09-08-2008, 12:48 | #61 |
Farklı Bakışlarla Bir Kitap... Beraber Okuyalım mı?
Ne güzel herkes okumaya başlamış...en erken ben temin ettim ama sona kaldım sanırım... en kısa zamanda bitiriyoruz inşallah...diriliş kardeşim böyle güzel bir çalışmadan dolayı tekrar Allah razı olsun..
|
|
09-09-2008, 10:54 | #62 |
Farklı Bakışlarla Bir Kitap... Beraber Okuyalım mı?
Kitap benimde elime ulaştı en kısa zamanda bitirmek nasip olur inşallah dua kardeşim fatma sana canı gönülden teşekkür ederim bu konuda bize yardımcı olduğun için.Her zaman dualarımdasın unutma canım. :-*
|
|
09-09-2008, 16:05 | #63 |
Farklı Bakışlarla Bir Kitap... Beraber Okuyalım mı?
Kitap benimde elime ulaştı en kısa zamanda bitirmek nasip olur inşAllah dua kardeşim fatma sana canı gönülden teşekkür ederim bu konuda bize yardımcı olduğun için.Her zaman dualarımdasın unutma canım.
(Aynı Şeyler Benim İçinde Geçerli) |
|
09-09-2008, 16:54 | #64 |
Farklı Bakışlarla Bir Kitap... Beraber Okuyalım mı?
Sevgili Dostlar;
Eğer bu güzellikleri paylaşabiliyorsak bu sizlerin katkılarından kaynaklanıyor. Samimi niyetleriniz için Rabbim hepinizden razı olsun. Belki "isim" olarak zikredilmese de bu güzelliklerin ortaya çıkmasında bizden daha büyük fedakarlıklarda bulunan abilerimiz, ablalarımız var. Rabbim onlardan binlerce kez razı olsun ve Rahman ismi celilinin tecellisince mükafatlandırsın onları... Kardeşlerimiz pek çoğu kitabı temin edip okumaya başlamış, bu mesajları okumak bizleri daha da çok mesrur eyliyor. İnşallah Pazartesiye kadar hepimiz yorumlarımızı da ekleriz. Ayrıca yeni bir kitap belirleme vakti de yaklaşıyor. Yeni kitap için özellikle tavsiyelerinizi bekliyoruz dostlar.. Ne Güzel ki sesimizin yankısı sesimizden daha kuvvetli olarak aksetmeye başladı dostlar.. Aramıza yeni katılan arkadaşlara "hoşgeldiniz" diyorum ve hoş bulacağımıza da kaniyim.. Medeniyet bilincinin yüreğimize doğması ne güzel... Temelleri sapasağlam duran medeniyetimizin bizlerin katkısını beklediği muhakkak.. ve bu medeniyet inşaasının tuğlaları olmaktan daha şerefli bir amel var mıdır ki... Sezai KARAKOÇ- DİRİLİŞ MUŞTUSU ... Beraber okuyoruz... 1. gönülden 2. çilik 3. oturanboğa 4. HAYATIŞIĞI 5. eddie 6. dirilis.f 7. AY IŞIĞI 8. yalçın 9. siyah gül 07 10. duyguseli 11. parabol 12.Bilgi Müdavimi 13.Enfal 14.ozgun_genc 15. |
|
09-22-2008, 22:22 | #65 |
Sevgili Dostlar;
Forumumuzun yeni bir alt yapıya kavuşmasıyla beraber bazı mesajlarımızda silindi malesef ki... Kitaplarla ilgili değerlendirmeye başlamamız gerektiğine dair yazdığımız mesajlarda "gaib" olan mesajlar arasındaydı.. Tekrar olacak ama bazı konuları burada yazmamız icab ediyor zannımca... Dostlar; Kitapların bitmesi için 15 Eylülü son tarih olarak belirlemiştik lakin malum sebeplerden dolayı tarihi değiştirmek durumunda kaldık.. Eğer sizde uygun görürseniz bayram haftasına kadar "Diriliş Muştusu" kitabını mütalaa edelim ve aynı zamanda bayram sonrasında okuyacağımız kitabı belirleme gayreti içinde olalım.. Hassaten şunu belirtmek isterim ki bu defa çıkacağımız yolda yönü siz belirleyeceksiniz, kitapları siz değerli kardeşlerimizin tavsiye ettikleri arasından tayin edeceğiz.. Kitap seçimi bizler için çok önemli dostlar ve katkılarınıza çok ihtiyacımız var... Kitapla ilgili müsbet ya da menfi görüşlerinizi ve yeni kitabımız ile ilgili düşüncelerinizi bekliyoruz... Aramıza Feyz kardeşimizde katılmıştı, ona tekrar hoşgeldin diyoruz... Sezai KARAKOÇ- DİRİLİŞ MUŞTUSU ... Beraber okuyoruz... 1. gönülden 2. çilik 3. oturanboğa 4. HAYATIŞIĞI 5. eddie 6. dirilis.f 7. AY IŞIĞI 8. yalçın 9. siyah gül 07 10. duyguseli 11. parabol 12.Bilgi Müdavimi 13.Enfal 14.ozgun_genc 15. Feyza 16. Kitap dostlarına selam olsun... Konu Fasl-ı Gül tarafından (09-22-2008 Saat 22:31 ) değiştirilmiştir.. Sebep: eksik mesaj |
|
09-22-2008, 22:29 | #66 |
Benim adımıda eklemiştiniz o mesajda silinmiş.
|
|
09-22-2008, 22:48 | #67 |
Kitapla ilgili ilk değerlendirmeyi "eddie" kardeşim yapmıştı. Şimdi sıra bizde olsun.. Belki bu yazı bir değerlendirme yazısından ziyade, kitaptan yaptığım alıntılar ve bende bıraktığı izlerden müteşekkil olacaktır. Birbirimizin yazdığı değerlendirme yazılarını da yoruma tabi tutarsak istifademiz daha fazla olacaktır inşallah.. Bismillah..
Kitabı dirilişi özleyen bir insan olarak elime alıp okumaya başladım. Bir yandan okuyor bir yandan da “diriliş” kelimesinin zihnimde uyandırdıklarını düşünüyordum. “Diriliş” “umuttu, muştuydu”. Hazan rüzgarlarından sonra kar altına gizlenen küçük tohumun yeniden farklı bir biçimde toprağın üzerine çıkması “diriliş”ti. Tohumken onca acılar çekmişti, “ya ulaşmazsam yeryüzüne” diye nice ahh!lar çekmişti. Karanlığın en derununda bir ışık göreceği umudunu ise hiç yitirmemişti. Benim gibi… Öyle ya “diriliş eylemi, bir meşalesi, en elverişsiz şartlarda bile söndürmeden elde tutma, yüksekte tutma girişimi” değil miydi? “Şartla ne kadar ağır olursa olsun, ürkmeyecektik, İnsanın alınyazısı, ağırlığıyla, şartların ötesindeydi.” Biliyorduk ki; “Azgın bir kışı yaşıyoruz. Bunu aşarsak, sabır ve dayanıklılık gösterirsek, bahar ve arkasından yaz gözükecektir. Ve çiçeklerin en üstünü ve meyvelerin en kurtarıcısı, bir ilahi armağan gibi, dallarından ucundan uzanacaktır göğe açılmış ellere doğru”.. Elimi uzattım ötelere ve niyazımı sundun O’na.. Kitabın kapanmasıyla o tatlı iklimden dünyaya döndüm yeniden ve okumaya devam ettim.. Şöyle diyordu üstad KARAKOÇ: “Zahmet ve çileden başkasını vaat etmemektedir çökmek üzere olan gece. Bu gecede insana gerekli olan, görev bilinci ve ödev ahlakıdır. Armağan zamanı, bilinmeyen bir vakte, Tanrı’nın bildiği bir vakte kadar kapandı. Emeğinden gayrısı fayda vermeyecektir insana bu dönemde. Korku köprüsü aşılacaktır bu gecede. Muştunun ipekten ayaklarıyla. İncecik omuzlarda kafdağından ağır bir emaneti taşıma yükümlülüğü, gece seferinin gündeminde ana madde olarak gözükmektedir. Gecede kaybolmamak, yabancı seslere aldanmamak, baştan çıkarıcı görüntülere kanmamak; kıldan ince kılıçtan keskin yolda dosdoğru yürümek: İste, gece yürüyüşünün güvenlik ilkesi.” Acaba dedim dosdoğru yürüyebilmek bu ayakların becerebileceği bir iş mi? Rabbim istikamet nasip et duası döküldü dilimden Gökten rahmet boşalırken. Hamdettim Rabbime Doğru yol rehberimi bana bildirdiği için, ebediyen değişmeyecek değerlerle bizi bezediği için.. “Bir değer ortaya koymak, kendini yaşamaktır. Eleştiriden öteye gidememek, başkalarını yaşamaktır.” Bir mihenk daha bulmuştum satır aralarından.. Eleştiriden başka bir hedefi olmamak ölümü değil miydi ruhun ve düşüncenin. Önce insanın kendini yaşaması sonra başkalarına bakmalıydık değil mi? Şimdi “eleştiri ve yergilerden öte, değer ortaya koyma sancı ve ağrılarına katlanma saati.” Diriliş üzerine düşünmeye devam ediyordum bir yandan satırları okurken.. Toplumları dirilten, rahmete vesile olan insanları… Bu arada yazar dirilişi tanıtıyordu bana: “Diriliş, bir düşüşten çıkış ve kurtuluştur. Acı deneylerden sonra, var oluşun gerçek anlama ve amacına dönüştür Diriliş….Lafzın ötesine ve arka planına inerek, ordan ,ruhu, gönlü ve davranışı hakikatin yüksek fırınında yeniden özbenliklerine kavuşturma çilesi olarak onu benimsemek gerekir.”Yolumun kolay olmadığını biliyordum, emek gerekiyor, sabır gerekiyor, taze umut gerekiyordu. Yılmadan çalışmak gerekiyordu. Her yolun bir zahmeti vardı, ve yolumuz “medeniyet” yoluydu ve beslendiğimiz medeniyeti canlandırmakta kolay olmayacaktı. Bu medeniyet kolay mı kurulmuştu? Kökleri sapasağlam duran medeniyeti tekrar inşa görevini yüklenmenin talibi olmak kolay iş miydi? Ben bir tuğla koyabilsem mesrur olacaktım, sadece benim de bir tuğlam olsun yeterdi. Medeniyetin yeşilliklerini torunlarımız devşirsindi yeter ki… Medeniyetim bana özgürlüğü vermişti. “ Rabbime inandığım için özgürdüm, özgürlüğümü Rabbimden almıştım.. Ah o insanlar ki “Ebedi ve ezeli Allah’a teslim olmayı bir tutsaklık sayacaktır da, aslında hayatları bir zavallılık ağıyla örülü bir takım kişilere tanrıymışlar gibi tapacak ve bunu özgürlük! eşitlik! diye nitelendirecektir.” Hakiki özgürlüğü bulmak ne güzelmiş.. Umudumu hep canlı tutan da bu inanç değil mi?.. “Peygamberlerin getirdiği muştu, vahiy muştusu, insanı zamana mahkûm olmaktan kurtaran kutsal haberler kaynağıdır. Kurumayan Tanrı çeşmesidir muştu. “bütün dünyanın ağaçları kalem, denizleri mürekkep olsa” bu muştuyu yazarlar ve bitiremezler.” “Mü’minin görevi, amentüyü bir ilaç prospektüsü gibi ezberlemek değil,acı gibi gelse de ilacı içer gibi onu ruhuna geçirmesidir,onunla ruhunu özdeşleştirmesidir, ruhunu amentüleştirmesidir.” Ve benlikten geçmek lazımdı. “Kendini gören kendini aşamaz” Kendini aşamayan, var oluşunun ok gibi yönlendiği noktaya, zirve noktasına eremez. Kendini arayan, yitirmeden bulamaz. Yüce bir ereğin coşkusuyla erimeyi göze alamayan, hakikat çizgisinde kristalize olamaz… Diriliş eri, aydınlatacak odada, kendi ışığını öbürlerinin ışığına katmakta olan bir mumdur. O, eriyen, erimeye mahkûm olan yanına bakmaz, hep ışığa bakar, ışığının öbür ışıklarla oluşturduğu aydınlığa bakar… Ve diriliş eri, mizacını, yoğrulacak bir hamur gibi, hakikat öğretisi ve yaşantısı olan İslama teslim edecektir.” Teslimiyeti yaşamak, en büyük özgürlük. Rabbim sen teslimiyeti tattır bize, teslimiyetle güçlendir bizi.. Kulluğun manasını sana teslimiyetle yaşat bize… Ebediyet bilinci ver bizlere. “ Yaralanmış ruh, ancak, ebedilik aynasında kendisini görerek şifaya kavuşur. En hurda davranış bile, ebedi ve mutlak ölçülerle tartıldığı takdirde yalandan ve çirkinden arınabilir.” Kitabın sonlarına geldikçe diriliş muştuları daha bir canlanmaya başladı. Karanlıklarda olsam da güneşin doğacağını biliyordum, güneşin doğması bir mucizeydi ve o mucizenin gerçekleşmesi benim gayretime bağlıydı. Yeter ki umutsuzluğa düşmeden çalışalım yeter… “Umutsuzluk yok. Gün gelir, gül de açar, bülbül de öter.” Evet biz önce “kendimizi yetiştirmeli ve hakikate sarılmalıydık, gerçek inanç, düşünce, duyarlılık ve davranış sahibi olmaya bakmalı ve bu özellikleri yitirmeden çoğalmanın çarelerini aramalıydık…” Beklenen gün gelecektir, yoksa beklenen gün bugün mü? Haydi “kutlu saati” arayalım beraber…. Ve inşallah bir diriliş eri olarak en azından bunu dava edinen bir "kul" olarak kitabı hitama erdirdim…. Selamlar |
|
09-24-2008, 17:52 | #68 |
Canım bu ne güzel bir istişare Allah razı olsun ..
konuya olan hakimiyetiniz ve bakış tarzı zaten kitapla bütünlük arz ediyor...inşallah bende yarın hazırladığım yazıyı sizinle paylaşırım.. |
|
09-24-2008, 18:32 | #69 |
gerçekten çok gerçekçi bakış açısıyla,bir yol seçmemize yardımcı olan bir kitap.çok şey öğrendim ben bu kitaptan.Allah razı olsun hepinizden.Beğendiğim can alıcı kısımları ajandama not ettim en kısa zamanda burayada yazacağım.kitabı okuyamayan arkadaşlarımıza bu şekilde bir yararımız olur belki...
|
|
09-25-2008, 19:08 | #70 |
Yorumlarınız için teşekkür ederim kıymetli dostlar...
Kitap Dostları; Bu hafta kitap değerlendirme haftamız ve verimli geçirebilmek adına mesajlarınızı bekliyoruz daha yoğun olarak.. Ayrıca okuyacağımız diğer kitap için önerilerinizi de burada görmek isteriz arkadaşlar... Bu kitap sizlerin kıymetli önerileriz sonucunda seçilirse daha faydalı olacaktır inşallah.. Bekliyoruz dostlar.. selamlar... |
|
Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir) | |
|
|