|
![]() |
#1 |
![]() ![]() Esma Sultan Osmanlı'nın ilk kadın padişahı olacaktı Sultan Mahmut'u öldürmek isteyen yeniçeriler, gözü dönmüşlükle Osmanlı târihinde asırlardır olmamış bir şeyi uygulamayı dahi göze almışlardı: Tek erkek olan Sultan Mahmut'n yerine Esmâ Sultan'ı pâdişah yapmayı. Osmanlı'da ilk defâ bir kadın pâdişah olacaktı... Çemberlitaş'ta, bugün Türk Ocağı Nargile Kafe'nin bulunduğu noktada Esma Sultan'ın bir köşkü vardı, ancak şimdi köşkten eser yok. MAHMUT SAMİ ŞİMŞEK / TARİH SANDIĞI Esma Sultan, Osmanlı tarihinde, saltanata aday gösterilen tek kadın. Sultan 1. Abdülhamid'in kızı ve 2. Mahmud'un kardeşi. Ortaköy'deki yalısı 10 yaşında iken kendisine hediye edilmişti. Günümüzde sadece iskeleti kalan bu yalı, büyüleyici bir güzelliğe sahipti. 25 yaşında dul kalan Esmâ Sultan, bir daha hiç evlenmedi. Kardeşi Sultan 2. Mahmut zaman zaman latîfeyle, "Hemşîrem! Eğer sen erkek olsaydın, işte o zaman benim vay hâlime. Aslâ saltanât yüzü göremezdim" derdi. Zirâ, yeniçeriler isyan çıkarıp Topkapı Sarayı'na saldırdıklarında, saray muhâfızları da yeniçerileri engellemeye çalıştıkları sırada ilginç bir hâdise yaşanmıştı. Saray muhâfızları, isyancı yeniçerilerin elebaşlarına "Ne yapıyorsunuz! Sultan Mahmud'u öldürürseniz kim padişah olacak. Hânedanda başka erkek yok" dediklerinde yeniçeriler de şöyle cevap vermişlerdi: "Olsun. Biz de Esmâ Sultan'ı padişah yaparız" Daha önce de birçok defa yeniçeri isyanı yaşanmıştı sarayda. Tahttan indirilen pâdişahlar olmuştu lâkin mahlû pâdişâhın yerine hiçbir zaman bir şehzadeden başkası geçmemişti. Lâkin yeniçeriler Osmanlı târihinde asırlardır olmamış bir şeyi uygulamayı dahi göze almışlardı: Esmâ Sultanı pâdişah yapmayı. Osmanlıda ilk defâ bir kadın pâdişah olacaktı. YENİÇERİ KAZAN KALDIRIYOR Hâdise şu şekilde gelişmişti: Sultan 3. Selim'in Nizâm-ı Cedît ıslahatlarını istemeyen yeniçeriler, Kabakçı Mustafa liderliğinde ayaklanmış ve "Moskof oluruz Nizam-ı Cedîd olmayız" diye bağırarak saraya saldırmışlardı. Sultan 3. Selim'i tahttan indirip Şehzâde Mahmut'la birlikte hapsederek Sultan 4. Mustafa'yı tahta çıkarttılar. 14 ay sonra Rusçuk Âyânı Alemdar Mustafa Paşa'nın Sultan 3. Selim'i tekrar tahta çıkartmak için İstanbul'a yaklaşık 20.000 kişilik bir orduyla geldiğini duyan yeniçeriler, Sultan 3. Selim'i önce kementle boğarak daha sonra da yüzünü palalarla parçalayarak şehîd ettiler. Âsî zorbalar, şehzâde Mahmut'u da öldürmek istemişler lâkin, Cevriye Kalfa'nın şehzâdeyi dama kaçırmasıyla O'nu bulamamışlardı. Ölümden kurtulan Şehzâde Mahmut, Alemdar Mustafa Paşa'nın gelmesiyle pâdişah oldu. Alemdar'ı da sadrazamı yaptı. Sultan Mahmut, evvelâ amcası 3. Selim'in oluşturduğu Nizâm-ı Cedîd'in devâmı niteliğinde Sekban-ı Cedid (Yeni Muhafızlar) birliğini oluşturdu. Her yeni kuruluşa karşı olan yeniçeriler buna da karşı çıktılar. Bu ocağın kaldırılmasını istediler ve istekleri yerine gelmeyince kazan kaldırdılar. Alemdar Mustafa Paşa ve muhâfızları direniş gösterdi lâkin, yeniçerilerin mevcudu çok fazla idi. Binayı saran âsilere teslim olmamak için mahzene inen Alemdar Mustafa Paşa, ölmeden oradan çıkamayacağını anlayınca, mahzendeki barut fıçılarını ateşledi. Büyük bir patlamayla infilâk eden binanın, üstünde ve civarında bulunan yeniçerilerle beraber kendi de havaya uçtu (15 Kasım 1808). Bu infilakta en az 300 yeniçeri ölmüştü. Bu sırada saraya da saldıran yeniçeriler Sultan 2. Mahmut'u indirip, 4. Mustafa'yı tahta çıkarmayı isteyince ulemâdan fetvâyı alan pâdişah 2. Mahmut, 4. Mustafa'yı îdâm ettirdi. Tahtın erkek vârisi kalmadığını öğrenen yeniçeriler o anda ne yapacaklarını şaşırdılar. "Kim olursa olsun, yeter ki bizim ocağımız devam etsin" diyerek Osmanlı tahtına Esma Sultan'ı teklif ediyorlardı. KÜÇÜK ESMÂ SULTAN Şimdi bu enteresan vak'ânın başkahramanı olan prensesin hayatına bir göz atalım. Esmâ Sultan, 1778 yılında, Sultan 1. Abdülhamid'in 6. Kadınefendisi Ayşe Sîneperver Hâtun'dan doğdu. Sultan 3. Ahmet'in kızı Esmâ Sultan'la karıştırılmaması için "Küçük Esmâ Sultan" denilirdi kendisine. 11 yaşındayken yetim kalan Esmâ Sultan'ı, 14 yaşına gelince, Sultan 3. Selim, Kaptân-ı Deryâ Hüseyin Paşa ile evlendirdi. Hüseyin Paşa bu arada 36 yaşındaydı. Evlilikleri 11 yıl sürdü. Hüseyin Paşa 47 yaşında vefât edince Esmâ Sultan 25 yaşında dul kaldı. Esmâ Sultan, kardeşi 4. Mustafa'nın tahttan indirilmesine sebep olan Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa'nın idâmı için, annesi Ayşe Sîneperver ile gizli gizli faaliyetlerde bulunuyordu. Nitekim bu faaliyetlerinde de başarılı oldu. Alemdar Mustafa Paşa, yeniçeri isyanını bastırmak ve padişahını kurtarmak uğruna, kendi hayatını feda etti. Böylelikle bu elîm hâdisede 2 Sultan ve 1 sadrazam şehit oldular. Lâkin Osmanlı tahtına kudretli, azametli, heybetli, atâfetli, celâdetli, riyâset ve kiyâset sâhibi genç bir hükümdar geçti. Ve yeni bir dönem başladı; Osmanlı'nın yeniden diriliş dönemi. 23 yaşında padişah olan Sultan 2. Mahmut dönemi. Osmanlı'nın gördüğü en yenilikçi padişahtır 2. Mahmut. Ve bu kudreti sultanın, kudretli hemşiresi prenses Esmâ Sultan. ZENGİN PRENSES Esmâ Sultan, İstanbul'un en zengin prensesiydi. Bu zenginliğini, kardeşleri 4. Mustafa ve 2. Mahmut'a borçlu. Şık giyinmesiyle de ünlü olan Esmâ Sultan, cemiyet hayatının da diğer Osmanlı Prensesleri gibi, bir numaralı ismiydi. Ortaköy'deki bu yalıda oturan Esmâ Sultan, 1848 yılında 70 yaşında iken vefat edince, Divanyolu'ndaki birâderi Sultan 2. Mahmut'un türbesine defnedildi. Sâdullah Paşa'dan Said Halim Paşa'ya, Şeyh Bedrettin'den Osmanlı'nın sarayda doğmuş son şehzâdesi Osman Ertuğrul Efendi'ye kadar, hattâ son dönemden Muallim Nâci'ye, Ziyâ Gökalp'e kadar bir çok vezir, devlet adamı, son devrin kudretli paşaları, kumandanları, sır kâtipleri, gazeteciler, hep bu mezarlıkta medfun. Bu mezarlık bahçesi, Sultan 2. Mahmut'un kız kardeşi Esma Sultan tarafından tahsis edilmiş. Burada Esma Sultan'ın bir köşkü varmış zamânında. Şu an köşkten eser yok. Ve köşkün bulunduğu yerde Türk Ocağı Nargile Cafe, gençleri ağırlıyor mezarlık manzarası eşliğinde. YALISI TÜTÜN DEPOSU OLDU Esmâ Sultan'ın vefâtıyla Ortaköy'deki bu yalı, Sultan 2. Abdülhamid tarafından, kız kardeşi Cemile Sultan'a hediye edildi. Cemile Sultan'ın vefâtından sonra da, 5. Murat'ın kızı Fatma Sultan'a. Cumhuriyetin ilânıyla, Osmanlı Hânedânı yurtdışına sürgün edilince, yalı satıldı ve tütün deposu olarak kullanılmaya başlandı. 1952 yılında Saffet Baştımar tarafından satın alınan yalı, marangozhâne ve kömür deposu olarak kullanıldı. 1975 te yandıktan sonra, iç mekân tamâmen çeliklerle kaplandı. Şu anda The Marmara Otel Grubu tarafından turistik tesis olarak işletiliyor. Püsküllü Belâ Fransız ihtilâlinden sonra bir süre Fransa'da giyilen kırmızı fesler daha sonra Yunanistan'da da giyilmişti. Âzâd edilen Rum köleler de fese benzer başlıklar giyerlerdi. Fes, ilk defâ Sultan 2. Mahmut döneminde Osmanlıya gelmişti. Hüsrev Paşa'nın gemisindeki kalyoncu ve leventlere giydirdiği fes, Sultan 2. Mahmut Han tarafından da sevilmiş ve bu yenilikçi pâdişah, 1828 deki fermanıyla fesi, devlet dâirelerinde mecbur tutmuştu. Fese ilk başkaldırış da din adamları ve ulemâ sınıfından gelmişti. "Aldık başımıza belayı " demişlerdi. Padişaha değil, fese diyorlar. Padişah da başta olsa da O devletin başında. Kastedilen belâ herkesin başında olan Fes. "Hem de püsküllü belâ " Püsküllü belâ festir. Vişne rengindeki feslerin isimleri bile vardı: Mahmudiye, Mecidiye, Aziziye, Hamidiye vs. gibi sultan isimlerini alanların yanı sıra Zuhaf, Sıfır, Kurna, Şılk, Âlî gibi isimler de fes isimleri olmuştu değişik dönemlerde. Sultan 2. Mahmut Han'ın yeniçeri ocağını kaldırdıktan sonra kurduğu "Asâkir-i Mansûre-i Muhammediye" isimli ordunun askerlerinin giyeceği fesleri îmâl etmek için de Eyüp'te Haliç sâhillerindeki feshâne inşâ edilmişti.
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Ellerinize sağlık teşekkürler.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|