AK Gençliğin Buluşma Noktası
Haberler Dünyadan ve Ülkemizden son dakika haberler burada.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 01-22-2008, 17:58   #1
Kullanıcı Adı
fütüvvet
Standart Gözleriniz fal taşı gibi açılacak ????? Kim bu ulusalcılar?
“Ulusalcılar buna neden malzeme oluyor?” diye sormak abes...Yusuf Gezgin'den çok derinlemesine ulusalcıların analizi.

Kim bu ulusalcılar? İşte gözlerinizi fal taşı gibi açacak 'ulusalcılar' gerçeği


Papaz saldırılarının arka planı


Bir papaza veya ecnebi kökenli vatandaşa saldırı olduğunda yüreğim iki nedenle “cız” eder. Birincisi, canları malları bize emanet edilmiş bu insanları koruyamayıp, kurda kuşa yem ettiğimiz için; ikincisi, dünyada Türkiye üzerine koparılacak fırtınalar, aleyhte propagandalar ve karalamalar için. Bir papazın, bir Ermeni vatandaşımızın öldürülmesinden dolayı “oh olsun“ diyebilen kimselerin hangi psikolojiye sahip olduklarını bir türlü anlayamam.

Türkiye'de “ulusalcı” propagandalarının artışıyla doğru orantılı azınlıklara, kiliselere ve rahiplere saldırılar başladı. “Ulusalcı söylemler bu kadar yoğun olursa, misyonerlik karşıtlığı sürekli işlenirse tabiî ki azınlıklara saldıranlar çıkacak, tabiî ki kiliselere, papazlara, misyonerlere karşı eylemlerde yükselmeler olacaktır” diye düşünebilirsiniz.

Ama ben azınlıklara, kiliselere ve misyonerlere yöneltilen öfkeyi ulusalcı söylemin yükselmesine bağlamıyorum. Her ikisinin de tamamen başka bir nedene dayandığını ve o nedenden hareketle, ulusalcılığın yükseltildiğini ve azınlıklara, kiliselere ve rahiplere saldırıların arttığını düşünüyorum.

11 Eylül sonrası başlatılan “proje” sonucu Dünyadaki “İslam'ı karalama” eğilimine paralel Müslüman ülkelerde İslam'a güven ve yönelme artmaya başladı. Bu eğilimin arttığı ülkelerden birisi de Türkiye'dir. Türkiye'de İslam'a yönelişin artışıyla birlikte, derin, karmaşık yapıları sorgulama; işleyen düzenin kime, kimlere hizmet ettiğini araştırma merakı da yükselmiştir. Ülkenin sürekli derin kurguların, provokasyonların ağında çırpınıp durması, huzurunun bozulmak istenmesi derin sorgulamalara ilgiyi artırmıştır. Artık Türk insanı karanlık odakların loş salonlarda, insanımızın geleceğini karatmaya yönelik planlarının malzemesi olmak istemiyor. Derin senaryolara itibar etmiyor. Kimin kendisine ne gibi tuzaklar hazırladığını sorguluyor, olaylara daha analitik bakmaya çalışıyor. İşte bu durum karanlık odakların “sureti haktan görünerek” yeni projeler üretmesine neden olmuştur. Ulusalcılık denen yapı ve onların muğlâk, müphem görüşleri milli duygular, vatan, millet sevgisi üzerinden yeni operasyonlar yapma çabasının tezahürüdür. Ulusalcı denen kesimi sevk ve idare edenler, 150 yıldır ulusun (milletin) sinirlerini ele geçirmiş, kaderine hükmedenlerdir.

Gerek Dink cinayeti, gerek Papaz Santaro cinayeti, gerekse Malatya'da işlenen fecaat Türkiye'ye sadece zarar vermiştir. Kendine “ulusalcı” diyen ve derin ellerce kullanıldığı anlaşılan bu katiller ülkenin imajını, itibarını kirletmiştir. Türkiye dünyaya Hıristiyanlara, papazlara hayat hakkı tanımayan, barbar, cani insanların yaşadığı bir ülke olarak tanıtılmıştır.

Cinayetler ve arkasından dünya medyasında sürekli işlenen “cani”, “katil”, “tacizci” (ne hikmetse her yılbaşında bir yabancı taciz ediliyor ve bütün dünyaya bu görüntüler geçiliyor) insanların yaşadığı olumsuz Türkiye imajının, sonraki çalışmalar için bir hazırlık olduğu kanaatindeyim. Dünyanın hafızasına Türkiye ile ilgili olumsuz kareler yerleştirilmektedir. Adeta Hıristiyan azınlıkların siyasi, ekonomik taleplerine dünya kamuoyu hazırlanmaktadır. Ulusalcılar, Anadolu insanının makul-dengeli vatan-millet sevgisiyle bağdaşmayan, “hırçın, agresif, tahammülsüz Türk imajı” oluşturarak ülke aleyhine tasarlanan projelere çanak tutmaktadırlar. Güya, milli bir duruşu gösteren bu cinayetler, bizi barbar, kan dökücü olarak tanıtmakta; azınlıkların, Ermenilerin talepleri karşısında direncimizi kırmakta, dünyaya kendimizi anlatmayı zorlaştırmaktadır.

Yedi düvelle savaştığımız bir esnada düşmanlarımızla işbirliği yaparak, silahsız vatandaşlarımıza kasteden, devletini arkadan vuran Ermeniler; biz hamasetle, husumetle, ilgisizlikle, öfkeyle söylenirken sürekli mevzi kazandılar ve dünyanın her yerinde Türkiye'nin kâbusu haline geldiler. Israrlı ve sistemli çalışmaları sonucunda tezleri dünyada kabul görür hale geldi. Biz ise kulis yapmak, bilimsel çalışmalar yapmak, lobiler oluşturmak yerine; Ermenilerin-misyonerlerin çocuk yaştaki gençlerce öldürülmesini müdafaa etmeye ve bunu milliyetçilik sanmaya devam ediyoruz.

Azınlıklara yapılan saldırılarda hedeflenen şeylerden birisinin de, Yahudi hâkimiyetini güçlendirmeye ve sürdürmeye dönük olduğunu düşünüyorum. Malumunuz şu anda dünyanın dümeni Yahudilerin elindedir. 2000'li yıllarda bu hâkimiyeti iyice perçinlemişlerdir. ABD Yahudi egemenliğindedir. AB'nin en etkili ülkeleri Yahudilere teslimdir. Uluslararası şirketler ve medya kuruluşları hep Yahudi güdümündedir. Yahudiler belki insanlık tarihinde hiç bu kadar etkin ve güçlü olamamışlardı. Bu gün dünyadaki ekonomik, siyasi gelişmeleri Yahudiler yönlendirmektedir. Medya, sinema Yahudi kontrolündedir. Silah ticareti ve üretimi İsrail'in dışında da Yahudilerin tekelindedir. Ve maalesef son 50 yıl içinde sanılanın aksine Hıristiyanlar batı medeniyetindeki, Avrupa ve ABD'deki etkilerini hep Yahudiler lehine kaybetmektedirler. Şu anda batı medeniyetinde Hıristiyanların sadece adı vardır. Vatikan bile önemli oranda Yahudi etkisindedir. Yahudiler tesis ettikleri bu egemenliği ve yönlendirme gücünü sürdürebilmek için yeni malzemelere ihtiyaç duymaktadırlar.

İslam'ın giderek güçlenmesi, Müslümanların entelektüel seviyelerinin yükselmesi ve hadiseleri sorgulaması Yahudilerin canını sıkmaktadır. Uyuşturulmuş, sefahatin içine itilmiş Hıristiyanlardan endişeleri yoktur, Siyon egemenliğine kilitlenmiş Musevilerin. İşte tam bu noktada hem Hıristiyanların öfkesinin kendilerine yönelme-mesi, hem de yükselen İslam imajının kirletilmesi için bir “İslama-fobi”ye ihtiyaç duyulmaktadır. 11 Eylül'le beraber yoğun bir İslam aleyhtarlığına şahit olan dünyaya ve Hıristiyanlara Müslümanların barbarlığını, caniliğini, Hıristiyanlara tahammülsüzlüğünü belgeleyecek saldırılara cinayetlere, ihtiyaç vardır. Bu nedenle misyonerler canice kesilmekte, papazlar öldürülmekte, Hıristiyanlar saldırılara maruz kalmaktadırlar. Bu menfur olaylara milletimizin iştirak etmediğine binlerce yıl barışla, huzurla yaşanmış tarih şahittir. Ama, her cinayet sonrası bu vakalar allanıp pullanarak dünya medyasına pompalanmakta, Türk-İslam düşmanlığı perçinlenmektedir.

Böylece bir taraftan Hıristiyanlarda ve dünyada İslama-fobi tetiklenecek, diğer taraftan birilerinin hâkimiyetine tehdit oluşturan “İslam” devre dışına itilecek ve karalanacaktır. Bazıları da çatıştırılan, hasım haline getirilen Müslümanlar ve Hıristiyanlar arasından işlerini yürütmeye devam edeceklerdir.

Peki, neden Türkiye, neden Arap ülkeleri değil? Şu anda hemen bütün Arap ülkeleri Batı'nın güdümündedir. Her birinin başına diktikleri despotlarla halkları, ekonomileri kontrol etmekte, olayları yönlendirmektedirler. Arap ülkelerinde sivil uyanış yetersizdir. İslam ülkeleri arasında entelektüel birikimi, liderlik potansiyeli ve etkileme gücü açısından, dünyadaki Yahudi tekeline sadece Türk insanı tehdittir. Ülkedeki kontrol mekanizmaları büyük oranda ellerinde ise de, giderek artan bir uyanış vardır. Bu nedenle Hıristiyan dünyanın Türkiye'ye karşı şartlandırılmasında, gerilmesinde fayda vardır.

“Ulusalcılar buna neden malzeme oluyor?” diye sormak abes. Eski yazılarımızda ulusalcıların “ulus”la “millet”le bir alakasının olmadığını; hele İslam'la yıldızlarının asla barışmadığını; bunların, Türkiye'de halen işbalında olan “gayrı milli derin odaklar”ın maşası olduğunu çok defa yazmıştık.

Mardin'de kaçırılan(?) papaz meselesi de bana, Ermenilerin yolunda yürüme niyeti taşıyan Süryanilerin bir mizanseni gibi göründü. Bu olayla Süryaniler bütün dünyaya seslerini duyurdular. Süryanilerin varlığı ve tehdit altında olduğu dünyaya servis edilmiş oldu. Maalesef kimse olayın bu yönü üzerinde durmadı. Bundan sonra süreç Süryanilerin mağduriyetini, ezilmesini, sürülmesini işleyen haberlerle devam edecektir.

Ve maalesef Türkiye'nin bunları düşünecek, çözümler üretecek “milli” bir derin devleti yoktur. Mevcut derin devlet millete tuzaklar kurmakla, karanlık senaryolar hazırlamakla meşguldür...

SÜRYANİLERE VE DİĞER AZINLIKLARA BİR ÇAĞRI…

Gelin kendinizi Batı'nın istismar ağından kurtarın. Bu gün cephe aldığınız, batıya gammazladığınız Türkler-İslam sizin kimliğinizi 1000 yıl korumuştur. Bu günkü varlığınızı Türk-İslam kültürünün müsamahasına borçlusunuz. Batı sizi hızla asimile ediyor, kimliksizleştiriyor, korkarım birkaç nesil sonra buradan batıya sığınan nüfusunuz bütünüyle eriyecek.

Ayrıca hep böyle gitmeyecektir. Devran dönecek, sizi kullanan ve bize karşı tahrik edip örgütleyen batı çökecektir, çökmektedir. Sizler yarın ihanetinizle yüzleşecek, fakat yine bu milletin merhametine sığınmak zorunda kalacaksınız. Kendilerinin dışında kimseye yararı dokunmayan batının çürük teknesine binmeyin. Bakın Ermeniler Rusların ve Batı'nın tahrikine kapılarak bin yıllık dostluğumuzu arkadan hançerlediler. Ayaklandılar, katliamlar yaptılar, sürüldüler ve dünyanın her yerine dağıldılar. Bu gün diaspora Ermenileri erimemek, nesillerini korumak için “Ermeni soykırım masalı”nı canlı tutmaya çalışıyorlar. Ermenistan Ermenilerinin açlıktan nefesi kokuyor. Gelin mevcut huzurunuzu bozmayın. Bu millete ihanet etmeyin, Batı'nın oyunlarına alet olmayın.

Ayrıca, tükenmiş hali bile batıyla kıyaslanmayacak kadar merhametli, adaletli bu millet son 100- 150 yıldır kendi olmaktan uzaktır, batının mengenesindedir. Bu dönemde Türklerin yaşadığı mağduriyet sizden geri değildir.

Gelin bizi karalamayın, kendinize kıymayın.

YUSUF GEZGİN/AKTİF HABER


22.Ocak.2008 17:01:15

 

fütüvvet isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 01-22-2008, 18:01   #2
Kullanıcı Adı
fütüvvet
Standart Gözleriniz fal taşı gibi açılacak ????? Kim bu ulusalcılar?
Lütfen bu yazıyı okuyun..
Türkiyenin kanını emen ve emmeye devam eden vede etmek isteyenler kimler ve neler yapıyorlar..
fütüvvet isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-22-2008, 18:06   #3
Kullanıcı Adı
fütüvvet
Standart Gözleriniz fal taşı gibi açılacak ????? Kim bu ulusalcılar?
BU HABERİN BU YAZIYLA BİR ALAKASI VARMI .. ..YAYIN YASAĞI VARYA..

Başsavcı Engin: 33 kişi gözaltında
Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, Ümraniye soruşturması kapsamında 33 kişinin gözaltına alındığını açıkladı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, konuyla ilgili yazılı açıklama yaptı.

Yapılan yazılı açıklamada "15 kişinin halen tutuklu bulunduğu soruşturma kapsamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının CMK 250. maddesi ile yetkili cumhuriyet savcıları tarafından verilen talimatla 22.01.2008 tarihi itibariyle toplam 33 kişi gözaltına alınmıştır. İstanbul ilinde yapılan operasyonlarda gözaltına alınan Veli Küçük, Mehmet Zekeriye Öztürk, Fevziye Erenerol, Güler Kömürcü, Sami Hoştan, Ali Yasak, Mehmet Fikri Karadağ, Hüseyin Gazi Oğuz, Kahraman Şahin, Oğuz Alpaslan Abdülkadir, Raif Görüm, Hüseyin Görüm, Ümit Oğuztan, Erdal İrtem, Kemal Kerinçsiz, Engin Zorba, Asım Deniz, Atilla Aksu, Murat Özkan, Satılmış Balkaş, Mehmet Boğazkaya, Emin Caner Yiğit, Erol Ölmez, Yusuf Görüm, Müzeyyen Şen, Ayşe Ceylan Geçyol, Anatoli Madjar ile İstanbul ili dışında yapılan operasyonlarda gözaltına alınan Muhammed Yüce, Erkut Ersoy, Yaşar Aslanköylü, Tanju Okan, Ahmet Ceyhan ve Fuat Turgut haklarındaki gözaltı ve soruşturma işlemleri CMK 250. maddesi ile yetkili 2 Cumhuriyet Başsavcısı tarafından yapılmaktadır" denildi.

Açıklamada İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 15.06.2007 tarihinde verdiği gizlilik kararı ile İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.06.2007 tarihli yayın yasağı kararı hatırlatıldı. Bu nedenle soruşturmanın devamı olan bugünkü gözaltılar ve müteakip soruşturma işlemleri de bu gizlilik ve yayın yasağı kapsamında tutulduğu kaydedildi. Ayrıntılar ile ilgili açıklama yapmaya yasal imkan bulunmadığı belirtildi.

DHA


22.Ocak.2008 17:11:18
fütüvvet isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-22-2008, 18:09   #4
Kullanıcı Adı
fütüvvet
Standart Gözleriniz fal taşı gibi açılacak ????? Kim bu ulusalcılar?
Başbakan Erdoğan 'ERGENEKON' operasyonu için
kısa ve net konuştu


Erdoğan'dan ilk değerlendirme

Başbakan Erdoğan'a gündeme bomba gibi düşen Ergenekon operasyonu soruldu. İşte Erdoğan'ın soruya verdiği cevap.

Erdoğan'dan Küçük yorumu: Devlet çalışıyor
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ümraniye soruşması kapsamında Emekli Tümgeneral Veli Küçük ve Avukat Kemal Kerinçsiz'in aralarında bulunduğu şahısların gözaltına alınması hakkında, 'devlet çalışıyor' şeklinde konuştu.

CİHAN
22.Ocak.2008 14:25:13
fütüvvet isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-22-2008, 18:22   #5
Kullanıcı Adı
fütüvvet
Standart Gözleriniz fal taşı gibi açılacak ????? Kim bu ulusalcılar?
Alıntı:
yalçın Nickli Üyeden Alıntı
Bedrettin abiçim konu için teşekkür

Sözde demokrasi anlayışının varlığı ile bu güne kadar derin bağlantıları olan cete ve örgütsel oluşumların önünü açmışık maalesef, yalnız bu gün güçlü bir iktidar varlığı ile bir çok derin anlayış su yüzüne çıkması demokrasi dışındaki oluşumlar için oldukca zor bir durum mevlam bunlara fırsat vermesin inşallah
Yalçın kardeşim.. bilmukabele.. bende teşekkür ederim..
konuyla ilgilenelim inşallah..
fütüvvet isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-22-2008, 18:23   #6
Kullanıcı Adı
fütüvvet
Standart Gözleriniz fal taşı gibi açılacak ????? Kim bu ulusalcılar?


İstanbul Emniyeti'nden şok gece yarısı operasyonu. İşte gözaltına alınanlar...

BÜYÜK OPERASYON


Ümraniye'de ele geçirilen el bombaları soruşturmasıyla ilgili olarak gözaltına alınanların sayısının 30'a ulaştığı öğrenildi.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Emekli Tümgeneral Veli Küçük, Avukat Kemal Kerinçsiz, Akşam Gazetesi Yazarı Güler Kömürcü ve Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol'un da aralarında bulunduğu 30 kişiyi gözaltına aldığı öğrenildi. Şahısların emniyetteki sorgusunun sürdüğü belirtildi.

21 kişinin, Hrant Dink cinayeti, Danıştay'a yapılan saldırı, Cumhuriyet Gazetesi'ne el bombası atılması, iki kilise rahibine yapılan saldırı olaylarına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına aldığı öğrenildi.

İstanbul Terörle Mücadele şubesinin gerçekleştirdiği operasyonlarda gözaltına alınanlar arasında Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, Emekli Albay Fikri Karadağ ve Avukat Kemal Kerinçsiz'in yanısıra Drej Ali olarak bilinen Ali Yasak ve Susurluk Davası sanıklarından Sami Hoştan'ın da bulunduğu öğrenildi.

fütüvvet isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-22-2008, 18:25   #7
Kullanıcı Adı
fütüvvet
Standart Gözleriniz fal taşı gibi açılacak ????? Kim bu ulusalcılar?-YORUMLAR
şantaja dikkat!
Emniyet mensupları ülkeyi temize çıkaracak böyle bir operasyonu göze almışsa gerekli tedbirleri almıştır. bundan sonrası bakanlardan milletvekillerine, yüksek bürokrat ve yargı mensuplarına ya kendileri, yada ailelerinden birilerini can,mal veya namusunu tehdit edecek şantaj malzemelerini şimdiden arşivden çıkaracak, veya karşı operasyon yapacaklardır. bu konuda siyasetçilerin, emniyet ve yargı mensuplarının temkinli olması gerekir. böyle bir şantaja kim düşerse düşsün, bu ülkenin geleceği için feda edilmelidir.


SELAMET AKCAN 22.Ocak.2008 14:28:52

HERKEZIN BIR HESABI VAR
BEN SADECE ŞUNU DIYECEM ONLARIN BIR HESABI VARSA BIZI YARADN YUCE RABBİMİN DE BIR HESABI VAR BUNU KIMSE UNUTMASIN


Ahmet 22.Ocak.2008 14:25:21

Hiç Süpriz olmadı
Ey Yüce Adalet ,Tahakkuk ettir artık kendini .bu kadar tesadüf olurmu?Bu dökülen kanların hesabı sorulmalı..Allah aşkına daha ne zaman akadar bekelnenecek.Bunlar bütün faikli
meçhulleri bunlar işlemiş desenize.daha fazla kıyım yaptırmayın Allah Aşkına.Bunlar arabalarıda kundakalayanlar olmasın.Yarın Kürt -Türk kardeşlğiğde kürüklerler.



özkan keskin 22.Ocak.2008 14:19:16

HABERE GELEN YORUMLARDAN BİR KAÇI..

İkinci Göktürk e doğru
ERGONOKON BİR BAŞLANGIÇTIR.Yeni bir başlangıç tür tarihinin ilk fetret döneminden ergonokonla kurtulmuştuk şimdi ikinci erkonokon la bi kez daha kurtuluyoruz .fakat bu sefer Ç İN ESARETİN den değil mafya esaretinden... emeği geçenleri kutluyorum.


kubilay 22.Ocak.2008 14:15:16

kuyruğundan tutuldu
Karanlık ve derin işlerin failleri ve tetikçileri her zaman şerefli emniyet güçlerimiz tarafından yakalanıyor ama...Dosyaları yargıtayda bir yerlerde zaman aşımına uğratılabiliyor.Hükümet önlem almalı.

fütüvvet isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-22-2008, 18:37   #8
Kullanıcı Adı
aksavaşçı
Standart Gözleriniz fal taşı gibi açılacak ????? Kim bu ulusalcılar?
her şey ortaya çıktı gibi görünsede faili meçhullerin bazıları yok bence yine ortalıklarda.olsa bile basına ne kadar yansıtılacak tartışılır
aksavaşçı isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-22-2008, 20:27   #9
Kullanıcı Adı
fütüvvet
Standart RTÜK 'Ergenekon Terör Örgütü' ile ilgili yayın yasağını hatırlattı

Yayın yasağı hatırlatması

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı,''Ergenekon Terör Örgütü'' ile ilgili olarak geçen yıl Haziran ayında getirilen kısıtlama ve yayın yasağı kararını hatırlattı.

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Ümraniye'de ele geçirilen patlayıcılarla ilgili yürütülen çalışmalar sonucu ortaya çıkarılan ''Ergenekon Terör Örgütü'' ile ilgili olarak geçen yıl Haziran ayında getirilen kısıtlama ve yayın yasağı kararının yeniden tüm yayın kuruluşlarına tebliğ edilmesini talep ettiğini bildirdi.

RTÜK'ten yapılan yazılı açıklamada, ''Ümraniye'de 12 Haziran 2007 tarihinde ele geçirilen bombalar ve ortaya çıkarılan Ergenekon terör örgütüyle ilgili olarak İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi ve İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kısıtlama (gizlilik) ve yayın yasağı kararı verildiği'' hatırlatıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 22 Ocak 2008 tarihli yazısı ile söz konusu kısıtlama ve yayın yasağı kararlarının yeniden tüm yayın kuruluşlarına tebliğ edilmesi ve soruşturmanın gizlilik içerisinde yürütülmesinin talep edildiği kaydedilen açıklamada, İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 21 Haziran 2007 tarihli kararı anımsatıldı. Açıklamaya göre, İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin söz konusu kararı şöyle:

''12.06.2007 tarihinde Ümraniye'de ele geçirilen bombalarla alakalı yapılan soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan şahısların emekli asker olması ve bazı önemli bilgilerin soruşturma kapsamında ele geçirilmiş olması hususları göz önüne alındığında, basında çıkan çeşitli haberlerin kamu düzeni, kamu güveni ve toprak bütünlüğünün korunması, devlet sırlarının açıklanması veya suç işlenmesinin önlenmesi, yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanması amacıyla sınırlanabileceğinden bahisle, söz konusu soruşturma ile alakalı olarak soruşturmanın amacından saptırılmak istenmesi ve kamuoyunda yanlış anlamalara sebebiyet verilmemesi amacıyla, tüm yazılı ve görsel basın ve medya kuruluşlarına, konu ile ilgili olarak Basın Kanununun 3. maddesi gereğince yayın yapma yasağına karar verildi.''

Açıklamada, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nce de 15 Haziran 2007 tarihinde Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 153. maddesine göre ve belirtilen sebeplerle soruşturma dosyasında bulunan evrakın müdafi ve suçtan zarar gören vekili tarafından incelenmesi ve suret alınması hakkının kısıtlanmasına karar verildiği de hatırlatıldı.

AA


fütüvvet isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-22-2008, 21:00   #10
Kullanıcı Adı
YavuzSultanSelim
Standart Gözleriniz fal taşı gibi açılacak ????? Kim bu ulusalcılar?
çok iyi bir karar. bu medya oldukça bütün haberleri yasaklatmaları lazım. medya halktan değil paradan ve güçten yana...
YavuzSultanSelim isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi