AK Gençliğin Buluşma Noktası
Haberler Dünyadan ve Ülkemizden son dakika haberler burada.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 12-01-2013, 01:45   #31
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Standart
Alıntı:
BENHUR Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Dershaneleri kapatarak 500 bin öğreciyi yılanın çiyanın kucağına bırakma söz konusu iken
Körü körüne hüsnü zan yapılmaz
galiba espiri yapmaya çalıştın...
Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-01-2013, 01:49   #32
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart
Alıntı:
BENHUR Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Aslında burada ki bölünme bile paradoksa işaret etmeye yeter
Ak Parti forumda yıllardır Erdoğan'ı ve icraatlarını haklı olarak desteklemiş bunca insan
Şimdi şaşkın
Şaşıracak bir şey yok. Dershaneleri zorla kapatmaya çalışmak AK Parti'nin ilk hatası değil; büyük ihtimalle son hatası da olmayacak. Fakat bu durum, AK Parti'nin; en iyi, en doğru ve en başarılı siyasi parti olduğu gerçeğini değiştirmez.
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-01-2013, 01:49   #33
Kullanıcı Adı
Fihi Ma-Fih
Standart
Gezi parkı olaylarında bile gazete ve tv haberlerinden bu kadar sıkılmamistim.
Yahu bu nedir ya bir taraftan dershane ile hukumetin cemaatle hesaplasmasi ile alakali yorumlar bir tarafta bu haber ve yorumlar.
Asıl benim kolum kanadım kırıldı.

Gün doğmadan meş'ibe-i şebden neler doğar" bekleyelim görelim.
Fihi Ma-Fih isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-01-2013, 02:18   #34
Kullanıcı Adı
EpiVaTeS
Standart
dershaneye gitmedik teröristte olmadık...
saçma sapan ajitasyonlar yapmayın ya...
zilyon tane çocuk var dershaneye gitmeyen hepsimi terörist...
EpiVaTeS isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-01-2013, 02:41   #35
Kullanıcı Adı
Isikveren
Standart
Bu konuyu bastan beri okudum ve çok üzüldügümü söylemek isterim
Ikiside hakki savunan din kardeslerim, nasilda birbirlerine cevap yetistirmek için caba sarf ettiklerini tebessüm bir sekilde izlemekteyim.
yapmayin arkadaslar, lütfen konuyu dahada içinden çikilmaz bir hale sokmayin.
Bizler basit birer vatandasiz, perdenin arkasinda neler oynaniyor bilemeyiz, fazlada aklimiz ermez diye düsünüyorum
Haklarinda yazilan yazilar, etrafta dolasan videolar sadece daha fazla kafa karistirmaktan baska bir ise yaramiyor
Bildigim birsey var ise, biri siyasi lider, biride dini lider
Benim tercihim siyasi liderden yanadir
Ama bu bana gülen bey efendiye hakaret etme hakki vermiyor.
Isikveren isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-01-2013, 05:18   #36
Kullanıcı Adı
ibocan
Standart
ak parti yönetimi halkın cebinden çıkan her kuruşu hassasiyetle hesaplıyor..dersanelere harcanan miktar bi hayli büyük mebla..bu hassasiyetle dersane kapatmaya çalışılıyor belki..ama burada ince bi durum var!! Çünkü hata kendilerinde..eğitim konusu çok detay isteyen bi durum..kapatmakla sadece yavuzu döveriz..

Bu eğitim meselesi bi nesilden oluşuyor..iyi eğitilirse amenna..sanki dersane çokmu ahlaklı nesilden yana..hayır, sadece sınavlara at koşusu öğrenci yetiştiriyor..işte burada milli eğitim bakanlığı hatalı .. Yani hükümet tarafımız..madem bu kadar ilmihal gösteriliyor ,bunun üslubunu öğrenciyede öğretmenede iyi enjjekte etmek bu kurumun görevi..onca emek var ama öğrenme yokkkkkkkkkkk....

Böyle olunca parça parça birsürü dersane açıldı..çünkü öğrenme ve öğretme bozukluğu var..devletimizin Allah yardımcısı olsun çok emeği geçti öğretimde..fakat ortada koca hatalar yapılıyorda nasıl bunu dersane kapatmakla çözüm üretiyorlarlar anlamıyorummmmmmm...

Terörün önü nasıl özenli bir ayrımcılık yapmadan kesildiyse,dersaneciliğin önüde özenli ve kaliteli bir öğretim ve öğrenimle kesilir..ve zamanla bu eğitim kalitesi arttıkça dersanecilikte bu kadar RANT çeviremezzzzzzzzzzzz ahalii..
Ben dersanecilerin bu kadar feryadınıda birazda ekonomik buluyorum, diğer yandan ise haklı..
Haklı buluyorum çünkü sınava yetiştiriyor ve derslerinde başarılı olmasını sağlıyor,ama sadece sınav geçiriyor,,
haksız buluyorum ,çünkü çok feryat var,,eeee burada lokmayı devletimiz sağolsun dersanelere gerek duydurarak öğrencilerini dersanenin kucağına fırlattı ve bu kadar büyük bir ticari Rant'ın doğmasına sebep oldu..
ibocan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-01-2013, 10:27   #37
Kullanıcı Adı
Ekinoks
Standart
Alıntı:
Akbursa Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Yahu sen herşeyi kendi kafandan uyduruyorsun. Fettullah Gülen i peygamber gibi gösteren kim. Asıl başbakanı peygamber gibi gösteren tuhaf insanlar Ak partide var.

Dinler arası diyalog sana göre olmaz. Bana göre olur. Diyanet işleri başkanı başbakan niye iftarlarda farklı din adamları ile diyalog kuruyor. Niye ruhban okuluna izin veriliyor, niye arsaları iade ediliyor.

Siz bu kafayla bunlarıda eleştirmeniz lazım. Ama amaç üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek. Takmışsınız at gözlüklerini hala bile bile ters istikamet gidiyorsunuz.

Fettullah Gülen in biriyle görüşmek için kimseden icazet alması gerekmiyor. Dini bilgisini sorgulamak, ölçmek kimsenin haddine de değil.

Size link veriyorum okuyun diye ama okumaya üşenip hala niye gitti diyorsunuz. Koca sayfayı buraya kopyala yapıştır mı yapalım.

Bak bende sorularla islamiyet sitesinden konuya ilişkin ayetli, hadisli fetvayı veriyorum. Bakıyor musun hiç.

Diyanet işleri başkanı bugün Yaradan tarafından seçilen ve seçilme işaretleri taşıyan biri mi? İslam Dinini ve Müslümanları temsil etme hakkına sahip mi bu kişi sana göre.

Hatta partiden bazıları başbakanı da bu şekilde görüyor siz ne olarak görüyorsunuz merak ettim.

Hazret kelimesinin dini bir anlamı yoktur. Arapça her kelimeye dini bir anlam yükleyemezsin aç araştırda konuşun. Bilgisizliğinizi iyice ortaya çıkarmayın.

Hem unuttunuz sanırım. Papa 2006 yılında Türkiye ye de geldi. Bilin bakalım daha hava limanında uçağın başında kim karşıladı. Sayın Başbakan. Papa kim ki devlet başkanı mı? Ha bide görüşmem diye söylüyordu. Başbakanın papa ile ne işi var o zaman.

Sonra aynı papa Sultan Ahmet'te dua etti. Müslümanlar ibadete açılmasını istediği Ayasofya'yı ziyaret etti. Papaya İstanbul Müftüsü Mustafa Çağrıcı refakat etti. Bunları Fettullah Gülen organize etmedi.

YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.


Eğer sizin mantığınız ile bakarsak al buda yanlış.
Kusura bakma ama bunlar senin "Hazret" takıntından daha öte.

Siz dini Fethullah ;Gülenden öğrendiğiniz için fıkıh size garip geliyor sizde haklısınız.
Ekinoks isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-01-2013, 10:35   #38
Kullanıcı Adı
Ekinoks
Standart
Alıntı:
Isikveren Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Bu konuyu bastan beri okudum ve çok üzüldügümü söylemek isterim
Ikiside hakki savunan din kardeslerim, nasilda birbirlerine cevap yetistirmek için caba sarf ettiklerini tebessüm bir sekilde izlemekteyim.
yapmayin arkadaslar, lütfen konuyu dahada içinden çikilmaz bir hale sokmayin.
Bizler basit birer vatandasiz, perdenin arkasinda neler oynaniyor bilemeyiz, fazlada aklimiz ermez diye düsünüyorum
Haklarinda yazilan yazilar, etrafta dolasan videolar sadece daha fazla kafa karistirmaktan baska bir ise yaramiyor
Bildigim birsey var ise, biri siyasi lider, biride dini lider
Benim tercihim siyasi liderden yanadir
Ama bu bana gülen bey efendiye hakaret etme hakki vermiyor.
Anlamadığınız bir nokta var; Şahsım adına kimseye cevap yetiştirmeye çalışmıyorum sadece islam dinine ve bana yapılan hakaretlere cevap veriyorum.

Fethullah Gülenin Müslümanlığın lideriymiş gibi kalkıp papaya gitmesinden bahsediyorum. Ben kendisine öyle bir vekalet vermedim kimse vermedi peki neden gidip papa ile görüşme isteği duyuyor?

Bir taneniz kalkıp İslam son dindir, Yaradanın katında makbul olan din islamdır,herkes islama gelmek zorundadır. Müslüman davet için bile gidip kafire hürmet gösteremez demiyorsunuz.

Yılan yuvası diyerek milleti galeyana getiren Gülen sonrada dinler arası diyalog diyerek kalkıp yılan yuvasının başındaki isme hürmet ediyor ve buna hiç kimse yanlış demiyor. Peygamberimiz a.s mın yapmadığını yapıp yaptığını yapmayan nasıl sünnet üzere islam dini üzerine yaşadığını iddia edebilirki?

Sayın gülen bir konuşmasında La ilahe İllallah demek yeterlidir ne büyük devlet açıklamasını yapıyor. Muhammedun Resulullah demeyen biri kuranı hıfz etse bile cennetin kokusunu alamaz. Bu kadar kör olmaya lüzum yok dinimiz şia öğretisi değil kişilere göre genişletilsin yada daraltılsın
Ekinoks isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-01-2013, 10:56   #39
Kullanıcı Adı
Ekinoks
Standart
Kelime-i şehadetin iki kelamı birbirinden ayrılmaz, birbirini ispat eder, birbirini tazammun eder, biri birisiz olmaz. Madem Peygamber Aleyhissalatü Vesselam Hatemü'l-Enbiyadır, bütün enbiyanın varisidir. Elbette bütün vusul yollarının başındadır. Onun cadde-i kübrasından hariç hakikat ve necat yolu olamaz. Umum ehl-i marifetin ve tahkikin imamları, Sadi-i Şirazi gibi derler: "Ey Sadi! Mustafa'nın (a.s.m.) izinde gitmeden, kurtuluş yolunda zafer kazanmak muhaldir."
Hem " Hz. Muhammed'in (a.s.m.) yolundan başka bütün yollar kapalıdır." demişler.
Kaynak Said Nursi / Risale-i Nur Külliyatı / Mektubat

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

http://www.youtube.com/watch?v=MT-wgS9mOqg
Sayın Fethullah Gülen görüntülü sohbetler.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
İbni Âbidin hazretleri, 5. cildde, istibra babında, (İhtiyaç olunca zimmîye selam vermek ve müsafeha etmek caiz olur. Hürmet için ise, caiz olmaz. Kâfire hürmet küfürdür) buyuruyor. (S. Ebediyye)
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Berika’da (Zalime, kâfire hürmet etmek, saygı ile selam vermek, üstadım demek, küfür olur) buyuruluyor. (İslam Ahlakı)
Kafire, tazim ederek hürmet göstermek veya zımmiyi tazim ile selamlamak ve yahut bir mecusiye tazim ile “ya Üstad” demek küfürdür.
Hristiyan, yahudiden daha hayırlıdır diyen kimse kafir olur, zira bu sözü ile, şer’an ve... aklen çirkin olan bir şeyi hayır kelimesi ile vasfetmiş oluyor. Yahudilik Hristiyanlıktan şerlidir diyebilir.
(Ahmed Ziyauddin Gümüşhanevi, Ehl-i Sünnet İtikadı, Bedir Yayınevi, sh: 100)

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

(Zengine, zenginliğinden dolayı tevazu edenin, dininin üçte ikisi gider.) [Beyhaki]


“Kişi evlendiği zaman dininin yarısını korumuş olur. Geriye kalan yarısı içinde Allah’a Karşı gelmekten sakınsın.’’ (Heysemi, Mecme’u’z Zevaid, No: 7310; Aclûnî, Keşfu’l-Hafa, 2/239)


---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Buda sayın gülenin papaya yazdığı mektup;


Pek muhterem Papa cenapları,

Üç büyük dinin doğum yeri olarak bilinen toprakların dünyayı daha iyi yaşanabilir bir mekan kılma yolundaki kutsal misyonumuzu tam manasıyla bilen halkından size en içten selamları getirdik. Yoğun gündeminizde bize zaman ayırarak sizinle müşerref olmayı bahşettiğiniz için zatialilerinize en derin kalbi teşekkürlerimizi sunarız.

Papa 6. Paul Cenapları tarafından başlatılan ve devam etmekte olan Dinlerarasi Diyalog için Papalık Konseyi (PCID) misyonunun bir parçası olmak üzere burada bulunuyoruz. Bu misyonun tahakkuk edişini görmeyi arzu ediyoruz. En aciz bir şekilde hatta biraz cüretle, bu pek kıymetli hizmetinizi icra etme yolunda en mütevazi yardımlarımızı sunmak için size geldik.

İslam yanlış anlaşılan bir din olmuştur ve bunda en çok suçlanacak olan Müslümanlardır. Uygun bir yerdeki vakitli bir gayret bu yanlış anlamanın büyük oranda azalmasına katkı sağlayabilir. Müslüman dünyası, İslam'in asırlarla ölçülen yanlış algılanmasını silip atacak bir diyalog imkanını bağrına basacaktır.

Beşeriyet, çelişen görüşler ortaya koydukları gerekçesiyle, zaman zaman bilim adına dini, din adına da bilimi inkar etmiştir. Bilginin tamamı Allah'a aittir ve din Allah'tandır. O halde bu ikisi nasıl çelişebilir? İnsanlar arasında anlayışı ve hoşgörüyü artırmaya yönelik dinlerarası diyaloğa yönelik ortak gayretlerimiz çok iş görebilir. Kendi memleketimizde şimdiye kadar çeşitli Hristiyan mezheplerinin liderleriyle diyalog içinde olduk. Bu naciz gayretlerin boşa çıkmadığını acizane ifade etmek isteriz. Amacımız bu üç büyük dinin inananları arasında hoşgörü ve anlayış yoluyla bir kardeşlik tesis etmektir. Bizler bir araya gelmek suretiyle sözde medeniyetler çatışmasının gerçekleşmesini görmek isteyen yolunu şaşırmış ve şüpheci kimselere karşı dalgakıranlar gibi, isterseniz bariyerler gibi deyin, karşı durabiliriz.

Geçen yıl bazı ünlü uluslararası bilim adamlarının katıldığı medeniyetlerarası barış ve diyalog konulu bir sempozyum düzenledik. Bu gayretin başarısından aldığımız teşvikle bu tür etkinlikleri tekrarlamak istiyoruz. Halihazırda üç büyük dinin bağlıları arasındaki bağları güçlendirmeye yönelik olarak dinlerarası diyalog konusunda Vatikan'ın da temsil edileceğini ümit ettiğimiz bir konferans düzenleme sürecinde bulunuyoruz.

Yeni fikirlerimiz varmış iddiasında bulunmuyoruz. Yine musamahanıza sığınarak, bu misyonun hedeflerine yakından hizmet etmek için üstlenmek istediğimiz birkaç teklifte bulunmayı arzu ediyoruz. Hristiyanlığın üçüncü bin yılına girişi münasebetiyle yapılacak kutlamalar vesilesiyle Ortadoğu'daki Antakya, Tarsus, Efes ve Kudüs gibi bazı kutsal yerlere müşterek ziyaretleri içeren birçok etkinlik önermek istiyoruz. Bunu Sayın Cumhurbaşkanımız Demirel'in, cenaplarının ülkemizi ziyaretine ve mezkur kutsal mekanları göstermeye davetini tekrarlamak için bir fırsat addediyoruz. Anadolu halkı size misafirperverliğini göstermeyi ve şevkle selamlamayı hararetle beklemektedir. Filistinli liderlerle diyalog kurmak suretiyle Kudüs'ü birlikte ziyaret etmemize davetiye çıkarabiliriz. Bu ziyaret bu mübarek şehri Hristiyanlar, Yahudiler ve Müslumanların, hiçbir kısıtlama, hatta vize dahi olmaksızın serbestçe ziyaret edebileceği uluslararası bir bölge olarak ilan etme gayretlerine yönelik dev bir adım teşkil edebilir. Üç büyük dinden liderlerin işbirliği ile ilki Washington DC'de olmak üzere muhtelif dünya başkentlerinde bir konferanslar serisinin gerçekleştirilmesini teklif ediyoruz. İkinci serinin zamanı için Hz. İsa'nin doğumunun 2000. yıldönümü ideal olabilir.

Bir öğrenci değişim programı da çok faydalı olacaktır. İnançli genç insanların birlikte eğitim görmesi birbirlerine yakınlıklarını artıracaktır. Ögrenci değişim programı çerçevesinde üç büyük dinin babası olduğu ikrar edilen Hazreti İbrahim'in doğum yeri olarak bilinen Urfa şehrindeki Harran'da bir ilahiyat okulu kurulabilir. Bu, ya Harran Üniversitesi'ndeki programların genişletilmesi suretiyle ya da üç dinin ihtiyaçlarını da temin edecek sumullu bir müfredata sahip bağımsız bir üniversite şeklinde gerçekleştirilebilir.

Önerilen programlar aşırı büyük işler gibi algılanabilir; ama bunlar erişilmez değildir. Dünyada iki tip insan vardır. Bazıları kendilerini topluma adapte etmeye çalışır. Diğer bazıları ise topluma uymaktansa toplumu kendi değerlerine adapte etmek ister. Toplum bütün ilerlemeleri bu ikinci tip insanlara borçludur. Onları yarattığı için[B] Rabb'e[/B] şükürler olsun.

M. Fethullah Gülen / Rabb'in aciz kulu / 9 Subat 1998

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Güleni sayafalarca savunup islam dinine ait kesin ve esnetilemez bir kuralı esneterek Sayın Güleni haklı çıkarmaya çalışanlar sözüm sizlere;

İslam dini kişilere göre değişiklik göstermez. Esnetilebilen kuralları vardır asla esnetilemeyecek olanlar vardır. Sebep her ne olursa olsun kural kati ise ne değiştirilir ne esnetilir.

Aradaki farkı görmeniz için alim yada evliya olmanıza lüzum yok. Fıkıh yada siyer bilgini olmanızada lüzum yok. Sadece islamın temel kuralları ile Fethullah Güleni karşılaştırın, uyuyorsa inanın uymuyorsa savunmayı bırakın. Said-i Nursi k.s hazretlerini kaynak alıyoruz kabul etmiyorsunuz,Muhammed Ziyaüddin k.s hazretlerini örnek alıyoruz kabul etmiyorsunuz.

Yazılacaklara artık cevap vermeyeceğim bu konu kapanmıştır benim açımdan. Halen Gülenin doğru yaptığını söyleyen arkadaşlar bu yazıdan sonra bilinçli söylüyor demektir. Ellah c.c herkesin gönlüne göre versin.

Unutulmasınki islam dini Gülenin değil Gülmeyenlerin kanlarıyla yazılmıştır. Güleni takip eden insanlar ile bir sorunum yok aslında Gülen ilede yok beni rahatsız eden müslümanların lideriymiş gibi hareket edip islam dinine uymayan eylemleri islam bilgini sıfatı ile yapması. Her hükümette ayrı bir gülen olmasıda cabası. Bir gün kalkıp vatikanı kötülüyor sonrasında vatikanı övüyor.

Ve madem köprü yıkılıyor benimde kendisi hakkında söylemek istediklerim var çünkü bundan önce söylediklerimin tümü fıkıh ve gülenin eylemleri ile karşılaştırma sonuçlarıydı.

Gülen grubunu Said-i Nursi k.s hazretlerini takip edenler ile karıştırmayınız. Nur cemaati ile gülen grubu aynı taraf değildir. Bu nur cemaatinden kıymetli bir büyüğümüzün ağzından çıkan sözlerdir

Sayın gülen en çok üstüne gidip onu tehdit edenlere cenapları, her türlü kolaylığı sağlayanlarada sırf dünya menfaatleri için şeytanlar firavunlar diyor, halbuki cenapları dediği demirel döneminde müslümanlar insan yerine konmuyordu, aşağılanıyor dışlanıyorlardı. Sayın gülen demirel için bile cenapları kelimesini kullandı.

Tanıdığım fakat sohbet etmekten kaçındığım 15 kişi var Gülen grubuna bağlı, Hepside çok kibirli ve maddeci insanlar ve yine dersanelerin kapanmasına karşı çıkmaları aynı temeli maddecilik,büyümek ve üstün olma arzusundan oluyor.

Yazdıklarım tamamen kişisel fikirlerim,fıkhi kaynaklar ve konu olan kişinin eylemleri doğrultusunda karşılaştırma ile yapılmıştır. Aksi ispatlanırsa fikrimiz değişir,hamdolsun kin tutma huyumuz yoktur doğru olanı kabul ederiz. Bu sebeple yazdıklarım Ak parti Forumları yada Ak partinin fikirlerini yansıtmaz benim dışımda kimse bu yazıdan sorumlu tutulamaz.

Konu Ekinoks tarafından (12-01-2013 Saat 12:39 ) değiştirilmiştir.. Sebep: Eksik kalmasın
Ekinoks isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-01-2013, 15:16   #40
Kullanıcı Adı
EZEL
Standart
Rakamlarla Eğitim Reformu

Türkiye, 2023 hedefleri arasında da yer alan eğitim reformunu gerçekleştirebilmek adına, son yıllarda eğitime dev yatırımlar yaptı. Eğitim bütçesi son 10 yılda 6 kattan fazla arttı, 9,9 milyar TL’den 62,7 milyar TL’ye çıktı. İlköğretimde kız-erkek oranlarında eşitlik sağlandı, 2012 yılında öğrencilere 205,6 milyon ders kitabı dağıtıldı, yüzbinlerce öğrenciye burs verildi. İşte rakamlarla Türkiye’nin eğitim reformu...

• 2002 yılında toplam eğitim bütçesi (MEB, YÖK ve üniversite Bütçeleri) 9.956.958.700 TL iken 2013 yılından bu rakam 62.724.139.150 TL’ye ulaşmıştır.
• Toplam Eğitim Bütçesinin (MEB, YÖK ve üniversite Bütçeleri) Gayri Safi Yurt İçi Hasıla Payı 2002’ de yüzde 2,84 iken 2013 de 3,99’ a ulaşmıştır.
• Eğitimde Bilgi ve İletişim Teknolojileri Kullanımına Yönelik olarak Fatih Projesi kapsamında Genel Bütçeden 2012 yılında 403.000.000 TL, 2013 yılında ise 1.009.000.000 TL harcanmıştır.
• 2010-2011 öğretim yılında ilköğretimde kız çocukları ile erkek çocuklarının cinsiyet oranları eşitlenmiştir. Bu durum kız çocuklarının eğitimden faydalanma imkanlarının artırılması ile mümkün olabilmiştir.
• İlköğretim öğrencilerine ücretsiz verilen ders kitabı sayısı 2003 yılında 81.834.284 iken 2012 yılına gelindiğinde bu rakam 143.024.804 olmuştur.
• Orta öğretim öğrencilerine verilen ücretsiz ders kitabı 2006 yılında 37.414.989 iken 2012 yılında 62.625.912 rakamına ulaşmıştır.
• 2002-2003 Öğretim Yılında İlköğretim ve Ortaöğretimde Burslu okuyan erkek öğrenci sayısı 56.848 iken 2012-2013 Öğretim yılında bu sayı 126.668’ e ulaşmıştır.
• 2002-2003 Öğretim Yılında İlköğretim ve Ortaöğretimde Burslu okuyan kız öğrenci sayısı 38.005 iken 2012-2013 Öğretim yılında bu sayı 127.460’ e ulaşmıştır.
• Yükseköğretim düzeyinde brüt okullaşma oranı 2002-2003 Öğretim Yılında % 27,12 iken, bu rakam 2012-2013 Öğretim yılında % 74, 86’ ya ulaşmıştır.
• Yükseköğretim düzeyinde net okullaşma oranı 2002-2003 Öğretim Yılında 14,65 iken, bu rakam 2012-2013 Öğretim yılında % 38,5’ e ulaşmıştır.
• Yükseköğretimde dünyadaki uluslararası öğrenci havuzundan alınan pay 2006 yılında yüzde 0,54 iken bu oran 2013 yılında % 0,76’ ya ulaşmıştır.
• 2003-2004 öğretim yılında Okul Öncesi Okul Sayısı 11.314 iken 2012-2013 öğretim yılında bu rakam 27.197 sayısına ulaşmıştır.
• 2003-2004 öğretim yılında Okul Öncesi Öğretmen Sayısı 18.921 iken 2012-2013 öğretim yılında bu rakam 62.933 olmuştur.
• 2002-2003 Öğretim Yılında ilköğretimde derslik başına düşen öğrenci sayısı 36 iken, bu rakam 2012-2013 öğretim yılında 30’a düşmüştür.
• İlköğretimde derslik başına düşen öğrenci sayısı 30’ un altında olan il sayısı; 2006 yılında 51 iken 2013 yılında bu sayı 66’ ya ulaşmıştır.
• 2002-2003 Öğretim Yılında Genel Ortaöğretimde derslik başına düşen öğrenci sayısı 34 iken, bu rakam 2012-2013 öğretim yılında 28’e düşmüştür.
• 2002-2003 Öğretim Yılında ilköğretimde öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 28 iken, bu rakam 2012-2013 öğretim yılında 20’a düşmüştür.
• 2002-2003 Öğretim Yılında Ortaöğretimde öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 18 iken, bu rakam 2012-2013 öğretim yılında 16’a düşmüştür.
• Resmi burslu statüsünde yurtdışında öğrenim gören doktora öğrencisi sayısı 2002 yılında 556 iken 2012’nin sonuna gelindiğinde bu sayı 2.347 olmuştur.
• Resmi burslu statüsünde yurtdışında öğrenim gören yükseklisans öğrencisi sayısı 2002 yılında 124 iken 2012’nin sonuna gelindiğinde bu sayı 3.899’ a ulaşmıştır.

Kaynak
http://kdk.gov.tr/sayilarla/rakamlar...tim-reformu/26


Eskiden Türkiye de kalitesiz , teknolojik imkanları az ve öğretmen başına düşen öğrenci sayısı bakımından kalabalık sınıfları olan bir eğitim sistemimiz vardı bu yüzden maddi imkanları olanlar çocuklarını daha az öğrenci barındıran kaliteli imkanları daha fazla olan okullara çocuklarını gönderip daha iyi bir eğitim almasını sağlayarak avantaj sağlamaya çalışıyorlardı daha sonra daha az imkanları olanların avantaj sağlaması için dershaneler kuruldu günümüzde ise yeni , kaliteli ve derslik sayısı arttırılmış okullarda Avrupada ki bir çok ülkeden daha fazla teknolojik imkanları olan , öğrenmen başına düşen öğrenci sayısı azalmış eğitim sistemimiz var .Özel okulların da devlet okullarından pek farkı yok herhangi bir avantaj sağlama şansıda yok
Günümüzde çocuklarını dershaneye gönderen aileler çocuklarının daha iyi bir eğitim alıp kültürünü arttırması için değil mevcut eğitim sistemindeki sınavlardan daha yüksek puan alıp avantaj sağlayarak önce daha iyi bir okul üniversiteye daha sonrada iyi bir işe veya bir işe girerek geleceğini kurtarsın diye gönderiyor .
Dershaneler de zaten ailelerin bu hırsını kullanıp kendi promosyonlarını yapıyor hepiniz görmüşsünüzdür dershanelerin reklamlarında işte şu öğrencilerimiz şu okul-üniversiteye gitti şu öğrencilerimiz işte Türkiye bilmem kaçıncısı oldu tarzında afişleri reklamları .


Türkiyede dershane sayısı 3644 dür kaynak http://ookgm.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2013_11/28113424_28112013dershaneler.xlsx







Bu konuda malasef en kapsamlı analiz ve araştırmayı ODA TV yapmış ( kaynaklandırmış şekilde ) http://www.odatv.com/n.php?n=dershan....Oi2OfbB1.dpuf


Kocaelide ikamet ediyorum memleketim Amasya-Taşova nın bir köyü köyümüzden son 10 senedir Kocaeline göç eden bir sürü akrabam var bir çoğu askeri ücretle işe girdi içlerinde en fazla maaş alan 1000 TL maaş alıyor göç edenlerin bir çoğu ellerindeki birikmiş ( köydeki malını filan satıp ) 5-10 000 TL nin üzerine kredi çekip ev aldılar kira derdinden kurtulmak için bunların 2-3 er tane çoluk çocuğu var sormak istiyorum benim köylülerim ki Türkiye de bana göre bu durumda olan milyonlarca insan var zaten kalkınma bakanı Cevdet Yılmaz Türkiye de askeri ücretli 5 milyon 659 bin 607 kişinin askeri ücretli olduğunu söylemişti http://www.sabah.com.tr/Ekonomi/2012...asgari-ucretli buda şu demek aşağı yukarı 1000 TL civarı geliri olan 7-8 milyon aile var demek bu insanlar çocuklarını dershaneye gönderemez ama bir yandan çocuklarının diğer ailelerin çocuklarından da geri kalmasını istemiyor bir çoğu banka kredisi çekiyor yada ek iş yapıyor yada aç açıkta durup çocuklarım geri kalmasın diye dershaneye göndermeye çalıyor sormak istiyorum dershaneler olmasa bu insanlar bu sıkıntıya girecekmiydi ?
EZEL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta