Euro haritası...


MADENİ Euro’lardaki haritadan Türkiye’yi silmişler... Kıbrıs’ı 400 kilometre batıya kaydırıp, haritaya sokmuşlar.

Aslında şaşmamak lazım...

Batı’nın burnunun dibindeki ülkemizi, illa 10 bin kilometre Doğu’ya kaydırmaya çalışırsan, olacağı bu.

Madeni Euro dediğin, gazoz kapağı kadar bi şey... Ne kadar sıkıştırırsan sıkıştır, sığmaz Malezya!

*

Ama madem haritalara karşı bu kadar hassasız, soralım o halde...

Káğıt Euro’lardaki haritada var mıyız?

Varız.

Ne kadar varız?

Amerikalı subayın, NATO toplantısında gösterdiği "Kürdistan haritası"nda ne kadar varsak, o kadar varız.

Yani?

Yarısı... Batımız var, doğumuz yok!

*

Madeni Euro’daki haritaya gösterilen hassasiyet, káğıt Euro’daki haritaya neden gösterilmiyor?

*

Ya da şöyle soralım...

Bizde haritalı para var mı?

Var...

Mesela, 10 lirada ne haritası var?

Piri Reis’in haritası.

Nereleri gösteriyor?

Amerikaları... Evet, Amerikaları.

O harita, Atlas Okyanusu’nun haritası... Güney Amerika’nın doğu kıyıları ile Avrupa ve Afrika’nın batı kıyılarını gösteriyor.

Nereyi göstermiyor?

Türkiye’yi!

*

Ya 20 liradaki harita?

Kuzey Kutbu’nu... Grönland falan!

Kanada var, Küba var, Fas var. Bütününe baktığında, gene Atlas Okyanusu haritası... Takmışız, Atlas Okyanusu’na!

Peki, Türkiye yok mu?

Var.

Ama iyi bakmazsan göremezsin...

Atatürk’ün kulağının arkasında çünkü!

*

YTL’ye "AB’ye girdik" palavraları eşliğinde geçtik... Madeni veya káğıt YTL’lerin herhangi birinde "Türkiye’yi AB’de gösteren" bir harita var mı?

Yok.

E niye kızıyoruz ki adamlara?

*

Bakın, laf madeni Euro’dan açılmışken, anlatmazsak olmaz...

YTL’ye geçtik, madeni 1 YTL çıkardık.

AB de, mecburen YTL’ye geçti!

Avrupa’daki tüm sigara, meşrubat makineleri bir anda YTL ile doldu.

Niye?

Çünkü, 1 YTL ile 2 Euro, aynı ebatta...

Ahalimiz, makinelere 2 Euro yerine 1 YTL atarak, şakır şakır alışveriş yaptı.

Netice?

Onbinlerce makinenin 2 Euro kanalını kapatmak zorunda kaldılar. Bu işin, sadece Avusturya’ya maliyeti, 5 milyon Euro!

*

Bu kafayla haritaya giremeyiz.

Bu faizle, bu borçla, bu işsizle...

İmkánsız.

Malezya’ya benzeyerek, asla.

*

Eh... Bugünlük de, haritalı maritalı bir yazı oldu, iyisi mi coğrafyayla bitirelim...

Alın çocuğunuzun dünya atlasını, açın.

ABD bayrağı ile Malezya bayrağını yan yana koyun, bizi neye benzetmeye çalıştıklarını görün! Cümleten kolay gelsin.

O kadar alışmışsınız ki birileri gibi olmaya, birilerinin güdümünde olmaya, Türkiye'yi bir yere benzetmeden, belli kılıflara sokmadan ve neticesinde aşağılamadan duramıyorsunuz!

"YTL'de bile yok haritamız,Euro'da olmaması normal."

Ülke için en kritik dönemlerin birinde böyle saçmasapan bir meseleyi köşesine taşıyan bir adama nasıl aydın diyelim biz şimdi,nasıl danışalım ülke meselelerini biz böylesi bir insana?

"Malezyalaşıyoruz."

Hiç gelmiyor değil mi aklınıza Türkiye'nin de bağımsız bir devlet olduğu! Ya Amerikan uşağı olarak görüyorsun ülkeni, ya "Malezyaperest". Ya "mahalle baskısı" olur diyorsun ya "kamusal alan" mavalı okuyorsun...

Be adam,hiç mi geçmez o kıt aklından "ya bir de şu pencereden bakalım olaya,bunlar yararlı bir şeyler yapmaya çalışıyorlar mı gerçekten" diye bir düşünce...

Ama yok...O zaman çağırmaz ki seni Kanaltürk,Habertürk ve bilimum kartel canlı yayına...

Asıl Türkiye'nin "hiçbir yer"leştiği yok;birilerine dönüşen varsa o da sizin gibi Yanılsama Türkiye'de yaşayan "çoktaan uzaylılaşmış ve cuntalaşmış" zihniyettir!

+1