08-06-2010, 00:41 | #1 |
Ergun Babahan - Paşa Paşa İmzaladılar
Ergun Babahan
Paşa paşa imzaladılar "(Türkiye’de) mevcut askerî-iktisadi yapı üç ayak üzerinde yükselmektedir. Birinci ayak, Türkiye’de ordunun doğrudan bir askerî aktör olarak varlığının ifadesi olan askerlerin holdingi OYAK’tır. İkinci ayak, Türkiye’de ordunun neredeyse mutlak kontrolü altında olan yüksek askerî harcamalardır. Üçüncü ayak ise, Türkiye’de hızla geliştirilen ve sanayinin militarizasyonuna yol açan askerî sanayidir. Bu ayaklarda temel ortaklık, bu alanların Türkiye’de ordunun belirleyiciliği altında olmasıdır. (Bu) askerî-iktisadi yapı, aynı zamanda bir güven(siz)lik siyasalına ve kültürüne ihtiyaç duymaktadır." Bunlar, TESEV’in “Türkiye’de askeri-iktisadi yapı” çalışmasının yazarı İsmet Akça’nın tespitleri. Türkiye 4 gündür Yüksek Askerî Şûra toplantısıyla çalkalanıyor. Generaller, geçmişteki alışkanlıklarının etkisiyle aldıkları kararların, seçilmişler tarafından sorgulanmadan onaylanmasını istiyor. Kendi içinde bir devlet haline gelmiş Silahlı Kuvvetler zor durumda. Bu gerçeği, son dönemde yapıan kamuoyu araştırmalarında “en güvenilir kurum” sorusunun yöneltilmemesinden de görüyoruz. Silahlı Kuvvetler’in yaldızı dökülüyor. Karakol baskınları, Heron skandalları, provokasyonlarda kimi asker izlerinin ortaya çıkması soru işaretlerini artırıyor. Asker, içte bir düşman arıyor çünkü siyaset üzerindeki denetimi kadar, iktisadi yapılanma üzerindeki mutlak gücünü de, devletin resmi söylemiyle, “sözde” güvenlik sorunundan alıyor. Bu sayede siyasetten ekonomiye, kültürden ideolojiye kadar tüm alanda mutlak bir hakimiyet sağlıyor. Toplumun demokratikleşmesi, bilgi kaynakları üzerindeki denetimin kırılması ve küreselleşme, şimdi bu hakimiyeti kırıyor. Yaşadığımız bu kırılmanın sancıları. Yüksek Askeri Şûra’nın karar alamaması bir kriz değil, bir kırılmadır. Seçilmiş iktidarın meşruiyet alanının silahlı güce direnecek noktaya gelmiş olmasının açık göstergesidir. Hasan Cemal’in Türkiye’nin asker sorunu isimli kitabı, seçilmişlerin atanmışlar karşısındaki çaresizliklerinin örnekleriyle doludur. Son YAŞ zirvesi, Çankaya’da hukuka saygılı, sivil bir cumhurbaşkanının varlığı, arkasında halk desteği olan bir iktidarın, toplumu dönüştürme ve demokratikleştirme gücünü göstermektedir. Ancak yukarıda yaptığımız alıntı, Türkiye’nin asker sorununun YAŞ, 35’inci maddeden ibaret olmadığı açık bir şekilde görülmektedir. Bu ülkenin ihtiyacı, silahlı kuvvetlerini holding sahibi bir iktisadi güç olmaktan çıkaracak, toplum yaşamındaki egemenliğini kıracak geniş çaplı bir Vaka-i Hayriye’dir. Bu uzun soluklu, iniş-çıkışli bir değişim sürecidir. Ne demokratik kazanımlardan çok mutlu olmalı, ne de geri adımlardan çaresizliğe kapılınmalı. Son 10 yılda yaşadıklarımız bugünlerde hızla ivme kazandı. Değişim kendi gerçeğini dayatıyor. Meclise ve iktidara düşen, bu süreci doğru yönetmek. YAŞ’ta yaşananları da fazla kafaya takmayın. 28 Şubat’ta Necmettin Erbakan, kararları “paşa paşa” imzalamıştı. Bu kez generaller “paşa paşa” imzalayacaktır. Star 05.08.2010
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
08-06-2010, 10:16 | #2 |
28 Şubat’ta Necmettin Erbakan, kararları “paşa paşa” imzalamıştı.
Bu kez generaller “paşa paşa” imzalayacaktır. Gömleği çıkarmak zor duruma soktu paşaları. |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|