|
![]() |
#1 |
![]() Arkadaşlar hepinize yorumlarınızdan dolayı teşekkürler...
Biraz geç bir teşekkür oldu ama... ![]()
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Hocam (+) ancak, noktan yokmu klavyende, nefessiz kaldım. :
![]() Başlangıç cümlenle nokta arası maraton koştuk ... ![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 | ||
![]() Alıntı:
|
|||
![]() |
![]() |
![]() |
#4 | ||
![]() Alıntı:
|
|||
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
![]() Evlilik sağlam bir iletişim temeline oturmalıdır...aksi halde çiftler arasında itaatsizlik,kavga, gürültü ve kanaatsizlik başlar...
Önemli olan kalbine karşı bir kalbi bulmaktır..kalıbına karşı bir kalp değil...çünkü dış görünüş her zaman yanıltıcıdır....madde arayanın ruh bulması, kalıp arayanın gönül bulması mümkün değildir.. Eşler arasındaki mahramiyetin dışarı taşması,paylaşımın azalması, saygı ve güven duygusunun azalması ile eşler arasında ayrışmalar başlar......velhasıl uzun mesele..... Evliliği Allahın emri Resulün sünneti olarak görenler örnek evlilik yapmalıdırlar Paylaşmayı, bölüşmeyi, fedakarlığı bilen insanların biraraya gelerek oluşdurduğu bir müessesedir aile...toplumun temel taşı...gençliğin yetişimindeki ilk mertebe, ilk sınavdır aile.. Paylaşımınız için minnet olsun Yalçın bey...+1 |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
![]() evlilikte amaç evlenipte evde kaldın sözünü duymamayı tercih etmektir..
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#7 | ||
![]() Alıntı:
Açıkçası bişey anlamadım Yalçın abi bir kere daha anlatsan ![]() Yani dostluk ilk amaç olmaz mı evlilikte? |
|||
![]() |
![]() |
#8 |
![]() Mutluluk tabiyki.
Ancak mutluluğu korumak için mutluluk unsurları oluşturulması gerekir. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
![]() Evliliğin en temel amacı eşlerin birbirine destek olup yoldan sapmaları engellemesi ve hayırlı evlatlar yetiştirebilmesidir.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
![]() Atalarımız, "Gönül sevince samanlık seyran olur" demişlerdir.
Yuvadaki mutluluğun şifresi; rıza, vefa, sevgi ve sabırdır, diyor bir âlim. Önce şunu bilelim: Evlenen iki kişi birbirinin nasibidir. Bu nasip, Allah'ın ilminde kesinleşmiş bir takdirdir.Bu nasibe razı olmak imanın gereğidir. Ona helâlinden ulaşmak farz olduğu gibi, ulaşınca hakkını korumak da farzdır. Hayırlı eş Allah'ın kuluna özel bir ikramıdır, hayırsız eş ise dünyanın en ağır imtihanıdır. Ailemizin saadeti onu acısıyla birlikte kabul etmeye bağlıdır. Bu işin temeli de rızadır. Ailede mutlu olmak için karı kocanın birbirlerinin her şeyinden hoşlanması gerekmez. Koca hanımının bir huyundan veya durumundan hoşlanmadığı zaman onu hemen gözden ve gönülden çıkarmamalıdır. Kadının kocasına karşı durumu da aynıdır. Kim bilir nefsimizin hoşlanmadığı o durum içinde nice saklı hayırlar vardır. Bu, ileride gözükecektir. Sabredilirse anlaşılır. Ailedeki mutlulukta rıza ve vefa çok önemlidir. Ailesine razı olan rahat eder, vefa gösterenleri yüce Allah mükâfatlandırır. Bir olaya sadece nefisle değil, aynı zamanda vicdan, akıl, insaf ve sevgiyle de bakmalıdır. Sevdiğimizi kusuru ile kabul etmek mutluluk için ilk adımdır. Ayrıca onun yükünü çekmek, sı-kıntısına sabretmek, hatasını affetmek, onun için hayır dua etmek iyi geçim için vazgeçilmez şeylerdir. Aslında sevginin zevki de bu çile içinde gizlidir. Aynı şeyler kadından da istenir. Kusursuz dost arayan kimse yalnız kalır. Kusursuz insan nerede? Bir kimsenin iyi hali kötü halinden daha fazla ise o kimse iyi insan kabul edilir ve kusurları affedilir. Yeter ki bu kusurlar Allah'a şirk koşmak ve namusunu kirletmek gibi kusur ve günahlardan olmasın. Bu konuda Rahmet Peygamberimiz (s.a.v) aile reislerine şu inceliği hatırlatmıştır: "Kadın aslı itibariyle farklı yapıda yaratılmıştır; onu sürekli aynı halde tutamazsın. Onunla bu-lunduğu o halde geçinmeye bak. Yoksa onu istediğim gibi dosdoğru yapayım dersen kırarsın. "Mümin erkek bir kusurundan dolayı hemen hanımına kızmasın. Onun bir huyundan hoşlan-mazsa hoşlanacağı ve razı olacağı başka bir huyu vardır, ona baksın." En geçimsiz insanda bile hoşa gidecek bir taraf bulunur. Kadın veya erkek birbirinin önce iyi taraflarını düşünmelidir. İyi yönüne şükretmeli, kötü yönünü ise sabredip idare yoluna gitmelidir. Eğer bir kadın namus kusuru işlemiyorsa, onun diğer davranış bozukluklarına sabredilmelidir. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|