12-11-2007, 10:19 | #1 |
Geleneksel örtünenler tehlikesiz, türbanlılar tehdittir -LEYLA İPEKÇİ
Türkiye muhafazakârlarını ölçtü, peki ya 'ilerici'ler?
En modern silahlar, sığınak deliciler, salkım bombaları, insansız füzeler öyle güzel teşhir edilmektedir ki medyada, saldırganlığın, işgalin ve zulmün kimi zaman gerekliliğini bile savunmaya başlarız giderek. Modern silah teknolojilerine karşı olanlar varsa hâlâ içimizde gerçekçi değildirler. Romantiktirler. Böyle algılanır. Ve bir bakarız ki: 'Şiddete hayır' kampanyaları düzenleyenler K. Irak'a saldırmak isteyenlerin en önünde yer almış, savaş çığırtkanlığı yapıyorlar. Şaşıyor muyuz? Çocukların ekran başında olduğu saatlerde televizyonda şiddet ve şehveti apaçık öven programlara karşı tepkinizi gösterirsiniz. Bunun ahlaki, toplumsal, felsefi veya pedagojik birçok boyutu vardır ama eğer ratingle beslenen odaklar bu işe çok para yatırmışlarsa, epey reklâm toplamayı başarmışlarsa veya maddi çıkarları adına çeşitli angajmanlara girmişlerse: Onların medyadaki sözcüleri sizi bir anda gerici ilan edecektir. Ne ahlakçılığınız kalır, ne görmemişliğiniz. Şöyle derler küçümseyerek: Beğenmiyorsan kanal değiştir! Bu kadar basit olduğu sanılır. Şiddeti öven, olur olmaz her yerde nefsi gıdıklayan, kışkırtan, intikam ve ayrımcılığı ima eden programların sayısı arttıkça bunların toplumsal yansımaları giderek hepimizin bilinçaltını ele geçirir oysa. İçinden cinsellik ve cinayeti attığınızda rating yapan programlardan geriye hiçbir şey kalmamış hale gelir. Nefret istersiniz. Kan istersiniz. İçinde öldürme geçmeyen filmlere film demez hale gelirsiniz. Gerici görünmemek için televizyonda birbirinden feci, hiçbir omurgası olmayan, ne eğlendiren ne öğreten, son derece yozlaşmış bir yığın programa yenilik ve çağdaşlık adına maruz kalmayı sürdürüyoruz. Çağın gerektirdiği her yeniliği -velev ki savaş teknolojisi veya tv dizisi olsun- süzgecimizden geçirmeden onaylamanın bir tür modernlik, ilericilik olduğuna varıyoruz giderek. Başka 'ilerici'ler de var hayatımızda: Ancak kendi değerlerini benimseyenleri ilerici, modern olarak benimsemişler. Sözgelimi Fransızca'dan türban diye bir tanım devşirip bunu yeni tip bir örtünme biçimini kullananlara yakıştıracak, onların da amacının siyasi olduğuna hükmedecektirler. Bir tek tesettürlüyle tanışmadan. Onun dilini, dünyasını, beklentilerini merak etmeden. Geleneksel örtünenler tehlikesiz, türbanlılar tehdittir diyecekler. Bunun büyük bir ayrımcılık olduğunu, topluma nasıl korku ve düşmanlık soktuğunu umursamaksızın, herkesin kalbindekine hüküm verecekler cüretle. Sonra da başlayacaklar örtünenlerin niteliklerini istatistiklere dayandırarak adlandırmaya. Kim razı olur kendi toplumunu istatistiklerle tanımaya? Eğer türbanlı sayısı artmışsa AKP'nin iktidarına bağlayacaklar bu durumu. Veyahut ihale alabilmek için örtünenleri eleştirecekler. Başını açamadığı için üniversiteye giremeyenler de, kamu hizmetlerinde çalışamayanlar da, siyaset yapamayanlar da sayısı ne kadar fazla olursa olsun vicdanı rahatsız etmeyecek. 28 Şubat döneminde Cuma namazına giden hâkimleri ihbar eden odacılarınız varmış ne gam! Hak peşinde koşmuyorsunuz ki. Modernlik ve çağdaşlık adına dilediğiniz kadar haksızlık yapabilirsiniz. İsimleri ve sıfatları kısıtlı kelime dağarcığınızdan siz bulup 'dinci'leri, muhafazakârları kendi terimleriniz doğrultusunda siz belirleyeceksiniz. Kim sakıncalı, kim olağan şüpheli, kimin katli vacip? Kendi toplumunuzu yığınlardan ibaret göre göre daha kaç kez yanılacaksınız seçimler gelip çattığında? İlericilik adına önerdiğiniz birçok şey statükoyu korumaya, salt kendi değerlerinizi mutlaklaştırıp başkalarınınkini küçümsemeye yol açtı. Modernlik ve çağdaşlık adına önerdiğiniz siyaset ve ideolojiler devlette imtiyazlı sınıflar oluşturdu, muhbirler türetti, eşitsizliğe yol açtı. Neden kılınız kıpırdamıyor? Örtünme biçimleriyle iman seviyesi arasında bir ilişki kurmaktan da, modernleşmeyle dindarlaşmayı birbirinin zıddı gibi algılamaktan da vazgeçmeyecekseniz: Korku ve nefret siyasetlerinin değişmesini hiç istemiyorsunuz demektir. Sahiden siz miydiniz ilerici? 11 Aralık 2007, Salı Leyla İPEKÇİ
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
12-11-2007, 11:20 | #2 |
Geleneksel örtünenler tehlikesiz, türbanlılar tehdittir -LEYLA İPEKÇİ
evet. katılıyorum. geleneksel örtünenler tehlikesiz, türbanlar tehdittir tabi o zihniyet için. tehlikesi ise, kendi ideolojilerine aykırı olmasıdır başka da bir tehlike göremiyorum ki zaten de yoktur. geleneksel örtünme deyince, genel itibarla köydeki örtünme biçimlerini kastediyorlar sanırım. burdaki insanlarda bir gelenek bir adet olduğu için başlarını örtüyorlar yani tam manasıyla bir bilinç yok ortada.
ayrıca yazı içerisinde de belirtildiği gibi, televizyondaki o "iğrenç" programlar gençler ve herkes için tehlike olmuyor(muş). ama türbanlılar tehlike-li-(imiş). ilginç bir yaklaşım.. |
|
12-11-2007, 11:46 | #3 |
Geleneksel örtünenler tehlikesiz, türbanlılar tehdittir -LEYLA İPEKÇİ
28 Şubat döneminde Cuma namazına giden hâkimleri ihbar eden odacılarınız varmış ne gam! Hak peşinde koşmuyorsunuz ki. Modernlik ve çağdaşlık adına dilediğiniz kadar haksızlık yapabilirsiniz. İsimleri ve sıfatları kısıtlı kelime dağarcığınızdan siz bulup 'dinci'leri, muhafazakârları kendi terimleriniz doğrultusunda siz belirleyeceksiniz. Kim sakıncalı, kim olağan şüpheli, kimin katli vacip? Kendi toplumunuzu yığınlardan ibaret göre göre daha kaç kez yanılacaksınız seçimler gelip çattığında? millet yanılmıyor artık.. |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|