Eski rektörün AK Parti'yi bitirme planı - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**Necip Fazıl** · 04-28-2009, 09:02

Eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Berkarda'nın, AK Parti'nin ancak askerî müdahale ile önünün kesilebileceğini savunduğu ortaya çıktı.

Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan ikinci iddianamenin ekleri arasında 113. klasörde, Cumhuriyet Çalışma Grubu (CÇG) bünyesinde faaliyet gösteren Ulusal Birlik Hareketi'nin çalışmalarından söz ediliyor. Belgelerde, CÇG bünyesinde görev yapan özel istihbarat timinin Hareket'in yöneticiliğini yapan Berkarda'yla görüşmesi var. Hazırlanan rapora göre Berkarda, AK Parti'nin iktidar olması ile ilgili problemin Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanunu'ndan kaynaklandığını savunmuş. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin müdahalesi ile bu kanunların değiştirilip tekrar seçime gidilmesi ile partinin önünün kesilebileceğini öne sürmüş. AK Parti'nin iktidara gelişini ise imam hatip liseleri, camiler ve yeşil sermayeye bağlamış. Ayrıca halkın cahil olduğunu ve eğitilmesi gerektiğini vurgulamış. Eski rektör, iktidarların sadece TSK ve üniversitelere söz geçiremediğini öne sürerek AK Parti'nin yeni YÖK Yasa Tasarısı'na direnilmesi gerektiğini söylemiş. Hazırlanan raporda, Ulusal Birlik Hareketi'ne destek verilmesi için garnizon komutanlıkları ve jandarma bölge komutanlıkları ile görüşülmesi yönünde tavsiye kararı alınmış.

Samanyoluhaber

**Necip Fazıl** · 04-28-2009, 19:08

AK Parti düşürülecek, yerine...

Ergenekon belgeleri, Eruygur’un muvazzafken, rektörleri toplayarak AKP’yi düşürme planlarını anlatıp destek aldığını ortaya koyuyor.

Ergenekon sanığı Şener Eruygur’un Jandarma Genel Komutanı olduğu sırada 19 Eylül 2003 yılında rektörlerle yaptığı toplantının notları, ikinci Ergenekon iddianamesinin ekleri arasında yer aldı. Notlara göre AKP’yi iktidardan düşürme planı yapılıyor.

Üzerine, “TSK’ya ait kayıtlarda rastlanmamıştır” notu düşülen belgede, devletin alt kademelerinin 28 Şubat’ın anlam ve önemini tam olarak kavramadığı savunularak, irtica ile mücadele adı altında yapılması gerekenler sıralanıyor. “Durum tespiti” yapılan notlardaki şu ifadeler dikkat çekiyor:

- Devlet yapılanmasında 28 Şubat süreciyle başlayan irtica ile mücadeledeki icraat döneminin yerini tekrar izleme/gözleme dönemine bıraktığı, adelet (idari yargı dahil) ve Emniyet teşkilatında irticai yapılanmanın yoğunluk kazandığı, devletin alt kademelerinin 28 Şubat’ın anlam ve önemini tam olarak kavramadığı.

- Üniversite öğretim üyeleri içinde irticai düşünce yapısına sahip olanlar hakkında MİT, Emniyet ve Jandarma’dan hiçbir rapor ve bilgi gelmediği, bu nedenle bunlar hakkında uzaklaştırma işleminin yapılmadığı, bu kapsamda İnönü Üniversitesi’nde 150, 9 Eylül Üniversitesi’nde 142 öğretim üyesinin olduğu, ancak cezai işlemin yapılmadığı.

- İmam Hatip Liselerinde türbanlı öğrenci miktarının arttığı, bazı yerlerde derslere de türbanlı girildiği.

- Valilerin çizgilerinde iktidar değişikliği sonrasında bazı farklılıklar görüldüğü, Malatya Valisinin 12 yaşından küçük çocukların (minik irticacı) Kur’an kurslarına gidişine göz yumduğu, bu valilerin Cuma namazlarına AKP il başkanlarıyla birlikte gitmeye başladığı (Edirne).

- Hükümetin Milli Güvenlik Kurulu’nun yapısı ile ilgili yaptığı düzenlemenin Anadolu’daki bürokratlar üzerinde “Askere bunu yapanlar herşeyi yaparlar” şeklinde havanın oluşmasına neden olduğu, bu durumun dalga dalga bürokratları etkilediği ve yandaşlara moral verdiği.

Baskı ve korku

Bu notların ardından, hükümeti düşürmeye kadar gidecek eylem planları anlatılıyor. İşte o eylemlerden bazıları:

- Daha kötüye gidişin önüne geçilmesi için, Kur’an kursu, rektör seçimi, idari yargı hizmetleri, ilköğretim okulları gibi konularda Jandarmanın yasalardan kaynaklı görev, yetki ve sorumluluklarını tam olarak yerine getirmesi gerektiği.

- Rektörlerden 15-20’sinin “Kubilay” olmaya hazır olduğu... 25 Ekim 2003’te öğretim üyelerinin cüppeleriyle Anıtkabir’e yürüyecekleri.

- Mücadelenin yerel seçimlere kadar bitirilmesi gerektiği...

- Merkez sağda lider olabilecek kişilerle temasa geçilmesi ve bunun Asker tarafından yapılmasının gerektiği. Yüksek Seçim Kurulu kararından sonra yeni bir iktidar (DYP+CHP+AKP’den kopanlar) ortaya çıkabileceği, parçalanma için baskı ve korku gerektiği.

TARAF

04-28-2009, 09:02	#1
Kullanıcı Adı Necip Fazıl	Eski rektörün AK Parti'yi bitirme planı Eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Berkarda'nın, AK Parti'nin ancak askerî müdahale ile önünün kesilebileceğini savunduğu ortaya çıktı. Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan ikinci iddianamenin ekleri arasında 113. klasörde, Cumhuriyet Çalışma Grubu (CÇG) bünyesinde faaliyet gösteren Ulusal Birlik Hareketi'nin çalışmalarından söz ediliyor. Belgelerde, CÇG bünyesinde görev yapan özel istihbarat timinin Hareket'in yöneticiliğini yapan Berkarda'yla görüşmesi var. Hazırlanan rapora göre Berkarda, AK Parti'nin iktidar olması ile ilgili problemin Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanunu'ndan kaynaklandığını savunmuş. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin müdahalesi ile bu kanunların değiştirilip tekrar seçime gidilmesi ile partinin önünün kesilebileceğini öne sürmüş. AK Parti'nin iktidara gelişini ise imam hatip liseleri, camiler ve yeşil sermayeye bağlamış. Ayrıca halkın cahil olduğunu ve eğitilmesi gerektiğini vurgulamış. Eski rektör, iktidarların sadece TSK ve üniversitelere söz geçiremediğini öne sürerek AK Parti'nin yeni YÖK Yasa Tasarısı'na direnilmesi gerektiğini söylemiş. Hazırlanan raporda, Ulusal Birlik Hareketi'ne destek verilmesi için garnizon komutanlıkları ve jandarma bölge komutanlıkları ile görüşülmesi yönünde tavsiye kararı alınmış. Samanyoluhaber

04-28-2009, 19:08	#2
Kullanıcı Adı Necip Fazıl	AK Parti düşürülecek, yerine... Ergenekon belgeleri, Eruygur’un muvazzafken, rektörleri toplayarak AKP’yi düşürme planlarını anlatıp destek aldığını ortaya koyuyor. Ergenekon sanığı Şener Eruygur’un Jandarma Genel Komutanı olduğu sırada 19 Eylül 2003 yılında rektörlerle yaptığı toplantının notları, ikinci Ergenekon iddianamesinin ekleri arasında yer aldı. Notlara göre AKP’yi iktidardan düşürme planı yapılıyor. Üzerine, “TSK’ya ait kayıtlarda rastlanmamıştır” notu düşülen belgede, devletin alt kademelerinin 28 Şubat’ın anlam ve önemini tam olarak kavramadığı savunularak, irtica ile mücadele adı altında yapılması gerekenler sıralanıyor. “Durum tespiti” yapılan notlardaki şu ifadeler dikkat çekiyor: - Devlet yapılanmasında 28 Şubat süreciyle başlayan irtica ile mücadeledeki icraat döneminin yerini tekrar izleme/gözleme dönemine bıraktığı, adelet (idari yargı dahil) ve Emniyet teşkilatında irticai yapılanmanın yoğunluk kazandığı, devletin alt kademelerinin 28 Şubat’ın anlam ve önemini tam olarak kavramadığı. - Üniversite öğretim üyeleri içinde irticai düşünce yapısına sahip olanlar hakkında MİT, Emniyet ve Jandarma’dan hiçbir rapor ve bilgi gelmediği, bu nedenle bunlar hakkında uzaklaştırma işleminin yapılmadığı, bu kapsamda İnönü Üniversitesi’nde 150, 9 Eylül Üniversitesi’nde 142 öğretim üyesinin olduğu, ancak cezai işlemin yapılmadığı. - İmam Hatip Liselerinde türbanlı öğrenci miktarının arttığı, bazı yerlerde derslere de türbanlı girildiği. - Valilerin çizgilerinde iktidar değişikliği sonrasında bazı farklılıklar görüldüğü, Malatya Valisinin 12 yaşından küçük çocukların (minik irticacı) Kur’an kurslarına gidişine göz yumduğu, bu valilerin Cuma namazlarına AKP il başkanlarıyla birlikte gitmeye başladığı (Edirne). - Hükümetin Milli Güvenlik Kurulu’nun yapısı ile ilgili yaptığı düzenlemenin Anadolu’daki bürokratlar üzerinde “Askere bunu yapanlar herşeyi yaparlar” şeklinde havanın oluşmasına neden olduğu, bu durumun dalga dalga bürokratları etkilediği ve yandaşlara moral verdiği. Baskı ve korku Bu notların ardından, hükümeti düşürmeye kadar gidecek eylem planları anlatılıyor. İşte o eylemlerden bazıları: - Daha kötüye gidişin önüne geçilmesi için, Kur’an kursu, rektör seçimi, idari yargı hizmetleri, ilköğretim okulları gibi konularda Jandarmanın yasalardan kaynaklı görev, yetki ve sorumluluklarını tam olarak yerine getirmesi gerektiği. - Rektörlerden 15-20’sinin “Kubilay” olmaya hazır olduğu... 25 Ekim 2003’te öğretim üyelerinin cüppeleriyle Anıtkabir’e yürüyecekleri. - Mücadelenin yerel seçimlere kadar bitirilmesi gerektiği... - Merkez sağda lider olabilecek kişilerle temasa geçilmesi ve bunun Asker tarafından yapılmasının gerektiği. Yüksek Seçim Kurulu kararından sonra yeni bir iktidar (DYP+CHP+AKP’den kopanlar) ortaya çıkabileceği, parçalanma için baskı ve korku gerektiği. TARAF

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)