Yarın Taksim’e çıkmak isteyen sendikalara “İlgililerle görüşeceğim” diyen Cumhurbaşkanı Gül, dün provokasyon endişesiyle “Vali ve Emniyet Müdürü’nü anlayın” dedi. Vali Güler de temsilî izin vereceklerini söyledi


Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ‘İlgililerle görüşeceğim’ diyerek 1 Mayıs’ta Taksim’de olmak için umut verdiği sendika ve meslek örgütlerine bu kez ‘provokasyon’ endişesiyle “Vali ve Emniyet Müdürünü anlayın” mesajı gönderirken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Size verirsek herkes ister” dedi. Bu açıklamalardan sonra Taksim’in 1 Mayıs’a açılması umutları söndü.
Öte yandan dün bir açıklama yapan İstanbul Valisi Muammer Güler ise Taksim’in 1 Mayıs kutlamaları için uygun görülmediğini belirterek şunları söyledi: “Sendikaların sınırlı katılımı ve çelenk bırakma için izin verildi. Mitingler Kadıköy’de yapılacak. Polise karşı taşkınlık olmadığı sürece polis müdahalede bulunmayacaktır. Polis, sendikalara ve işçilere karşı değildir.”
Prag ziyareti öncesi gazetecilerin, Taksim’in 1 Mayıs kutlamalarına açılması için ilgililere bir talimatının olup olmadığı sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Gül şunları söyledi: “Bu bayram büyük topluluklarla coşkuyla kutlanmalı. Kalabalıkların güvenli bir şekilde nerede bir araya geleceğini en iyi devletin yetkilileri bilir. Provokasyon söz konusu. Bunu istihbarat brifinglerinde görüyoruz. Bunları da sendikalarla paylaştım.
1977’deki elim olaydan sonra Taksim sembolik anlam ifade ediyor. Onu da anlamamız gerekir. İstanbul Valisi ve hükümetin samimi görüşleri dikkate alınmalı. İnatlaşma fayda getirmez. Önemli olan bir meydanda toplanmak değil, coşkuyla kutlamak”

Erdoğan da ‘olmaz’ dedi
Başbakan Erdoğan da Taksim talebini iletmek için randevu bekleyen Süleyman Çelebi ile arkadaşlarına olumsuz yanıt verdi. Genel merkezde konuşan Erdoğan, özetle şunları söyledi: “Burayı miting için verdiğiniz andan itibaren, bu her kuruluşun miting yapma hakkını doğurur. Bunu güzellikle anlattık. Buna rağmen ısrar var.”

Ölenler karanfillerle anıldı
1 Mayıs 1977’de Taksim Meydanı’nda çıkan olaylarda yaşamını yitiren 36 kişi Kazancı Yokuşu’nda anıldı.



taraf.com

Nedense sürekli işçiden, emekçiden anlayış bekleniyor. Devletin anlayış gösterdiği yok. Gösterdiği anlayışta malum orantılı (!) güç olarak işçiye - emekçiye geri dönüyor. Milli takım taksime gelir, bayramlar v.s. taksimde kutlanır konserler taksimde olur ama işçiye gelince işçiye taksim YASSAH HEMŞERİM YASSAH mantığı geçerli olur. Provokasyon olacaksa her zaman olur. Bu zamana kadar, gördük kimlerin provakasyon yaptığını. Kafede oturan koskoca adam bile orantılı güçten nasibini almıştı. Hastaneler dahil buna.

Taksim bir simgerdir anladıon mı? Ama bunu hükümet yanlıları anlamaz.Neden o zamn bir çok şeye taksimde izİN VERİYOR HÜKÜMETTE OLAY İŞÇİ VE EMEKÇİYER GELİNCE YASAK OLUYOR? Bu çifte standart değil mi?

Evet devletimiz lutfedip 1 MAYIS'ı bayram ilan etti. Çok büyük bir lutuf gfösterdi değil mi? Bu zaten olması gereken bir şey. Bunu öyle büyük bir marifetmiş gibni söyleme istertsen.

Tamamen oy kaygılarından dolayı. Teğet geçecek denilen kriz ülkemin işçisini emekçisini mahf ettiğinden bu da hükümetin işçinin emekçinin ağzına bir parça bal çalma sevdası. Ama binlerce işsizle nasıl bayram olacak orası malum

Siz ilk önce Türkçe yazmayı öğrenin ondan sonra tartışın birileriyle...

Sırf sizin simgeniz yüzünden Taksim'e yeni kameralar yerleştirildi. Yüz metreden kişilerin yüzünü çok net gösterek , yüksek çözünürlü ve programlı kameralar yerleştirildi. Tanesi dört bin dolar ve bu kameralardan tam kırk tane yerleştirildi yani sizin sembolik dediğiniz bir olay devlete tam yüzaltmışbin dolar'a mâl oldu. Sizler olaylara karışmasanız en önemlisi Taksim'de kutlayacağız diye tuturmasanız böyle bir masrafa gerekte olmayacaktı. İşte halkı ne kadar düşündüğünüz işte işçi zihniyeti. Aslında işçiler geçim derdini çeken emekçi insanlar ama neden 1 Mayıs'a gelince keçi inatları tutuyor anlamış değilim aslında işçilerin değilde Sendika başkanlarının inadı tutuyor. Devletle restleşiyorlar böyle saçma bir şey yok...