Erhan BAŞYURT "Bir devlet başkanının çığlıkları..." - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**Ertuğrul ÖZGÜL** · 05-21-2009, 07:52

Taliban, sadece Afganistan'ın Peştun bölgelerine değil, Pakistan'ın Peştun bölgelerine de etki eder hale geldi.

ABD Başkanı Barack Obama, Irak'tan çekilip, Afganistan'daki terörle mücadeleye ağırlık vereceğini açıkladı.

Bu politikayı hayata geçirmek için adımlar attı.

Ancak işi hiç kolay değil.

Afganistan'da El Kaide destekli Taliban güçleniyor.

Taliban, sadece Afganistan'ın Peştun bölgelerine değil, Pakistan'ın Peştun bölgelerine de etki eder hale geldi.

Gelinen noktada Afganistan'daki istikrarsızlığın sona ermesi bir yana, Pakistan da çok ciddi bir iç karışıklıkla karşı karşıya.

Pakistan Devlet Başkanı Asıf Ali Zerdari son günlerde arka arkaya çarpıcı açıklamalar yaparak, ülkesinin bölünmesine veya bir iç savaşa sürüklenmesine engel olmaya çalışıyor.

Zerdari'nin çırpınışlarını daha iyi anlayabilmek için olaylara tarihi arka planıyla birlikte bakmakta fayda var.

***

Afganistan, 1979'da uğradığı Sovyet işgalinden bu yana hiç huzur görmedi.

Pakistan, komşusundaki savaş ve çatışmalardan en çok etkilenen ülke oldu.

Afganistan'da Rus ilerlemesini durdurmak ve daha sonraki dönemlerde El Kaide ile mücadele etmek için ABD, sürekli Pakistan'ı üs olarak kullandı.

Sovyetler'in çöküşünü hazırlayan Afgan direnişinin arkasındaki güç ABD ve Pakistan istihbaratıydı.

El Kaide'nin tohumlarının atıldığı bu dönemde "mücahitlere" her türlü silah ve eğitim desteği sağlandı.

Finans ve cephaneyi CIA temin ediyor, eğitim ve direnişi de Pakistan istihbaratı organize ediyordu.

Sonuçta muazzam denilecek bir başarı sağlandı.

10 yıl Afganistan'da kan kaybeden Sovyetler Birliği, ekonomik yükün altında çöktü.

ABD, Afganistan'ı istikrarsızlık, Pakistan'ı da yokluk içinde bırakarak, hızla geri çekildi.

Geçtiğimiz yıl vizyona giren "Charlie Wilson's War" isimli film, Afgan direnişine destek sağlayan Amerikalı bir senatörün bu süreçte yaşadığı ilgi çekici öyküyü anlatıyor.

Amerikalılar, Türkmenistan doğalgazının Afganistan üzerinden Pakistan'a ve sıcak denizlere inmesini sağlayacak UNOCAL projesi ortaya çıkana kadar, bir daha bu ülkede yaşanan kanlı iç savaşla ilgilenmedi.

ABD, 1996'da Pakistan ile birlikte yeniden sahaya döndü.

Taliban isimli öğrenci hareketini destekledi.

Afganistan'ı Taliban'ın denetimi altına almasını sağladı.

Pakistan Devlet Başkanı Asıf Ali Zerdari, geçtiğimiz günlerde "Taliban'ı, ABD ve Pakistan istihbaratı birlikte kurdu" diyerek yaşananları doğruladı.

Zerdari bu çıkışıyla, bugün ülkesini yutmaya çalışan, en azından Peştun aşiretlerin yasadığı SWAT isimli kuzey bölgesini koparmaya çalışan Taliban'ı ve bu örgütü ortaya çıkaran güçleri deşifre etmeye çalışıyor.

Ama bölgede aktörler adeta düğüm olmuş durumda.

***

Taliban, Afganistan'da iktidara gelince ABD yine de istediğini alamadı.

Aksine 1980'lerde oluşturduğu "Arap mücahidler" arasında inşa olunan El Kaide, ABD'yi hedef alan kanlı saldırılar düzenledi.

11 Eylül'de tarihin en büyük terör saldırısını yapmakla suçladığı El Kaide ve onun hamisi Taliban'ı bitirmek için ABD, Afganistan'a müdahalede bulundu.

Pakistan Devlet Başkanı Zerdari'nin şok eden bir diğer açıklaması da burada ortaya çıkıyor.

Zerdari, suikast ile öldürülen eşi Butto'nun, 1989'da El Kaide lideri Ladin'in yerini Baba Bush'a bildirdiğini ama müdahale edilmediğini iddia etti.

İddialarını daha da vahim hale getiren ise şu sözler:

"Ladin 2001'den bu yana kayıp. Yaşadığını sanmıyorum."

Bu durumda, ABD'nin Afganistan veya Pakistan'ın SWAT bölgesinde süren askeri müdahalesini nasıl anlayacağız?

Amerikalı ünlü gazeteci Seymour Hersh bir Arap kanalına, "ABD, Ladin'in ölü ilan edilmesini istemez o zaman Afganistan'ı işgalinin anlamı kalmaz" açıklaması yaptı.

Hersh çok ileri bir iddiada daha bulundu ve "Benazir Butto, Ladin'in öldürüldüğünü ifade ettiği için suikasta uğradı" dedi.

***

Pakistan gerçekten zorlu bir süreçten geçiyor.

Son 30 yıldır yaşananlar Afganistan'ı yıkarken, Pakistan'ı da ciddi şekilde yıpratmış durumda.

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın önceki gün Beyaz Saray'da basın mensuplarına söylediği, "Pakistan'a 30 yıl zulmettik" sözü durumun adeta özeti.

Umarım Afganistan'da kontrollü yakılan ateş, kontrolden çıkıp bütün bölgeyi kasıp kavurmaz.

bugün

05-21-2009, 07:52	#1
Kullanıcı Adı Ertuğrul ÖZGÜL	Erhan BAŞYURT "Bir devlet başkanının çığlıkları..." Taliban, sadece Afganistan'ın Peştun bölgelerine değil, Pakistan'ın Peştun bölgelerine de etki eder hale geldi. ABD Başkanı Barack Obama, Irak'tan çekilip, Afganistan'daki terörle mücadeleye ağırlık vereceğini açıkladı. Bu politikayı hayata geçirmek için adımlar attı. Ancak işi hiç kolay değil. Afganistan'da El Kaide destekli Taliban güçleniyor. Taliban, sadece Afganistan'ın Peştun bölgelerine değil, Pakistan'ın Peştun bölgelerine de etki eder hale geldi. Gelinen noktada Afganistan'daki istikrarsızlığın sona ermesi bir yana, Pakistan da çok ciddi bir iç karışıklıkla karşı karşıya. Pakistan Devlet Başkanı Asıf Ali Zerdari son günlerde arka arkaya çarpıcı açıklamalar yaparak, ülkesinin bölünmesine veya bir iç savaşa sürüklenmesine engel olmaya çalışıyor. Zerdari'nin çırpınışlarını daha iyi anlayabilmek için olaylara tarihi arka planıyla birlikte bakmakta fayda var. * Afganistan, 1979'da uğradığı Sovyet işgalinden bu yana hiç huzur görmedi. Pakistan, komşusundaki savaş ve çatışmalardan en çok etkilenen ülke oldu. Afganistan'da Rus ilerlemesini durdurmak ve daha sonraki dönemlerde El Kaide ile mücadele etmek için ABD, sürekli Pakistan'ı üs olarak kullandı. Sovyetler'in çöküşünü hazırlayan Afgan direnişinin arkasındaki güç ABD ve Pakistan istihbaratıydı. El Kaide'nin tohumlarının atıldığı bu dönemde "mücahitlere" her türlü silah ve eğitim desteği sağlandı. Finans ve cephaneyi CIA temin ediyor, eğitim ve direnişi de Pakistan istihbaratı organize ediyordu. Sonuçta muazzam denilecek bir başarı sağlandı. 10 yıl Afganistan'da kan kaybeden Sovyetler Birliği, ekonomik yükün altında çöktü. ABD, Afganistan'ı istikrarsızlık, Pakistan'ı da yokluk içinde bırakarak, hızla geri çekildi. Geçtiğimiz yıl vizyona giren "Charlie Wilson's War" isimli film, Afgan direnişine destek sağlayan Amerikalı bir senatörün bu süreçte yaşadığı ilgi çekici öyküyü anlatıyor. Amerikalılar, Türkmenistan doğalgazının Afganistan üzerinden Pakistan'a ve sıcak denizlere inmesini sağlayacak UNOCAL projesi ortaya çıkana kadar, bir daha bu ülkede yaşanan kanlı iç savaşla ilgilenmedi. ABD, 1996'da Pakistan ile birlikte yeniden sahaya döndü. Taliban isimli öğrenci hareketini destekledi. Afganistan'ı Taliban'ın denetimi altına almasını sağladı. Pakistan Devlet Başkanı Asıf Ali Zerdari, geçtiğimiz günlerde "Taliban'ı, ABD ve Pakistan istihbaratı birlikte kurdu" diyerek yaşananları doğruladı. Zerdari bu çıkışıyla, bugün ülkesini yutmaya çalışan, en azından Peştun aşiretlerin yasadığı SWAT isimli kuzey bölgesini koparmaya çalışan Taliban'ı ve bu örgütü ortaya çıkaran güçleri deşifre etmeye çalışıyor. Ama bölgede aktörler adeta düğüm olmuş durumda. * Taliban, Afganistan'da iktidara gelince ABD yine de istediğini alamadı. Aksine 1980'lerde oluşturduğu "Arap mücahidler" arasında inşa olunan El Kaide, ABD'yi hedef alan kanlı saldırılar düzenledi. 11 Eylül'de tarihin en büyük terör saldırısını yapmakla suçladığı El Kaide ve onun hamisi Taliban'ı bitirmek için ABD, Afganistan'a müdahalede bulundu. Pakistan Devlet Başkanı Zerdari'nin şok eden bir diğer açıklaması da burada ortaya çıkıyor. Zerdari, suikast ile öldürülen eşi Butto'nun, 1989'da El Kaide lideri Ladin'in yerini Baba Bush'a bildirdiğini ama müdahale edilmediğini iddia etti. İddialarını daha da vahim hale getiren ise şu sözler: "Ladin 2001'den bu yana kayıp. Yaşadığını sanmıyorum." Bu durumda, ABD'nin Afganistan veya Pakistan'ın SWAT bölgesinde süren askeri müdahalesini nasıl anlayacağız? Amerikalı ünlü gazeteci Seymour Hersh bir Arap kanalına, "ABD, Ladin'in ölü ilan edilmesini istemez o zaman Afganistan'ı işgalinin anlamı kalmaz" açıklaması yaptı. Hersh çok ileri bir iddiada daha bulundu ve "Benazir Butto, Ladin'in öldürüldüğünü ifade ettiği için suikasta uğradı" dedi. *** Pakistan gerçekten zorlu bir süreçten geçiyor. Son 30 yıldır yaşananlar Afganistan'ı yıkarken, Pakistan'ı da ciddi şekilde yıpratmış durumda. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın önceki gün Beyaz Saray'da basın mensuplarına söylediği, "Pakistan'a 30 yıl zulmettik" sözü durumun adeta özeti. Umarım Afganistan'da kontrollü yakılan ateş, kontrolden çıkıp bütün bölgeyi kasıp kavurmaz. bugün

Seçenekler
Yazdırılabilir şekli göster Sayfayı E-Mail olarak gönder
Stil
Normal Hybrid-Şeklinde gösterime geç Ağaç şeklinde gösterime geç

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)