Evin Reisi İslamiyet Olmalı..(HEKİMOĞLU İSMAİL) - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**Feride** · 08-01-2010, 20:52

Eşimle anlaşamıyorum!
Eşlerin anlaşamamasının üç sebebi vardır:
Mânevî sorunlar, maddî sorunlar ve çevrenin etkisi.

İnsana öyle bir beyin vermiş ki, problemlerin bütününü çözebilir.
Eşler arasında maddî durum sorun olmamalı.
Durum ortada. Ne kazanıyorsak, onu yiyeceğiz. Bu dünyada pek çok fakir zevk içinde, huzurla yaşamıştır.
Pek çok zengin de rahat bir nefes alamadan göçüp gitmiştir.

“Et getir, ekmek getir, baldan da haberin olsun. Et yok, ekmek yok, halden de haberin olsun.”

Manevî sorunlar tesettür, ibadet veya başka yönden olabilir.
Böyle problemleri yaşayanlar uzman kişilerin desteğini alabilir.

Dindar ve ehil birine danışıp “Benim şu şu problemim var, ne yapabilirim, nasıl halledebilirim?” derse, Allah ’ın izniyle o kişinin söylediği ona şifa olur. Ama dinlerse…
Evlilik, matematik hesabı gibi değildir.
Şöyle davranırsak şöyle olur, böyle yaparsak böyle olur gibi teknik hesaplar evlilikte tutmaz.
Kişi kendi çözümünü önce kendi bulmalıdır.

İnsan yaprak gibi olmamalı. Yaprak, esen rüzgâra tabidir.

Evlendiğimde annem yanımdaydı. Şöyle düşündüm. Bu annemdir, bu da karımdır. Her ikisinin de hukukunu korumalıyım.
Evliliği kötü yere sürükleyen huylardan biri de laf taşımaktır. Laf taşımak cahillerin işidir.
Düşüncesi kıt olanlar, ne yaptığını bilmeyenler, taşı nereye attığının farkında olmayanlar taşıdıkları lafla kafa kırarlar.
Kavga, ailede yaşanabilecek en kötü durumdur.
Evlilikte sorunlar varsa, eşler her şeyi bırakıp oturup düşünmeli; “Ben neyim, ne
yapmam gerekiyor?” sorularına cevap aramalıdırlar.

Genç bir hanım bana, “Eşimle anlaşamıyorum.” dedi. Al eşini karşına ve eşine,
“Kocacığım, biz mesut olmak için evlendik. Fakat anlaşamıyoruz. Nasıl hareket etmemi istersin?
Seni nasıl memnun edebilirim, onları söyle de yapayım. Mutluluğumuz için ben bir adım atmış olayım.” de, dedim.
Kadın hemen itiraz etti:
”Ben onun kölesi miyim? O benim istediğimi yapsın!”
“Bu düşüncenden vazgeçebilir misin?” dedim. “Hayır!” dedi.

Yaşlandıkça insanların huyları kemikleşir. Değişmez, yeni bir şekle girmez.
Ben böyleyim, diye inat eder. O inat, aileyi târumâr eder.
Küçük anlaşmazlıklar ve gereksiz inatlar büyük dertlere sebep olur.

İki şoför yarışa çıkıyor ve ikisi de kaza yapıyor. Yollar yarışmak için değil, gideceğimiz yere ulaşmak içindir.
Evlilik üstünlük gösterme meydanı değildir. “Nasıl mutlu olunur?” sorusuna cevap arama yeridir.
Rahat olmanın, huzurlu olmanın en iyi yöntemi, eşinin iyi taraflarını görmektir.
Bu şekilde denge sağlanır. Eşinin huyları yüzünden kendini heba eden, uçurumdan yuvarlanan insanlar tanıyorum.
Adamın huzuru yok ne yapsın! Şu kocaman dünyada bir yere sığamıyorlar.
“Ben de sakin bir hayat istiyorum!” diye teselli isteyen insanlar gelirdi bana. “Sabret” derdim.
Konfor yerinde. Gezmedikleri, görmedikleri yer kalmamış. Öyle bir noktaya gelmiş ki,
mutluluğu başkalarıyla kuracağı ilişkilerde arayacak amma, insanlardan korkmuş.
Kadın kocasının, koca da karısının her istediğini yerine getiremez. Asıl anlaşmazlık bundan çıkıyor.

Gözlemlediğim kadarıyla evlilikte yapılan en büyük hata “anlayışsızlık”.
Kadın da erkek de, eşinde İslâmiyet’in esaslarını görmek ister. Evin reisi, İslâmiyet olmalıdır...

08-01-2010, 21:39

Tesekkürler, çok hos bir yazi

En çok da bu kismini begendim;
"Kocacığım, biz mesut olmak için evlendik. Fakat anlaşamıyoruz. Nasıl hareket etmemi istersin? Seni nasıl memnun edebilirim, onları söyle de yapayım. Mutluluğumuz için ben bir adım atmış olayım."

Taviz vermemek adina iletisim kapilarina kilit vurdukça sevgi yollari da tikanir. Oysa ki hem evin hanimi hemde evin beyi mutluluktan uzaklasildigi vakit telafi yollari aranirsa, sorunlar kisa sürede yok olurlar

"Evlilik, matematik hesabı gibi değildir.
Şöyle davranırsak şöyle olur, böyle yaparsak böyle olur gibi teknik hesaplar evlilikte tutmaz.
Kişi kendi çözümünü önce kendi bulmalıdır."

Her kisinin özel davarnis biçimleri ve karakteri oldugu gibi, iki insan'in birlesmesi olan her evlilik iliski kendine özdür. Bu nendenledir ki sorunlar gün yüzüne çikinca önümüze gelen her insandan akil almak sorunlari daha da çetrefilli hâle getirir

**Feride** · 08-01-2010, 21:44

Alıntı:

Her kisinin özel davarnis biçimleri ve karakteri oldugu gibi, iki insan'in birlesmesi olan her evlilik iliski kendine özdür. Bu nendenledir ki sorunlar gün yüzüne çikinca önümüze gelen her insandan akil almak sorunlari daha da çetrefilli hâle getirir

Bir kere o yuva çatırdamaya görsün.. O vakitten sonra akıl vermek isteyen çok oluyor..!

Allah, o durumlara düşürmeyecek ölçüde güzel evlilikler ve bu evlilikleri güzel bir şekilde idame ettirebilecek anlayış ve idrak nasip etsin bizlere ve bütün müslümanlara..

**Gönülden** · 08-01-2010, 21:48

Alıntı:

Evlilik üstünlük gösterme meydanı değildir. “Nasıl mutlu olunur?” sorusuna cevap arama yeridir.
Rahat olmanın, huzurlu olmanın en iyi yöntemi, eşinin iyi taraflarını görmektir.
Bu şekilde denge sağlanır. Eşinin huyları yüzünden kendini heba eden, uçurumdan yuvarlanan insanlar tanıyorum.

Çok güzel bir yazı Feride'cim teşekkürler..
Şu makaleleri okuyunca herşeyin çözümünü iki satırda dile getiren özlü yaklaşımlar varya

Herşeyden önce çeveresini değiştirmek isteyenler değişime kendisini değiştirmekle başlarsa herşey daha güzel olacağı kanısındayım

08-01-2010, 21:53

Alıntı:

Feride Nickli Üyeden Alıntı

Allah, o durumlara düşürmeyecek ölçüde güzel evlilikler ve bu evlilikleri güzel bir şekilde idame ettirebilecek anlayış ve idrak nasip etsin bizlere ve bütün müslümanlara..

Âmin

**Feride** · 08-01-2010, 21:58

Alıntı:

Evlilik üstünlük gösterme meydanı değildir. “Nasıl mutlu olunur?” sorusuna cevap arama yeridir.
Rahat olmanın, huzurlu olmanın en iyi yöntemi, eşinin iyi taraflarını görmektir.
Bu şekilde denge sağlanır. Eşinin huyları yüzünden kendini heba eden, uçurumdan yuvarlanan insanlar tanıyorum.

Yazıda gözden kaçırdığım noktaları görmeme vesile oldunuz..Burada ki durumda, çok manidar gerçekten.

Sonsuz mutluluğa açılan kapının anahtarına sahip olabilmek belki de, bu dengeyi en güzel şekilde kurabilmekten geçiyor. Ne mutlu bunun farkında olup, yaşamına layıkıyla tatbik edebilenlere..

Sevgili gönülden ve minik kelebek; kattığınız bakış açıları, yorumlarınız için teşekkürler..

08-01-2010, 20:52	#1
Kullanıcı Adı Feride	Evin Reisi İslamiyet Olmalı..(HEKİMOĞLU İSMAİL) Eşimle anlaşamıyorum! Eşlerin anlaşamamasının üç sebebi vardır: Mânevî sorunlar, maddî sorunlar ve çevrenin etkisi. İnsana öyle bir beyin vermiş ki, problemlerin bütününü çözebilir. Eşler arasında maddî durum sorun olmamalı. Durum ortada. Ne kazanıyorsak, onu yiyeceğiz. Bu dünyada pek çok fakir zevk içinde, huzurla yaşamıştır. Pek çok zengin de rahat bir nefes alamadan göçüp gitmiştir. “Et getir, ekmek getir, baldan da haberin olsun. Et yok, ekmek yok, halden de haberin olsun.” Manevî sorunlar tesettür, ibadet veya başka yönden olabilir. Böyle problemleri yaşayanlar uzman kişilerin desteğini alabilir. Dindar ve ehil birine danışıp “Benim şu şu problemim var, ne yapabilirim, nasıl halledebilirim?” derse, Allah ’ın izniyle o kişinin söylediği ona şifa olur. Ama dinlerse… Evlilik, matematik hesabı gibi değildir. Şöyle davranırsak şöyle olur, böyle yaparsak böyle olur gibi teknik hesaplar evlilikte tutmaz. Kişi kendi çözümünü önce kendi bulmalıdır. İnsan yaprak gibi olmamalı. Yaprak, esen rüzgâra tabidir. Evlendiğimde annem yanımdaydı. Şöyle düşündüm. Bu annemdir, bu da karımdır. Her ikisinin de hukukunu korumalıyım. Evliliği kötü yere sürükleyen huylardan biri de laf taşımaktır. Laf taşımak cahillerin işidir. Düşüncesi kıt olanlar, ne yaptığını bilmeyenler, taşı nereye attığının farkında olmayanlar taşıdıkları lafla kafa kırarlar. Kavga, ailede yaşanabilecek en kötü durumdur. Evlilikte sorunlar varsa, eşler her şeyi bırakıp oturup düşünmeli; “Ben neyim, ne yapmam gerekiyor?” sorularına cevap aramalıdırlar. Genç bir hanım bana, “Eşimle anlaşamıyorum.” dedi. Al eşini karşına ve eşine, “Kocacığım, biz mesut olmak için evlendik. Fakat anlaşamıyoruz. Nasıl hareket etmemi istersin? Seni nasıl memnun edebilirim, onları söyle de yapayım. Mutluluğumuz için ben bir adım atmış olayım.” de, dedim. Kadın hemen itiraz etti: ”Ben onun kölesi miyim? O benim istediğimi yapsın!” “Bu düşüncenden vazgeçebilir misin?” dedim. “Hayır!” dedi. Yaşlandıkça insanların huyları kemikleşir. Değişmez, yeni bir şekle girmez. Ben böyleyim, diye inat eder. O inat, aileyi târumâr eder. Küçük anlaşmazlıklar ve gereksiz inatlar büyük dertlere sebep olur. İki şoför yarışa çıkıyor ve ikisi de kaza yapıyor. Yollar yarışmak için değil, gideceğimiz yere ulaşmak içindir. Evlilik üstünlük gösterme meydanı değildir. “Nasıl mutlu olunur?” sorusuna cevap arama yeridir. Rahat olmanın, huzurlu olmanın en iyi yöntemi, eşinin iyi taraflarını görmektir. Bu şekilde denge sağlanır. Eşinin huyları yüzünden kendini heba eden, uçurumdan yuvarlanan insanlar tanıyorum. Adamın huzuru yok ne yapsın! Şu kocaman dünyada bir yere sığamıyorlar. “Ben de sakin bir hayat istiyorum!” diye teselli isteyen insanlar gelirdi bana. “Sabret” derdim. Konfor yerinde. Gezmedikleri, görmedikleri yer kalmamış. Öyle bir noktaya gelmiş ki, mutluluğu başkalarıyla kuracağı ilişkilerde arayacak amma, insanlardan korkmuş. Kadın kocasının, koca da karısının her istediğini yerine getiremez. Asıl anlaşmazlık bundan çıkıyor. Gözlemlediğim kadarıyla evlilikte yapılan en büyük hata “anlayışsızlık”. Kadın da erkek de, eşinde İslâmiyet’in esaslarını görmek ister. Evin reisi, İslâmiyet olmalıdır...

08-01-2010, 21:39	#2
Kullanıcı Adı Kur'ânTalebesi	Tesekkürler, çok hos bir yazi En çok da bu kismini begendim; "Kocacığım, biz mesut olmak için evlendik. Fakat anlaşamıyoruz. Nasıl hareket etmemi istersin? Seni nasıl memnun edebilirim, onları söyle de yapayım. Mutluluğumuz için ben bir adım atmış olayım." Taviz vermemek adina iletisim kapilarina kilit vurdukça sevgi yollari da tikanir. Oysa ki hem evin hanimi hemde evin beyi mutluluktan uzaklasildigi vakit telafi yollari aranirsa, sorunlar kisa sürede yok olurlar "Evlilik, matematik hesabı gibi değildir. Şöyle davranırsak şöyle olur, böyle yaparsak böyle olur gibi teknik hesaplar evlilikte tutmaz. Kişi kendi çözümünü önce kendi bulmalıdır." Her kisinin özel davarnis biçimleri ve karakteri oldugu gibi, iki insan'in birlesmesi olan her evlilik iliski kendine özdür. Bu nendenledir ki sorunlar gün yüzüne çikinca önümüze gelen her insandan akil almak sorunlari daha da çetrefilli hâle getirir

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)