![]() |
#1 |
![]() Din adamı yeni kazılmış mezarın başında duasını bitirmek üzereydi. Birden, 50 yıllık karısını kaybetmiş olan 78 yaşındaki adam kalın sesiyle feryat etmeye başladı: "Aaah, aaah! Onu ne kadar da çok seviyordum!" Onun bu feryat-fîganı cenaze merasiminin sessizliğini alıp götürdü. Mezarın etrafında duran diğer aile üyeleri ve arkadaşları şaşırdı ve utandı. Yüzleri kıpkırmızı kesilen yetişkin çocuklar babalarını susturmaya çalıştı: "Tamam baba, acını anlıyoruz, ama sus şimdi." Yaşlı adam cenazenin mezara yavaşça indirilişini yaşlı gözlerle seyretti. Din adamı duasını tamamladı. Sonra da, aile üyelerini mezara toprak atmaya davet etti. Yaşlı adam dışında hepsi bu görevi yerine getirdi. Yaşlı koca bir kez daha feryat etti: "Ah! Onu ne kadar da çok seviyordum!" Çocukları onu engellemeye çalıştıysa da, o devam etti: "Onu seviyordum!" Mezarın etrafında bulunanlar yavaş yavaş ayrılmaya başladı, ama yaşlı adam inatla mezarın yanından ayrılmıyordu. Gözleri mezara dikili vaziyette oracıkta öylece duruyordu. Din adamı yanına yaklaştı: "Neler hissettiğinizi biliyorum, ama artık gitme zamanı. Gitmeli ve hayatımıza devam etmeliyiz." "Ah! Onu seviyordum!" diye inledi adam perişan bir şekilde. "Ama bunu ona ya bir ya da iki defa söyledim!"
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() hikaye çok doğru anlatmış önemli olan sevdiği sağken ona sevdiğini söyleyebilmektir.Yoksa bir anlamı yok tabi bunu sevdiğimizi kaybetmeden kavrayabilirsek paylaşım için teşekkürler
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Çok sağolasın,bende de 2-3 tane var paylaşırım inşallah.
|
|
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|