Bana gelen bir maili paylaşmak istedim .. Resimler herşeyi anlatıyor zaten..



















Gururlanacağımıza eziliyor, haykıracağımıza susuyoruz !!
İçime sindiremiyorum..

Evet gebe kadınların karnını deşerek bebeğin cinsiyeti hakkında iddaaya giren ermeni çetelerinin müslüman Türk kanı akıtmadaki üstün gayretlerinin sonucunda özür dileyen güruh tan özür dileyenlerden nefret ediyorum.

ermenilere karşı soykırım yaptık sözü biraz ağır olabilir ama 1915 olayları gerçekten kabul edilemez. faşist enver paşanın alıp uyguladığı Tehcir Kanunuyla yüzyıllardır doğu anadolu da yaşayan ermenileri göçe zorladık. göç etmeyenleri malesef öldürdük. bunu sadece ermeniler üzerinde uygulamadık. kürtler de göçe zorlanan ırklardan biri. bugün bakın iç anadolunun bazı köylerine, konya'nın nevşehirin ilçelerine çok sayıda kürt görürsünüz. bunlar hep o dönemde göç ettirilen, yerlerinden yurtlarından zorla gönderilen insanlardır. günümüzde de lübnanda suriyenin güneyinde orta doğunun bazı yerlerinde çok sayıda ermeniler yaşıyor. bunlar da enver paşanın ülkemizden kovduğu ermenilerdir.

kulaktan dolma bilgilerle onu astık bunu kestik diyerek bu Millete katliam yaptıklarını senin gibiler düşündüremez bile Enver Paşanın faşist olduğunu iddaa etmende fazlasıyla hayalcilik.Ermenilerin anadoluya tehcirlerinden bahsetmişsin madem bu kadar asıp keserdik istanbulun sayılı yerlerinde varlıklı ermenilerden bir tanesi kalmazdı sen ve senin gibi ne olduğu meçhul kimliksiz kendini bilmez meçhul zat benim atalarıma katliamcı sıfatını yakıştıramaz ermenistani kardeşlerinden sen özür dileyebilirsin bunu şahsın adına yap çoğulcu konuşma.Kürtlerinde kürtçülüğünde Saddam zamanı aman dileyen Iraklı kürtlerin tarafımızdan kabul edilerek ortaya çıktığı su götürmez bir gerçektir ihanet odakları elbet cezasız kalmaz eden bulur.

Hayır. Konuda gerçekten Enver paşanın ismi dahi geçse kabul edilemez değil. Yanlış bir şey yoktur çünkü. Kürt yahut başka ırkların olabilir ancak Ermeni konusu öyle değildir. Aksaklıklar yalnızca tehcir sırasında olmuştur. Ve o kadar titiz davranılmıştır ki, sorumluluğunu yerine getiremeyen 60 küsür insan asılmıştır. Bu yine İttihad Terakkinin despotluğundan belki ancak o asılanlar Ermeni Tehcirine de ne kadar yumuşak bir karınla yaklaştıklarının göstergesidir.

Ve ben İttihadçılardan Talat ve Cemal paşaların dışında Enver Paşa'yı ayrı bir yere koyarım. Belki şartlar müsait olsaydı şu an Mustafa Kemal'in yerine büyük ihtimalle o ATAtürk diye geçerdi, ona minnettar olunurdu. Orası ayrı, ancak Enver Paşa gerçekten bilgili ve zeki bir subay ancak genç ve hayallerinin çok uçuk olmasından o bilgi ve zekiliğinin önünü örtüp cahilliğe sevketmiştir onu. Hatta adeta hayırla yâd edilmek için bıraktığı bir Teşkilat-ı Mahsusa vardır ardında... Abdülhamid Han'a yaptıklarından dolayı pişman olup kendisinden bilgi istemeye gidende o. Ve Abdülhamid'in esamesini 'oğlum' diye tabir ettiği kişi de o..

Yani diyeceğim o ki Enver Paşa'nın üzerine yıkılmaz bunca olan. Daha beterini hakeden Ermenilere halk 'intikam' alma adına saldırmasın diye de tehcir olmuş ve kim ne derse desin bugünkü Ermenistan'ın belki de gerçek manada kurulmasına yol açmıştır o olay.. Bunu kendileri de biliyor. Ancak ranta ve soykırım kabulünden sonra gelecek maneviyatın yokluğunda ''maddi'' kaynağı sömürebilecekler.. Bizde bu yüzden rotası Erivan olanların karşısındayız. Tarih nedir bilmeyen, Osmanlıcası bile olmayanların böyle bir olayı kınamaları ve altına imzalarını koymaları komediden başka bir şey olmaz...

güzel kardeşim önce sakin ol. ben sadece tehcir kanunun gereksiz ve çok ağır olduğunu söyledim. bunu kime söylesem cevabı hemen 'sen ermeni misin?' oluyor. olaya objektif olarak bakıyorum ve ermenilere karşı sütten çıkmış ak kaşık olmadığımızı söylüyorum. bu benim şahsi görüşümdür. fakat çıkıpta kamuoyuna ermenilerden özür de dilemem. çünkü bu girişim benim ülkeme zarar verir. ülkemizin uluslararası arena da kendini ermeni konusunda savunamaz duruma getirtir. ermenilerden özür dilenmemeli, fakat ermenilere karşı başlattığımız olaylarda sayısı 1 milyon 300 bin olan ermenilerin akıbetinin meçhullüğü de tartışılmalı.

ben 2005 yazında yaklaşık bir ay boyunca ermeni meselesini araştırdım. senin ataların anadoluda değilken ermeniler anadoludaydı. bu yüzden çıkıpta 1000 yıldır anadoludayız diye övüenmemek lazım. ermeniler daha 7. yüzyılda bizans döneminde dağlarda yaşayan bir ırktı. dağlarda yaşama sebepleri istediklerinden değil Bizans'ın korkusundandı. her ne kadar ermeniler ve bizanslılar aynı dinden gibi görünse de Hıristiyan dininin biri diğerinden tamamen farklı mezheplerine bağlıydılar. ermeniler Gregoryan Hıristiyan Bizans ise Ortodokstu. Bizans sürekli zulüm yapıp Ermenileri Ortodoks olmaya zorladığından ermeniler dağlara sığındılar. dağdan inmeleri Türklerin anadoluyu fethetmesiyle yaşandı. türkler anadoluya egemen olunca ermeniler anadolunun bu yeni sahiplerini merak edip korkarak dağdan indiler. gördüler ki türkler kendilerine oldukça saygılı davranıyor, zulüm etmiyor, farklı dinden de olsa hoşgörüyle yaklaşıyor dağdan inerek türklerle birlikte yaşadılar ve yüzyıllar boyunca türklere sadık kaldılar. osmanlı tebası içerisinde türklere en sadık ırk oldular. bizler kalkıp hoşgörülüğümüzle övünüp duruyoruz fakat ermenilerin ne kadar sadık olduklarını es geçiyoruz.

1804 yılında Napolyon en iyi adamını erzuruma gönderip burada ermenileri osmanlılara karşı kışkırtmak gerektiğini söyler. 1800 lü yılların başında osmanlı her nekadar eski gücünde değilse bile oldukça geniş toprakları ve askeri gücüyle etkili bir devletti. osmanlıyla savaş yapmak yerine daha sinsice bir planı ortaya koyan napolyon böylece hem osmanlıyla savaşarak asker kaybetmektense osmanlıyı içten vurmanın daha yerinde olacagını düşünür. napolyonun adamı erzurumda yaklaşık 3 ay kalır ve şu raporu yazar: (anımsadığım kadarıyla)

bizim burada girişmek istediğimiz durumun gerçekleşmesi oldukça güçtür. ermeniler türklere o kadar bağlı ki KADINLARI TIPKI MÜSLÜMAN OSMANLI KADINI GİBİ ÇARŞAF GİYER, ERKEKLERİ MÜSLÜMAN OSMANLI ERKEĞİ GİBİ FES TAKAR. doğrusu bir türkle bir ermeniyi birbirinden ayırmak bile çok güç. ermenileri türklere karşı kışkırtmak olanaksızdır.

napolyon bu raporu okur fakat yine de ümidini kesmez. bundan sonra sadece fransızlar değil ruslar da ermenileri türklere karşı kışkırtmaya başlar. yüzyılın sonunda türkler ile ermeniler arasında çok küçük çapta olaylar yaşanır. fakat realist tarzda yazılan türk edebiyatının 1900-1920 arasındaki romanlarında ermenilerin oldukça sadık olduklarını apaçık görebiliyoruz. gözleri yukarda değillerdi. hemen tamamı türklere hizmetçilik, aşçılık yapardı. günümüzdeki faşist zihniyete sahip Enver- Talat- Cemal üçlüsü faşizan kararlarıyla ülkemizi içinden çıkılmaz bir duruma getirdiler. ne yazık ki bunun acılarını günümüzde de görüyoruz. Kendi ırklarından başkasına zerre kadar saygısı, tahammülü olmayan bu troykanın aldıkları kararlar osmanlı devletinin de sonunu hazırladı. Enver Paşa nın beyinsizliğinden Sarıkamış'ta 90 bin şehit verdik. fakat enver paşanın sözde milliyetçi ruhu günümüzde olumlu anlamda bilindiğinden, bugün hiçbirimiz enver paşa ya karşı antipati beslemiyoruz. Yine enver paşa'nın almış olduğu kararla 1. dünya savaşına girdik. kan akıtmaktan savaşmaktan, kavgadan, yıkmaktan başka hiçbir şey düşünmeyen bu faşist zihniyetin eliyle türkler neredeyse tarih sahnesinden silinmek durumunda kaldılar. milyonlarca şehit verdik 1.dünya savaşında. ABDULHAMİD olsaydı o güçsüz halimizle 1. dünya savaşına girmeyecektik. ve bugün çok daha fazla toprağımız olacaktı. dikkat ederseniz osmanlı tebasında yaşayan hemen tüm ırkların türklere karşı olan nefretini enver paşanın döneminde kazandığını görürsünüz. tüm ırkları kendine küstürüp ülkeyi batırdı. olumlu bir hareketi hemen hemen yok gibidir. almış olduğu tehcir kanunu kararı da kesinlikle yanlıştır.

saygılarımla