04-21-2011, 12:41 | #1 |
Gül'den ABD ve İsrail'e çağrı !!!
Gül'den ABD ve İsrail'e çağrı
New York Times üzerinden açık mesaj: Ankara, "geçmişte oynadığı rolü oynamaya hazır" Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, New York Times için kaleme aldığı makalede, Türkiye’nin İsrail ve Filistinliler arasında barış sağlanması için gösterdiği çabaların, Aralık 2008’de başlayan Gazze operasyonu ve sonrasındaki süreçte kesintiye uğradığını hatırlatarak, Ankara’nın yeniden “geçmişte oynadığı rolü oynamaya hazır” olduğunu belirtti. Gül, ABD’ye de tarafsız arabuluculuk konumuna dönmesi çağrısında bulundu. İşte Gül’ün New York Times için kaleme aldığı makale: Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yaşanan isyan dalgalarının tarihi önemi, Avrupa’nın 1848 ve 1989’da tanık olduğu devrimler kadar büyük. Bölge halkları, istisnasız, sadece aynı evrensel değerler için değil, ancak aynı zamanda da uzun süre bastırılmış olan ulusal gurur ve haysiyetlerini yeniden kazanmak için ayaklandı. Ancak bu ayaklanmaların demokrasi ve barışa mı; yoksa tiranlık ve çatışmaya mı yol açacağı, uzun süreli İsrail-Filistin barış anlaşmasına ve daha geniş kapsamlı bir İsrail-Arap barışına dayanıyor. Filistinlilerin çektikleri çile bölgedeki huzursuzluk ve çatışmanın temel nedeni ve dünyanın diğer bölgelerinde radikal hareketler için bahane olarak kullanılıyor. İsrail’in bölgedeki yeni siyasi ortama uyum sağlamaya diğer bütün ülkelerden daha fazla ihtiyacı var. Ancak İsraillilerin korkmasına gerek yok. Etrafında demokratik ülkelerin oluşması, İsrail’in güvenliğinin nihai teminatıdır. Bu karmaşa döneminde, geleceği belirleyecek iki güç var: İnsanların demokrasi arzusu ve bölgenin değişen demografik özellikleri. Er ya da geç, Ortadoğu demokratikleşecek ve doğası gereği, halkın gerçek isteklerini yansıtmak için bir demokratik hükümete gerek duyulacak. Bu tür devletler, kamuoyu tarafından haksız, onursuz ve aşağılayıcı olarak algılanan dış politikalar sürdürmeyi başaramaz. Yıllar boyunca, bölgedeki birçok hükümet, dış politikalarını yürütürken halklarının arzularını dikkate almadı. Tarih defalarca gösterdi ki, gerçek, adil ve kalıcı bir barış yönetici elitler arasında değil, sadece iki halk arasında yapılabilir. ARAP BİRLİĞİ’NİN TEKLİFİ DÜŞÜNÜLMELİ İsrail’in liderlerine dar görüşlü taktiksel manevralara başvurmak yerine, barış sürecine stratejik zihniyetle yaklaşmaları için çağrı yapıyorum. Bu bağlamda, Arap Birliği’nin 2002 yılında gündeme getirdği barış girişiminin ciddi bir şekilde değerlendirilmesi gerekiyor. Söz konusu girişim, İsrail’in 1967 yılı öncesindeki sınırlarına dönmesi ve Arap ülkeleriyle diplomatik ilişkilerini tamamen normalleştirmesini öngörüyor. Sürdürülemez statükoya yapışıp kalmak, İsrail’i sadece daha çok tehlikeye sokmaya yarar. Tarih, ulusların kaderini belirleyen en önemli faktörün nüfus olduğunu göstermiştir. Gelecek 50 yıl içinde, Araplar Akdeniz ve Ölü Deniz arasındaki nüfusun ezici üstünlüğünü ele geçirmiş olacak. Yeni nesil Araplar, demokrasi, özgürlük ve ulusal haysiyet konularında çok daha bilinçli. Bu bağlamda, İsrail Arapların öfke ve düşmanlık deniziyle çevrelenmiş, parçalı bir ada olarak algılanmayı kaldıramaz. Birçok İsrailli lider bu zorluğun farkında ve bu yüzden bağımsız Filistin devleti kurulmasının zorunlu olduğuna inanıyor. İsrail’le yan yana yaşayan, saygın ve yaşayabilir bir Filistin, İsrail’in güvenliğini azaltmayacak, aksine onu güçlendirecektir. TÜRKİYE YARDIMA HAZIR Türkiye, İsrail-Filistin barış sürecine stratejik yaklaşıyor. Bunun sebebi Ankara’nın sadece barış içindeki Ortadoğu’nun kendi çıkarına olduğunu bilmesi için değil, aynı zamanda İsrail-Filistin barışının dünyanın geri kalanına da faydalı olacağını düşünmesi. Dolayısıyla, Türkiye olarak yapıcı müzakereleri kolaylaştırmak için tüm çabamızı ortaya koymaya hazırız. Türkiye’nin, İsrail’in Aralık 2008’de başlattığı Gazze operasyonu öncesindeki yıllarda attığı adımlar, barışa ulaşma yönündeki kararlılığını gösteriyordu. Türkiye, İsrail komşularıyla barış sürecini devam ettirmeye hazır olduğu sürece, geçmişte oynadığı rolü oynamaya hazırdır. Dahası, İsrail-Filistin barış süreci söz konusu olduğunda, ABD’nin uluslararası hukukun ve adaletin tarafında olma yönünde gecikmiş bir sorumluluğu inanıyorum. Uluslararası kamuoyu, tıpkı 10 yıl önce olduğu gibi, ABD’nin İsrail ve Filistin arasında tarafsız ve etkin bir arabulucu olarak rol almasını istiyor. Ortadoğu’da uzun süreli bir barış sağlamak, Washington’un İsrail için yapabileceği en büyük iyilik. Filistinlilerle ve Arap dünyasıyla barış yapmadığı takdirde, İsrail’in yeni demokratik ve demografik dalgalarla baş etmesi neredeyse imkansız olacak. Kendi sorumluluğunun bilincinde olan Türkiye, yardım etmek için hazır bekliyor. http://www.iyibilgi.com//haber.php?haber_id=205947
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
04-21-2011, 12:42 | #2 |
Makalenin mürekkebi kurumadan...
Cumhurbaşkanı Gül'ün İsrail'e çağrıda bulunduğu makalenin mürekkebi kurumamışken, İsrail'den 'dolaylı bir yanıt' geldi Hükümet kaynaklarının Jerusalem Post’a verdiği bilgiye göre, İsrail bu yaz görev süresi dolacak Ankara büyükelçisinin yerine yeni bir isim atamayı düşünmüyor. Söz konusu kaynaklar, İsrail’in yeni elçi ataması için ilk olarak Türkiye’nin Tel Aviv’e büyükelçi göndermesi gerektiğini ifade etti. Yetkililer, 2006’da Ankara büyükelçisi olarak atanan Gabi Levi’nin yerine yeni bir diplomatın atanmayacak olmasının nedenini, Türkiye’nin yeni elçiyi kabul etmeyebileceği düşüncesinden kaynaklandığını belirtti. Kaynaklardan biri, “Yeni bir utanç verici olayın yaşanmamasını garanti altına almak istiyoruz” dedi. Yetkililer, Türkiye’nin elçisini İsrail’e geri göndermesinin, Ankara’ya elçi atanması adına olumlu bir gelişme olacağını söyledi. Türkiye’nin Tel Aviv eski büyükelçisi Oğuç Çelikkol, Mayıs 2010’da yaşanan Mavi Marmara baskınının ardından derhal Ankara’ya çağrılmıştı. http://www.iyibilgi.com//haber.php?haber_id=205967 |
|
04-21-2011, 15:47 | #3 |
'İngiltere ve Fransa da tanıyacak'
Bağımız Filistin devleti için geri sayım başladı mı? Filistin Devlet Başkanı Abbas, "Aralarında İngiltere ve Fransa'nın da bulunduğu 130 ülke devletimizi tanıyabilir" derken İsrailli entelektüeller de Filistin Devleti için bir araya geldi Filistin Devlet Başkanı Mamud Abbas, son günlerde Filistin Devleti'nin kurulması üzerine yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Filistin'in El-Ayyam gazetesine konuşan Abbas, "1967 sınırları içindeki bir Filistin Devleti'ni tanımak için 130 devlet hazır. Bunlara Filistin'i geçmişte tanıyan İngiltere ve Fransa'da dahil" dedi. Açıklamasını ziyarette bulunduğu Tunus'ta yapan Abbas daha sonra Fransa'ya geçecek. Abbas sözlerine "Eylül ayında Filistin Devleti'nin kurulmasını isteyen ABD Başkanı Barack Obama'nın hayalini gerçekleştirebiliriz" diyerek Eylül'e kadar İsrail ile bir barış sağlanmazsa devlet olarak tanınmak için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne başvuracaklarını yineledi. Abbas gazetecilere ise İsrail ile barış görüşmeleri tamamen başarısız olsa bile üçüncü bir silahlı ayaklanmayı "kabul etmeyeceğini" belirtti. Dün de Ortadoğu Dörtlüsünün Filistin tanıyacağı haberleri çıkmıştı. İsrail'de ise aralarında çok sayıda entelektüel Filistin Devleti için harekete geçti. Dün Tel Aviv'de İsrail'in 1948'de bağımsızlığının ilan edildiği noktada bildirileri açıklayan 60'ya yakın entelektüel, 1967 sınırları içinde kurulacak bir Filistin devletinin tanınması ve Filistin topraklarındaki İsrail işgalinin sona ermesi için imzaladıklar beyannameyi okudu. http://www.iyibilgi.com/haber.php?haber_id=205999 |
|
04-24-2011, 22:57 | #4 |
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|