AK Gençliğin Buluşma Noktası
Haberler Dünyadan ve Ülkemizden son dakika haberler burada.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 04-29-2009, 19:13   #1
Kullanıcı Adı
Eşref
Standart
Olayları abartan, ülkeyi kaosa ve korkuya sürüklemeye çalışa doğan gurubu ve Mehmet Ali Birand'a güzel bir cevap olmuş. Terör örgütleri, sansasyonel eylemlerde bulunsa bile, medyanın bunu toplumda korku ve endişe oluşturmayacak şekilde aktarması gerekir.

Zaten terörün amacı toplum içinde korku yaymak, huzursuzluk oluşturmaktır. Medyamız yangına körükle giderse, bunun sonu ne olur? Teröre mi hizmet etmiş olurlar yoksa ülkeye mi?

Dünyanın süper gücü dediğimiz, özgürlükler ülkesi ilan ettiğimiz Amerika'daki 11 Eylül saldırıları sonrasında kaçınız o binalardaki çıkan cesetleri gördünüz? Kaçınız o çalışmaları detaylarıyla tv karşısında seyrettiniz? Seyredemedik çünkü onlar teröre prim vermediler. Gazetecilik, habercilik böyle olur.

Sayın Birand'a ders olsun.

 

Eşref isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 04-30-2009, 01:51   #2
Kullanıcı Adı
Eşref
Standart
Alıntı:
yalçın Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Sevgili Tarkan olayın apartılması muhtelif bir çok yerde vuku bulan silahların cokluğumudur anlamadım , Sayın Birand gayet acık ve manalı bir soru sormuştur , bu soru ile terör olaylarının sansasyonel boyutu arasında nasıl bir bağ var acıklarmısınız.

Yöneltilen soru dikkat ederseniz veya etmiş iseniz , ülkenin bir çok yerinde kazılar sonrası cıkan silahların akibeti hakkında idi sevgili Tarkan ım bu noktayı kacırmış isek olaya farklı boyut kazandırırz bunuda belirtmek isterim.
Yalçın abi, sitede videoyu izlediğimde gerçekten çok şaşırdım. Birincisi Doğan gurubu değil miydi Dink cinayetinde bile aylarca yayın yapan? Veya danıştay saldırısında ülke sanki elden gitti gibi gösteren bu grup değil miydi?

Peki sonra ne oldu? Ergenekon çıktı. Umursamadılar. Bu kadar silahla darbe mi olurmuş dediler. Şimdi fışkırıyor dedikleri silahlar bunlar. Ayrıca sanki Ergenekon'u Ak Partinin bir oyunuymuş gibi gösterdiler.

Şimdi de çıkmış silah fışkırıyor diyor. Hemde vurgulaya vurgulaya. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Sözlerindeki çelişki, kaos oluşturma gayesi görülmüyor mu?

Onu da geçtim. Fışkırmak tabiri, mübalağalı bir söz olduğu aşikar. Ülkenin her karış toprağından silah çıkmıyor ki silah fışkırıyor diyelim. Tamam silahlar bulunuyor ama bir gazetecinin o ortamda işi mübalağa boyutuna getirip soru sorması hoş değildi bence.

Terörü yok saymak da tehlikelidir, teröre ait unsurları yüceltmek de. Bilmiyorum yanlış mı düşünüyorum ama benim kanaatim bu yönde.

(Birand'ı ve haberciliğini pek sevmezdim. Bu olay hoşuma da gitti.)

Konu Eşref tarafından (04-30-2009 Saat 02:00 ) değiştirilmiştir..
Eşref isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-30-2009, 02:16   #3
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
Arkadaşlar şurdaki yorumlarda Birand'a yüklenip onun Ergenekon hakkında yazdığı tek bir yazıyı dahi okuyanı var mı?

Doğan grubunda Hasan Celal Güzel'den sonra Ergenekon'un ciddi manada sonunun getirilmesini isteyen yazarların başını çekiyor Birand arkadaşlar.

Çok bel altı vuruyorsunuz..
FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-30-2009, 10:22   #4
Kullanıcı Adı
redyellow
Standart
Branda burda bu olay için vuranlar bu konuşma için vurmuyorlar ki...

Brandın şimdiye kadar kırdığı cevizlerin sayısı bini aştı.

Kanald ana haber bülteni brand yönetiminde hazırlanmıyor mu?

Branda bel altı vuruyorsunuz diyen arkadaşlar, kanald ana haberden çok mu memnunsunuz?

El insaf yani.

sırf laf olsun diye yazmayın lütfen.

Kanald ana haberdeki tüm soysuzluklar, tüm edepsizlikler brandın sorumluluğu altındadır.

Brandı savunacak olanlar ilk önce bu edepsizlikleri de savunmalıdır.

Var mısınız? savunabilir misiniz?
redyellow isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-30-2009, 10:47   #5
Kullanıcı Adı
redyellow
Standart
Alıntı:
yalçın Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Sevgili ''Redyollow'' Brandin nasıl bir kişiliğe sahip olduğu hangi cevrelerin sözcülüğünü yaptığı belli bu noktada kimse bir şeyler söyleyemez , konunun ve Brandin sorgulanması Sayın Başbuğa yönelttiği sorudaki samimiyeti içindi,zaten bir insan büsbütün fena olmayı başaramaz ara sırada demokrasinin namusu içinde haklı bir çıkış yapabilir buna hakkı var sanırım. Kimse Birandı savunmuyor , onun karakteri hakkında yorum yapmanın bu konu altında olmamalı diye düşünüyorum. Neyi tartışdığımızı ön kabul olarak alabilirsek birbirimizi çok daha iyi anlarız saygılar
Brandın başbuğa sorduğu soru doğruydu, ama paşanın omuzundaki yıldızlardan ve belindeki silahdan korktu brand...

Ve bende dahil brandın o sorusunun doğru olduğunu bildiğim halde orda paşa tarafından bozulmasına, adeta azarlanmasına içten içe sevindik.

Niye?

Yıllardır süre gelen bir çizgisi var brandın ve hep bu çizgi bizim için bozuk bir çizgi olduğu için.

Brand kanald haberde islami kesime, müslüman kesime hep yamuk yaptı onun için.

Sadece ergenekonunun ciddi manada sonunun getirilmesini istemesi onun bütün günahlarını yok etmez.

Biraz da burdan bakınız lütfen.

Dualarımla sayın üstadım.
redyellow isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-01-2009, 18:17   #6
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
Alıntı:
redyellow Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Branda burda bu olay için vuranlar bu konuşma için vurmuyorlar ki...

Brandın şimdiye kadar kırdığı cevizlerin sayısı bini aştı.

Kanald ana haber bülteni brand yönetiminde hazırlanmıyor mu?

Branda bel altı vuruyorsunuz diyen arkadaşlar, kanald ana haberden çok mu memnunsunuz?

El insaf yani.

sırf laf olsun diye yazmayın lütfen.

Kanald ana haberdeki tüm soysuzluklar, tüm edepsizlikler brandın sorumluluğu altındadır.

Brandı savunacak olanlar ilk önce bu edepsizlikleri de savunmalıdır.

Var mısınız? savunabilir misiniz?

Ezbere muhalefet...

--
Ben diyorum ki "Arkadaşlar şurdaki yorumlarda Birand'a yüklenip onun Ergenekon hakkında yazdığı tek bir yazıyı dahi okuyanı var mı?"

Sonraki cümlem de:
Doğan grubunda Hasan Celal Güzel'den sonra Ergenekon'un ciddi manada sonunun getirilmesini isteyen yazarların başını çekiyor Birand arkadaşlar.
Karşıdan ses geliyor
Branda bel altı vuruyorsunuz diyen arkadaşlar, kanald ana haberden çok mu memnunsunuz?

El insaf yani.
Konu ile ilgisi yoksa banane Birand'ın edepsizliklerinden?
Sevmem etmem kendisini, ama burada haklı söylemi yüzünden üstelenmişse haklı kim olursa olsun hakkı yememek lazım. Yazılarını takip etmiş misiniz, Ergenekona tutumunu biliyor musunuz da Ergenekon konulu bir sözünden azar yemesine karşı seviniyorsunuz diyorum.

Kişiliği hatta siyasi görüşü ne olursa olsun. Ergenekon konusunda haklı bi sözü yüzünden azar yemesine sevinenler "bel altı vuranlar"dır.
Onun Ergenekon tutumunu bilmeyenlerdir.

Ama bunu dedik diye Kanal D haberin insafsızlıkları,şuları,buları deyip onu 'savunma' konumuna girdik.

Eh, haksız düşmanım olsa da çıkar o haksız olduğu konuyu dile getiririm ben.
Sevmiyorum diye ezik kaldığı bi durumda 'bir de ben vurayım' mantığı güdmem efendim.

El insaf yani.
FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-30-2009, 11:12   #7
Kullanıcı Adı
*AZRA*
Standart
Genel kurmay başkanı ilker başbuğ bu adama gayet güzel cevap vermiş. daha iki kelimeyi bir araya getiremiyor. çıkmış orda saçma sapan soru soruyor.
*AZRA* isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-30-2009, 11:19   #8
Kullanıcı Adı
redyellow
Standart
Alıntı:
Kendi belgesi Uğur Dündar’ı yalanlıyor
30 Nisan 2009 Perşembe, 00:10EKONOMİ

Vergi kaçırdığı haberini yapan star’a hakaretler yağdıran Uğur Dündar, yalanlama için vergi uzlaşma tutanağını kanıt gösterdi. Oysa tutanaktaki bilgiler Dündar’ın konuyla ilgili açıklamasının doğru olmadığını ispatlıyor.


Star tv Haber Grup Başkanı Uğur Dündar’ın 62 bin liralık vergi kaçırma olayıyla ilgili açıklamalarının neden gerçek olamayacağını madde, madde tüm teknik ve kanuni ayrıntılarıyla dün yazdık. Merak edenler yazının tamamını ‘Böyle bir cevap Sülün Osman’ın bile aklına gelmez’ başlığıyla internette de bulabilir. Yazının sonunda sorduğumuz bazı sorular vardı. Örneğin Uğur Dündar’ın ‘vergi ödemeyi ne kadar süre unuttuğu, ödeme talebinin Maliye’den mi yoksa Uğur Dündar’ın kendisinden mi geldiğini’ açıklaması gerektiğini söylemiştik. Tesadüf odur ki Milliyet’e bizim haberimizi yalanlamak için Uğur Dündar tarafından gönderilen ve gazetenin sayfalarında yer bulan bir belge cevapları almamıza neden oldu. Sayın Dündar’a şeffaflığı için teşekkür ederiz...

13 AYLIK UNUTKANLIK

Gazeteye kupür şeklinde konulan vergi uzlaşma tutanağı birçok konuda aydınlatıcı bilgiler taşıyor. Dündar’ın ‘Banka bildirmeyi unutmuş, biz de gidip vergi dairesine gerçeği anlatmış ve vergimizi son kuruşuna kadar ödemek istediğimizi bir dilekçeyle belirtmişiz’ sözleri konusunda kör noktalar gün ışığına çıkıyor.

Çünkü Dündar’ın bu sözlerini okuyunca ‘Banka Uğur Dündar’a ne kadar vergi ödemesi gerektiğini söylemeyi ihmal etmiş (ki bankanın böyle bir yükümlülüğü yok). Dündar da bunu görür görmez vergi dairesine koşup vergiyi ödemiş gibi bir anlam çıkarıyorduk. Ancak Milliyet’in haberinde savunma belgesi olarak kullanılan tutanaktaki bilgiler olayın biraz ağır çekimde yaşandığını gösteriyor. Kendi belgelerine göre Dündar’ın ikamet ettiği yerden vergi dairesine gitmesi biraz uzun sürmüş... Yaklaşık 13 ay kadar. İstanbul ili sınırları için oldukça uzun bir süre.

Söz konusu uzlaşma tutanağında Uğur Dündar’ın ceza aldığı vergi beyannamesi tarihinin 20 Mart 2006’ya ait olduğu gözüküyor. Tutanağa göre Dündar bu cezayı ödemek için Beykoz Vergi Dairesi’ne 6 Nisan 2007’de gitmiş!

BİRKAÇ SORU DAHA

Aradaki bu zaman farkı ister istemez bazı soru işaretleri doğuruyor. Örneğin olayın gerçekleşme tarzı şu şekilde olmuş olabilir mi?.. Hazine bonolarının vergilendirilmesinde stopaj uygulamasına geçilmesinin ardından, Maliye 2006 yılında mükelleflerin 2005 ve önceki yıllara ait Hazine bonosu kazançlarını gösteren bilgileri bankalardan toplu halde isteyip inceleme başlattı (Sektörel olarak gerçekleştirilen bu inceleme o yıl gazetelerde de sıkça haber oldu). Bu incelemeler sonucunda Uğur Dündar’ın bono gelirlerini beyan etmeyip vergi kaçırdığı tespit edildi ve bunun üzerine bir vergi kaçırma raporu yazıldı... Ya da Maliye’nin toplu incelemesi olmasa Dündar ‘kendi ifadesinde söylediği gibi’ vergiyi ödemediğini hatırlar mıydı? Uğur Dündar bu konularda cevap verebilir mi?

TUTANAK NEDİR?

DİĞER taraftan Uğur Dündar’ın vergi ödeme talebinin Maliye’den değil kendisinden geldiğini göstermek için Milliyet gazetesine koydurduğu vergi uzlaşma tutanağı neyi gösteriyor. Biz söyleyelim; kamuoyuna doğruyu anlatmadığını. Dündar savunmasını ‘Bakın o tutanakta ‘Mükellefimiz vergisini ödemek istediğini belirtmiş’ sözlerine dayandırıyor. Yani ‘ben ödemek istedim’ diye ısrar ediyor. Bilmeyenler için o sözler geçerli bir bahane olarak kabul edilebilir. Ancak Maliye’nin tüm uzlaşma tutanaklarında benzer sözler yazar. Uzlaşma vergi kaçırma suçu işleyen ve bu yüzden ceza kesilen mükellefin ‘mazeret beyanı’dır.

Maliye bu mazeretler nedeniyle uzlaşma talebini kabul ettiği her mükellefin tutanağına ‘Mükellef vergisini ödemek istemiştir’ sözlerini ekler. Örneğin Petrol Ofisi’ne 2006’da kesilen ve sonra uzlaşmaya gidilen cezaya ilişkin uzlaşma tutanağında da benzer sözler yer alır. Ayrıca Dündar’ın, Maliye talep etmeden kendi kendine gidip vergiyi ödediği yönündeki sözlerinin doğru olması kanuni olarak da imkansız. Çünkü Dündar’ın Milliyet’e gönderdiği vergi uzlaşma tutanağı, vergi kaçırma olayının gerçekleştiği, Maliye’nin bunun tespit ettiği, cezayı kestiği ve mükkellefin cezayı hafifletmek için ödeme talebinde bulunduğunu gösteriyor. Uzlaşma tutanağı, olayların bir önceki cümledeki gibi gerçekleşmesi durumunda tutulan kanuni bir belge.

UZLAŞMA VARSA KAÇAK VAR

VERGİ Kanunu’na göre uzlaşma tutanağı varsa kaçak da vardır. Eğer olay Dündar’ın söylediği gibi olsaydı, yani Dündar kendi başvurusuyla ödeme talep etseydi zaten böyle bir uzlaşma tutanağı hiç olmayacaktı. Vergi Usul Kanunu’nun 371’inci maddesine göre kendi talebiyle ödeme yapmak istemesi durumunda Dündar ‘pişmanlık’ hükümlerinden yararlanacak, böylece ne bir inceleme olacak, ne ceza kesilecek ne de vergi uzlaşma tutanağı olacaktı. Özetle, Dündar Milliyet gazetesine yolladığı belgeyle kendisini yalanlıyor.

http://www.stargazete.com/ekonomi/ke...ber-185168.htm


Sayın kolböreği, abin için bir haber. Belki ilgini çeker
redyellow isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-30-2009, 11:37   #9
Kullanıcı Adı
redyellow
Standart
Hürriyet gazetesinde bir haber yayınlandı:

"BAşörtülü iki kadın doktor, Testis filmini çekmediler..."

"Tesettür Faciası"

Şeklinde manşet atıldı.

Haberi yapan UĞUR DÜNDARdı...

Ve bilahere Bizzat Hürriyet yayın yönetmeni ERTUĞRUL ÖZKÖK özür diledi, yalan olduğunu kabul etti.

Buyur hürriyetin kendi sitesinden:


Alıntı:



Ertuğrul ÖZKÖK



Özür ve teşekkür

16 yıllık genel yayın yönetmenliğim süresince, hiç gocunmadığım bir şey, yanlış yaptığımızda "özür dilemek" ve düzeltmek oldu.

İtiraf edeyim, mesleğimizde herkes bu konuda benim kadar bonkör değildir.

Geçen hafta Davos'ta olduğum için, söz verdiğim bir görevi biraz gecikerek yerine getiriyorum.

* * *

Uğur Dündar'ın ekibinin hazırladığı "Testis Raporu" haberi, geçen ay bütün Türkiye'de yoğun tartışmalara neden oldu.

Konya'da bir hastanede, iki kadın radyoloji uzmanının, erkek olduğu için bir gencin testis röntgenini çekmeyi reddettiği iddia ediliyordu.

Haberin kaynağı, genç çobanı ameliyat eden doktordu.

Doktor, ameliyat sonrasında bir rapor yazmış ve bunu hastanın dosyasına koymuştu.

O raporda, iki kadın görevlinin, testis röntgenini çekmeyi reddettiği hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açıkça ifade ediliyordu.

Uğur Dündar'ın ekibi de bu raporu ele geçirmiş, olayı başhekime sormuş, ondan o gün net bir cevap alamamıştı.

* * *

Haber yayınlandıktan sonra ortalık karıştı.

Hastane başhekimi, olayı incelettiğini, ancak kadın radyologların çekim yapmayı reddetmesinin söz konusu olmadığını açıkladı.

Haber, bir anda tıbbi çerçevesini aşarak siyasi nitelik kazandı.

Bu arada Sağlık Bakanı Recep Akdağ'a konu sorulduğunda, o "Müfettiş gönderip inceleme yaptıracağım. Ondan sonra konuşacağım" dedi.

Ben de bakanın bu tavrını destekleyerek, "Size güveniyorum. Yaptırdığınız soruşturmanın sonucu ne olursa olsun gereğini yapacağım" dedim.

Soruşturma geçen hafta tamamlanarak kamuoyuna duyuruldu.

Sonuçlarını Hürriyet'te okudunuz.

Müfettişler, gerçekten iyi bir soruşturma yaptılar ve şu sonuçlara ulaştılar:

İki kadın görevlinin bir kusuru yoktu. Başhekim, iki kadın radyoloğun o gün görevde olmadıklarını söylemişti. Biri görevdeymiş ancak kendisinden çekim istenmemiş. Öteki ise görevde değilmiş.

Bu sonuçtan sonra bize yapılacak tek şey kalıyor.

İki kadın görevliden özür dilemek.

Onu da kamuoyunun önünde açıkça yapıyorum.

../..


Peki bu sonuç bizim hatamızı örter mi?

Hafifletse de örtmez.

Daha dikkatli davranmamız, sadece rapora güvenmeyip araştırmamız gerekirdi.

O bakımdan hem muhabirin, hem de yazı işleri olarak bizim kusurumuz var.

Ayrıca olayı hemen "Tesettür Faciası" olarak sunmak da açıkça önyargılı bir davranış olmuş.

Bütün bunlar için, haberi yapan arkadaşımızı uyarıyoruz.

Yazı işleri olarak biz de gereken dersi çıkarıyoruz.

http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/gost...rih=2007-01-30

hala uğur dündar için yalancılığı tescil edilmiş birisi için yazacaksın buyrun devam et!
redyellow isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-30-2009, 11:49   #10
Kullanıcı Adı
redyellow
Standart
Ulaaaa kolböreği uçmuş... boşuna yazmışız yahu

Keşke biraz daha kalsaydı da o derin fikirlerinden biraz daha faydalansaydık
redyellow isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim
açıklama, başbuğ, tsk


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi