08-17-2009, 13:55 | #1 |
Eser KARAKAŞ "Duble Türkler "
Burasının, Türkiye’nin gerçek sahibi duble Türklerdir.
MHP lideri Sayın Bahçeli’nin Salı günkü basın toplantısında “bu ülkenin sahibi var” derken, bu ülkenin bir sahibi varsa kimlerin kiracı olduğuna değinmezken kastettiği sahip işte o duble türktür. Yine Salı günkü parti grup toplantısında CHP Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal’ın etnik kimliklerin üzerinde bir milli kimlik vardır dediği milli kimlik de işte yine o duble türkün milli kimliğidir. Nereden biliyorsunuz diyebilirsiniz ama ben de o duble türklerden olduğum için mesele yakından bildiğim bir meseledir. Meseleyi hiç hamasete, ucuz siyasete malzeme yapmadan serinkanlı ortaya koymak gerekmektedir. Türkiye’de sayısını kimsenin tam bilemediği etnik, kültürel aidiyet mevcuttur. Bu çok sayıda etnik, kültürel aidiyetler arasında demografik olarak en kalabalık grup hiç kuşkusuz türklerdir, hemen arkasından da kürtler gelmektedir, kürtleri de başka etnik, kültürel kimlikler izlemektedir. Bu farklı kimliklerin ortak noktası, isterseniz üst kimlik de diyebilirsiniz, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır. Aslında bendeniz bu üst kimlik lafından çok hoşlanmıyorum, zira yurttaşlık dediğiniz şey özünde sadece hukuki bir ilişkidir. Bütün mesele de zaten bu Türkiye Cumhuriyeti yurttaşının sıfatının ne olacağından kaynaklanmaktadır. Anayasamızın 66. maddesi bu yurttaşın sıfatının “türk” olduğunu söylemektedir. Bu “Türklerin”, anayasal olarak kendine türk denilen yurttaşların bütününe de yine aynı 1982 Anayasası türk milleti adını vermektedir. Ve birileri ısrarla burada kullanılan türk kelimesinin etnik bir çağrışımı, anlamı olmadığını, sadece hukuki bir sıfat, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşının sıfatı olduğunu söylemektedir. Bir an için bu değerlendirmenin doğru olduğunu varsayalım. O zaman, ülkemizde alt kimliği kürt, anayasal kimliği türk; alt kimliği ermeni, anayasal kimliği türk, alt kimliği gürcü, anayasal kimliği türk insanlar yaşıyor demektir. Ama bir de, mesela benim gibi, alt kimliği de türk, anayasal kimliği de türk insanlar vardır. İşte duble türk dediğim insanlar bu insanlardır ve Sayın Devlet Bahçeli’nin “bu ülkenin sahibi var” dediğinde kastettiği insan bu duble türktür; Sayın Deniz Baykal’ın “bu ülkenin bir milli kimliği vardır” dediği zaman da kastettiği milli kimlik bu duble türklerin kimliğidir. Anlayamadığım, bu kadar farklı etnik, kültürel aidiyetlerin bir arada yaşayabildiği bir ülkede sadece Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı tanımının neden Bahçeli’ye, Baykal’a alerjik geldiğidir. Kimse kızmasın ama yurttaşlık dediğiniz konu hukuki bir konudur, devlet ile yurttaş ilişkisi hukuki bir ilişkidir ve bu ilişkiyi illaki de buram buram etnisite kokan türk sıfatıyla nitelendirmenin bir anlamı yoktur. Bir kelime iki ayrı anlama kullanılırsa sorun çıkar; “türk” sıfatı şayet anayasal vatandaşlık sıfatı ise Bulgaristan türkü, Kıbrıs türkü tanımlamalarındaki “türk” ne olacaktır? Daha anaokulu sıralarından beri hepimize okutulan, ezberletilen Mehmet Emin Yurdakul’un “Cenge giderken” isimli şiirinin birinci mısrasında “Ben bir türküm, dinim, cinsim uludur” mısrasında belirttiği “türk” acaba Sayın Baykal’ın hukuki “türk” ü müdür? star
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|