AK Gençliğin Buluşma Noktası
Haberler Dünyadan ve Ülkemizden son dakika haberler burada.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 06-15-2009, 12:04   #1
Kullanıcı Adı
Yıldırım
Standart Genelkurmay 'andıç'ı reddetmedi, yalanlamadı
Genelkurmay 'andıç'ı reddetmedi, yalanlamadı

Taraf gazetesi tarafından manşete taşındıktan sonra ülke gündemine oturan Nisan 2009 tarihli 'andıç'la ilgili genelkurmaydan bir açıklama geldi.
Genelkurmay Başkanlığı açıklamada 'andıç'ı reddetmezken varlığını da yalanlamadı. Açıklamada belgenin TSK içinde hazırlanmadığı kanaatine vurgu yapıldı. İşte o açıklama:.06.2009 10:38Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı, Taraf gazetesinde yayımlanan haberle ilgili olarak, ''Askeri Savcılığımızca olayla ilgili olarak yapılan soruşturmada şu ana kadar elde edilen deliller değerlendirildiğinde, ele geçirildiği iddia edilen belgenin, Genelkurmay Başkanlığının herhangi bir biriminde hazırlanmadığına ilişkin bir kanaate varılmıştır'' denildi.
Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı'nca yapılan ''basın açıklaması'' şöyle:
''Taraf Gazetesinin 12 Haziran 2009 tarihli sayısında, 'AKP ve Gülen'i Bitirme Planı' başlıklı haberde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca (CMK 250. madde ile yetkili bölümü) yürütülen soruşturma kapsamında bir şüphelinin ofisinde yapılan aramada ele geçirildiği iddia edilen bir belgeye istinaden Genelkurmay Harekat Başkanlığı Bilgi Destek Dairesi 3. Bilgi Destek Şube Müdürlüğünde 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı' adı altında bir çalışma yapıldığı, çalışmayı içeren belgenin altında 3. Bilgi Destek Şube Müdürü Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek'in paraf ve imzasının bulunduğu iddia edilmiş ve belgeye ait fotokopiler yer almıştır.
Taraf gazetesinde yayımlanan haber üzerine Genelkurmay Başkanlığınca derhal soruşturma emri verilmiş ve aynı gün saat 09.00'da Askeri Savcılığımızca olayla ilgili soruşturmaya başlanılmıştır.
Soruşturma olayın bütün yönleriyle aydınlatılması kapsamında belgenin gerçek olup olmadığı, gerçekse kim veya kimlerin emriyle ne zaman nerede ve kim tarafından hazırlandığı, belgenin şüpheliye kim veya kimler tarafından verildiği hususlarını da içerecek şekilde süratle icra edilmektedir.
Anılan gazetede yayımlanan haberde bir şüphelinin ofisinde yapılan aramada ele geçirildiği iddia edilen belgenin, milli güvenlik, kamu düzeni ve kamu güvenliği bakımından önem arz eden bilgiler içerdiğinde kuşku bulunmamaktadır.
Bu nedenle Askeri Savcılığımızca olayla ilgili olarak başlatılan soruşturmanın gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amacıyla talebimiz üzerine Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesince aynı gün belgenin içeriğiyle ilgili 'yayım yasağı' konulmasına karar verilmiş ve karar tüm basın ve yayın organlarına ulaştırılmıştır.
Haberin yayımlandığı gün ve onu takip eden 13, 14 ve 15 Haziran 2009 tarihli basın ve yayın organlarında, haberde belirtilen belgenin gerçek olduğu varsayımıyla haberler yapıldığı, yorum ve değerlendirmelerde bulunulduğu görülmüştür. Bu gelişme Genelkurmay Askeri Mahkemesince alınan yayın yasağı kararının yasal ve haklı gerekçesini göstermektedir.
5271 sayılı CMK'nın 157. maddesi gereğince 'Soruşturma evresindeki usuli işlemler gizli' olmakla birlikte, haberde yer alan iddiaların hassasiyeti, bazı basın ve yayın organlarında ele alınış ve kamuoyuna sunuluş şekli, yapılan yorum ve değerlendirmeler karşısında Askeri Savcılığımızca soruşturmanın gizliliğine halel gelmeyecek şekilde aşağıdaki açıklamanın yapılması zorunlu görülmüştür:
Askeri Savcılığımızca olayla ilgili olarak yapılan soruşturmada şu ana kadar elde edilen deliller değerlendirildiğinde, ele geçirildiği iddia edilen belgenin Genelkurmay Başkanlığının herhangi bir biriminde hazırlanmadığına ilişkin bir kanaate varılmıştır. Bununla birlikte, üzerinde gerekli ve zorunlu kriminal incelemelerin yapılması amacıyla habere konu belge 12 Haziran 2009 tarihinde, ele geçirildiği şekliyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından ve ulaştırıldığı şekliyle Taraf gazetesinden istenmiş, ancak belge henüz Askeri Savcılığımıza ulaşmamıştır. En kısa sürede Askeri Savcılığımıza gönderilmesi beklenen belge üzerinde yapılacak kriminal inceleme sonucunda, belgenin sahte veya gerçek olduğuna ilişkin kesin bir kanaate varılmasının mümkün olacağı değerlendirilmektedir. Diğer yandan, Taraf gazetesindeki haberde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca (CMK 250. Madde ile Yetkili Bölümü) yürütülmekte olan soruşturmada, bir şüphelinin ofisinde ele geçirildiği belirtilen ve yalnızca soruşturma makamlarında bulunması gereken belgenin, anılan gazeteye ne şekilde ulaştırıldığının ve yayımlanmasının Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddelerindeki suçları oluşturduğu dikkate alındığında, adli yargı makamlarınca sorumlular hakkında gerekli adli işlemlerin başlatılacağı düşünülmektedir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.''

 

Yıldırım isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 06-15-2009, 12:06   #2
Kullanıcı Adı
Yıldırım
Standart
'Bu ekiple ilgili İlker'i uyardım'

İleride Genelkurmay Başkanı olabilecekken emekliye ayrılan komutan, AKP ve Gülen karşıtı eylem planını hazırlayan ekip hakkında Orgeneral Başbuğ'u iki kez uyardığını söyledi.
İşte Taraf gazetesinden Mehmet Baransu'nun haberi:
Önceki gün telefonum çaldığında, karşımda tanıdık bir isim vardı. Askerliğimi yaptığım dönemde tanıştığım, emekli bir Orgeneral'in çok yakın bir akrabası, uzun bir dönemdir beklediğim haberi verdi. Paşa benimle görüşmek istiyordu. "Şehir dışında programları var. Mümkünse bugün" dedi. Hemen kabul ettim.
Aslında Orgeneral'le daha önce görüşme planımız vardı. Yakın akrabası, askerlik yaptığımız dönemde kendisine, benimle birlikte aynı ilde askerlik yaptığından bahsetmiş, Paşa da askerlik sonrası benimle görüşmek istediğini ona iletmişti. Paşayla görüşmek ve tanışmak önceki güne kısmet oldu.
Görüşmemiz yaklaşık 45 dakika sürdü. İlk 15 dakikamız, Tarafın yaptığı haberler ve karargâhta tanıdığımız "ortak" birkaç isim üzerineydi. Tahmin edeceğiniz gibi, Genelkurmay Harekât Başkanlığı'nda hazırlandığı iddia edilen "İrticayla Mücadele Eylem Planı" ilk konuşulan konuydu.
Önceki Askeri Şura'lardan birinde emekliye sevk edilen bu isim söze: "Plandan haberim var" diye başladı. Ocak 2009'da hazırlıklarına başlandığını söylediği plandan, şubat ayında haberdar olmuş. Haberi kendisine ulaştıran isimler ise eski silah arkadaşları. Şubat ve mart aylarında planı yapan birim, üstlerine değişik taslak raporlar da sunmuş. Benzer senaryolar içeren başka raporların varlığından da söz etti görüşmemizde. "Benzer senaryolar" hakkında ayrıntıya girmemeyi tercih etti. İlk görüşmemiz olduğu için de konuyu fazla üstelemedim.
"Raporu hazırlayan Deniz Piyade Kurmay Kıdemli Albay Dursun Çiçek, en masum olanlardan biri" sözünü "Emir verilmiştir, o da uygulamıştır" cümleleriyle sürdürdü.
Görüşmemizde bu rapora dayanak olan ve 2003 yılında hazırlanan iki ayrı rapordan da bahsetti. Raporların bir örneğini de incelemem için bana verdi. "Paşam, bu raporları bana vermekle suç işlemiyor musunuz?" sorumu, "Kanunsuz işler ne zamandan beri devletin gizli belgesi oldu?" cümlesiyle cevapladı. Yarın Tarafta ele alacağımız bu raporun, ayrıntılarına da girdi.
Görüşmemizde geçtiğimiz yıl K. Irak'a yapılan "Güneş Harekatı"yla ilgili kendisine ulaşan bir ihbar mektubunu da bana gösterdi. Mektupta, iki muvazzaf subayla ilgili çarpıcı iddialar olduğunu, ancak bunları doğrulatamadığı için ayrıntıya giremeyeceğini söyledi.
Mektup bahsinden hemen sonra konu bir kez daha irticayla Mücadele Eylem Planı ve onu hazırlayanlara geldi. "İlker Başbuğ'u bu ekiple ilgili Kara Kuvvetleri
Komutanı olduğu dönemde, iki kez uyardım" dedi. "Bunlar çok yanlış işler yapıyor. İleride Türk Silahlı Kuvvetleri'ni ve sizi zor durumda bırakabilirler" uyarısına, "Bunlara kesinlikle müsaade etmem" cevabının verildiğini söyledi.
Ardından da "bunlar" dediği isimlerden bazılarını yazılmamak kaydıyla benimle paylaştı. Paşa'nın paylaştığı isimlerden bazıları halen karargâhta görevli. Bir kısmı da geçtiğimiz Askerî Şura'da kıtaya atanmış.
Paşa bu isimlerin, AK Parti'nin kapatılma davası süreciyle ilgili Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliği tarafından geçen yıl hazırlatılan hukuki bir rapor üzerine de bazı senaryo çalışması yaptıklarından bahsetti. Raporda "Kapatılma, kapatılmama, Hazine yardımı kesintisi" gibi konuların ele alındığını söyleyip, detaya girmedi. Paşayla 45 dakika süren görüşmemizde yalnızca İrticayla Mücadele Eylem Planı'nı konuşmadık. Emekliye sevk edilmesiyle ilgili yaşadığı bazı hatıraları, "yazılmamak kaydıyla" benimle paylaştı. En önemli soruyu en sona saklayarak, görüşmenin sonunda "Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un bu plandan haberi var mı?" diye sordum. İlginç bir cevap verdi: "Ümit ediyorum, bu plandan haberi yoktur. Sizin sayenizde öğrenmiştir."
Yıldırım isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-15-2009, 14:06   #3
Kullanıcı Adı
ishakyilmaz
Standart
ishakyilmaz isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-15-2009, 14:06   #4
Kullanıcı Adı
ishakyilmaz
Standart
ishakyilmaz isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-15-2009, 14:07   #5
Kullanıcı Adı
ishakyilmaz
Standart
Habervaktim
[email protected]
2009-06-15
Genelkurmay neyi araştıracak? Geçtiğimiz hafta, ETÖ sanığı Albay Levent Göktaş’ın avukatı sanık Serdar Öztürk’ün ofisinde ele geçirilen çirkin, kirli plana tepkiler yağdı.

Konuyla ilgili Genelkurmay Başkanlığı muğlâk bir açıklama yaparak konunun araştırılacağını belirtirken, askerî yargı tarafından basına da yayın yasağı konulması yeni tartışmaları beraberinde getirdi. Burada Genelkurmay’a yöneltilen öncelikli sorular “Genelkurmay’ın neyi araştıracağı” ile ilgiliydi. Belgeyi mi, bu suçu kim ve kimlerin işlediğini mi, basına kimin sızdırdığını mı? Tabi Genelkurmay’ın açıklamasında bu ve buna benzer soruların cevabı yok.

Çok sert tepkiyle karşılanan bu andıçın suç olduğunu vurgulayan hukukçular, sorumluların ortaya çıkarılması gerektiğinin altını çiziyorlar. Hükümetin, “Genelkurmay'ın bunun hesabını sorması gerektiği” yönündeki açıklamalar ortak kanaat.

Gerçek olan ortada kurumsal olarak hazırlanmış bir eylem planı var. Söz konusu albayın kendi başına kaleme aldığı bir planı olamaz. Hiçbir kurumda, hiçbir kuruluşta olmaması gereken; hiçbir dayanağı olmayan, hiçbir yetkiye dayanmayan bir eylem planından bahsediliyor.

İşte “Tamda geçmişten ders alındı, Türkiye normalleşme yolunda ilk adımı attı” dediğimiz bir zaman diliminde. Baktığımızda kurumsal olarak hazırlandığı her hâlinden belli olan bu eylem planı karşılıksız kalmamalı. Hükümetin, hiç zaman kaybetmeden Başbakana bağlı bulunan Genelkurmay'a bu durumu acilen sorması lazım. Yani hesap sorulması lazım. Çünkü bu faaliyetler tamamen hükümeti hedef alıyor, millet iradesine kastediyor ve adeta darbe planının bir başlangıcı.

Hemen her fırsatta kendilerini ilgilendirmeyen konularda bile görüş açıklayan Genelkurmay Başkanlığı, doğrudan kendilerini ilgilendiren bu konuda sustukları yetmiyormuş gibi toplumu da susturmaya matuf yayın yasağı getiriyor.

Bir kez daha muhasebe yapmak gerekmez mi, “TSK’nın yıpratılması” üzerine?

Bu son gelişme üzerine şapkalar öne konulup da şöyle bir düşünüldüğü zaman “TSK’yı kimlerin yıprattığı” ayan beyan ortaya çıkmıyor mu?

Apaçık, millet iradesini ortadan kaldırmaya yönelik anayasal suç var. İşte burada milletin de savcıları varsa hiç zaman kaybetmeden hemen suç duyurusunda bulunmaları gerekir. Andıçlamaya yönelik mücadele planları hazırlayanlara, “demokrasiyi ve laikliği koruma” maskesi altında ETÖ’ye destek sağlama niyetinde olanlara hesap sorulmalı.

Aksi takdirde kaybeden milletin iradesi olacaktır. Ülkenin itibarı olacaktır. Ve de TSK’nın güvenirliği sadece lafta kalacaktır.

Onun için bu dosya kapatılmamalı. Değilse zararın en büyüğünü yine asker görür. Millet iradesine yazık olur. Kaybeden ülke itibarı olur.

Hiç şüphesiz bu plan bir darbe planıdır. Millet iradesini etkisiz kılmaya yönelik bir plan. Üzülerek belirtmek gerekir ki TSK, bir kez daha üzerine vazife olmayan işlere bulaşmıştır. Orduyu da milletin iradesini de bir kez daha ciddi bir şekilde yaralamıştır.

Yarayı kapatmak için bu mesele Genelkurmay soruşturmasına asla bırakılamaz. Olaya millet iradesinin tecelli ettiği Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin acilen el koyması gerekir.

Bu topraklar mübarek topraklar. Bu devlet büyük bir devlet. Eğer biz millet olarak yetkili kurumlarımızca suçluları en ağır şekilde cezalandırmazsak, adalet tecelli etmezse, bunlar küllerinden hayat bularak tekrardan tütmeye başlarlar.

Tütmekle kalmazlar şehit kanıyla sulanmış bu ülkeyi kirletirler.

Güzel bir hafta geçirmeniz duasıyla…
ishakyilmaz isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-15-2009, 14:10   #6
Kullanıcı Adı
Yıldırım
Standart
http://www.tsk.tr/10_ARSIV/10_1_Basi...009/BA_05.html

BASIN AÇIKLAMASI

TARIH : 15 Haziran 2009
SAAT : 12:25
NO : BA - 05 / 09

1. 12 Haziran 2009 tarihinde bir gazetede, Genelkurmay Başkanlığı Bilgi Destek Dairesi tarafından hazırlandığı iddia edilen bir planla ilgili haber yer almıştır. Konunun ciddi görülmesi üzerine, aynı gün derhal Genelkurmay Askeri Savcılığına konunun bütün boyutlarıyla soruşturulması emri verilmiştir.
2. Konuya ilişkin son durum hakkında, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı tarafından bugün kamuoyuna bilgi sunulmuştur.
3. Türk Silahlı Kuvvetleri, hukuk devleti ilkelerine, hukukun üstünlüğüne bağlıdır ve bu konulara ilişkin en ufak bir çekincesi de bulunmamaktadır. Ayrıca, bugüne kadar bağımsız Askeri Yargı tarafından uygulanan hukuki süreçler de ortadadır.
4. Türk Silahlı Kuvvetleri, daha önce de ifade edildiği üzere, demokrasi ve hukuk devleti ilkeleri ile bağdaşmayan davranış ve düşüncelere sahip bulunan personelini bünyesinde barındıramaz.
5. Durum böyle iken;
a. Genelkurmay Başkanlığının, Askeri Savcılığa hemen soruşturma emri vererek, konuyu yargıya taşımasının öneminin ve nedenlerinin pek anlaşılamadığı gözlenmiştir.
b. Bazıları tarafından, konunun yargıya taşınmasının, olayın kabul edildiği şeklinde yorumlanması, sonuçlara ulaşılması ise her şeyden önce hukukun temel ilkelerine saygısızlıktır. Aksine bu tutum, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Komuta Kademesi ve kurum olarak kendine olan güveninin ve bu konunun en kısa zamanda açıklığa kavuşturulması talebinin bir göstergesidir. Bu davranıştan, bazılarının rahatsız olduğu da ortadadır.
c. En azından soruşturma süreci bile beklenmeksizin, iddiaları hemen doğru kabul ederek veya doğru olabileceğini düşünerek, Türk Silahlı Kuvvetlerini hedef alan açık veya ima yoluyla sözlü veya yazılı olarak yapılan yorumlar ve açıklamalar hiçbir şekilde kabul edilemez.
d. Askeri Savcılığa intikal ettirilen konuya ilişkin, soruşturmada belirli aşamalara ulaşılmadan, hemen açıklamalar yapılmasının beklenmesini de anlamak zordur.
6. Genelkurmay Askeri Savcılığı tarafından bugün açıklandığı şekilde, soruşturmada şu ana kadar elde edilen delillerden Askeri Savcılık, iddia edilen belgenin Genelkurmay Başkanlığının herhangi bir biriminde hazırlandığına ilişkin bir kanaate ulaşamamıştır. Kriminal inceleme sonucunda, belgenin sahte veya gerçek olduğuna ilişkin, Askeri Savcılık kesin bir kanaate varabilecektir. Önemli olan da, hazırlandığı iddia edilen belgenin sahte veya gerçek olduğunun, Askeri Yargı tarafından en kısa zamanda ortaya çıkartılmasıdır. Belgenin doğruluğu ispat edilirse, sorumluların yasalar çerçevesinde yargı makamları tarafından cezalandırılacağına ilişkin güvencemiz tamdır. Türk Silahlı Kuvvetleri bu konunun en yakın takipçisi olacaktır.
7. Eğer belge sahte ise, Türk Silahlı Kuvvetleri, bunun kimler tarafından ve ne amaçla hazırlandığının ortaya çıkarılmasının da sonuna kadar takipçisi olacaktır.
8. Hukuk süreçlerine ilişkin kurumsal olarak, en ufak bir endişemiz yoktur. Haklı gerekçelerle yapılabilecek her türlü hukuksal girişimlere de açığız.
9. Hukuk devleti ilkelerine ve hukukun üstünlüğüne gereken bağlılığı ve hassasiyeti gösteren Türk Silahlı Kuvvetlerinin, herkes tarafından da aynı bağlılığın ve hassasiyetin gösterilmesini beklemesi, hakkı ve talebidir.
10. Türk Silahlı Kuvvetleri; ciddi, sağduyulu, görev ve sorumluluklarının bilincinde ve tahriklere kapılmadan görevinin başındadır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Yıldırım isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-15-2009, 14:35   #7
Kullanıcı Adı
ishakyilmaz
Standart
Çirkin Komplo yargıya taşınıyor

Eylem planı için ilk suç duyurusunda bulunuldu İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (Mazlumder), Genelkurmay'da hazırlandığı iddia edilen "İrticayla Mücadele Eylem Planı" hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusu, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ile eylem planında imzası bulunan Kurmay Kıdemli Albay Dursun Çiçek hakkında yapıldı.

Ankara Adliyesi çıkışında açıklamada bulunan Mazlumder Genel Başkan Yardımcısı avukat Emrullah Beytar, "İrticayla Mücadele Eylem Planı"nın açık bir darbe metni olduğunu vurguladı. İlker Başbuğ'un Genelkurmay'ın en üst ve sorumlu bürokratı olduğu ve diğer sanığın ise bizatihi eylem planını hazırladığından dolayı haklarında soruşturma açılmasının hukukun üstünlüğü ilkesinin zorunlu bir gereği olduğunu dile getirdi. Beytar, hukukun üstünlüğünün en temel özelliklerinden birinin ise sistemdeki her karanlık noktaya ulaşıp o noktayı aydınlatmak olduğunu söyledi.

Şüpheliler hakkında 5237 sayılı yasanın 309. maddesinde tanımı yapılmış suçtan dolayı haklarında kamu davası açılmasını talep ettiklerini anlatan Beytar, eylem planının açıkça demokratik hukuk düzenine, parlamenter sisteme ve insan hak ve özgürlüklerine yönelik somut bir tehdit olduğunu ifade etti.

AK Parti ve Fethullah Gülen cemaati olarak bilinen sivil yapılanmaya karşı aklı donduran eylem planı hazırlandığını söyleyen Beytar, ister gerçek ister uydurma olsun açık bir şekilde darbeyi doğuracak bir eylem planından bahsedildiğini kaydetti. (CİHAN
ishakyilmaz isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-15-2009, 15:20   #8
Kullanıcı Adı
ishakyilmaz
Standart
ishakyilmaz isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-15-2009, 20:09   #9
Kullanıcı Adı
ishakyilmaz
Standart
ishakyilmaz isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi