Güvercinden terörist! - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**LâHuTî** · 07-19-2011, 20:38

EMİN PAZARCI 18 Temmuz 2011, Pazartesi

Türkiye'ye öyle bir ateş düştü ki, hepimizi yaktı. Tıpkı sayısını unuttuğumuz daha öncekiler gibi!
Ardından, basında yine artık alıştığımız yorum ve haberler yer aldı...
Kimi, PKK'nın tek başlı yekpare bir örgüt olmadığını yazdı. Kimisi, "Saldırının Abdullah Öcalan'a rağmen yapıldığından" bahsetti. Kimi de örgüt içindeki isimleri "güvercinler" ve "şahinler" diye tasnife tabi tuttu...
Ardından da "Aman ha dikkat, oyuna gelmeyelim" türünden tavsiyeler yer aldı.
Hepsini alt alta sıraladığınız zaman verilmek istenen mesaj şu: "Sakin olalım, üstlerine gitmeyelim!"
Oysa, "üstlerine gidilmemesi" istenen bir terör örgütü. Yıllardır bu ülkeye kan kusturuyor. Gencecik vatan evlatlarına, güvenlik güçlerine pusu kuruyor. Sürekli olarak vuruyor, yakıyor ve yıkıyor.
Birileri "güvercin", diğerleri "şahin"miş!
Ne fark eder, ne değişir? Bunların tamamı silahlı, hepsi aynı yolun yolcusu.
Bir kısmı "Ergenekon bağlantılıymış", diğerleri "Apo" denilen adamdan talimat alıyormuş! Diğerleri başka bir güce secde ediyormuş. Diyelim ki doğru. Bütün bunlar içine düştüğümüz durumu, askerlerimizin şahsında devlete yapılan saldırıları ve şehitler gerçeğini görmememizi mi gerektirir?
Öyle ya da böyle...
Ortada bir terör örgütü var. Kuzey Irak'taki kamplarda barınıyor. Zafiyet gördüğü anda da vuruyor.
Demek ki, önce bu terör örgütünün yok edilmesi gerekli.
Gerekiyorsa gideceksin, terörü kaynağında bitireceksin. Hazır Amerika'dan da destek almışken Kandil denilen ana karargâhlarına oturup, uzun süre çıkmayacaksın. Zap ve Hakurk gibi kampları da yerle bir edeceksin. Örgütün yurt içi ve dışındaki para kaynaklarını kurutacaksın.
Sonra da içeride atılması gereken adımları atacaksın. Planladığın açılımları yapacaksın.
Aksi takdirde...
Bu kısır döngü devam edip gidecek...
Daha çok canlar yanacak!

***

Farkında değiliz herhalde...
Bu ülkede "sivil itaatsizlik" eylemleri yapılıyor. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan insanlarla devletin bağı koparılmak isteniyor.
PKK dağda vuruyor, birileri de bu örgüte şehirlerde övgüler düzüyor.
Askerlerimize pusu kurulup, 13'ü kahpece şehit edilirken, Diyarbakır'da "Demokratik Özerklik" ilan ediliyor.
Türkiye'nin ulusal ve üniter yapısının artık tanınmayacağı duyuruluyor. Bir başka ifade ile isyan başlatılıyor. "Canlı bombalar" göklere çıkarılıyor.
Ölüm yıldönümlerinde törenler düzenleniyor. Dağdaki eşkıyaya şükran açıklamaları yapılıyor:
- Onlar orda olmasalardı, biz burada rahat edemezdik! Çok ciddi bir sorunla karşı karşıyayız!
Buna rağmen biz, ya görmüyor, ya da görmemekte direniyoruz. Eline silah alıp dağda gezen teröristleri "güvercin" ve "şahin" diye ayrıma tabi tutmakla meşgulüz! Garip bir tavır içindeyiz.
Teröre karşı tutarlı ve dik bir duruş sergileyemiyoruz.
Kanlı bir terör örgütünü arkasına alıp, bu ülkeye kan kusturmaya çalışanların elinde oyuncak gibiyiz. Anlaşılmaz bir biçimde, bilerek ya da bilmeyerek terör ve terör örgütü propagandası yapıyoruz!
Şu halimize bakın: Terör örgütünü bırakıp, "Artık yeter" diyen Başbakan'ı eleştiriyoruz.

***

Askerlerimiz kanlı pusularda şehit ediliyor.
Terör örgütü yandaşları saçma sapan açıklamalar yapıp kafa karıştırmaya çalışıyor:
- O askerler Silahlı Kuvvetler'in uçaklardan attıkları bombaların çıkardığı yangında öldüler.
Bunu bile ciddiye alıp tartışabiliyoruz.
Üstelik biz bunu yeni değil, yıllardan beri yapıyoruz.
PKK'nın bugün ulaştığı noktada bu tür tavırların etkisi büyük. O fidan gibi 13 askerlerimizin şehit edilmesine kadar varan süreçte hepimizin sorumluluğu var!
Farkında mıyız acaba?
Hiç sanmıyorum!

07-19-2011, 20:38	#1
Kullanıcı Adı LâHuTî	Güvercinden terörist! EMİN PAZARCI 18 Temmuz 2011, Pazartesi Türkiye'ye öyle bir ateş düştü ki, hepimizi yaktı. Tıpkı sayısını unuttuğumuz daha öncekiler gibi! Ardından, basında yine artık alıştığımız yorum ve haberler yer aldı... Kimi, PKK'nın tek başlı yekpare bir örgüt olmadığını yazdı. Kimisi, "Saldırının Abdullah Öcalan'a rağmen yapıldığından" bahsetti. Kimi de örgüt içindeki isimleri "güvercinler" ve "şahinler" diye tasnife tabi tuttu... Ardından da "Aman ha dikkat, oyuna gelmeyelim" türünden tavsiyeler yer aldı. Hepsini alt alta sıraladığınız zaman verilmek istenen mesaj şu: "Sakin olalım, üstlerine gitmeyelim!" Oysa, "üstlerine gidilmemesi" istenen bir terör örgütü. Yıllardır bu ülkeye kan kusturuyor. Gencecik vatan evlatlarına, güvenlik güçlerine pusu kuruyor. Sürekli olarak vuruyor, yakıyor ve yıkıyor. Birileri "güvercin", diğerleri "şahin"miş! Ne fark eder, ne değişir? Bunların tamamı silahlı, hepsi aynı yolun yolcusu. Bir kısmı "Ergenekon bağlantılıymış", diğerleri "Apo" denilen adamdan talimat alıyormuş! Diğerleri başka bir güce secde ediyormuş. Diyelim ki doğru. Bütün bunlar içine düştüğümüz durumu, askerlerimizin şahsında devlete yapılan saldırıları ve şehitler gerçeğini görmememizi mi gerektirir? Öyle ya da böyle... Ortada bir terör örgütü var. Kuzey Irak'taki kamplarda barınıyor. Zafiyet gördüğü anda da vuruyor. Demek ki, önce bu terör örgütünün yok edilmesi gerekli. Gerekiyorsa gideceksin, terörü kaynağında bitireceksin. Hazır Amerika'dan da destek almışken Kandil denilen ana karargâhlarına oturup, uzun süre çıkmayacaksın. Zap ve Hakurk gibi kampları da yerle bir edeceksin. Örgütün yurt içi ve dışındaki para kaynaklarını kurutacaksın. Sonra da içeride atılması gereken adımları atacaksın. Planladığın açılımları yapacaksın. Aksi takdirde... Bu kısır döngü devam edip gidecek... Daha çok canlar yanacak! * Farkında değiliz herhalde... Bu ülkede "sivil itaatsizlik" eylemleri yapılıyor. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan insanlarla devletin bağı koparılmak isteniyor. PKK dağda vuruyor, birileri de bu örgüte şehirlerde övgüler düzüyor. Askerlerimize pusu kurulup, 13'ü kahpece şehit edilirken, Diyarbakır'da "Demokratik Özerklik" ilan ediliyor. Türkiye'nin ulusal ve üniter yapısının artık tanınmayacağı duyuruluyor. Bir başka ifade ile isyan başlatılıyor. "Canlı bombalar" göklere çıkarılıyor. Ölüm yıldönümlerinde törenler düzenleniyor. Dağdaki eşkıyaya şükran açıklamaları yapılıyor: - Onlar orda olmasalardı, biz burada rahat edemezdik! Çok ciddi bir sorunla karşı karşıyayız! Buna rağmen biz, ya görmüyor, ya da görmemekte direniyoruz. Eline silah alıp dağda gezen teröristleri "güvercin" ve "şahin" diye ayrıma tabi tutmakla meşgulüz! Garip bir tavır içindeyiz. Teröre karşı tutarlı ve dik bir duruş sergileyemiyoruz. Kanlı bir terör örgütünü arkasına alıp, bu ülkeye kan kusturmaya çalışanların elinde oyuncak gibiyiz. Anlaşılmaz bir biçimde, bilerek ya da bilmeyerek terör ve terör örgütü propagandası yapıyoruz! Şu halimize bakın: Terör örgütünü bırakıp, "Artık yeter" diyen Başbakan'ı eleştiriyoruz. * Askerlerimiz kanlı pusularda şehit ediliyor. Terör örgütü yandaşları saçma sapan açıklamalar yapıp kafa karıştırmaya çalışıyor: - O askerler Silahlı Kuvvetler'in uçaklardan attıkları bombaların çıkardığı yangında öldüler. Bunu bile ciddiye alıp tartışabiliyoruz. Üstelik biz bunu yeni değil, yıllardan beri yapıyoruz. PKK'nın bugün ulaştığı noktada bu tür tavırların etkisi büyük. O fidan gibi 13 askerlerimizin şehit edilmesine kadar varan süreçte hepimizin sorumluluğu var! Farkında mıyız acaba? Hiç sanmıyorum!

Seçenekler
Yazdırılabilir şekli göster Sayfayı E-Mail olarak gönder
Stil
Normal Hybrid-Şeklinde gösterime geç Ağaç şeklinde gösterime geç

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)