04-06-2009, 14:17 | #1 |
erzurum fıkraları
GARDAŞ ISLIĞI BEN ÇALARAM
Duvarcı ustası, tuğlayı, taşı yerine koydu mu iki adım geriye atıp marifetine ıslık çalarmış... İnşaat sahibi bakmış iş yürümüyor, ustaya seslenmiş: - "Gardaş sen duvarı ör, ıslığı ben çalar ALLAH DA SENİ PAYLAYA Dürdane Hanım saf bir kadın, etliye sütlüye karışmaz, ama lafın nereye gideceğini bilmezmiş... Bir gün, hamamda kendisini yıkayan gelinine teşekkür etmiş: - "Kızım sen beni payladın, Allah da seni paylasın!" SÖZLÜ SINAV Erzurum lisesinde Erzurumlu Öğretmen ,Erzurumlu öğrenciyi sözlü sınavı yapıyor : -Arhadaçi -Buyur hocam neci? -Adın neçi? -Mehmet Zeçi -Numaran neçi? -içiyüz içi -Memleçetin nereçi? -Erzürümün içi -Soriyi bilirmisen peçi? -Hocam sori neçi ? -Erzürümün nüfüsi neçi? -Hocam bilmemçi -Eleyse otur içi -hocam neyettimçi? YOLÇİ Saf bir Erzurum'lu şehirlerarası otobüs yolculuğu yaparken mola yerinde otobüsünü şaşırmıştı. Anonsu duyunca kalkmakta olan otobüsten içeri dalıp seslendi: -Dadaşlar hele bir bahın ben bu otobusun yolçusu miyam? FARZETKİ Erzurum'da birisi tanıdık bir köylü dostuna misafirliğe gider. Ev sahibi izzet ikramda bulunur. Yemekten sonra misafirin önüne bir kalbur yer elması getirir. Bu kadar çok ikramdan mahcup olan misafir : -Ağa ne zehmet ettin, bunlara ne lüzum vardi, deyince, köylü: -Ne zehmeti efendi farzet ki müsürlüge töhmüşem öküzler yiyir.
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|