Fezlekeleri Okumak Hakkımız - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**zülcenaheyn** · 07-18-2014, 13:45

Dilsiz tanıklar gibiyiz.
Soygunu gördük, hırsızın sesini duyduk, suçüstü yakaladık.
Lakin polis teslim almıyor.
Mahkeme yargılamıyor.
Basın susturuluyor.
Bağırmak istiyoruz; sesimiz çıkmıyor.

***

Sizi hırsızlıkla suçlasalar; belgeleri, fotoğrafları, telefon dinleme kayıtlarını önünüze koysalar ne yaparsınız?
Bunlar yalansa, bir iftirayla karşı karşıyaysanız kıyameti koparırsınız; kayıtların montaj olduğuna dair dünyanın en güvenilir kuruluşlarına başvurup rapor alırsınız; yurtdışı hesaplarınızı incelemeye açarsınız; dokunulmazlık zırhınızı çıkarıp “Temizim, gelin yargılayın” diye meydanlara çıkarsınız.
Değil mi?
Hükümet ne yaptı?
“17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu”ndan saatler sonra, operasyonu yapan polisleri, savcıları görevden aldı.
Yerlerine kendine yakın olanları atadı.
“Nasıl beni ele verirsin” diye ortağına saldırdı.
Bütün belgeleri, kayıtları arşive kaldırdı.
Basına yayın yasağı koydu.
Bu arada kamuoyu tepkisini dindirmek için Meclis’te yalandan bir soruşturma komisyonu kurdu.
Uzun süre üye vermeyerek komisyonu engelledi. Hazırlanan fezlekeleri de muhalefet milletvekillerine verdirmedi.
Orada da sıkışınca, hafta başı başka bir kaçış yolu buldu:
Fezlekeleri “Fihristi yok” gibi sudan bir gerekçeyle savcılığa iade etti.
Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar, dosyayı rafa kaldırdı.

***

Konuyu Hüseyin Çelik’e sordular.
Dedi ki:
“Süreci tıkama amacımız yok. O fezlekelerde bizi rahatsız edecek bir şey de yok. İçeriğini görmeyen varsa, gelsin internetten göstereyim.”
Bildiğimiz kadarıyla, ortada iki fezleke var:
17 Aralık ve 25 Aralık…
İlki yaklaşık 300 sayfa, ikincisi 1000 sayfa deniyor.
Ben internette aradım, bulamadım. Sayın Bakan yardımcı olursa sevinirim.
İçlerinde rahatsız edici bir şey yoksa o dosyalar neden internetten kaldırıldı?
Neden yayını yasaklandı?
Neden Meclis’ten kaçırıldı?

***

Yasak nedeniyle içeriğini okuyamasak da, yazamasak da, tartışamasak da pekâlâ biliyoruz ki, o fezlekelerde büyük bir vurgunun kanıtları, tanıkları, belgeleri var.
İhaleye fesat karıştırma var, rüşvet karşılığı iş takibi var.
İktidar sahiplerinin vakfı için zorla bağış toplamalar var.
Dünyaca aranan adama VIP karşılamalar, kayıt dışı para aktarmalar var.
Şahsi çıkar için yasa çıkarmalar, resmi belgede sahtecilik yapmalar, yasak yapılaşmalar, rant parasını paylaşmalar var.
TÜRGEV operasyonları, medya havuzları, Alo Fatih hatları var.
Şehrin en kıymetli yerindeki kamu arazisini ranta dönüştürme mücadelesi var.
Ormanlık alanlara maden işletme ruhsatları sağlanması, özelleştirme ihalelerine fesat karıştırılması, Başbakan’ın yazlığı için türlü çeşit kumpas kurulması var.
El Kadı’lar var, Usame Kutub’lar var, Rıza Sarraf’lar var.
Ve tüm bunları yazmamızı engelleyen bir yayın yasağı var.
Dedim ya; dilsiz tanığız.

***

Tabloya bakın:
Başbakan, bir grup işadamına zorla bağış yaptırıp bir medya grubunu satın aldırmakla suçlanıyor.
Bakanı, komisyon karşılığı buna aracı olmakla, işadamları ihale karşılığı para koymakla itham ediliyor.
Medya havuzunun oluşumuna dair o küfürlü konuşmalar, nakit transferleri, para nakilleri belgelerle, fotoğraflarla sabit.
Bu havuzdan bir yandaş medya inşa ediliyor; Başbakan, kendisini başkan yapacak kampanyayı oradan yönetiyor.
Ancak o havuzun böyle oluştuğunu söylemek yasak.
Meclis denetimi ise seçim sonrasına kaldı.
Böylece Başbakan, dava açıldığında, Cumhurbaşkanlığı’nın dokunulmazlık zırhına bürünmüş olmayı umuyor.

***

Böylesine kritik bir seçim arifesinde, yarışan adaylardan biri hakkındaki bu kadar önemli suçlamalardan haberdar olmak, halkın hakkıdır.
Anayasa Mahkemesi, yayın yasağını kaldırmalı, fezlekeler ortaya çıkarılmalı, konu Meclis’e taşınmalıdır.
Çankaya, yolsuzluğa sığınak olamaz.
Suçlular, er ya da geç yargılanacaktır.

Can Dündar

**Cihannur** · 07-19-2014, 01:00

Fezlekelerle ilgili süreci takip edin Can Dündar; ama Gezi Kalkışması'nda olduğu gibi CHP tabanını (% 10 civarında laik + % 10 civarında Alevi vatandaşlarımız) Müslüman Türk Milleti'ne saldırtmaya çalışmayın. CHP Zihniyeti, laikçilik ve Alevicilik yaparak CHP koalisyonunu (laikler + Aleviler) parçalanmadan tutmaya çalışıyor olabilir; ama CHP koalisyonu CHP Zihniyeti'ni Müslüman Türk Milleti'ne dayatamaz!

**zülcenaheyn** · 07-20-2014, 02:57

Valla ben CHP zihniyetine en şiddetli şekilde karşı olanlardanım ama keşke fezleke konusu şu adamın dediğin gibi olmasaydı da daha gönül rahatlığıyla Erdoğan'a destek çıksaydık.

**Cihannur** · 07-20-2014, 03:15

Alıntı:

zülcenaheyn Nickli Üyeden Alıntı

Valla ben CHP zihniyetine en şiddetli şekilde karşı olanlardanım ama keşke fezleke konusu şu adamın dediğin gibi olmasaydı da daha gönül rahatlığıyla Erdoğan'a destek çıksaydık.

Erdoğan'a gönül rahatlığıyla destek olmak istiyorsanız, AK Parti'nin sosyal destek verdiği milyonlarca fakir fukara garip gureba vatandaşımızı ziyaret ediniz. Erdoğan'a gönül rahatlığıyla destek olmak istiyorsanız, Katil ve Zalim Esed'in zulmünden kaçarak Türkiye'ye sığınıp mülteci kamplarında yaşamak zorunda kalmış olan yüz binlerce Suriyeli kardeşimizin bulunduğu kampları ziyaret ediniz. Erdoğan'a gönül rahatlığıyla destek olmak istiyorsanız, AK Parti iktidarında artık alan el olmaktan çıkıp veren el olma durumuna gelmiş olan Türkiye'nin, dünyanın çeşitli bölgelerinde mazlum ve mağdur halklara yapmış olduğu yardımları yerinde görmek için, maddi ve manevi yardımlarda bulunduğumuz mazlum ve mağdur halkları ziyaret ediniz. Eğer bunları yaparsanız, eminim ki o zaman Erdoğan'a gönül rahatlığıyla destek olacaksınızdır.

**zülcenaheyn** · 07-20-2014, 23:16

İcraatlara bakınca ben de mantıken Erdoğan'ın yolsuzluk yapmayacağını düşünüyorum ama şu yazının içeriğine biraz olsun dikkatinizi verin.

Diyor ki, madem yolsuzluk yok neden fezlekerin incelenmesi, açılması süreci geciktiriliyor.

Denebilir ki cumhurbaşkanlığı seçimi etkilenmesin. Olabilir. Ama inşallah en azından cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında bakanlarla beraber temize çıksın, fezlekeler incelensin.

Çoğu insan çalıyor ama çalışıyor diyor. Bu söylemleri, şaibeleri yok etsin seçim sonrası.

Sonra CHP yanlısı biri yolsuzluğu hatırlatınca bir şey diyemiyoruz. Haklısın diyoruz.

**Cihannur** · 07-20-2014, 23:34

Alıntı:

zülcenaheyn Nickli Üyeden Alıntı

İcraatlara bakınca ben de mantıken Erdoğan'ın yolsuzluk yapmayacağını düşünüyorum ama şu yazının içeriğine biraz olsun dikkatinizi verin.

Diyor ki, madem yolsuzluk yok neden fezlekerin incelenmesi, açılması süreci geciktiriliyor.

Denebilir ki cumhurbaşkanlığı seçimi etkilenmesin. Olabilir. Ama inşallah en azından cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında bakanlarla beraber temize çıksın, fezlekeler incelensin.

Çoğu insan çalıyor ama çalışıyor diyor. Bu söylemleri, şaibeleri yok etsin seçim sonrası.

Sonra CHP yanlısı biri yolsuzluğu hatırlatınca bir şey diyemiyoruz. Haklısın diyoruz.

Fezlekelere ilişkin süreç devam etmektedir. Hakkında iddialar bulunan eski bakanların dosyaları kapatılmış değildir.

AK Parti, ismiyle müsemma tertemiz-ak bir siyasi partidir. Çalan ya da çalacak olan kişilerin AK Parti'de işleri yoktur; onlar defolup gitsinler. Zaten AK Parti, yolsuzluğa karıştığı tespit edilen görevlilerini ihraç etmektedir. Çalışıyorlar ama çalıyorlar sözü, AK Parti'ye atılmış olan büyük bir iftiradır. AK Parti ve AK Partililer çalışırlar; CHP'nin yamyamları, CHP'li yamyamlar ise çalarlar. CHP yamyam partisidir. CHP'nin tek parti diktatörlüğü döneminde olsun, demokrasi döneminde olsun CHP'li yamyamlar, ülkemizi ve milletimizi soymuşlardır. CHP'lilerin yolsuzlukları, yamyamlıkları apaçık ortadayken, onların söylemiş oldukları yalanlara, tertemiz-ak AK Parti'ye atmış oldukları iftiralara aldırmayınız.

**zülcenaheyn** · 07-22-2014, 15:32

Anladım. Cevaplar için teşekkürler.

O zaman son sorum şu, fezlekeleri hazırlayanların Fethullahçılar olduğu söyleniyor, böyle bir söylem var mı AK Parti içinde?

Eğer bu doğru ise o zaman kurumlara güven de kalmaz.

07-18-2014, 13:45	#1
Kullanıcı Adı zülcenaheyn	Fezlekeleri Okumak Hakkımız Dilsiz tanıklar gibiyiz. Soygunu gördük, hırsızın sesini duyduk, suçüstü yakaladık. Lakin polis teslim almıyor. Mahkeme yargılamıyor. Basın susturuluyor. Bağırmak istiyoruz; sesimiz çıkmıyor. * Sizi hırsızlıkla suçlasalar; belgeleri, fotoğrafları, telefon dinleme kayıtlarını önünüze koysalar ne yaparsınız? Bunlar yalansa, bir iftirayla karşı karşıyaysanız kıyameti koparırsınız; kayıtların montaj olduğuna dair dünyanın en güvenilir kuruluşlarına başvurup rapor alırsınız; yurtdışı hesaplarınızı incelemeye açarsınız; dokunulmazlık zırhınızı çıkarıp “Temizim, gelin yargılayın” diye meydanlara çıkarsınız. Değil mi? Hükümet ne yaptı? “17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu”ndan saatler sonra, operasyonu yapan polisleri, savcıları görevden aldı. Yerlerine kendine yakın olanları atadı. “Nasıl beni ele verirsin” diye ortağına saldırdı. Bütün belgeleri, kayıtları arşive kaldırdı. Basına yayın yasağı koydu. Bu arada kamuoyu tepkisini dindirmek için Meclis’te yalandan bir soruşturma komisyonu kurdu. Uzun süre üye vermeyerek komisyonu engelledi. Hazırlanan fezlekeleri de muhalefet milletvekillerine verdirmedi. Orada da sıkışınca, hafta başı başka bir kaçış yolu buldu: Fezlekeleri “Fihristi yok” gibi sudan bir gerekçeyle savcılığa iade etti. Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar, dosyayı rafa kaldırdı. * Konuyu Hüseyin Çelik’e sordular. Dedi ki: “Süreci tıkama amacımız yok. O fezlekelerde bizi rahatsız edecek bir şey de yok. İçeriğini görmeyen varsa, gelsin internetten göstereyim.” Bildiğimiz kadarıyla, ortada iki fezleke var: 17 Aralık ve 25 Aralık… İlki yaklaşık 300 sayfa, ikincisi 1000 sayfa deniyor. Ben internette aradım, bulamadım. Sayın Bakan yardımcı olursa sevinirim. İçlerinde rahatsız edici bir şey yoksa o dosyalar neden internetten kaldırıldı? Neden yayını yasaklandı? Neden Meclis’ten kaçırıldı? * Yasak nedeniyle içeriğini okuyamasak da, yazamasak da, tartışamasak da pekâlâ biliyoruz ki, o fezlekelerde büyük bir vurgunun kanıtları, tanıkları, belgeleri var. İhaleye fesat karıştırma var, rüşvet karşılığı iş takibi var. İktidar sahiplerinin vakfı için zorla bağış toplamalar var. Dünyaca aranan adama VIP karşılamalar, kayıt dışı para aktarmalar var. Şahsi çıkar için yasa çıkarmalar, resmi belgede sahtecilik yapmalar, yasak yapılaşmalar, rant parasını paylaşmalar var. TÜRGEV operasyonları, medya havuzları, Alo Fatih hatları var. Şehrin en kıymetli yerindeki kamu arazisini ranta dönüştürme mücadelesi var. Ormanlık alanlara maden işletme ruhsatları sağlanması, özelleştirme ihalelerine fesat karıştırılması, Başbakan’ın yazlığı için türlü çeşit kumpas kurulması var. El Kadı’lar var, Usame Kutub’lar var, Rıza Sarraf’lar var. Ve tüm bunları yazmamızı engelleyen bir yayın yasağı var. Dedim ya; dilsiz tanığız. * Tabloya bakın: Başbakan, bir grup işadamına zorla bağış yaptırıp bir medya grubunu satın aldırmakla suçlanıyor. Bakanı, komisyon karşılığı buna aracı olmakla, işadamları ihale karşılığı para koymakla itham ediliyor. Medya havuzunun oluşumuna dair o küfürlü konuşmalar, nakit transferleri, para nakilleri belgelerle, fotoğraflarla sabit. Bu havuzdan bir yandaş medya inşa ediliyor; Başbakan, kendisini başkan yapacak kampanyayı oradan yönetiyor. Ancak o havuzun böyle oluştuğunu söylemek yasak. Meclis denetimi ise seçim sonrasına kaldı. Böylece Başbakan, dava açıldığında, Cumhurbaşkanlığı’nın dokunulmazlık zırhına bürünmüş olmayı umuyor. *** Böylesine kritik bir seçim arifesinde, yarışan adaylardan biri hakkındaki bu kadar önemli suçlamalardan haberdar olmak, halkın hakkıdır. Anayasa Mahkemesi, yayın yasağını kaldırmalı, fezlekeler ortaya çıkarılmalı, konu Meclis’e taşınmalıdır. Çankaya, yolsuzluğa sığınak olamaz. Suçlular, er ya da geç yargılanacaktır. Can Dündar

07-19-2014, 01:00	#2
Kullanıcı Adı Cihannur	Fezlekelerle ilgili süreci takip edin Can Dündar; ama Gezi Kalkışması'nda olduğu gibi CHP tabanını (% 10 civarında laik + % 10 civarında Alevi vatandaşlarımız) Müslüman Türk Milleti'ne saldırtmaya çalışmayın. CHP Zihniyeti, laikçilik ve Alevicilik yaparak CHP koalisyonunu (laikler + Aleviler) parçalanmadan tutmaya çalışıyor olabilir; ama CHP koalisyonu CHP Zihniyeti'ni Müslüman Türk Milleti'ne dayatamaz!

07-20-2014, 02:57	#3
Kullanıcı Adı zülcenaheyn	Valla ben CHP zihniyetine en şiddetli şekilde karşı olanlardanım ama keşke fezleke konusu şu adamın dediğin gibi olmasaydı da daha gönül rahatlığıyla Erdoğan'a destek çıksaydık.

07-20-2014, 23:16	#5
Kullanıcı Adı zülcenaheyn	İcraatlara bakınca ben de mantıken Erdoğan'ın yolsuzluk yapmayacağını düşünüyorum ama şu yazının içeriğine biraz olsun dikkatinizi verin. Diyor ki, madem yolsuzluk yok neden fezlekerin incelenmesi, açılması süreci geciktiriliyor. Denebilir ki cumhurbaşkanlığı seçimi etkilenmesin. Olabilir. Ama inşallah en azından cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında bakanlarla beraber temize çıksın, fezlekeler incelensin. Çoğu insan çalıyor ama çalışıyor diyor. Bu söylemleri, şaibeleri yok etsin seçim sonrası. Sonra CHP yanlısı biri yolsuzluğu hatırlatınca bir şey diyemiyoruz. Haklısın diyoruz.

07-22-2014, 15:32	#7
Kullanıcı Adı zülcenaheyn	Anladım. Cevaplar için teşekkürler. O zaman son sorum şu, fezlekeleri hazırlayanların Fethullahçılar olduğu söyleniyor, böyle bir söylem var mı AK Parti içinde? Eğer bu doğru ise o zaman kurumlara güven de kalmaz.

Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir)