08-06-2010, 12:24 | #1 |
Fehmi Koru - Halk Oylamasına Gidiyoruz, Seçime Değil...
Fehmi Koru
Halk oylamasına gidiyoruz, seçime değil... Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 12 Eylül günü yapılacak halkoylamasına kadar yürüteceği kampanyanın müziğinde karar kılmış; "Recebim, Recebim..." nakaratlı türküyle çıkılacakmış kitlelerin karşısına... MHP, Barış Manço'ya ait "Hayır, yüzbin kere hayır" şarkısını kampanyada kullanmak niyetindeydi; rahmetlinin ailesi izin vermediği için niyet suya düştü. Ak Parti de Ahmet Kaya'nın seslendirdiği 'Şafak Türküsü'yle kampanyasını yürütmeyi düşünüyormuş... Kampanya bayağı eğlenceli geçeceğe benziyor. Daha önce de sözünü etmiştim: Birkaç kez halk oylaması yapıldığı dönemlerde bazı yabancı ülkelerde bulunmuştum; hiçbirinde kampanyaların bizdeki kadar çekişmeli geçtiğini, ortalığın şarkılarla inletildiğini hatırlamıyorum. Beş yıl önce Avrupa'nın kaderini belirleyecek anayasa referandumu yapıldı bazı ülkelerde; katılımın yüksek olması, sandıktan kendi istedikleri sonucun çıkması için partiler çok çalıştı; yine de bizdeki türden bir gürültü kirliliği söz konusu değildi. Halkın yararına olduğu iddiasıyla yapılmak istenen değişiklikler için gidilir halkoylamasına; konuyla ilgilenenler oy kullanma zahmetine katlanır, umursamayanlar da çok olur. Sandık tarihi yaklaştıkça duvar ilânları çoğalır, radyo-TV tartışmaları hız alır, oylamanın heyecanlı tarafları bildiri dağıtır... O kadar... Bizdeki olağanüstü heyecanın sebebini dışarıdan bakan biri anlamakta zorlanabilir. Muhalefet partileri çok daha sakin gidilebilecek halk oylamasını iktidar için bir güven oylamasına, CHP'nin yeni genel başkanı da kendisi için bir liderlik sınavına çevirince, iktidar partisi geri mi kalacak? O da Meclis'ten geçirinceye kadar bayağı emek verdiği anayasa değişikliğini halka da onaylatmak için bütün ağır toplarını meydana sürerek meydanları hareketlendirmeye hazırlanıyor. Gürültü arasında unutulan ve korkarım ki, ancak oy kullanmamızın ertesinde ayılacağımız bir gerçek var: Halk oylamasının konusu... "Hani benim Recebim?" türküsüyle gidilen halk oylamasında, yüzbinlerce; Recep'in, Kemal'in, Fatma'nın, Zeynep'in hakları ve özgürlükleri ile yaşadıkları ülkenin demokrasisi ve refahı oylanacak; bunu dikkate alan pek yok... Halk oylamasını bir tür seçim atmosferi içerisine sokmakta yararları var muhalefet partilerinin; oylanacak anayasa değişikliği paketini kötülemek için ellerinde yeterli malzeme yok ne de olsa. Ne diyecek yani CHP ile MHP? "Sendikalara ek haklar getiriliyor, biz bunlara karşıyız" veya "Kadın-erkek eşitliğini tahkim ve takviye eden maddelere hayır" mı? Bunları diyemeyecekleri için Ak Parti'nin ve liderinin üzerine gitmeleri doğal... İyi de Ak Parti neden kampanyayı oylanacak paketin içeriği üzerinde yoğunlaşarak götürmüyor? Kadınlara, işçilere, adaletin yavaş işleyişinden rahatsız olanlara, varolan mahkemelerde haklarını alamadığı için kara kara düşünürken Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkı tanınmasından memnun olacaklara, 12 Eylül mağdurlarına, darbe döneminde çıkartılan yasaların gadre uğrattıklarına hitap etse daha doğru olmaz mı? Ülkenin daha demokratik olmasına ve hukuk devletine giden yolun kısaltılmasına "Recebim, Recebim..." türküsüyle karşı çıkanlara takınılacak en iyi tavır, halk oylamasını konusunun sınırları içinde tutmaktır. İçerikte yoğunlaşan bir kampanya halk oylamasını 'Ak Parti'ye karşı diğerleri' kıskacına sokmak isteyenlerin çabalarını boşa çıkartır ve oylamayı, gerçekte olduğu gibi, 'demokratlar ile demokrasi karşıtları' eksenine yerleştirir. Öyle bir ekseni sürekli hatırlatarak gidilecek bir halk oylamasında CHP ve MHP'nin ülkenin değişik köşelerindeki yöneticileri bile 'Hayır' oyu kullanmaktan utanır, anayasa paketinin halk tarafından reddedilmesine vesile olmaktan kaçınırlar. Daha sık halk oylaması yapılması gerekecek bir döneme gidiyoruz; şu işi doğru dürüst yapmayı öğrenelim artık. Yeni Şafak 01.08.2010
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|