GERÇEK BORÇ 2 MİLYAR TL!



Kulübün ortaya koyduğu rakamlar Aysberg’in görünen yüzü. Görünmeyen kısmında ise bazı rakamların ve gerçeklerin saklanmış olduğu belirtiliyor. Buna göre de gerçek borcun açıklandığı gibi 1 milyar 434 milyon TL değil, 2 milyar TL’ye yakın olduğu anlaşılıyor.

Galatasaray’ın mali genel kurulu cumartesi günü yapılacak. Oldukça da tartışmalı geçmesi bekleniyor. En kritik nokta, Ünal Aysal dönemi ile Duygun Yarsuvat döneminin ayrı ayrı ibra edilip edilmeyeceği. Elbette bunun kararını genel kurul verecek. Ayrı ibra için önergeler bile hazırlanmış ama teknik olarak bu pek de mümkün gözükmüyor. Bunun detaylarına bir sonraki yazıda gireriz. Kulübün ciddi bir krizde olduğu ortada. Başkan bile durumun vahametini defalarca dile getirdi. Rakamlar zaten tüm gerçekleri ortaya koyuyor. Durumu net olarak görebilmek için Galatasaray Kulübü’nün yayınladığı denetim raporunun detaylarına inmek yeterli. Yalnız altını önemle çizmeliyim ki bugün sizlerle paylaşacağım bilgiler benim görüşlerim değil. Kulüp tarafından görevlendirilen uluslararası bağımsız denetçilerin raporu ve bu raporu inceleyen maliye uzmanlarının verdiği görüşleri içeriyor. Hem de birbirinden ayrı uzmanların görüşleri. Bu uzmanların çalışmaları sonucunda ise gerçek borcun açıklandığı gibi 1 milyar 434 milyon TL değil, 2 milyar TL’ye yakın olduğu ortaya çıkıyor. Buna göre;

NET BORÇ ALACAK FARKINDA ARTIŞ

19 Mart’ta Divan Kurulu’nda yönetimin yaptığı açıklamaya göre;

31 Aralık 2013 itibariyle kulübün net borç alacak farkı: 555,1 milyon lira.

31 Aralık 2014 itibariyle kulübün net borç alacak farkı: 831,1 milyon lira.

Bu fark bir yıl içinde 276 milyon lira artmış.

GELİRDE DÜŞÜŞ VAR

Galatasaray Kulübü 2013 yılında 491,9 milyon lira gelir elde etmiş. Galatasaray Kulübü 2014 yılında ise 453,8 milyon lira gelir elde etmiş. 38,1 milyon lira gelir düşüşü yaşanmış.

31 Aralık 2014 itibariyle borç ve yükümlülükler: 1 milyar 434 milyon lira.

RAKAMLAR VE GERÇEKLER

Bu rakamlar Aysberg’in görünen yüzü. Görünmeyen kısmına gelirsek...

Ünal Aysal dönemi boyunca Sportif A.Ş.’nin borsa değeri % 57’lik düşüş gösterdi. Bu geri çekilme Duygun Yarsuvat döneminde de devam etti, TOPLAM DÜŞÜŞ % 64 SEVİYESİNE ULAŞTI.

■ F.Bahçe, Beşiktaş ve Trabzon ile karşılaştırıldığında Aysal döneminin başından bugüne Sportif A.Ş. borsada işlem görüp EN ÇOK DEĞER KAYBEDEN SPOR KULÜBÜ oldu.

■ 2011 Mart ayında Borsa İstanbul Endeksine yatırılan 100 TL, 2015 yılı Mart ayında 15 TL’lik getiri ile 115 TL’lik değere ulaşırken; Sportif A.Ş. hissesine aynı dönemde yapılan 100 TL’lik yatırım 84 TL değer kaybederek 16 TL’ye düştü.

■ Sermaye artışı ve hisse satışı dahil yaratılan nakit yaklaşık 1,6 milyar TL. Ancak Sportif A.Ş: 4.5 yılda 401 milyon TL net zarar etti. Sportif A.Ş. 2010 yılından beri HİÇBİR YIL KÂR EDEMEDİ.

■ Banka kredileri anapara borcu Mayıs 2010-Aralık 2014’te TL bazında 4,4 kat arttı.

■ Kasım 2014’te banka kredileri 433 milyon TL üzerine çıktı. 6 ayda kredilerde yaşanan 86 milyon TL’lik artışın 33,5 milyonu kısa vadeli. Mayıs 2015’e kadar banka kredisi anapara borcu yaklaşık 200 milyon TL.

■ 2014 yılı zarar beklentisi 150 milyon TL. Birikmiş zararların Mayıs 2015 ile 650 milyon TL’ye ulaşması bekleniyor.

■ Sportif A.Ş’nin hızla zayıflayan mali bünyesi kredibilitesini de tüketiyor. 2013 yılında ortalama % 12 ile borçlanabilen şirket, 2014 yılında % 18.5 ile borçlanmaya başladı.

RİVA, MECİDİYEKÖY, ADA

Riva’ya ve Mecidiyeköy’e bel bağlanmış ama bakalım bağımsız denetim raporu bu yerler için ne söylüyor. Faaliyet raporunun 276. sayfasında diyor ki; Riva, Mecidiyeköy ve Galatasaray Adası’nın gerçeğe uygun değeri 629 milyon TL. Peki bu varlıklar üzerindeki temlikler ve ipotekler ne kadar?

■ Denizbank’ın Riva’daki ipotek tutarı: 550 milyon TL

■ Denizbank’ın Mecidiyeköy’deki ipotek tutarı: 49.5 milyon TL

■ Mecidiyeköy için verilen teminat mektupları: 1,4 milyon TL

Yani G.Saray bu varlıkları çoktan yemiş, bitirmiş. Bunun yanı sıra Taçspor, Galatasaray’a satıldıktan hemen sonra Kadıköy Belediyesi tesisin kira sözleşmesini feshetti. G.Saray’ın parası çöpe gitti.

CİDDİ ŞÜPHELER VAR

Denetim şirketi raporunda şartlı görüş veriyor. Yani “Ben gördüğüm kadarını yazıyorum” diyor. Bu da bazı rakamların ve gerçeklerin saklanmış olduğunu gösteriyor. Ve bir anlamda Maliye’ye ihbar anlamı taşıyor. Yaklaşık 165 milyon TL’lik vergi cezası şartlı görüşün dayanaklarından birini oluşturuyor. Bonservis hakları ile ilgili değer düşüklüğü işaretleri olmasına rağmen değer düşüklüğü çalışması yapılmamış olması da şartlı görüş için başka bir dayanak.

Şirket raporun dikkat çekici hususlar kısmında, “Grup’un sürekliliği üzerinde ciddi şüpheler uyandıracak önemli belirsizliklerin mevcudiyetini göstermektedir” ifadesini kullanmayı da ihmal etmiyor.

MALİ TABLOYA YANSITILMAYANLAR

(KPMG) Akis Bağımsız Denetim Şirketi’nin hazırladığı raporda belirtilen sınırlı (şartlı) görüşe göre denetçi, “Bilançoyu ve gelir tablosunu aşağıdaki hususların muhtemel etkileri hariç olmak üzere onaylıyorum” diyor. “Tamamen onaylıyorum” diyemiyor. Peki bilançoya ve gelir tablosuna girmeyen bu hususlar neler?

1. KDV ve sporcu ödemeleri için devlete stopaj ödemesi gerekmektedir ancak bazılarını ödememiştir. Ne kadar ödenmediğini tespit edemiyoruz. Bu vergi borçları bilanço ve gelir tablosuna dahil edilmemiş. Yani henüz incelenmemiş ama vergi incelemesi olursa ortaya çıkacak bir vergi borcu. Görüşte bunun yazılması Maliye’ye açık bir ihbar.

2. Kulüp, stat reklam gelirleri üzerinden ödenecek payı vermediği için davalık. Bu da mali tablolalara yansıtılmamış. Ayrıca stat çatısının yapılmaması nedeniyle GSGM’nin açtığı dava devam ediyor. Çatı kapatılmazsa bedeli GSGM’ye ödenmek zorunda. Bu borç da yazılmamış.

3. Daha önce yapılmış ve uzlaşması beklenen vergi incelemesinden gelen yaklaşık 123,6 milyon TL borç, bilançoya ve gelir tablosuna yansıtılmamış.

4. Gene daha önce yapılmış ve uzlaşması beklenen vergi incelemesinden gelen 41,6 milyon TL borç da bilançoya ve gelir tablosuna yansıtılmamış.

5. Sporcu bonservis bedelleri hak olarak bilançoda 174,2 milyon TL olarak gösterilmiş ancak bu bonservislerin değerlerinde düşüklük olduğu ibareleri mevcut olmasına rağmen kulüp bu değer düşüklüğünü bilançodan düşmemiş.

6. Prandelli davası sonucunda ödenecek tutar bilançoda borç olarak gösterilmemiş.

KULÜP VE ŞİRKETLERİNİN SÜREKLİLİĞİ TEHLİKEDE

Bağımsız denetçi işte bu nedenlerle mali tabloların doğruluğu konusunda sınırlı olumlu görüş vermiş. Peki yönetim bu kalemleri bilançoya neden sokmuyor? Çünkü o zaman 2014 yılı zararının da borcunun da çok daha fazla olduğu görülecek.

Sınırlı olumlu görüş dışında denetçi iki hususa daha dikkat çekiyor ki bunlardan birisi hayati nitelikte.

1. Sportif A.Ş. yatırımcılarının Sportif A.Ş. aleyhine açtığı loca ve VIP koltuk gelirlerine ilişkin davalar.

2. Kulüp ve şirketlerinin sürekliliği tehlikede. Çünkü;

■ Kısa vadeli borçlar, kısa vadeli alacakları 434,1 milyon TL aşmış.

■ Uzun vadeli borçlar 311,9 milyon TL olmuş.

■ 2014 zararı 188 milyon TL, geçmiş yıllar zararı 289 milyon TL olmuş.

■ Net yabancı para pozisyon açığı 377,4 milyon TL olmuş.

■ Çok yüksek miktarlarda hisse rehni, teminat, ipotekler ve imzalanmış sözleşmelerden sporculara gelecek dönemlerde ödenecek yükümlülükler bulunmakta. Denetçi bu açıklamalar sonrasına aynen şu cümleyi yazmış: “Bu durum Grup’un sürekliliği üzerinde ciddi şüpheler uyandıracak önemli belirsizliklerin mevcudiyetini göstermektedir.” Bu rakamların ve oluşan tablonun ortaya çıkardığı bir gerçek var. Gerçek borç 1 milyar 434 milyon TL değil, daha fazla. 2 milyar TL’ye yakın.

Kaynak

Habertürk 26.03.2015

Osman Tanburacı: Kısa kesiyorum; battık!



Galatasaray Kulübü Üyesi Osman Tanburacı, mali genel kurulda yaptığı konuşmada ilginç ifadeler kullandı.

Galatasaray Kulübü Olağan Mali Genel Kurul Toplantısı tüm hızıyla sürüyor. Genel kurul üyeleri kürsüye gelerek sarı kırmızılı kulübe ilişkin görüşlerini dile getiriyorlar.

Aynı zamanda spor yazarı olan Osman Tanburacı, yaptığı konuşmada kullandığı ilginç ifadelerle dikkat çekti. Sözlerine, "Çok geç kaldım. O yüzden konuşmamı karıştırdım. Herkes söyledi. Kısa kesiyorum, battık" diyerek başlayan Tanburacı'nın açıklamalarından satır başları şu şekilde:

"ALBAYRAK NEDEN HER YÖNETİMDE VAR?

- Abdurrahim Albayrak her yönetimde var. Kötü yönetimde de iyi yönetimde de. Albayrak'ın; Mehmet Cansun, Ünal Aysal ve Duygun Yarsuvat'ın yönetimlerinde olmasının esbab-ı mucibesi nedir?

- Bizi bağışlayın ama biz 20 senedir mahvettik bu kulübü. Battık. Bırakalım biz başka büyük bir kulübün tek bir hatalı adamıyla uğraşmayı, el birliği ile bu kulübü bu hâle nasıl getirdik onu konuşalım."

- Lukunku, Petre, Telles, Bruma transferlerinde şaibe var! Bunun içinde menajerler, hocalar, cebe indirilen paralar var.

Kaynak

Hürriyet 28.03.2015

Teşekkürler