02-19-2008, 21:46 | #1 |
FÜSUNLU IŞIK
Söyler Seni yüzbin dil ile dağlar, dereler,
Her yanda tül tül esma ve sıfatın görünür.. Duyunca adını her gönül ürperir-inler, Çehreler büyülü bir mehabete bürünür. Vücudun aynasıdır halayık şüphe yok; Her bir varlıkta Cemalinden bir eda gizli. Münkirlere olmasa da mü’mine şahit çok: Gördüğümüz her şey adeta lahut benizli. Füsunlu ışığın gerçi her simada ayan, Ancak güzelliğine aşina olan görür. Renkler, şekiller, suretler Seni anar her an; Anar ve çağıltılarla ummanına yürür. Tesbih etmeyen var mı Zatını bu cihanda? Herşey Senin şem’ine pervane döner; Vuslat duygusu her sinede bir kara sevda, Kara sevdalı olmak bile payeymiş meğer.. Bırakma hicranlara açık tahtımla beni! Lutfedip vuslatınla ruhumu eyle! Yakma ikbal bilmeyen kara bahtımla beni! Bir nim u nigahınla gönlümü eyle! Gönder ışığından ruhuma sönmeyen bir nur! Zühul etmeyeyim gayrı varlığından asla; Ne olur insin artık mahzun gönlüme huzur, Kalmasın va’dinin is’afı bir başka fasla.!
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |