Yüce dağ başında buza dönmüş kar,
Güneşi görünce eriyip gider.
Köpürüp, coşkuyla akışan sular,
Yüzünü yerlerde sürüyüp gider.
Aldanır mutlaka hırsına kanan,
Aklını nefsinin emrine sunan,
Hakikat oduyla yüreği yanan,
Pişmanlık yolunda yürüyüp gider.
İnsanın insanı ezmesi neden ?
Ettiğini elbet bulurmuş eden,
Hesapta olmayan bir küçük neden,
Tacını, tahtını kürüyüp gider.
Zamanla son bulur kudretli çağlar,
Set olur önüne aşılmaz dağlar,
Sefalar sürülen bahçeler, bağlar,
Suyu kesilince kuruyup gider.
Alçal ki insanlar dengine gelsin,
Gücünle güçsüzler huzuru bulsun,
Başın nice yüksek olursa olsun,
Ahiri, kör duman bürüyüp gider.
Hani nerde yelle yarış edenler ?
Kıtadan kıtaya yaya gidenler,
Halil’e tepeden bakan bedenler,
Gün gelir toprakta çürüyüp gider.
alıntı...