|
12-22-2012, 14:08 | #1 |
"Eşek Gibi Anırırım Diyenler Nerede?"
Başbakan Erdoğan, DEİK Genel Kurulu'nda konuştu. Başbakan Erdoğan katılımcılara yaptığı açıklamada şunları kaydetti; Sadece 2012 yılında 11 ülkeyle ile TÜrkiye arasındaki vizeleri kaldırdım. Türklerin vizesiz gideceği ülke sayısını 64'e yükselttim. Küresel kriz nedeniyle bir çok ülke tasarruf yapmaya çalışıyor. Türkyie'Nin dünya genelinde 93 büyükelçiliği vardı biz 10 yılda 27 yeni büyükelçilik açtık. Sadece 2012 yılında 62 ticari müşavirlik varken şuanda 160 müşavirlik var. Böyle bir tablo için hükümetin bu politikaları çerçevesinde uluslararası iş politikasında dünyayı karış karış kovaladık. İş konseyi sayısının 109'a ulaştığını öğrendim. Bundan da memnun oldum. Dünyada büyümede Çin'den sonra 2. sıradayız. Şuanda tüm dünyada dikkatleri üzerine çeken bir ülkeyiz. BÜTÇE MÜZAKERELERİ 10 Aralık'ta TBMM'de 2013 yılı bütçe müzakereleri başladı. Perşembe günü bütçenin tümü üzerindeki görüşmelerin ardından oylama yapıldı. 319 kabul 136 red ile geçti. Muhalefetin toplam oyuna baktığımız zaman 235 oy oranları varken sonuç ortada. Olaya ciddi bakmıyorlar. TBMM Genel Kurulu'nda 11 gün boyunca ekonomi konuşuldu. Bütçe müzakaerelerine ilişkin muhalefetin bakışına ilişkin bazı değerlendirmelerimi paylaşmak istiyorum. Ortada çok çarpıcı bir fotoğraf var. 10 Aralık'ta muhalefet partilerinin 3 genel başkanı birer saat boyunca Türkiye ekonomisini eleştirdiler ve karamsar bir tablo çizdiler. Son derece olumsuz bir tablo çizdiler. Aynı gün İMKB tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı. Geçtiğimiz hafta içinde endeks 78 bine kadar yükseldi. Yani bir tarafta karamsar tablo öbür tarafta İMKB'deki tablo. Hangisine inanacağız? Onlar bu tablolardan rahatsız oluyor. TÜRKİYE'NİN BORÇLARI IMF diyoruz 23,5 milyar dolarla bize devrettiniz diyoruz. Şuanda 890 milyon dolara indirdik. MAyıs ayında da sıfırlıyoruz. Ayrıca IMF bizden borç istiyor. 5 milyar dolar borç vereceğiz. Türkiye alan el olmaktan çıkıyor. Şimdi veren el oluyor. 1 Ocak'tan itibaren 2012 verileri yavaş yavaş netleşecek. Küresel krize rağmen her alanda rekorlar kaydederek ilerlemeye devam edecek. Defalarca küresel krizlerden alnımızın akıyla çıktık. TÜRKİYE EKONOMİSİ Son genel seçimde Türkiye'de her iki seçmenden birinin oyunu aldık. Anketlerde ekonomi politikalarımıza güvenin arttığını görüyoruz. Oylarımız daha da çıkmış durumda. Milletimizin teveccühüne rağmen muıhalefetin o bildik söylemle karamsar bir tutum çizmesi anlaşılabilir değildir. Muhalefete bakarsanız işçi esnaf çok kötü durumda. 111 milyar dolar ve çok daha ilginci işçi ve memurun parası adı altında toplanan para 13 katrilyondu. Onun faiziyle hesaplarsanız onun karlılığı ancak dolarla hesaplanır 13,5 milyar dolar ediyor. Konut edinme adı altında işçiden gene para topladılar. Bunu da biz ödedik. Bazıları makbuzlarını bulamıyor bizler arşivden çıkardıkça onları da ödüyoruz. Şuanda büyüme rakamları onları tamamen yalanlıyor. Bu rakamlarla özellikle ifade edeyim. Kredi kullanım oranları takibe düşme oranlarına baktığımız zaman Kredi Derecelendirme Kuruluşları tam tersini söylüyorlardı. Komşumuzla ilgili bir derecelendirme olayı vardı. Bir baktık ki 6 basamak birden tırmandı. Hangi bilimsel bir altyapıya uygun? Komşu 6 basamak birden tırmandırıverdiler. Bizim Temel fıkralarına benziyor. Ha bu gördüğüm rüya değilse diye... Bir kaç yıl önce İstanbul'da bir toplantıya katıldım ideolojik bakıyorsunuz dedim. Türkiye tırmanıyor batanları tırmandırıyorsunuz dedim. Batmaya aday ülkeler var dedim. Bu konuşmalarımıza kulak asmayanlar arkasından patır patır AB üyesi ülkeler batmaya başlayınca derecelerimizi yükseltmeye başladılar. En önemlisi sandık muhalefetin tam tersini Türkiye'de söyledi söylüyor. Böyle muhalefet olmaz. Bu tarz 10 yılöncesinde kalmış yenilenememiş bir tarzdır. Bu muhalefet halkla aynı dili konuşamayan bir muhalefet partisidir. TÜRKİYE'NİN YÜKSELECEĞİ İKİ ALAN Bizim 2023 hedeflerini tutturabilmemiz için iki alanda yükselmemiz gerekiyor. - İleri teknoloji - İleri demokrasi Bu iki alana yoğunlaşmamız gerekiyor. Biz ülke olarak da millet olarak da bunu başarabilecek güce sahibiz. Geçmişte millet olarak bunu başardık bugün de başarırız ve başarıyoruz. GÖKTÜRK-2 UYDUSU Yüzde 80 oranında Türk mühendislerin tasarladığı ürettiği Uzay uydusunu uzaya fırlattık. Başarıyla yörüngeye otrudu. Ocak ayında ilk görüntüleri almaya başlayacağız. GÖKTÜRK-2 PROTESTOSU Ankara'da bir üniversitede bu organizasyoın yapıldı. Bu tarihi anı büyük bir coşkuyla kutlarken orada o malum muhalefet tarzı kendisini gösterdi. Ne yazıkki bizim oraya geleceğimizi bilen duyan malesef oradaki bir kısmı o üniversitenin öğrencisi ama bir çoğu başka üniversitelerin öğrencileri bir çoğuda öğrencilikle alakası olmayan terör örgütü üyesi insanlar çantalarında molotoflarla araba lastikleri yaktılar. POLİS MÜDAHALESİ Polisle çatışmaya başladılar. Medyada Göktürk-2 uydusundan fazla bu protestoları yer alıyor. Kimsenin bu öğrencilerin tarzını eleştirdiğini göremezsiniz. Bu nasıl bir öğrenci bu nasıl rektör demiyor. Burası bir üniversite ve burada yapılan Türkiye uzaya ilk defa uydu gönderiyor. Burada kalite öğrenciler yetiştirdiysen burada biz ekranlardan bu heyecanı yaşamak istiyoruz. Türkiye ilk defa böyle bir heyecanı yaşıyor. Onlar bunun yerine en üst düzey yöneticileri orada toplanıyorlar onlar orada araba lastikleri yakıyor taş sopa molotof neymiş eleştiri yapıyorlar. Buna hak diyorlar engel olamayız diyorlar. Biz de öğrencilik yaptık ama kusura bakmayın taşla sopayla yapmadık. Bu ülke bugüne kadar yaşamadıklarını yaşarken bunu protesto olarak nitelemek biliminden nasibini almamış demektir. Bu hocalar öğrencilerini böyle yetiştiriyorsa onlara yazıklar olsun. Bir hoca ilme saygıyı öğretebilmeli. Sen iktidarı kabul etmeyebilirsin ama gerçeği kabul edeceksin. Muhalefet artık standartlarını yükseltmek zorundadır. Samimiyetle ifade ediyorum. Herkesin bizim gibi düşünmesini istemiyoruz. Böyle bir istekte bulunamayız. Düşünceler farklı olabilir. Demokrasiyi de ekonomiyi de renklendiren zenginleştiren bu farklılıktır. Herkesin fikrine saygılıyız. Fikirlerin özgürce konuşulması için reformlar gerçekleştirmiş bir iktidarız. Kimsenin özgürlüğünü savunmak adı altında şiddet kullanma hakkı yoktur. Kimsenin özgürlük adına başkasının özgürlüğüne müdahale hakkı yoktur. KUVVETLER AYRILIĞI Konya'da düzenlenen bir ödül törenine katıldım. İşadamlarımızla bir araya geldim. Bürokratik oligarşinin bizleri nasıl engellediğini anlattım. Kuvvetler ayrılığı denilen olay varya o geliyor önünüzde bir engel olarak dikiliyor. Bu ifadelerimizin önüne arkasına baklmadan bir haftadır bunun üzerinde bir fırtına kopuyor. Dün akşam bir televizyon kanalında bunu açıkladım. Geçmişte bunu her siyasetçiye yaptılar. Bir konuşmanın içinde cımbızla ifadeler aldılar bunun üzerine senaryolar ürettiler. Şimdi muhalefet kendilerince siyaset dersi vermeye çalışıyor. Ama kendileri sürekli bütünlemeye kalıyorlar. Biz 40 yıldır bu siyasetin içindeyiz. Biz kuvvetler ayrılığını çok çok iyi biliriz. Kuvvetler ayrılığını onların bildiği gibi değil bir demokraside olması gerektiği şekilde biliriz. Zira anamuhalefetin geçmişini karıştırdığınızda onlar kuvvetler ayrılığını savunan bir parti değildi. 28 Şubat'a onlar alkış tuttular. Adnan Menderes ve arkadaşları idam edilirken ellerini ovuşturdular. Biz kuvvetler ayrılığına silahlı kuvvetlerin yasama ve yürütmeye baskın olmasına karşı çıktık. Yürütmenin yargının yedeğine girmesine yada yargıyı yedeğine almasına karşı çıktık. TÜPRAŞ ihalesine müdahale ettiler. Büyük bedeller ödettiler. Galataport ihalesinde yargı devreye girdi. Yürütmenin alanına müdahale ettiler. Her şey yerindeyse kalkıp bunu yok farzedemezsiniz. Onlar bunu yaptı. Bu süreçlerde susan tepkisiz kalan onaylayan danıştayın anayasa mahkemesinin bahçesine çadır kuran muhalefet bugün bize kuvvetler ayrılığı dersi veriyor. Onların attığı ilk ve tek adım şudur; Mustafa Kemal'in askerleriyiz lafını değiştirdiler şimdi Mustafa Kemal'in yurttaşlarıyız diyorlar. Böyle bir anlayış bize demokrasi dersi veremez. 2023 HEDEFİ 9 Gün sonra yeni bir yıla giriyoruz. 2013 yılıyla birlikte 10 yıl kalan 2023 için geri sayım oluşturuyoruz. Önümüzde zorlu bir 10 yıl var. Çok çalışmamızı gerektiren bir 10 yıl var. Önümüzdeki 10 yıl içinde tek bir saniyeyi boşa harcamadan hedeflerimize kilitlenmiş şekilde kararlarımıza ulaşmaya çalışmamız gerekiyıor. Bazıları gelecek 10 yıl için de bildikleri yanlışı yapmaya devam edecek. Önümüzdeki 10 yıl boyunca aşkımıza şevkimize saldırmaya çalışanlara aldırmayacağız. 10 yıl önce vaad gibi görünen şeyler bugün gerçeğe dönüştü. Enflasyon bugün yüzde altılara kadar düştü. PARADAN ALTI SIFIR ATILDI Paradan altı sıfırı atında Taksim meydanında anırırım diyenler vardı. Hani nerde? Enflasyon partlar dediler ne oldu? Tam aksine enflasyon bizim planladığımız gibi yüzde 6'ya düştü. 10 bin dolar kişi başı milli gelir hayal dediler şuanda bunu gerçekleştirdik. Önümüzdeki 10 yıl boyunca hayalleri gerçekleştirerek yolumuza devam edeceğiz. Bu ülke yüzde yüz yerli otomobilini yapacak, uçağını yapacak, tankını da yapacak, uzun menzilli füzesini de yapacak. Bizim yapacak çok işimiz var. Bu noktada güç katanlarla elele veririz ama bize engel bariyer kurmak isteyenler olursa kale almayız. Bugün hayal gibi görünen hedefleri gerçeğe dönüştüreceğiz. Biz boğazdan Haliç'e suyu tünellerle getirdik. Bundan çoğunuzun haberi yok. Niye çünkü haberlerde bunlardan bahsetmezler. HALİÇ TEMİZLENDİ Halic'i temizleyeceğiz dedik. hocalarımız bize Halic'i ancak kumla doldurmamız lazım dediler. Halic'ten çamur temizlenirse iki yaka birbirine girer dediler. Biz de yurtdışına gidip uzmanlarla çalışma yapıp Haliç'ten 2,5 milyar ton çamur çıkardık. Biz orada 650 bin metrekare alan kazandık. Orada şimdi adeta Orlando'daki gibi bir Disney Land yapılıyor. 23 Nisan'da açılıyor. Ben Haliç'in kenarında büyümüş biriyim. artık Haliç'te balıklar türemeye başladı. 48 çeşit balık vardı. Dedik ki yeterli değil. Bizim 96'lı yıllardaki projemiz Boğazı Haliç'e bağlamaktı. Şimdi Boğaz'dan Haliç'e su geliyor ve sirküle ederek devam ediyor. Bundan sonra artık Haliç'in kokma riski de kalmadı. Bunları kimse göstermiyor kimse söylemiyor. Yarın başlık şudur! Gene medyaya çaktı. Benim derdim bu hizmetleri söyleyin millet duysun. Senin görevin bunu millete duyurmak. Bu dünya güzeli İstanbul'u dünyaya duyurma görevin var ama bir trafik tıkanınca bas bas bağırıyorsun. Bunu Manhattan'da da görürsün. Bunlar hava şartlarına göre bu sıkıntılar olur. 29 Ekim'de tüp geçidimizi açıyoruz. 2015'te çift katlı tüp geçidi açıyoruz. Bunlar olacak. Türkiye bununla büyüyor. Gelen başkanlar ülke başkanları geldiğinde bunları gösterdiğim zaman dudakları uçuklayarak gidiyorlar. Bunlarla büyüyoruz. Gelecekteki 10 yıl boyunca birlik içinde kardeşlik içinde Türkiy'yi büyüteceğiz. Ben DEİK'e son 10 yılda başardıklarınız için teşekkür ediyorum. Benim bir ricam var. Ne olur dayanışma içinde olun. Ne olur birbirinizi sevin. Sevelim sevilelim. Dünya kimseye kalmaz. İHA
Konu Necip Fazıl tarafından (12-22-2012 Saat 15:27 ) değiştirilmiştir.. |
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
12-22-2012, 14:25 | #2 |
"Yahu böyle bir öğrenci böyle bir rektör olur mu diyor demiyor"
demez başbakanım demezler onları 1930lu yıllara koyup bırakacaksın... özlem çekiyorlar... |
|
12-22-2012, 14:26 | #3 |
Hocalar bu öğrencileri böyle yetiştiriyorsa bize böyle hoca lazım değil yazıklar olsun diyor... Yine çok güzel konuşuyor parmak bastığı noktalar...
|
|
12-22-2012, 14:39 | #4 |
"Altısıfır meselesinde taksimde anıracaklar vardı anırmadılar"
|
|
12-22-2012, 14:48 | #5 |
"Daynışma içinde olalım, sevelim sevilelim, dünyaa kimseye kalmaz."
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|