Vakit gazetesi muhabirinin, HSYK üyesi Ertosun'un basın toplantısından suikastçı muamelesiyle atılmasının altından Cumhuriyet gazetesi çıktı.
Vakit gazetesi Muhabiri İsmail Uğur'un, HSYK Üyesi Ali Suat Ertosun'un basın toplantısı düzenlediği salondan suikastçi muamelesi görerek atılmasının altından Cumhuriyet gazetesi çıktı. İsmail Uğur'un, Ertosun'a, “Genç hakimlere, illegal örgüt mensuplarıyla yemek yemelerini, buluşmalarını tavsiye eder misiniz?” sorusunu yöneltmesinin hemen ardından Cumhuriyet gazetesi muhabirinin güvenlik görevlilerine “Bu arkadaş gazeteci değil. Bilginiz olsun” dediği, güvenlik görevlilerinin ise bu iftira üzerine harekete geçerek İsmail Uğur'u salon dışına yaka paça çıkardığı belirtildi.
Cumhuriyet gazetesi muhabirinin kışkırtıcı tavrından etkilenen güvenlik görevlileri, salonda bulunan basın mensuplarının tepki göstermesi üzerine İsmail Uğur'u yeniden salona aldılar. Korumalar, Cumhuriyet gazetesi muhabirinin kendilerini uyarmaları üzerine harekete geçtiğini ifade ettiler. Uğur'un salonu girdiğini gören Cumhuriyet muhabiri, iki güvenlik noktasından kimlik tespiti ile geçiş yapıldığını bilmesine rağmen bir güvenlik görevlisi edasıyla İsmail Uğur'dan kimlik göstermesini isteyerek bir provokasyon girişiminde daha bulundu.
Kolunda ve sırtında morluklar oluşan İsmail Uğur ise “Sorumu yöneltip not tutmak için arkama yaslandım. Sorumun cevabını Sayın Ertosun'dan dinlerken korumalar geldi ve kolumdan tutarak beni dışarı çıkarmak istediler. Ben önce sorumdan dolayı böyle bir muamele gördüğümü düşündüm ancak sonradan görevliler özür mahiyetinde ‘Kusura bakmayın. Cumhuriyet muhabiri sizin gazeteci olmadığınızı söyledi' dediler. Cumhuriyet'in muhabiri provokasyonunu, ben salona döndükten sonra da sürdürdü. İçeri girdiğimde ‘kimliğini göster' dedi. Ben de ‘İki güvenlik noktasında güvenlik görevlilerine kimliğimi gösterdim geçtim. Sen güvenlik görevlisi misin, bana kimliğimi soruyorsun' dedim. Cumhuriyet muhabiri, tıpkı ben ve diğer gazeteciler gibi iki ayrı güvenlik noktasından geçti. Kimliğimin olmaması durumunda değil salona, binaya bile giremeyeceğimi de en iyi kendisi bilir.” diye konuştu.
ERTOSUN ÖZÜR DİLEDİ
Gerginliğin ardından Ertosun, kendisine yöneltilen bir soru üzerine, ''DHKP-C'nin canlı bomba eylem planları içinde olduğu söyleniyor. Bana emniyet makamları tarafından gerekli duyurular yapılıyor. Zaman zaman koruma sayım artırılıyor, farkında olmadan da korunduğumu düşünüyorum. Bu konuda endişe duymuyorum'' yanıtını verdi.
Kendisine yönelik suikast iddia ve ihbarlar nedeniyle güvenliğin hassas davrandığını hatırlatan Ali Suat Ertosun, Vakit muhabiri Uğur'dan basın toplantısında özür diledi. Ertosun'un Uğur'u çay içmeye davet ederek konuyu tatlıya bağladığı öğrenildi.
Kartel medyasının, İsmail Uğur'un muhabirleri olduğunu anlatmaya çalışan Serdar Arseven'i Ertosun'un üzerine yürüyor gibi göstermesi, olayın İsmail Uğur'un sorusundan kaynaklandığı yönünde başlıklar atması dikkat çekti.
afederisiniz bunların bu tutmunu kırmızı görmüş öküz olarak düşünüyorum.hazımsızlık kin nefret hepsi had safhada.aynı olay bir doğan veya cumhuriyet muhabirine yapılsaydı tepki ne olurdu.bundan sonraki yorumlarıda size bırakıyorum...