AK Gençliğin Buluşma Noktası
Star ve HaberTurk "Star" ve "HaberTurk" gazetesi köşe yazıları.



 
Seçenekler
 
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
Alt 10-15-2014, 18:15   #1
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart Fadime Özkan - HDP’nin Yarattığı Büyük Tahribat
Fadime Özkan



HDP’nin yarattığı büyük tahribat

HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş dünkü grup toplantısında -bir güven göstergesi olarak- sesini yükseltti ve “Kobani için eylem çağrımızın arkasındayız” dedi.

İkisi şehid polis olmak üzere 33 kişinin hayatına mâl olan, daha ölenlerin kanı, yakınlarının gözünün yaşı kurumadan, 214’ü okul olmak üzere yakılan 1.122 binanın, yani; kütüphanelerin, müzelerin, Kuran kurslarının, evlerin ve iş yerlerinin üzerinde tüten duman dinmeden kurdu bu cümleyi.

Sorumsuzluktan, hatada ısrardan, anti-siyasetten başka bir açıklaması olabilir mi bunun?

Hele de süreçteki görevi gereği, terör örgütü ile toplumsal taban arasındaki alacalı sivil alanda “ince siyaset” yürütmesi beklenen, sorunun değil çözümün parçası olması umulan bir siyasi aktörün kuracağı cümle midir Allah aşkına bu?

Peki ya nedir?

Bazı yorumcular, süreci zora sokan bu siyasetsizliğin sebebini Kandil’in; İran, Suriye, Almanya ve ABD istihbaratlarıyla anlaştığı, eylemleri çözüm sürecini bitirip Öcalan’ı tasfiye etmek için yaptırdığı iddialarına bağlıyor ve HDP’nin Kandil’in peşine takılarak “bize her yer Kobani” dediğini, sokakların da bu çağrıdan sonra ateşe verildiğini hatırlatıyorlar.


İşin istihbari kısmını bilemem ama hem kronolojiye uyuyor, hem de zamanlama bakımından anlamsız, mahiyet bakımından lüzumsuz bu sipariş, şiddeti bir yere oturtuyor.

Kostüm sivilliği

PKK-HDP hattındaki sivil siyasi aktörlerin sivilliklerini, kostüme indirgeyen anti-siyasetsizliklerine ve bunun yarattığı büyük tahribata döneceğim ama Kandil’in depreşen beka sorununa kısaca değindikten sonra.


Ortadoğu malûm, yeniden kan çanağı. Demokratik taleplere cevabın ölümle verildiği, uluslararası kamuoyunun kendi çıkarına gölge etmediği müddetçe bu bölgede diktatör sevdiğini uygulamalı olarak ispat ettiği bir kara dönem.


Hâliyle küresel ve yerel güçlerin menfaatlerinin bekası, bölge halklarının kanından canından daha kıymetli ve bunu riske edecek her gelişmenin önü mutlaka uygun bir araçla kesilmeli. Bu araç bazen doğrudan bir devlettir, bazen devlet içinde bir paralel örgüt, bazen bir terör örgütü. Mevcut olan değerlendirilir, noksan olan üretilir -IŞİD gibi-.

Müzakere yürüttüğü devlete silah bırakma sözü vermiş olanlara ise yeniden ve yeniden sorulur. Bazen istihbarat elemanları göndererek, bazen gazete köşelerinden dedirterek:

“Emin misiniz? Hiç bu şartlarda silah bırakılır mı? Erdoğan bir diktatör, Kürt meselesini çözeceğim diyor ama bakın parkta ağaç kestirtiyor, Türkmenler, Kürtler, Araplar, Ezidiler gibi Kobanililer de kardeşimiz, kapımız kalbimiz açık diyor, bir buçuk milyon Suriyeliye yüzünü ekşitmeden bakıyor ama IŞİD’in karşısına Türk ordusunu çıkarmıyor. Hiç güvenilir mi onlara? Sakın ha silah bırakmayın, aman direnin!”

Kartların yeniden karıldığı bir dönemde, Kandil’in ak saçlıları Kürt gençlerinin hayatını masaya sürerek, Türkiye’ye karşı maşa olarak kalabilmeye oynuyor olabilir mi?


Hesap sıfırlandı


Anlık ve kronolojik çelişkilerine bakıldığında Kobani’yi de araçsallaştırdığı anlaşılan PKK-HDP hattı, bölgedeki savaşı ve Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı sıkıntıyı kullanarak müzakere masasında elini güçlendirmeyi yeğledi.

Tamam, Türkiye’yi düşünmesini beklemeyelim ama bunu bir kez daha Kürtlerin hayatını yok sayarak ve şiddeti kullanarak yaptığını da görmeyelim mi?

Siyaset dayatmak için üretilen şiddete tartışmasız şekilde “terör” denir.

Bu adlandırma PKK için hak teslimidir elbette lakin sivil alanda siyaset yapsın diye var olan HDP’nin, Kandil’in peşine takılarak şiddet çağrıcısı olmayı tercih etmesi de sivillik iddiasını ve şunca zamanlık sahnesini bir illüzyona çevirmiştir.


Süreç elbette sürecektir. HDP de rolünü oynayacaktır. Zaten ne PKK’nın ne HDP’nin gücü yetmez aksine. Sürecin sahibi bizzat Kürtler dahil Türkiye toplumudur. Ama HDP bundan böyle hem Türkiye kamuoyuna, hem kendi tabanı dışındaki geniş Kürt kamuoyuna sözünü dinletmekte çok zorlanacaktır. Hele de çözüm yasasının TBMM’den, çözüm kurulunun Bakanlar Kurulu’ndan çıktığı, eve dönüşlerin konuşulduğu bir dönemde!


Hadi bakalım kolay gelsin!


Kaynak

Star 15.10.2014

 

Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
 


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi