AK Gençliğin Buluşma Noktası
Yeni Şafak , Akit ve Milat "Yeni Şafak" ve "Vakit" Gazetesi köşe yazıları / Vakit'ten Hafızalardan Silinmeyen Habercilik Başarıları..



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 01-14-2014, 00:42   #1
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart Ergün Yıldırım - Cemaatlerin AK Parti İttifakı
Ergün Yıldırım



Cemaatlerin AK Parti ittifakı


AK Parti siyasetiyle bütünleşen dinî cemaatler, Gülen hareketini bu bütünlüğe yönelen bir tehdit olarak algılamaktadırlar. Çünkü Gülen hareketinin tutumları, iktidardaki muhafazakâr sosyolojinin siyasal varlığına yönelen yıkıcı bir etki olarak görülmektedir. Onların nazarında AK Parti iktidarı, İslam'la barışık, cemaatlerin çalışmalarına (demokratikleşme ve kalkınma hamleleriyle) destek veren ve devletle uyumlu çalışan bir siyasettir.

Risale-i Nur talebeleri, iktidar ve cemaat çatışması ile ilgili olarak kamuoyuna bir açıklamada bulundular. Bediüzzaman'ın hâlâ hayatta olan beş talebesinin imzasını taşıyan bildiri de özet olarak Risale-i Nur'un her çeşit siyasal parti, siyasal pazarlık ve siyasal kadrolaşmalardan uzak durarak iman hizmetini esas aldıklağını söylediler. Hükümeti destekleyen tutumlarını açıkça ortaya koydular. Verilen mesaj oldukça nettir: Dâhili müdahaleler karşısında millî birliğimizi koruyalım. Risale-i Nur her çeşit siyasetin üstündedir ve siyaseti siyasetçilere bırakır. Bu mesajda saklı olan anlam, öncelikle Gülen hareketinin dâhili bir müdahale ile paralelleştiği ve dolayısıyla buna karşı durarak (en azından bu hareketten uzak durarak) millî birliği sağlamaya çalışan AK Parti yanında yer almalıyız biçimindedir. İkincisi ise Risale-i Nur'un her çeşit siyasetin üstünde tanımlanmasıyla eş olarak Gülen hareketinin siyasal davranışlar içinde olduğu ve dolayısıyla Risale-i Nur cemaat geleneğinden sapma içine girdiği yönündedir.

Türkiye'de modern zamanlar cemaat geleneğinin en güçlü yapılarından birisini temsil eden Risale-i Nur, bu açıklamalarla Gülen hareketi ile olan mesafesini açıkça ortaya koymaktadır. Bu mesafe koyma vasıtasıyla AK Parti iktidarını destekleyen bir tavır sergilemektedir. Ayrıca, Nurculukla siyaset arasındaki ilişkinin varlığını (Risale-i Nur ontolojisindeki siyaset ve cemaat ilişkisini) yeniden hatırlatmaktadır.

Türkiye İslamcılığının geniş ittifakı

Cemaatlerin, AK Parti iktidarını destekleyen ikinci önemli bildiri ve kamuoyu açıklaması ise daha geniş bir koalisyonla beraber gerçekleşti. Bu bildiride vurgulanan mesajlar şunlardır: Bin yıl sürecek denen 28 Şubat hareketini tasfiye eden Ak Parti iktidarıdır. Demokratikleşme, kalkınma ve millî birlik, bu siyasal iktidar tarafından sağlanmaktadır. Mesajda, özellikle 28 Şubat ile beraber en yakın ve taze bir biçimde cemaatlere yönelik zulümleri tasfiye eden siyaset olarak Ak Parti iktidarı görülmektedir. Bu siyaset iktidara geldiği zaman dindarları zulümden kurtarmıştır. Onlara yeniden kendi varlıklarıyla faaliyetlerini sürdürme, kendilerini temsil etme ve devlete katılma yollarını açmıştır. Demokratikleşme ve kalkınma aracılığıyla Türkiye'de İslam çeşitli baskılardan kurtulmuştur. Dindarlığın özgürleşmesi önündeki engeller bir bir kalkmaya başlamıştır. Son olarak, Gülen cemaatinin dâhil olduğu çatışma tarafı millî varlığı tehdit etmektedir. Oysa AK Parti, millî varlığı temsil eden bir bloktur.

Bu bildirileri yayınlayanlar neredeyse Türkiye'nin bütün dindarlık bloğunu temsil ediyorlar. İçinde hem klasik hem de modern dini yapıları taşıyorlar. Menzil, Erenköy, Risale-i Nur, Süleyman Efendi, İsmail Ağa gibi otantik yapılar yanında çeşitli vakıf ve derneklerle temsil edilen İslamcılar ve Milli Görüşçüler de yer almaktadır. Bu özellikleriyle Türkiye İslamlılığının oldukça geniş bir ittifakını anlatıyor. Dindarlar koalisyonunu temsil ediyor.



(İLLÜSTRASYON: CEMİLE AĞAÇ YILDIRIM)

Dinî Sosyolojinin Damarları

Bu bildiriler ve kamuoyu açıklamaları aracılığıyla klasik dinî cemaatler, ilk defa geniş bir toplumsal seferberlik içine giriyorlar. Türkiye'nin meseleleri üzerinde müzakereye katılıyorlar. Olabildiğince siyasal tartışmalardan bigâne kalan klasik cemaat yapıları neden bu refleksleri ortaya koyuyorlar? Bu kadar geniş bir yelpaze içinde bütün İslami camianın cemaatleri, tarikatları ve İslamcıları neden muhafazakâr siyasal iktidar etrafında ittifak çağrılarında bulunuyor?

Bu açıklamalar aracılığıyla Nurcular, Nakşiler ve İslamcılar gibi üç ana dini yapı, iktidarı 'savunma ve koruma' etrafında bir araya geldiler. Gülen hareketi ve iktidar arasında yaşanan çatışmada Ak Parti siyaseti yanında yer aldıklarını deklare ettiler. Bu davranışlarının çok önemli politik, toplumsal ve dinî anlamları bulunmaktadır. Her şeyden önce bu cemaatler, tarikatlar ve İslamcı gruplar önemli ölçüde Ak Parti'nin en temel koalisyon tabanını temsil ediyorlar. AK Parti siyaseti, dinî varlığın bu damarları ve çizgileri üzerinden yükselerek iktidara geldi. Bu dinî yapılar çeşitli enerjileri, birikimleri, insan kaynakları ve dayanışma ağlarıyla AK Parti siyasetini desteklediler. AK Parti, bu dinî sosyolojinin damarlarından anlam kazanıyor.

İktidara verilen destek, Türkiye'de dindarlar koalisyonun siyasal boyutlarını anlatıyor. Temel ortaklık Nurcular, Süleymancılar, Nakşiler ve İslamcıların beraberliğine dayanan bu dinî koalisyonun sosyolojisidir. Orta sınıf, kentleşme, din üzerinden yaşanan dışlanma, sert laikliğin mağduriyetliği... Aralarında farklı olan ise siyasal söylemleri ve yorumlarıdır. Ancak Ak Parti siyaseti, onlara ortak bir siyasal perspektifle ülkelerine ve dünyalarına bakma tarzını getirdi. Yeni Türkiye ve İslam dünyasının beraberliği etrafında oluşan bu siyasal perspektifin temelinde, 'ittihad-ı İslam ve demokrasi' uzlaşımı bulunmaktadır. Bu perspektif, siyasal İslamcıları 'normal' sınırlara çekerken, klasik yapıları da İslam dünyasının varlığı ve Türkiye'nin kaderi üzerinde daha aktif bir düşünme tarzına çağırıyor.

Siyasetle bütünleşmek

Bu koalisyonun, devletin ceberut varlığı karşısında yaşadığı travmatik hafızaların hâlâ sıcak olduğunu görüyoruz. Nitekim yayınlanan bildirilerde vurgulanan temaların başında 28 Şubat ile beraber yaşanan zorluklar ve Ak Parti iktidarının bunu aşma konusunda gösterdiği başarılar gelmektedir. Bildirilerde dindarlar koalisyonu, muhafazakâr iktidarı kendisiyle özdeşleştirmekte ve onu, 28 Şubat zulmünden kendilerini kurtaran, selamete taşıyan ve güvende tutan ana bir siyaset olarak görmektedir. Kemalizmin bu dini cemaat-tarikat ve gruplaşmalara yaşattığı baskılar karşısında AK Parti iktidarı, çok önemli bir 'kurtarıcı ve kollayıcı' siyaset olarak görülmektedir. AK Parti siyaseti, kendi varlıklarını devlete karşı meşrulaştıran, koruyan ve devam ettiren irade olarak değerlendirilmektedir.

AK Parti siyasetiyle bütünleşen dinî cemaatler, Gülen hareketini bu bütünlüğe yönelen bir tehdit olarak algılamaktadırlar. Çünkü Gülen hareketinin tutumları, iktidardaki muhafazakâr sosyolojinin siyasal varlığına yönelen yıkıcı bir etki olarak görülmektedir. Onların nazarında AK Parti iktidarı, İslam'la barışık, cemaatlerin çalışmalarına (demokratikleşme ve kalkınma hamleleriyle) destek veren ve devletle uyumlu çalışan bir siyasettir. 28 Şubat gibi zorbalardan ve zulümlerden onları kurtaran bir siyasal birliktir. Eğitim, hizmet, yurt, yayın vs. faaliyetlerini rahat yapmayı sağlayan devlettir. Devlet içinde ilk defa bu kadar etkili olan bir Müslümanlıktır. Bütün bunlardan dolayı Nurcular, Süleymancılar, Nakşiler ve İslamcılar gibi oldukça geniş dindar toplumsal kesimler, Gülen hareketine karşı AK Parti siyasetini destekliyorlar.

Kaynak

Yeni Şafak 12.01.2014

 

Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi