'Filistin devletini unutun' - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**FarukARSLAN.** · 11-28-2008, 03:31

İsrailli ünlü tarihçi ve yazar Howard Grief, İsrail için toprağın barıştan daha önemli olduğunu öne sürdü. Grief'e göre, İsrail'in yasal sınırları günümüzdeki mevcut sınırdan çok daha geniş olmalıydı.
'Uluslararası Kanuna Göre İsrail'in Yasal Temeli ve Sınırları' adlı kitabı yazan Grief, İsrail Ulusal Radyosu'na verdiği demeçte 24 Nisan 1920 tarihli San Remo Barış Anlaşması'na göre tüm İsrail ve Filistin topraklarının İsrail devletinin tasarrufuna bırakıldığını iddia etti.

Bu iddiayı ortaya atan kişi olarak da bilinen Grief, bu toprakların birkaç parçaya bölündüğünü, İsrail'in ise haklarını hiçbir zaman savunmadığını söyledi. Grief, 1967 Savaşı'yla İsrail'in Batı Şeria, Gazze ve Sina Yarımadası'nı topraklarına katması gerekirken buraları Mısır ve Filistin Yönetimi'ne verdiğini belirtti.

İsrailli tarihçi, Yahudileri sürgün eden Roma imparatorunun, İsrail ismini de Filistin olarak değiştirdiğini ve daha sonra bu toprakların Filistin olarak anılmasına sebep olduğunu savundu. Grief'e göre, İngilizlerin bölgeyi işgali ve Ortadoğu'yu Fransa ile paylaşmasından sonra, dönemin Büyük Britanya Başbakanı David Lloyd George, İsrail devletinin kutsal kitaplarda belirtildiği sınırlar içinde kurulması gerektiğini belirtmiş.

Grief'e göre George ve ünlü Balfour Deklarasyonu'na imza atan Lord Barfour, Lübnan'daki Litani Nehri'nden Yermuk Nehri'nin güney ve kuzeyine, Sina Yarımadası'nın yarısına kadar bir kısmının kurulacak İsrail devleti içinde kalmasını istiyordu. İngiltere, bu planından 1939 yılında vazgeçti ve Birleşmiş Milletler'in ortaya attığı 1947 tarihli bölüşüm planını desteklemeye başladı.

Sürdürülen barış görüşmelerinde gündeme gelen barışa karşı toprak formülünün uluslararası anlaşmalara aykırı olduğunu ve İsrail tarafından kabul edilmemesi gerektiğini söyleyen Grief, "İsrail için toprak barıştan daha önemlidir" diyor.

Dünyada hiçbir ülkenin barış karşılığında toprak vermeyeceğini ve bunun çok komik bir formül olduğunu iddia eden Grief, bu formülün işçi Partisi tarafından ortaya atıldığını ve bir ihanet politikası olduğunu aktardı. "Barışa karşı barış, barışa karşı toprak olmaz" diyen Grief, "Arapların 21 tane devleti var, neden 22.'yi istiyorlar?" diye de soruyor.

2002 yılında Suudi Arabistan tarafından ortaya atılan ve günümüzde de gittikçe destek gören Arap Barış Planı'nda 1967 sınırlarına çekilmesi karşılığında israil'in tüm Arap ülkeleri tarafından tanınması öneriliyor.

(CİHAN)

11-28-2008, 03:31	#1
Kullanıcı Adı FarukARSLAN.	'Filistin devletini unutun' İsrailli ünlü tarihçi ve yazar Howard Grief, İsrail için toprağın barıştan daha önemli olduğunu öne sürdü. Grief'e göre, İsrail'in yasal sınırları günümüzdeki mevcut sınırdan çok daha geniş olmalıydı. 'Uluslararası Kanuna Göre İsrail'in Yasal Temeli ve Sınırları' adlı kitabı yazan Grief, İsrail Ulusal Radyosu'na verdiği demeçte 24 Nisan 1920 tarihli San Remo Barış Anlaşması'na göre tüm İsrail ve Filistin topraklarının İsrail devletinin tasarrufuna bırakıldığını iddia etti. Bu iddiayı ortaya atan kişi olarak da bilinen Grief, bu toprakların birkaç parçaya bölündüğünü, İsrail'in ise haklarını hiçbir zaman savunmadığını söyledi. Grief, 1967 Savaşı'yla İsrail'in Batı Şeria, Gazze ve Sina Yarımadası'nı topraklarına katması gerekirken buraları Mısır ve Filistin Yönetimi'ne verdiğini belirtti. İsrailli tarihçi, Yahudileri sürgün eden Roma imparatorunun, İsrail ismini de Filistin olarak değiştirdiğini ve daha sonra bu toprakların Filistin olarak anılmasına sebep olduğunu savundu. Grief'e göre, İngilizlerin bölgeyi işgali ve Ortadoğu'yu Fransa ile paylaşmasından sonra, dönemin Büyük Britanya Başbakanı David Lloyd George, İsrail devletinin kutsal kitaplarda belirtildiği sınırlar içinde kurulması gerektiğini belirtmiş. Grief'e göre George ve ünlü Balfour Deklarasyonu'na imza atan Lord Barfour, Lübnan'daki Litani Nehri'nden Yermuk Nehri'nin güney ve kuzeyine, Sina Yarımadası'nın yarısına kadar bir kısmının kurulacak İsrail devleti içinde kalmasını istiyordu. İngiltere, bu planından 1939 yılında vazgeçti ve Birleşmiş Milletler'in ortaya attığı 1947 tarihli bölüşüm planını desteklemeye başladı. Sürdürülen barış görüşmelerinde gündeme gelen barışa karşı toprak formülünün uluslararası anlaşmalara aykırı olduğunu ve İsrail tarafından kabul edilmemesi gerektiğini söyleyen Grief, "İsrail için toprak barıştan daha önemlidir" diyor. Dünyada hiçbir ülkenin barış karşılığında toprak vermeyeceğini ve bunun çok komik bir formül olduğunu iddia eden Grief, bu formülün işçi Partisi tarafından ortaya atıldığını ve bir ihanet politikası olduğunu aktardı. "Barışa karşı barış, barışa karşı toprak olmaz" diyen Grief, "Arapların 21 tane devleti var, neden 22.'yi istiyorlar?" diye de soruyor. 2002 yılında Suudi Arabistan tarafından ortaya atılan ve günümüzde de gittikçe destek gören Arap Barış Planı'nda 1967 sınırlarına çekilmesi karşılığında israil'in tüm Arap ülkeleri tarafından tanınması öneriliyor. (CİHAN)

Seçenekler
Yazdırılabilir şekli göster Sayfayı E-Mail olarak gönder
Stil
Normal Hybrid-Şeklinde gösterime geç Ağaç şeklinde gösterime geç

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)