![]() |
#11 |
![]() simdi...
komplo teorisimi bu... belge yok dayanak yok.... sirf kendi kurgusylada yazabilir bunu yazar... |
|
![]() |
![]() |
#12 |
![]() ilginç bir yazı. uykulu halimle hiç tahmin etmememe rağmen bitiriverdim yazıyı. batı'nın merhametten yoksun olduğunu, insanlığı yok edecek çalışmalar yaptıklarını düşünmek gelecek için endişelendiriyor insanı.
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
#13 |
![]() Hayalci gibi geldi ama olabilitesi var.
Eski bir konuymuş ![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#14 |
![]() http://www.haarp.alaska.edu/
Kısa adı HAARP (High Frequency Active Auroral Research Program) olan ve ABDİyonosfer'in özelliklerini ve davranışlarını araştırmak üzere Alaska'da sürdürülen çalışmadır. İlk kez Sırp asıllı Amerikalı bilimadamı Nikola Tesla tarafından ortaya atılmış bir fikirdir. tarafından Bu projenin hayata geçirilmemesi için birçok ülkede kampanyalar olmuştur. Çünkü HAARP projesi iklim kontrol ve yapay deprem silahı olarak kullanılabilme iddialarından dolayı çok tartışmalı bir konu halini almıştır. HAARP, Pentagon'un kontrolünde ve ABD ordusunun hizmetinde olan önemli bir projedir. Alaska'daki merkezde şu anda, yüksek frekansta radyo sinyali yayımlayabilen toplam 48 adet anten bulunmaktadır. Bunların yanı sıra, çok yüksek frekanstaki sinyallerle ilgili çalışmalarda kullanılacak olan bir radarın yapılması da planlanmaktadır. HAARP projesi kapsamında, iyonosferin ısıtılması yoluyla ELF (çok düşük frekans) dalgaları da üretilmektedir. Elektromanyetik dalgalar üzerine birçok deneyin yapıldığı bu alan uçaklar için çok tehlikelidir. Bu yüzden HAARP tesislerinde, uçak kontrol sistemi kurulmuştur. Herhangi bir uçağın yaklaşması durumunda antenlerin faaliyetleri otomatik olarak durdurulmaktadırlar. |
|
![]() |
![]() |
#15 |
![]() çok garip
![]() ![]() ![]() ![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#16 |
![]() Projenin karşıtlarından biri olan, ülkenin en ünlü jeofizikçilerinden Prof.Gordon J.F.MacDonald’e göre, elektromanyetik teknoloji bakın daha neler yapabilir:
1-İklimleri değiştirebilir, 2-Kutupları eritebilir veya yerinden oynatabilir, 3-Ozon tabakası ile oynayabilir, 4-Deprem yaratabilir, 5-Okyanus dalgalarını kontrol edebilir, 6-Dünyanın enerji alanları ile oynayarak, insan beynini kontrol altına alabilir, 7-Radyasyon yaymayan termonükleer patlama oluşturabilir... Bunlar yapabildiklerinin sadece bir kısmı.. Dehşet değil mi? Ancak, Amerika Hava Kuvvetleri, iklimlerin kontrolünü amaçlayan “Spacecast 2020” projesi ile ilgili olarak “Çevreyi değiştirme teknikleri ile bir başka ülkeyi yok etmek veya zarara uğratmak yasaktır” açıklamasını da yapmış durumda... Bu proje çok küçük sinyallerle çok büyük enerjileri kontrol etme mantığı üzerine kurulduğuna göre, Zbigniev Brezinski’nin 1970’lerde sözünü ettiği “İlerki yıllarda teknolojiye bağlı daha kontrollü bir toplum olacağı ve elitlerin bu imkanı kullanacağı” cümlesi sanki gerçek oluyor... ABD eski Başkanı George Bush, “Yeni Dünya Düzeni” cümlesini kullanırken, acaba sadece, siyasi anlamda mı bunu söyledi? Sizce HAARP ile ilgili bir başka ilginç şeyi anlatalım... Bu konuda Web’de açılan sayfalar, buradaki konuşmalar, gelen bilgiler, tartışılan konular sık sık esrarengiz eller tarafından silinip yok ediliyor. HAARP, bu konuyu inceleyenlere göre, 1994 yılından bu yana, en çok sansüre uğrayan konu durumunda... Bir de bu konuda yazılmış olan ve adını çok ilginç bulduğumuz bir kitaptan söz edelim: “Angels D’ont with HAARP..” HAARP tartışması ABD’de daha çok uzun süreceğe benziyor...” Sabah : 24.08.99 |
|
![]() |
![]() |
#17 |
![]() Projenin karşıtlarından biri olan, ülkenin en ünlü jeofizikçilerinden Prof.Gordon J.F.MacDonald’e göre, elektromanyetik teknoloji bakın daha neler yapabilir:
1-İklimleri değiştirebilir, 2-Kutupları eritebilir veya yerinden oynatabilir, 3-Ozon tabakası ile oynayabilir, 4-Deprem yaratabilir, 5-Okyanus dalgalarını kontrol edebilir, 6-Dünyanın enerji alanları ile oynayarak, insan beynini kontrol altına alabilir, 7-Radyasyon yaymayan termonükleer patlama oluşturabilir... Bunlar yapabildiklerinin sadece bir kısmı.. Dehşet değil mi? Ancak, Amerika Hava Kuvvetleri, iklimlerin kontrolünü amaçlayan “Spacecast 2020” projesi ile ilgili olarak “Çevreyi değiştirme teknikleri ile bir başka ülkeyi yok etmek veya zarara uğratmak yasaktır” açıklamasını da yapmış durumda... Bu proje çok küçük sinyallerle çok büyük enerjileri kontrol etme mantığı üzerine kurulduğuna göre, Zbigniev Brezinski’nin 1970’lerde sözünü ettiği “İlerki yıllarda teknolojiye bağlı daha kontrollü bir toplum olacağı ve elitlerin bu imkanı kullanacağı” cümlesi sanki gerçek oluyor... ABD eski Başkanı George Bush, “Yeni Dünya Düzeni” cümlesini kullanırken, acaba sadece, siyasi anlamda mı bunu söyledi? Sizce HAARP ile ilgili bir başka ilginç şeyi anlatalım... Bu konuda Web’de açılan sayfalar, buradaki konuşmalar, gelen bilgiler, tartışılan konular sık sık esrarengiz eller tarafından silinip yok ediliyor. HAARP, bu konuyu inceleyenlere göre, 1994 yılından bu yana, en çok sansüre uğrayan konu durumunda... Bir de bu konuda yazılmış olan ve adını çok ilginç bulduğumuz bir kitaptan söz edelim: “Angels D’ont with HAARP..” HAARP tartışması ABD’de daha çok uzun süreceğe benziyor...” Sabah : 24.08.99 |
|
![]() |
![]() |
#18 |
![]() Bir iki gün önce öğretmen evinde oturuyordum gözüme milliyet gazetesi carptı onu karıştırırken bir yazarın bu konu ile alakalı yazısı vardı onu paylaşmak istedim..
Komplocu dedi ki... 02 Ekim 2010 YÖK Başkanı Prof. Yusuf Ziya Özcan’ın uyarısı, komplo teorisyenlerini bile şaşırtacak kadar dehşet vericiydi. Domates tohumunu dışardan almamızı eleştiriyordu Prof. Özcan ve diyordu ki: “Artık genetik programlama diye bir şey var. Tohumun içine genetik mekanizma yerleştirirler. Hiç bilmediğimiz hastalıklara kapılabiliriz. 20 yıl içinde o tohumdan yiyen insanlar ölür. Bu yolla zamanla bir milleti yok edebilirsiniz.” * * * Aynı gün, bir başka profesör Ahmet Mete Işıkara, bunun kadar tüyler ürpertici bir komplo endişesini Ecevit’ten naklen anlattı. Hani Marmara depreminde bunun arkasında yabancı güçlerin parmağı olduğu söylentileri yayılmıştı ya... Meğer dönemin Başbakanı Ecevit, bu söylentileri ciddiye almış. Işıkara’yı arayıp “Depremde İsrail ve ABD’nin parmağı var mı? Bunu bir araştırın” demiş. Işıkara da “Böyle şey olur mu? Hiç ciddiye almayın bu lafları” cevabını vermiş. * * * Ben öğrenciyken her gelişmenin ardında toplumsal dinamikleri değil, Amerika’yı aramak doğal refleksti. Sonradan buna İsrail de eklendi. Geçenlerde bizim kuşaktan, bu teorilere pek düşkün bir tanıdığımla buluştuk. Özcan ve Ecevit’teki teyakkuz halini onda da gördüm. O da depremden Ergenekon soruşturmasına, Tophane saldırısından Hakkâri patlamasına kadar hemen her şeyin “dış güçlerin tezgâhı” olduğuna inanıyordu. “ -Kılıçdaroğlu’nun gelişi bile öyle” dedi. “ -Hadi ya? Nasıl” diye sordum hayretle... Anlattı: * * * “ -Dış politikada eksen kaymadı mı? Hükümet dümeni Doğu’ya kırmadı mı?” “ -Kırdı.” “ -Amerika bundan rahatsız değil mi sanıyorsun. Bak Türkiye, İran cezalandırılmasın diye Batı’ya sırtını dönüyor. Putin, Türkiye’yi ziyaret eden ilk Rus Devlet Başkanı oldu. Türk Silahlı Kuvvetleri geçen hafta Konya’da Çin’le ortak tatbikat yaptı. Bunlar sana neyi hatırlatıyor?” “ -MGK eski Genel Sekreteri Org. Tuncer Kılınç’ın ‘Batı istemezse, biz de Çin, Rusya ve İran’la ittifak kurmalıyız’ demesini...” “ -İyi de onu diyen Kılınç Ergenekon sanığı oldu. O ekibi tasfiye edenler şu anki durumdan memnun mudur?” * * * Bizim “komplocu”, Türkiye’nin Doğu’ya yaklaşarak laiklikten uzaklaştığı, İsrail karşıtı, anti-semit duyguların yaygınlaştığı yolunda ABD’nin ciddi kaygılar beslediğini düşünüyordu. Son dönemki bütün gelişmelerin altında bu rahatsızlığın yattığı inancındaydı. “ -Kılıçdaroğlu’nun bununla ne ilgisi var” diye sordum. “ -Yahu saf olmasana!” diye güldü: “ -Baykal’ın kaseti ne zamandır ellerindeydi. Niye şimdi çıkardılar?” “ -Niye?” “ -CHP’yi ateşlemek istediler de ondan... Böylece Erdoğan’a ‘Bizden fazla uzaklaşırsan alternatifin hazır’ mesajı verdiler.” “ -Sahi mi? Başka?” “ -Bence Avcı olayının altında da bu var.” “ -Neden?” “ -Laikliğin gerileyişini durdurmak, cemaatin etkisini kırmak, yükselen İsrail karşıtlığını azaltmak istediler. Orada da İsrail istihbaratı devreye girmiş olabilir.” * * * “Pes valla” dedim ayrılırken... Dönüşte, genetiğiyle oynanmış domates yemiş gibiydim. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#19 |
![]() Bana gerçekçi gibi geldi ne yani etkisi hala süren bu olay bizim miladımız amerikan eserimi
içim bir hoş oldu :S |
|
![]() |
![]() |
#20 |
![]() 1999'dan önce yapılmış olan ''Komplo Teorisi'' adlı Hollywood'un(Büyü Tahtası) belalısı Mel Gibson'un filmindeki önemli bir ayrıntıya dikkatinizi çekmek isterim acizane !
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|