Gazze, ateş çemberinde - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**onurcan** · 11-16-2012, 04:23

CUMALI ÖNAL - KAHIRE - 16 Kasım 2012
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ikinci gününde ölenlerin sayısı 15’e yükseldi, onlarca kişi de yaralandı. ‘Bulut Sütunu’ olarak adlandırılan operasyonda en az 100 nokta vuruldu.
Karadan, havadan ve denizden fırlatılan füzelerle 80’den fazla kamu ve güvenlik kurumu hedef alındı. Saldırılar üzerine işyerleri ve okullar kapatılırken, halka evlerinden çıkmamaları çağrısı yapılıyor. İsrail, Gazze’den fırlatılan roketlerin 3 vatandaşının ölümüne yol açtığını iddia etmişti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, operasyonların genişleyebileceği mesajını verdi. Savunma Bakanı Ehud Barak ise ‘başlangıç’ olarak değerlendirdiği operasyonlarda Hamas’ın altyapısının vurulduğunu öne sürdü. İsrail önceki gün Hamas’ın askerî kolu İzzettin el-Kassam örgütünün lideri Ahmed el-Cebari’yi, füzeli saldırı ile öldürmüştü. Dünkü cenaze törenine on binlerce kişi katıldı.

Sudan’ın başkenti Hartum’da Sudan İslami Hareketi Genel Kongresi’nde konuşan Hamas lideri Halit Meşal, “Arap Baharı’ndan önce ürken İsrail, şimdi korkudan titriyor.” dedi.

İsrail’in yeni Mısır yönetimini denediğini de söyleyen Meşal, Kahire’deki yeni yönetimin Filistin’in yanında olduğunu göstererek işgalcilere gereken cevabı verdiğini öne sürdü.

Saldırılar karşısında nasıl bir tutum takınacağı merak edilen Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ise İsrail’in saldırılarının kabul edilemez olduğunu belirterek, Gazze halkının yanında olduklarını duyurdu.

Mısır televizyonundan yayınlanan konuşmasında Mursi, İsrail’in düzenlediği saldırıların bölgede istikrarsızlığa sebebiyet vereceğini de belirtti.

Mısır Dışişleri Bakanı Muhammed Kamil Amr da ABD yönetimine çağrıda bulunarak saldırılarını durdurması için İsrail’e baskı yapmasını istedi. ABD ise operasyonların meşru müdafaa olduğunu savunarak İsrail’e arka çıktı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, “Hamas ve diğer terörist grupların İsrail halkını hedef alan saldırılarının hiçbir meşruiyeti yok.”dedi. Rusya ise, İsrail’in Gazze saldırısının ardından bölgede artan şiddet olaylarının kabul edilemez olduğunu belirterek İsrail’in hava saldırılarını “orantısız” olarak niteledi.

Bu arada, BBC de bir açıklama yaparak, hava saldırılarında ölen 11 aylık bir bebeğin, BBC Arapça’nın Gazze’deki fotoğraf editörlerinden Cihad Meşeravi’nin oğlu olduğunu duyurdu.

İsrail’in 2008 yılı sonunda da Gazze’ye yönelik gerçekleştirdiği 33 günlük saldırıda yaklaşık 1.500 Filistinli hayatını kaybetmiş, 5 binden fazla kişi de yaralanmıştı. Altyapısı tamamen imha edilen Gazze, aradan geçen süreye rağmen kendisini toparlayamadı.

İsrail, özellikle Libya’daki devrimden sonra binlerce füze ve ağır silahın Mısır üzerinden Gazze’ye girdiğini öne sürüyor. Mısır yönetimi de iddia edilen silahların Gazze’ye girmemesi için, pek çok tüneli kapatmış, silah tüccarlarına yönelik operasyonlar düzenlemişti.
zaman

**onurcan** · 11-16-2012, 04:25

CUMALİ ÖNAL - 16 Kasım 2012
İsrail, günlerdir konuşulan Gazze saldırılarına önceki gün Hamas’ın üst düzey yetkililerinden birine suikast düzenleyerek başladı.
Ortadoğu’nun yeniden şekillendiği, dengelerin yeniden belirlendiği bir dönemde başlatılan saldırının sadece fırlatılan roketleri susturmaya yönelik olabileceği düşünülemez.

Saldırının, İsrail’in iç politikasına ve Arap Baharı’na bakan iki yönü bulunuyor.

İsrail’in şahin başbakanı Binyamin Netanyahu, bölgede ve komşularına yönelik birtakım oldubittilere girişebilmek için iç politikada elini güçlendirmeye çalışıyor.

2008 yılındaki gibi Gazze’ye yönelik bir saldırı başlatmak Netanyahu için tercih edilen en kolay yol. 2 ay sonra yapılacak parlamento seçimlerine, Gazze’yi yerle bir etmiş bir isim olarak girmek Netanyahu’ya şüphesiz büyük bir oy getirecek.

Eli güçlü bir Netanyahu, bölgede ne gibi maceralara girişebilir?

ABD başkanlık seçimleri öncesi Obama yönetimini İran’a yönelik bir operasyona girişmek için ikna etmeye çalışan Netanyahu’nun hedefinde şüphesiz sadece İran yoktu. Asıl hedefi Mısır ve Suriye oluşturuyor. Çünkü bu iki ülke ancak İsrail’in varlığını tehdit edebilir.

İsrail ile pek çok kez savaşan bu iki ülkede demokrasinin yerleşmesi durumunda Müslüman Kardeşler hareketinin çevresinde şekillenen hükümetlerin iktidara gelmesi kaçınılmaz, ki halihazırda Mısır’da iktidar bu hareketin elinde. Bu hareket, İsrail’in varlığını tanımıyor ve bu ülkenin ortadan kaldırılması gerektiğini savunuyor.

İsrail’in kullanabileceği en güçlü yöntem, bu iki ülkedeki hassas noktaları kaşımak olacaktır. Muhammed Mursi’nin iktidara gelmesinden sonra Sina Yarımadası’nda baş gösteren olayların İsrail’in dışında gerçekleşmesi düşünülemez.

İsrail, Mısır’dan gelebilecek tehditleri savuşturabilmek için Sina Yarımadası’nın tampon bir bölge olarak kalmasına çok büyük bir önem veriyor. Bunun için de Camp David Antlaşması, İsrail için hayati bir önemde. Mısır’ın bu anlaşmayı iptal etmesi durumunda bölgedeki Bedevilerin Mısır yönetimine karşı harekete geçirilmesi güçlü bir ihtimal.

Suriye ise İsrail açısından daha kolay bir hedef durumunda. Esed rejiminin devrilmesi durumunda dahi ülkenin milli birliğini kurması uzun bir zaman alacak. Hatta ülkenin mezhepsel ve etnik temelli bir bölünmeye dahi maruz kalması söz konusu olabilir.

Bu tür bir bölünme ise bölgede en fazla İsrail’in işine yarayacak. Zayıf bir Suriye’nin Golan Tepeleri’ni geri alması da söz konusu olamayacak.

Gazze’ye yönelik saldırının devam etmesi ya da uzun sürmesi durumunda Mısır ve Suriye’den İsrail’e fırlatılacak füzeler ise Netanyahu yönetiminin planlarını uygulamasını daha da kolaylaştıracak.

İsrail’in Gazze’deki operasyona verdiği ‘Bulut Sütunu’ ismi de İsrail’in hedefini açıklıyor gibi. Tevrat’a göre İsrailoğulları Mısır’dan kaçarken, beliren bir bulut sütunu, onların sahili selamete ulaşmalarını sağlıyor.
zaman

**onurcan** · 11-16-2012, 04:28

CİHAN - 15 Kasım 2012 - 18:27
Mısır Başbakanı Hişam Kandil'in güvenlik yetkilileriyle Gazze'ye günübirlik ziyaret yapacağı açıklandı.
Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını görüşmek üzere Başbakan Hişam Kandil ve beraberinde bakanlardan oluşan heyeti kabul ettiğini belirten Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Yasir Ali, yaptığı basın açıklamasında, Başbakan Hişam Kandil'in Cumhurbaşkanı Mursi'nin talimatıyla beraberindeki bir heyetle yarın Gazze'ye gideceğini duyurdu.

Ali ayrıca, ziyaretin, İsrail'in 'vahşi saldırısı'na karşılık Gazze halkı ile dayanışma ve öncelikli ihtiyaçlarının tespiti için yapılacağını kaydetti.

Öte yandan, Mısır Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Mursi'nin, Gazze Şeridi'ne yerel ve uluslararası yardım kampanyası başlattığı belirtildi.

**onurcan** · 11-16-2012, 04:31

İsrail'in Gazze'ye düzenlediği hava saldırısında hayatını kaybeden Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin El-Kassam Tugayları Komutanı Ahmet Said el-Caberi (52), hacdan geleli bir hafta olmamıştı.
Video

2006'da kaçırılan İsrail askeri Gilad Şalit operasyonunun planlayıcısı olarak kabul edilen Caberi, İsrail tarafından ''Hamas Hareketi Genelkurmay Başkanı'' olarak isimlendiriliyor ve İsrail'in en çok arananlar listesinde yer alıyordu.

İsrail tarafından 1982'de tutuklanan Caberi, 13 yıl Abdulaziz Rantisi, İsmail Ebu Şenab, Nizar Reyyan, İbrahim Makadime ve Salah Şehade gibi Filistin direnişinin öncü isimleriyle beraber cezaevi arkadaşlığı yaptı. 1995'te cezaevinden çıkan Caberi'ye İsrail birçok suikast girişiminde bulundu. 18 Ağustos 2004 yılında apaçi helikopteriyle evine düzenlenen saldırıda, büyük oğlu Muhammed ve 3 yakın akrabası hayatını kaybetmişti. Ancak Caberi, yaralı kurtulmuştu.

İsrail televizyonları Caberi'yi 'mühendis' olarak nitelerken, İsrail Ordusu ise Caberi'ye suikast girişimlerinde başarısız olmalarından dolayı ''hayalet adam'' olarak isimlendiriyordu.

Gazze İslam Üniversitesi tarih bölümü mezunu Caberi, 1960 doğumlu, evli ve 8 çocuk babasıydı.
zaman

11-16-2012, 04:23	#1
Kullanıcı Adı onurcan	Gazze, ateş çemberinde CUMALI ÖNAL - KAHIRE - 16 Kasım 2012 İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ikinci gününde ölenlerin sayısı 15’e yükseldi, onlarca kişi de yaralandı. ‘Bulut Sütunu’ olarak adlandırılan operasyonda en az 100 nokta vuruldu. Karadan, havadan ve denizden fırlatılan füzelerle 80’den fazla kamu ve güvenlik kurumu hedef alındı. Saldırılar üzerine işyerleri ve okullar kapatılırken, halka evlerinden çıkmamaları çağrısı yapılıyor. İsrail, Gazze’den fırlatılan roketlerin 3 vatandaşının ölümüne yol açtığını iddia etmişti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, operasyonların genişleyebileceği mesajını verdi. Savunma Bakanı Ehud Barak ise ‘başlangıç’ olarak değerlendirdiği operasyonlarda Hamas’ın altyapısının vurulduğunu öne sürdü. İsrail önceki gün Hamas’ın askerî kolu İzzettin el-Kassam örgütünün lideri Ahmed el-Cebari’yi, füzeli saldırı ile öldürmüştü. Dünkü cenaze törenine on binlerce kişi katıldı. Sudan’ın başkenti Hartum’da Sudan İslami Hareketi Genel Kongresi’nde konuşan Hamas lideri Halit Meşal, “Arap Baharı’ndan önce ürken İsrail, şimdi korkudan titriyor.” dedi. İsrail’in yeni Mısır yönetimini denediğini de söyleyen Meşal, Kahire’deki yeni yönetimin Filistin’in yanında olduğunu göstererek işgalcilere gereken cevabı verdiğini öne sürdü. Saldırılar karşısında nasıl bir tutum takınacağı merak edilen Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ise İsrail’in saldırılarının kabul edilemez olduğunu belirterek, Gazze halkının yanında olduklarını duyurdu. Mısır televizyonundan yayınlanan konuşmasında Mursi, İsrail’in düzenlediği saldırıların bölgede istikrarsızlığa sebebiyet vereceğini de belirtti. Mısır Dışişleri Bakanı Muhammed Kamil Amr da ABD yönetimine çağrıda bulunarak saldırılarını durdurması için İsrail’e baskı yapmasını istedi. ABD ise operasyonların meşru müdafaa olduğunu savunarak İsrail’e arka çıktı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, “Hamas ve diğer terörist grupların İsrail halkını hedef alan saldırılarının hiçbir meşruiyeti yok.”dedi. Rusya ise, İsrail’in Gazze saldırısının ardından bölgede artan şiddet olaylarının kabul edilemez olduğunu belirterek İsrail’in hava saldırılarını “orantısız” olarak niteledi. Bu arada, BBC de bir açıklama yaparak, hava saldırılarında ölen 11 aylık bir bebeğin, BBC Arapça’nın Gazze’deki fotoğraf editörlerinden Cihad Meşeravi’nin oğlu olduğunu duyurdu. İsrail’in 2008 yılı sonunda da Gazze’ye yönelik gerçekleştirdiği 33 günlük saldırıda yaklaşık 1.500 Filistinli hayatını kaybetmiş, 5 binden fazla kişi de yaralanmıştı. Altyapısı tamamen imha edilen Gazze, aradan geçen süreye rağmen kendisini toparlayamadı. İsrail, özellikle Libya’daki devrimden sonra binlerce füze ve ağır silahın Mısır üzerinden Gazze’ye girdiğini öne sürüyor. Mısır yönetimi de iddia edilen silahların Gazze’ye girmemesi için, pek çok tüneli kapatmış, silah tüccarlarına yönelik operasyonlar düzenlemişti. zaman Konu onurcan tarafından (11-16-2012 Saat 04:26 ) değiştirilmiştir..

11-16-2012, 04:28	#3
Kullanıcı Adı onurcan	Mısır Başbakanı Kandil, Gazze'yi ziyaret edecek CİHAN - 15 Kasım 2012 - 18:27 Mısır Başbakanı Hişam Kandil'in güvenlik yetkilileriyle Gazze'ye günübirlik ziyaret yapacağı açıklandı. Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını görüşmek üzere Başbakan Hişam Kandil ve beraberinde bakanlardan oluşan heyeti kabul ettiğini belirten Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Yasir Ali, yaptığı basın açıklamasında, Başbakan Hişam Kandil'in Cumhurbaşkanı Mursi'nin talimatıyla beraberindeki bir heyetle yarın Gazze'ye gideceğini duyurdu. Ali ayrıca, ziyaretin, İsrail'in 'vahşi saldırısı'na karşılık Gazze halkı ile dayanışma ve öncelikli ihtiyaçlarının tespiti için yapılacağını kaydetti. Öte yandan, Mısır Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Mursi'nin, Gazze Şeridi'ne yerel ve uluslararası yardım kampanyası başlattığı belirtildi.

11-16-2012, 04:31	#4
Kullanıcı Adı onurcan	İşte Caberi'ye düzenlenen suikastın görüntüsü İsrail'in Gazze'ye düzenlediği hava saldırısında hayatını kaybeden Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin El-Kassam Tugayları Komutanı Ahmet Said el-Caberi (52), hacdan geleli bir hafta olmamıştı. Video 2006'da kaçırılan İsrail askeri Gilad Şalit operasyonunun planlayıcısı olarak kabul edilen Caberi, İsrail tarafından ''Hamas Hareketi Genelkurmay Başkanı'' olarak isimlendiriliyor ve İsrail'in en çok arananlar listesinde yer alıyordu. İsrail tarafından 1982'de tutuklanan Caberi, 13 yıl Abdulaziz Rantisi, İsmail Ebu Şenab, Nizar Reyyan, İbrahim Makadime ve Salah Şehade gibi Filistin direnişinin öncü isimleriyle beraber cezaevi arkadaşlığı yaptı. 1995'te cezaevinden çıkan Caberi'ye İsrail birçok suikast girişiminde bulundu. 18 Ağustos 2004 yılında apaçi helikopteriyle evine düzenlenen saldırıda, büyük oğlu Muhammed ve 3 yakın akrabası hayatını kaybetmişti. Ancak Caberi, yaralı kurtulmuştu. İsrail televizyonları Caberi'yi 'mühendis' olarak nitelerken, İsrail Ordusu ise Caberi'ye suikast girişimlerinde başarısız olmalarından dolayı ''hayalet adam'' olarak isimlendiriyordu. Gazze İslam Üniversitesi tarih bölümü mezunu Caberi, 1960 doğumlu, evli ve 8 çocuk babasıydı. zaman

11-16-2012, 04:25	#2
Kullanıcı Adı onurcan	CUMALİ ÖNAL - 16 Kasım 2012 İsrail, günlerdir konuşulan Gazze saldırılarına önceki gün Hamas’ın üst düzey yetkililerinden birine suikast düzenleyerek başladı. Ortadoğu’nun yeniden şekillendiği, dengelerin yeniden belirlendiği bir dönemde başlatılan saldırının sadece fırlatılan roketleri susturmaya yönelik olabileceği düşünülemez. Saldırının, İsrail’in iç politikasına ve Arap Baharı’na bakan iki yönü bulunuyor. İsrail’in şahin başbakanı Binyamin Netanyahu, bölgede ve komşularına yönelik birtakım oldubittilere girişebilmek için iç politikada elini güçlendirmeye çalışıyor. 2008 yılındaki gibi Gazze’ye yönelik bir saldırı başlatmak Netanyahu için tercih edilen en kolay yol. 2 ay sonra yapılacak parlamento seçimlerine, Gazze’yi yerle bir etmiş bir isim olarak girmek Netanyahu’ya şüphesiz büyük bir oy getirecek. Eli güçlü bir Netanyahu, bölgede ne gibi maceralara girişebilir? ABD başkanlık seçimleri öncesi Obama yönetimini İran’a yönelik bir operasyona girişmek için ikna etmeye çalışan Netanyahu’nun hedefinde şüphesiz sadece İran yoktu. Asıl hedefi Mısır ve Suriye oluşturuyor. Çünkü bu iki ülke ancak İsrail’in varlığını tehdit edebilir. İsrail ile pek çok kez savaşan bu iki ülkede demokrasinin yerleşmesi durumunda Müslüman Kardeşler hareketinin çevresinde şekillenen hükümetlerin iktidara gelmesi kaçınılmaz, ki halihazırda Mısır’da iktidar bu hareketin elinde. Bu hareket, İsrail’in varlığını tanımıyor ve bu ülkenin ortadan kaldırılması gerektiğini savunuyor. İsrail’in kullanabileceği en güçlü yöntem, bu iki ülkedeki hassas noktaları kaşımak olacaktır. Muhammed Mursi’nin iktidara gelmesinden sonra Sina Yarımadası’nda baş gösteren olayların İsrail’in dışında gerçekleşmesi düşünülemez. İsrail, Mısır’dan gelebilecek tehditleri savuşturabilmek için Sina Yarımadası’nın tampon bir bölge olarak kalmasına çok büyük bir önem veriyor. Bunun için de Camp David Antlaşması, İsrail için hayati bir önemde. Mısır’ın bu anlaşmayı iptal etmesi durumunda bölgedeki Bedevilerin Mısır yönetimine karşı harekete geçirilmesi güçlü bir ihtimal. Suriye ise İsrail açısından daha kolay bir hedef durumunda. Esed rejiminin devrilmesi durumunda dahi ülkenin milli birliğini kurması uzun bir zaman alacak. Hatta ülkenin mezhepsel ve etnik temelli bir bölünmeye dahi maruz kalması söz konusu olabilir. Bu tür bir bölünme ise bölgede en fazla İsrail’in işine yarayacak. Zayıf bir Suriye’nin Golan Tepeleri’ni geri alması da söz konusu olamayacak. Gazze’ye yönelik saldırının devam etmesi ya da uzun sürmesi durumunda Mısır ve Suriye’den İsrail’e fırlatılacak füzeler ise Netanyahu yönetiminin planlarını uygulamasını daha da kolaylaştıracak. İsrail’in Gazze’deki operasyona verdiği ‘Bulut Sütunu’ ismi de İsrail’in hedefini açıklıyor gibi. Tevrat’a göre İsrailoğulları Mısır’dan kaçarken, beliren bir bulut sütunu, onların sahili selamete ulaşmalarını sağlıyor. zaman

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)