AK Gençliğin Buluşma Noktası
Haberler Dünyadan ve Ülkemizden son dakika haberler burada.



Cevapla
Seçenekler
 
Alt 04-13-2018, 09:58   #1
Kullanıcı Adı
akses
Standart FETÖ'cüler Ne Alemde?
Ülke genelinde Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi başta olmak üzere örgüt üyeliği ve adına işlenen suçları kapsayan çok sayıda davada, sanıklar bir bir hesap veriyor.

759 FETÖ'CÜYE ÖMÜR BOYU HAPİS

Karara bağlanan darbe girişimi davalarında 318'i ağırlaştırılmış müebbet olmak üzere 759 sanık ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından cumhuriyet başsavcılıklarınca hain darbe teşebbüsü ve örgütün yapılanmasına yönelik çok sayıda soruşturma açıldı.


FETÖ'YE GEÇİT YOK

Soruşturmaların tamamlanmasının ardından ülke genelinde açılan çok sayıda davada, aralarında darbe girişimini yöneten eski askerlerin de bulunduğu sanıklar, hakim karşısına çıkarak hesap vermeye başladı.

Ömür boyu hapis cezası verilenler arasında, CumhurbaşkanıRecep Tayyip Erdoğan'a suikast girişimini planlayan ve timi yöneten eski tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş, Özel Kuvvetler ekibinin başındaki eski binbaşı Şükrü Seymen, Muharebe Arama Kurtarma (MAK) timinin başındaki eski binbaşı Taner Berber ve FETÖ'nün "Çiğli üs imamı" olarak anılan eski başçavuş Zekeriya Kuzu da bulunuyor.

http://www.ensonhaber.com/fetoculer-turk-adaletine-hesap-veriyor.html

 


Konu akses tarafından (04-13-2018 Saat 10:06 ) değiştirilmiştir..
akses isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 04-13-2018, 09:58   #2
Kullanıcı Adı
akses
Standart
akses isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-13-2018, 10:04   #3
Kullanıcı Adı
akses
Standart
FETÖ NE ALEMDE ?

Kase-i fağfur paramparça..

Bir kısmı bu işten koptu. Bunlar ya menfaat için burada olanlar ya da himmet veren, gevşek bağlarla bu yapıya bağlı olanlar.. Bunlar kendilerini aldatılmış, oyuna gelmiş hissediyorlar. Bir kısmı kendine kızıyor, nasıl böyle bir işe bulaştığına kahrediyor, bir kısmı cemaate öfkeli.. Görevden uzaklaştırıp, tutuklananlardan sahipsiz kalanlar da son derece öfkeli..

Cemaat kripto isimlere, kendilerine ihtiyaç duyduğu isimlere sahip çıkıyor. Şimdilik bir nakit sıkıntıları yok.. Onlar kendilerini cemaate mecbur ve mahkûm hissediyorlar.. Bir kısmı cemaat dağılacak olursa diye kendilerine yeni birtakım kapılar arayışı içindeler.. Eski ekip arkadaşları ile bir araya geliyorlar. Bunların bazılarının üzerinde cemaatin mal varlıkları var. Bazıları cemaatin gizli kasası, ya da arşivi. Bunları değerlendirmek için kendi aralarında yeni oluşumlara gidiyorlar.. Kendilerini korumak için gerekirse tehdit ve şantaja da başvurabilirler..

Bir kısmı hâlâ Erdoğan ve arkadaşlarının ilahi bir şekilde cezalandırılmasını bekliyor. Ya deprem, ya savaş, terör, aklını kaçırabilir, ölebilir.. Buna benzer bir şey bekliyorlar.

Bir kısmı “siyasete karışmayacaktık” diye düşünüyor. “Hocaefendi”ye toz kondurmasalar da, bir yerde bir yanlış yapıldığını düşünüyorlar.. Bunu da cemaat içinde birtakım yanlış adamların yanlış işleri sonucu ortaya çıkan bir “şefkat tokatı” olduğunu düşünüyorlar..

Bir kısmı “saldıralım, savaşalım” diyor ama pek taraftarları yok.. Bunlar da PKK ile daha doğrusu AK Parti ve Türkiye karşıtı herkesle işbirliğine giderek bir intikam savaşı verilmesi için ne lazımsa yapıyorlar. Kafaları şu: “Düşmanımın düşmanı benim dostumdur”. Düşmanları da belli, Erdoğan ve AK Parti.. Bu anlamda herkesle Şeytan’la bile işbirliği yapabilirler..

Bir kısmı bekleme taraftarı. Diyorlar ki: Zaten Mehdi, Mesih geldi-gelecek. Süfyan-Deccal bozguna uğrayacak. Acele etmemek gerek. Şimdi ayakta duranın oturması, oturanın yatması, yatanın uyuması gerek.. Şehirdeki köye, köydeki dağa-yaylaya çıkmalı..

Bunların bazıları cifir hesapları ve esoterik/hermetik kaynaklardan gelecekle ilgili istihraçlarda bulundukları için ileriye dönük hesaplar peşindeler. Birileri ekim ayına işaret ederken, ötekisi kasım diyor. Bir başkası aralık derken, bir başkası yeni yılı işaret ediyor. Kimi Hicri, kimi Miladi takvime göre hesaplar yapıyor..

Tabii bu arada Gülen’in akıbetini merak ediyorlar. Bir yandan da onu bekliyorlar. ABD Gülen’i iade edecek mi? Etmeyecek ise ABD’de kalmasına izin verecekler mi? Ya Trump seçimi kazanırsa ne olacak? Bir yandan da bu konu kafalarını meşgul ediyor. Sonuçta bu bir ABD, hatta CIA projesi. ABD projeden çekilirse bundan sonrası için yol haritası nasıl şekillenecek? Bunun için kasım ortasını beklemeleri gerekiyor..

Hani Gülen’e sığınacağı bir yer bulsalar, arkasında o kadar adam var, onlara da bir yer bulması ve geçimlerini sağlaması gerekiyor. Türkiye’de on binlerce tutuklu ve görevden alınan insan var. Onlara sahip çıkılması gerekiyor..

İçeridekilerin yakınları ya da görevden alınanların akıbeti, aileleri açısından tam bir felaket. Belki itirafçı olmak isteyenlerin çoğu hâlâ örgütün kendilerinden intikam almasından korkuyor.. İçeridekiler ve dışarıdakiler teolojik ve psikolojik bir travma geçiriyorlar.

FETÖ’nün uyuyan ya da deşifre olmamış elemanları kendilerine sığınacakları bir yer ararken çoğu tarikat ve iktidar çevrelerinde makbul vakıfların çatısı altına yerleştiler bile. Kendilerine yönelik en ufak eleştiri karşısında, Erdoğan ve AK Parti iktidarının şimdi de diğer cemaat ve vakıfları hedef seçtiği yaygarasını kopartıyorlar.. Bu arada bu çevrelerden kendilerine koruyucu dostlar edinmiş durumdalar. Yine bu süreçte özellikle ellerinde, haklarında bilgi ve belge bulunan siyaset, bürokrat, işadamı, STK temsilcisi her kimse, ağlarına düşürdükleri kişileri tehdit ve şantajla tepe tepe kullanıyorlar..

Bir kısmı, maşa varken ellerini ateşe uzatmamaktan yana. Görünürde iktidarla inatlaşmamak, hatta barış mesajları vermek, ama öte yandan el altında ne kadar yerli ve yabancı muhalifler varsa onları destekleyerek harekete geçirmek taraftarı.. İktidarın operasyonları yayması, genişletmesi ve derinleştirmesinin önüne geçip, içeridekiler üzerinde baskıyı azaltmak taraftarı olanlar var. Onlar kongre ve seçim sürecinde yeniden AK Parti saflarına sızma hesabı yapıyorlar bu şekilde.. Mevcudu muhafaza, daha ileriye gitmek değil, şimdilik daha kötüye gitmeme ilk hedefleri olacak.. İkinci adım, parti, tarikat, vakıf, dernek, oda nereyi bulurlarsa yeniden oralarda etkin konuma gelecekler.. Merkeze yerleşemedikleri her yerde gölge kabine ve ekipler oluşturacak ve fırsat kollayacaklar.. Erdoğan sonrası için hazırlık yapacaklar.. Erdoğan’a karşı ise herkesi yanlarına alarak her yolu deneyecekler..

Deşifre olmamış FETÖ’cülerin yeni hedefi AK Parti ve muteber kişi, cemaat, vakıflarla doğrudan ve dolaylı olarak işbirliği, ortaklık yapmak.. Kimi hemşehricilik, kimi okul, yurt, kurs arkadaşlığını kullanacak.. Zaten bunların çoğu daha düne kadar iç içe, kol kolaydılar zaten.. Şimdi bir de pişmanlık konusu var. Birileri de onları kazanma çabasında.. Bir de serde “takıyyecilik” var zaten.

Köşeye sıkıştılar. Korku ve panik içindeler. Özellikle bunlardan bazıları her şeyi yapabilirler, her yolu deneyebilirler.. Neyse ki, kendi aralarında birlik yok. Gülen’in karizması çizildi.. Kendi aralarındaki oryantasyon kayboldu. Kendi başlarına karar veremiyorlar. Ne yapacaklarını bilmiyorlar. Deşifre oldular ve sistem çöktü. Bu yeni bir dindi, dinlerini kaybettiler. Hayalleri, umutları, kehanetleri hepsi birbirinin üzerine devrildi.. Paralarını, geleceklerini, umutlarını, hayallerini, itibarlarını, her şeylerini kaybettiler.. Tamamen tükenmiş değiller. Bu tür yapılar da zaten, bugünden yarına tasfiye edilemez, edilemezler. Kaldı ki bu yapı, birçok ülkenin ortak bir projesi olarak çeyrek asırdır yüz milyarlarca dolara malolan dünyanın 3’te ikisinde örgütlenen bir yapı. Tek hedefleri, Türkiye ya da AK Parti değil. Paralel devletten daha büyük bir hedefleri var ki, o da paralel bir din! Bunu görmek lazım.

FETÖ’cüler çok ağır bir yara alsalar da henüz teslim olmadılar, ama yeniden toparlanmaları da artık çok zor. Ama örgütün yapısı, arkasındaki güçler ve işbirliği içinde oldukları örgütler üzerinden intihar saldırıları yapabilirler. İntihar saldırıları düzenleyebilirler. Ve zaten bunu da yapmaya devam ediyorlar.. Ne var ki, her adım da saplandıkları bataklığa biraz daha batıyorlar. Allah şerlerinden korusun. Amin. Selâm ve dua ile..

http://www.habervaktim.com/yazar/77612/fetoculer-ne-alemde.html
akses isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-13-2018, 10:04   #4
Kullanıcı Adı
akses
Standart
akses isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-13-2018, 10:07   #5
Kullanıcı Adı
akses
Standart
akses isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-14-2018, 16:32   #6
Kullanıcı Adı
akses
Standart
Gabon’da paketlenen 3 FETÖ teröristiyle birlikte, yurtdışında paketlenip getirilen FETÖcü sayısı 90’a yaklaştı. Onlara hiçbir yerde rahat yok.
akses isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-14-2018, 16:41   #7
Kullanıcı Adı
akses
Standart
akses isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-15-2018, 12:04   #8
Kullanıcı Adı
akses
Standart
akses isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 04-27-2018, 10:58   #9
Kullanıcı Adı
akses
Standart
FUAT AVNİ : Dönüyoruz .

YAV HE HE. Anca olduğun yerde dönersin. Erdoğan iş başında . ÇATINIZ ÇÖKTÜ. Sen etrafında dön dön efil efil açılırsın.
akses isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-09-2018, 00:38   #10
Kullanıcı Adı
akses
Standart
FETÖ’de isyan

24 Haziran seçimlerinin tabloda görünen iki sonucu olacak. 1. Cumhurbaşkanının kim olduğunu, 2. Meclis’te partilerin sandalye dağılımını göreceğiz.
Bir de FETÖ bünyesinde yönetici olanların sonunun nasıl geldiğini göreceğiz.


Birkaç aydır, FETÖ elebaşı Gülen’e en yakın çevresinden ilk defa eleştiriler gelmeye başladı. Bunların içinde tabanda sevilen, sayılan isimlerin olması bünyedeki kırılmayı önemsemeyi gerektiriyor.
Evet, bir süredir akademisyen bazılarının eleştirileri var. Ama bunlar zaten “kendi başına buyruk, çokbilmiş, isyankâr” tipler olarak önceden damga yediği için onları pek ciddiye alan yoktu.

Yıllar geçtikçe bir tablo daha ortaya çıktı. Yadellerde geçim sıkıntısı çeken, pizza dağıtan, taksicilik yapanlar çoğuldu. Adam Türkiye’de bölge abisi iken Afrika’da kantinde çalışmaya başladı. Türkiye’de afra tafrasından geçilmeyen, önlerinde ceket iliklenen bu tiplerin acınacak halleri, çoluk çocuğun perişanlığı isyanlarını giderek büyütüyor.

Etraflarında bir eli yağda bir eli balda zadegân tamını gördükçe “biz kimlerin peşinden gitmişiz” homurdanmaları susturulmaz hale geliyor. Hele Mustafa Özcan’ın hala paranın kontrolünü elinde tutuyor olması ve kendi adamlarına konforlu bir hayat standardı sağlaması isyan dalgalarını genişletiyor.

F. Gülen bu olumsuzluğu bugüne kadar değişik yollarla susturmasını, kontrol altına almasını bildi. En çok da “her şey düzelecek, daha güçlü geliyoruz, az kaldı biraz daha dayanın” umut zehrini dağıtarak yaptı. Ancak benim büyük kırılma olarak söylediğim, dizi dibinde yetişmiş, ABD’de ilahiyat doktorası yapmış, bugüne kadar içi içini yemiş ama susmuş bazılarının artık vicdanlarının sesini bastıramaz hale gelmiş olmaları.

Şu seçim hengâmesi geçsin onları isimleri ve eleştirilerinin boyutları ile anlatmaya çalışacağım.
Bunların F. Gülen’e itirazları temellerle ilgili. Bazılarını yakından tanıdığım bu insanların, neden bugüne kadar haktan yana ayağa kalkmadıklarını çok sorguladım.
Çünkü bu isimler bir Ahmet Kara, bir Mustafa Yeşil, bir Mustafa Özcan, bir Ali Çelik, bir Sait Aksoy, bir Şerif Ali Tekalan, bir Ekrem Dumanlı değil. Bu saydıklarım FETÖ elebaşının her ihanetine sorgusuz sualsiz tetikçilik yapacak tipler.

Şimdi ise benim, “bunların vicdanı bir gün devreye girebilir, son kertede bunlar hakikatin sözcüleri olabilir. Geç de olsa kendilerinden beklenen duruşu sergileyebilir” diyerek haklarında hüsnü zan beslediğim insanlar.
Evet, onlar artık seslerini yükseltiyor. Hem de doğrudan Fetullah Gülen’i sorgulayarak.

Gülen’i putlaştıranlara inat, “o da bir insan, hataları oldu” diyebiliyorlar. Bir adım ötesinde ihanetini de görecekler…
Gülen’in devleti tanıyamadığını, hükümete savaş açmanın yanlışlığını söylüyorlar. “Hocaefendi de bir insan, onu hatasız kabul etmek dinimize aykırı” diyorlar…

24 Haziran’da Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığını kazanması onların elini güçlendirecek. F. Gülen daha geniş bir vicdan dairesi tarafından açıktan sorgulanmaya başlanacak. Neden dini hizmeti terk ederek siyasete gırtlağına kadar battığını, masum insanları Bank Asya’nın kapısına cevşen okumaya gönderdiğini sorgulayacaklar.

Niye devlete savaşta ısrar ettiğinin, “gerekirse intihar da edebilirsiniz”, “Haçlılar sizin karınıza kızınıza ilişmezler” demesinin, “ben ve arkadaşlarım Batı’nın emrindeyiz” demenin Müslümanlıkla ne alakası olduğunu suratına söyleyecekler.
Bir de devreye milyar dolarla ifade edilen maddi varlığı paylaşma kavgası çıkacak.

24 Haziran’dan sonra FETÖ’nün menfaat kavgaları ile paramparça olacağı günler başlayacak.

http://www.star.com.tr/yazar/25-haziran-fetode-isyan-yazi-1351685/?utm=gazeteoku&utm_source=partners&utm_medium=gaze teoku.com&utm_campaign=feed
akses isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi