08-12-2009, 18:02 | #1 |
ETÖ'cünün biri dostu, diğeri kaynağı çıktı!
CHP Grup Başkanvekili Kılıçdaroğlu, ekonomik kriz dolayısıyla 60 bin kadının hayat kadını olmak için vesika sırasında beklediği yönündeki sözlerinin Şefkat-Der'in araştırması olduğunu söyledi. Skandal cümleyi Şefkat-Der'e yüklemek isteyen Kılıçdaroğlu'nun kaynağının Ergenekon'dan yargılanan ATO Başkanı Sinan Aygün olduğu ortaya çıktı. Ergenekon sanığı Ünal İnanç'ın Gökçek'le yaptığı düello sırasında kendisine belge servis ettiği iddialarını da yalanlayan Kılıçdaroğlu, “Dostumdur” dedi. İLGİLİ HABERLER: KILIÇDAROĞLU'NDAN MİDE BULANDIRAN MUHALEFET KAVAF, KILIÇDAROĞLU'NU KINADI! "60 bin kadın, hayat kadını olarak geçimini sağlamak için sıraya girmiş durumda” diyerek büyük tepki toplayan Kemal Kılıçdaroğlu, bilgiyi Şefkat-Der'e ait bir araştırmadan aldığını ileri sürdü. Kılıçdaroğlu'nun bilgi kaynağını çarpıttığı, söz konusu araştırmanın, destek verdikleri Ergenekon sanığı ATO Başkanı Sinan Aygün'e ait olduğu ortaya çıktı. ERGENEKON SANIĞI DOSTUYMUŞ Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan 3. İddianamede yer alan sanık Ünal İnanç ile Mustafa G.D. isimli şahıs arasındaki Melih Gökçek'le düello öncesi bazı belgelerin kendisine ulaştırılması hakkındaki telefon görüşmelerine açıklık getirmek üzere basın karşısına çıktı. Kendisine gelen bilgi ve belgeleri inceledikten sonra bütün dosyaları bizzat kendisinin hazırladığını anlatan Kılıçdaroğlu, Ergenekon sanığı Ünal İnanç'ın dostu olduğunu belirterek "Bana da herhangi bir dosya vermiş değildir." iddiasında bulundu. KAYNAĞI ERGENEKON SANIĞI SİNAN AYGÜN Ergenekon sanığı ile dostluğu, akıllara HSYK Üyesi Ali Suat Ertosun'u getiren Kemal Kılıçdaroğlu'na basın toplantısı sonunda “60 bin kadın, hayat kadını olarak geçimini sağlamak için sıraya girmiş durumda” sözlerinin hatırlatılması üzerine, kaynağının Şefkat-Der'in yaptığı bir araştırma sonucu olduğunu söyledi. Şahsına yönelik tepki ve kınamalardan kurtulmak için skandal cümleyi Şefkat-Der'e yüklemek isteyen Kılıçdaroğlu'nun kaynağının Ergenekon'dan yargılanan Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün olduğu ortaya çıktı. ŞEFKAT-DER İSMİNİ NEDEN KULLANDI? Habertürk gazetesi, Beyoğlu'nda bir genelevin kapatılması ile ilgili Şefkat-Der Genel Başkanı Hayrettin Bulan'la görüşmüş, röportajında Bulan, “ATO Başkanı Sinan Aygün 3 yıl önce hayat kadınları konusunda araştırma yaptırmış, kesin bilgi olmamasıyla birlikte 30 bin rakamı ortaya konulmuş. Doğruluğunun tartışılacak olması bir tarafa, reel bir rakam kabul edersek bu sayının bugün iki katına çıkmış olabileceğini söyleyebiliriz. Çünkü ahlaki dejenerasyon ve sistem buna müsait. Fuhuş mafyası her geçen gün güçleniyor” çerçeveli görüş belirtmişti. Konuyu sorduğumuz Şefkat-Der Genel Başkanı Hayrettin Bulan, röportajın temasının “toplumdaki ahlaki bozulma, sistemin bu bozulmanın önüne geçecek yapıda olmaması” olduğunu belirterek şunları söyledi: O gün röportajda fuhuş mafyasının gücünden, sistemin çözüm üretememesinden, ahlaki deformasyonun arttığından, ortada dramatik hayat hikayelerinin bulunduğundan, devletin o insanlar sahip çıkması gerektiğinden bahsettim. Konu bu idi. Ekonomik etkiyi sadece ‘Devlet bu insanları mali destek sağlayarak kurtarmalı' şeklindeki ifademle dile getirdim. Fuhuşun artmasını geleneklerden uzaklaşmaya bağlıyorum. Bu artış, iddia edildiği gibi Türkiye'nin muhafazakarlaşmadığının en büyük kanıtı. Aslında sorun da bu noktada başlıyor. Hükümet genelevlerin kapatılması konusunda çalışma yapacaktı ancak ‘irticacı, dinci, gerici' damgası yemekten korktuğu için çekindi. CHP bu konuda samimiyse, hükümetin bu konuda çıkaracağı kanuna karşı çıkmasın, destek versin. Bu konuda Sayın Başbakanımızın ve Meclis Başkanımız Mehmet Ali Şahin'in hassasiyetini biliyorum. Erdoğan'ın talimatıyla ve bizim aracılığımızla Mehmet Ali Şahin, Başbakan Yardımcılığı döneminde kendi maaşından iki genelev kadınına ev tuttu ve bataklıktan kurtardı. Şimdi düzgün işleri var. Huzur içinde yaşıyorlar. Genelevleri kapatılmadığı müddetçe her gün yeni insanlar bu bataklığa düşecek. Avrupa artık bu tür yerleri insan haklarına aykırı bularak kapatıyor. İnsanların genelevde, randevu evlerinde ya da otel köşelerinde çalıştırılması zulümdür. Ben aslında Habertürk'te de bunu anlattım.” HABERVAKTİM.COM
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
08-12-2009, 18:03 | #2 |
|
|
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|