TÜSES, 16 ile 29 yaşları arasında kentlerde yaşayan 1203 gençle yüz yüze görüşerek, siyasete nasıl baktıklarını araştırmış. Araştırma sonuçlarına göre bakın gençler siyaseti nasıl görüyor?

Gençlere göre, siyaset çözüm üretmiyor ve ’kirli’

TÜSES (Türkiye, Sosyal, Ekonomik ve Siyasi Araştırmalar) gençlerle ilgili dikkat çekici bir araştırma yapmış.

Araştırmanın başlığı şöyle:

"Gençlerin siyasal katılım biçimleri."

Gerçi TÜSES Başkanı Mehmet Ural’ın dikkat çektiği gibi araştırma henüz "ham" halinde ama yerel seçim öncesi önemli ipuçları verecek nitelikte.

Cumartesi günü Bilgi Üniversitesi’nde sunumu yapılan araştırma Profesör Dr.Yılmaz Esmer’in koordinatörlüğünde gerçekleştirilmiş.

Kentlerde yaşayan 16 ile 29 yaş arasındaki gençleri kapsıyor.

1203 gençle yüz yüze görüşmeler yapılmış.

Araştırmanın esas hedefi gençleri anlamak.

Siyaset deyince ne düşünüyorlar?

Bunu ölçmek.

Oldukça geniş bir yelpazeyi kapsıyor.

Çeşitli siyasi partilerin gençlik kollarında, STK’larda görevli, tekstilde, hizmet sektöründe çalışan gençlerle ve elbet üniversiteli gençlerle görüşülmüş.

Özetle, Ülkü Ocağı mensubu da, Lambda Eşcinsel Sivil Toplum Girişimi üyesi gençler de var bu yelpazede.

Bu açıdan gerçekten önemli.

SİYASETE MESAFELİ

Araştırmanın en çarpıcı yanlarına gelirsek...

Gençler siyasete mesafeli.

Siyasetin sorunlara çözüm üretmediğini düşünüyorlar.

Siyasetin "kirli" olduğunu düşünüyorlar.

Eğitim düzeyi arttıkça CHP’ye yönelim artıyor.

Gençler dini yaşam tercihlerine, mezhepsel ve etnik kimliklerine göre parti seçiyorlar. Aile geleneği de önemli bir faktör.

Kadınlar AKP’yi daha çok tercih ediyor.

Partilerin demokratik bir yönetime sahip olmadığı inancı yaygın.

CHP’li gençler arasında bu inanç daha yaygın.

Gençler kendilerini Atatürkçü, İslamcı, Ulusalcı, Milliyetçi olarak tanımlasa da "laik" kavramına yakın.

AH ŞU YABANCI PARMAĞI

Araştırmanın "Dini Duyarlılık" bölümünden bir örnek vermek istiyorum.

Gençlerin yüzde 26’sı dindar" olmadığını söylüyor.

Yüzde 0.93’lük bir kesim ise "ateist" olduğunu söylemiş.

Şu "ateist" meselesiyle ilgili küçük bir parantez açıyorum.

Geçenlerde İngiliz The Independent Gazetesi’nde okudum.

İngiltere’de "Ateist, Hümanist ve Laik Öğrenciler" adı altında bir dernek kurulmuş.

Dernek otobüsler kiralayarak "Büyük olasılıkla Tanrı yok. Dertlenmeyi bir yana bırakın ve hayatın keyfini çıkartın" mesajını taşıyan bir "ateist kampanya" başlatmış.

30 otobüsle başlatılan kampanyaya ilk aşamada 5 bin 500 sterlin bağış toplanması hedeflenmiş ama kamuoyu yoğun ilgi gösterince birkaç hafta zarfında 150 bin sterlin toplanmış.

Oldukça ilginç geldi bana.

Bu kampanyanın en büyük sponsoru da tahmin edebileceğiniz gibi "Tanrının Yanılgısı" Kitabı’nın yazarı Richard Dawkins.

Bizim gençlere dönersek TÜSES’in araştırmasından çarpıcı bir bulgu da "yabancı parmağı" ile ilgili.

Gençlerin yüzde 87’si Türkiye’de olup bitende bir "yabancı parmağı" olduğuna inanıyor.

Ulusal çıkarlarını koruyan devletlere de "ideal devlet" gözüyle bakıyor.

Araştırmanın ortaya koyduğu en "tatsız" şeylerden biri bana sorarsanız gençlerin ütopyaları, hayalleri konusunda konuşamamaları.

Belki beklentilerini ifade etmek istiyorlar ama dile getiremiyorlar.

Ne kadar üzücü değil mi?

(Hürriyet)