Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ'un bugün yaptığı 'Yıllık Değerlendirme Toplantısı'na, Vakit, Zaman, Milli Gazete ve Yeni Asya'nın çağrılmamasına büyük tepki geldi.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un bugün İstanbul’da Harp Akademileri Komutanlığı’nda yaptığı “Yıllık Değerlendirme Toplantısı”nda yine akredite ayırımcılığı yapıldı. Bilgilendirme Toplantısı’na; Vakit, Milli Gazete, Zaman ve Yeni Asya gazetelerinin çağırılmaması tepki çekti.

Orgeneral Başbuğ’un, Harp Akademileri’nde bugün yaptığı konuşmaya, çeşitli kurum ve kuruluşların temsilcilerinin yanısıra, basın mensupları da davet edildi. Başbuğ’un konuşması için Milliyet Gazetesi’nin farklı görüşlere sahip 14 yazarına davetiye gönderildi. Genelkurmay’ın davetiye gönderdiği ilginç isimlerden biri de, 28 Şubat sürecinden bu yana Genelkurmay karargâhının kişisel olarak akredite etmediği Sabah yazarı Nazlı Ilıcak oldu.

Son dönemde akredite edilen Yeni Şafak ve Star gazetelerinden de, çok sayıda isme davetiye gönderildi. Star Ankara Temsilcisi Şamil Tayyar, hem yönetici hem de yazar kimliği ile davet edilen isim oldu. Yeni Şafak gazetesinden Fehmi Koru, Ali Bayramoğlu ve Kürşat Bumin, Başbuğ’un konuşması için davet aldı. Taraf Gazetesi’nden TSK’ya yönelik eleştirel yazıları ile bilinen ve dağda PKK yöneticileri ile yaptığı röportajları ve Hıristiyan vakıflarıyla olan ilişkilerine dikkat çekilen Ahmet Altan’a da davetiye gönderildi. Sadece Vakit, Zaman, Milli Gazete ve Yeni Asya gazete ve yazarlarına davetiye gönderilmeyişi, ‘Ambargo, dini hassasiyeti olanlara mı?’ dedirtti.

KARAHASANOĞLU: “GENELKURMAY, YARGI ERKİNE MÜDAHALE EDEMEZ”

Gazetemizin Genel Yayın Koordinatörü Mustafa Karahasanoğlu, Genelkurmay Başkanlığı’nın uyguladığı akredite uygulamasını ‘hukuk dışı’ olarak nitelendirdi. Karahasanoğlu, “Genelkurmay Başkanlığı’nın akreditasyon uygulaması uzun süredir devam ediyor. Bunun anlamı ‘güven duyulan gazeteler’ ve ‘güven duyulmayan gazeteler’dir. Böyle bir tanımlama yapma yetkisi Genelkurmay’a verilmiş değildir. Bunu ülkemizdeki yargı erki belirleyebilir. Yargı erkinin, bir gazetenin hukuka aykırı davrandığını belirtmesiyle ancak böyle bir uygulamaya gidilebilir. Bir gazetenin güvenilir olmadığı, ancak mahkeme kararıyla belirlenir. Yoksa, Genelkurmay’ın kendi görüşleriyle böyle bir karar verilemez. Bu ‘güvenilmez’ gazete sıfatının Vakit Gazetesi’ne verilmesinde zannediyorum, Genelkurmayın, ‘Bu gazetede bizim dikte ettiğimiz şekilde haberler çıkmaz. Bizim dikte ettiğimiz şeklin dışına çıkabilirler’ düşüncesiyle gazetemiz toplantıya çağırılmamıştır” dedi.

“GENELKURMAY HUKUK DIŞI DAVRANIYOR”

Genelkurmay Başkanlığı’nın eşit davranmadığını ve hukuka aykırı bir şekilde ambargo uyguladığını belirten Karahasanoğlu, şöyle konuştu: “Cumhuriyet Gazetesi, Genelkurmay tarafından defalarca yalanlanmıştır, tekzip edilmiştir. Bütün bu tekziplere rağmen hala Genelkurmay tarafından Cumhuriyet Gazetesi’nin akredite olması son derece düşündürücüdür. Vakit’in şu ana kadar, Genelkurmay’ın şikâyetiyle herhangi bir soruşturmaya muhatap olması veya ceza alması sözkonusu değildir. Böyle birşey olmadığı halde, Vakit’in akredite kabul edilmemesi, hukuk dışında bir uygulamadır, kabul edilemez. Genelkurmay’ın böyle bir uygulama yapması, Vakit gazetesine hiçbir şey kaybettirmez, aksine bu uygulamayı yapanları kamu vicdanında mahkûm eder. Biz bundan sonra da aynı şekilde doğru bildiklerimizi yazmaya devam edeceğiz. Dikkatimi çeken bir başka husus daha var. Genelkurmay’ın, Taraf Gazetesi’ni akredite etmesi...”

“GENELKURMAY, İSLAMİ GAZETELERE AMBARGO UYGULUYOR”

İslami hassasiyetleri göz önünde bulundurarak çalışan gazetelerin ambargo yediğine dikkat çeken Karahasanoğlu, “Benim dikkatimi çeken bir başka husus ise; Vakit, Zaman, Milli Gazete ve Yeniasya Gazeteleri’nin ortak özelliği, dini hassasiyetlere son derece önem veren gazeteler olması. Burada başka türlü bir yorum bulamıyorum. Genelkurmay’ın, samimi Müslümanlara karşı bir tavrı var herhalde. Ben, İslam’a çok duyarlı olan medyaya karşı bir tavır var diye değerlendiriyorum. Sonuç olarak şunu söylemek istiyorum, Genelkurmay’ın akreditasyonuna ihtiyacımız yok. Biz yine, hukuk kuralları çerçevesinde haberlerimizi yapmaya devam edeceğiz. Şu ana kadar Genelkurmay tarafından herhangi bir tekzibe maruz kalmış değiliz. Genelkurmay tarafından yapılan bir şikâyetle, hiçbir cezaya muhatap olmuş değiliz. Genelkurmay bazı uygulamaları sebebiyle, kamuoyunda olağanüstü bir tepki alıyor ve imajını düzeltmek için de önceden yasaklılar listesinde tuttuğu bazı gazetecileri ve kurumları akredite ediyor. Böylece basında imajını düzeltmek istiyor. Ancak bu tavrı inandırıcı değil” açıklamasında bulundu.

MİLLİ GAZETE YAYIN DANIŞMANI EKREM KIZILTAŞ: “GENELKURMAY’IN AYIRIMCILIĞI ANLAMLI DEĞİL”

Milli Gazete Yayın Danışmanı ve köşe yazarı Ekrem Kızıltaş, Genelkurmay Başkanlığı’nın akredite ayırımcılığına tepki göstererek, “Genelkurmay Başkanlığı’nın gazetemize ve diğer bu üç gazeteye yaptığı akreditasyon yasağı öteden beri süre gelmektedir. Genelkurmay Başkanlığı, uzun yıllar çeşitli basın kuruluşlarına bu akreditasyon ayırımcılığını yapıyor. Genelkurmay, bu ülkenin her kesiminin üzerinde ittifak ettiği bir kuruluştur. Genelkurmay, gazetelerin siyasi görüşlerini göz önünde bulundurmadan objektif ve tarafsız bir şekilde davranması gerekir. Bütün basın kuruluşlarını akredite kabul etmesi gerekmektedir. Çünkü Genelkurmay’ın yaptığı açıklama, ülkemizde yaşayan 70 milyon insanı ilgilendirir. Eşitlik açısından baktığımız zaman, Genelkurmay’ın yaptığı bu ayırımcılık hiç de anlamlı bir şey değildir” diye konuştu.

YENİASYA KÖŞE YAZARI FARUK ÇAKIR: “YANLIŞ OLDUĞUNU HERKES SÖYLÜYOR”
Yeniasya Gazetesi Haber Müdürü ve köşe yazarı Faruk Çakır, akreditasyon yasağının eşitlik ilkesine aykırı olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Yapılan akredite yasağı tamamen yanlıştır. Bu yanlışı sadece davet edilmeyenler söylemiyor. Akredite olan kişi ve kurumlar bile bu uygulamanın yanlışlığını belirtiyorlar. Umarız en kısa zamanda bu akredite yasağı kalkar ve eşitlik sağlanmış olur.”