansıdı. Hükümetin içinden birileri bu sancıyı yansıtma yarışına girdi. Yanlış ifadeleri söylemek istemiyorum. Ama o sancıyı ifade ediyorum. Vicdan sahibi herkesin canı sıkılıyor. Ama ne mutlu bu tablo herkes sıkıntısını dile getirmeye başladı. Ergenekon diyor duruyor ağaç dikerken. Böyle bir şey olabilir mi? 70 milyonun dinlenmesine imkan veren teknik ve hukuki alt yapı oluşturulmuştur. Hakimler ve savcılar dinlenmektedir. YARSAV Başkanı bunu ilan ediyor ve toplum olarak biz büyük bir sınav veriyoruz. Toplumsal tepkiler aslında Türkiye'nin umududur. Bunu taşımak giderek güçleşmektedir. Giderek herkes kendisini bu işin sorumluluğundan çıkarma ihtiyacı hissedecektir. Başbakan bu davayı siyasi bir temel olarak 2006'da ortaya atmıştır. Bu işi sürdürecek savcı bulamıyoruz demiştir. Şimdi dava savcılarda umut hakimlerdedir. Türkiye'yi bir hukuk lekesinden kurtarma şansı saödece hakimlerin elindedir. Umut ediyorum Türkiye'nin hukuk birikimi, gerekiyorsa cesareti umut ediyorum bir hukuk ayıbından kurtulmamızın gerektiği düzeyde ortaya çıkacattır. Demokrasimizin rahatlaması hiç bir zaman olmadığı kadar bugün hukukçulara bağlıdır. Rejim sorunlarını da çözme şansına sahip olacaklardır. Hepimiz bunu bekliyoruz. Bu Ergenekon dönemi de toplumumuzun bir büyük şerefli mücadelesi olarak umut ediyorum gelecekte hatırlanacaktır. Ergenekon Türkiye'yi tutsak almak için yapılmıştır. İnşallah tarihte olduğu gibi Ergenekon çıkış yolu olacaktır.

ERGENEKON'A SELAM
-Yaşanan acılar ve ödenen bedeller, toplumun en saygın insanlarının hepimiz adına çektiği ızdıraplar hiç bir zaman unutulmayacaktır. Onlar milletimizin gönlünde hakettikleri şeref noktasına ulaşacaklardır. Sayın Balbay'ı, Sayın Türkan Saylan'ı, kısaca bu davada yargılanan ve zarar gören, mücadele veren herkesi bu mücadele dolayısıyla yürekten kutluyorum, selamlıyorum.

habervaktim.com

 

Necip Fazıl isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi