![]() |
#1 |
![]() bu ülkede iyi şeylerin olması için ne zaman bir adım atılsa mutlaka sürpriz birkaç gelişme oluyor. ya terör saldırısı ya miting ya da muhtelif diğer şeyler.
biz ne kadar sağlam bir ülkemişiz ki yıllardır ülkemizi yıkmak parçalamak için ard arda vurulan darbelere rağmen teröre rağmen hala dimdik ayaktayız. bu ülkede sisli puslu havada kendine av bulmak için dışarı çıkan o kadar çakal var ki bu asalaklardan kurtulmadığımız sürece bu kara düzen hep böyle gidecektir. dış güçlerden bahsediliyor yıllardır. mesela samanyolundaki tek türkiye dizisinde bu çok mükemmel bir şekilde anlatılıyor. hiç dikkatinizi çekiyor mu ne zaman barış ve kalkınma için bir adım atılsa mutlaka sonucunda halkın tepkisini çekebilmek için bir saldırı yapılıyor. maalesef halkımızın bir kısmını da kendi taraflarına çekmeyi başarabiliyorlar. pkk etö gibi terör örgütlerini kendi çıkarları doğrultusunda kullanan insanlar bu ülkede komutanlık bile yapmış görüyormusunuz ? artık halkımızın bunların tamamiyle bir OYUN olduğunu görmesi ve anlaması gerekiyor. ama bu oyun çocuk oyununa benzemiyor ne yazık ki. bu oyunun çehresi de çok değişik kuralları da. Türkiye devletinin yıkılması için el ele veren karanlık odaklar şunu hiçbir zaman unutmamalıdır ki kendilerine el altından yardım eden kişiler, onlar üzerindeki menfaati bittiği zaman mezarlarını kendileri kazıp onları oraya gömeceklerdir. buradaki en büyük pay kürt kökenli kardeşlerimize düşmektedir. pkk terör örgütünün kürt halkının hakkını savunan bir örgüt olmadığını artık anlamalıdırlar. bunların en büyük örneği merhum turgut özal zamanında doğan barış umutlarının 33 şehidle sonlanması ve yıllar sonra tekrar yeşeren barış umutlarının 7 şehitle ileri bir tarihe ertelenmesi... en bariz örnek, muhsin yazıcıoğlu. pkk ergenekon bağlantısını tam ortaya çıkaracağı gün esrarengiz bir şekilde helikopter kazası ile hakkın rahmetine kavuşuyor. uğur mumcu. daha bundan kaç sene önce ergenekonu deşifre etmiş. tam yazacakken o da susturuluyor. bir başka gazeteci pkk yı tasfiye ettirebilecek nitelikteki bilgileri yayınlamak üzereyken tehdit ediliyor kaçırılıyor veya susturuluyor. bunun gibi örnekler çok. hala bunlara rağmen ayaktayız. ve bu şer odağı asalaklar bu ülkeden gitmedikçe veya tamamiyle diskalifiye olmadıkça güzel günler ülkemize ne yazık ki fersah fersah uzaklıkta....
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() samanyolundaki tek türkiye dizisinde bu çok mükemmel bir şekilde anlatılıyor. hiç dikkatinizi çekiyor mu ne zaman barış ve kalkınma için bir adım atılsa mutlaka sonucunda halkın tepkisini çekebilmek için bir saldırı yapılıyor. maalesef halkımızın bir kısmını da kendi taraflarına çekmeyi başarabiliyorlar
evet devamlı takip ediyorum , her hafta ülkenin içinde bulunduğu zor durumu bizlere taşıyan sahneleri ile düşüncelerimize büyük katkı sağladığı kesin . Teşekkürler yazı güzeldi |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 | |
![]() Alıntı:
|
||
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() provokatörler yine sahnede. dükkanlar yağmalanıyor işyerleri polis panzerleri ateşe veriliyor. ne yazık ki beyoğlunda sabrının son noktasına gelmiş olan iki şahıs tabancasına sarılıyor ve provokatörlere karşı koyuyor. kaos planlayanların bundan daha iyi ekmeğine yağ sürülecek bir dayanağı olmazdı hiç şüphesiz. zaten türkiyenin bölünmesini isteyen unsurlar ilk bu işi sokaklara dökerek doğulu batılı türk - kürt çatışmasını tetikleyip olayları iyice büyütüp devletin polisin kontrolünden çıkarıp sonucunda da 12 eylül benzeri "vatan elden gidiyor" sadaları ile darbe yapmaya genç subayları mecbur etmektir. oyun çok açık ve ortadadır. milletimizin bunu iyice anlaması gerekmektedir. ben düşüncelerimi izlenimlerimi hergün bu başlık altından paylaşacağım. milletimiz için artık zaman sokaklara dökülüp şer odaklarının eline malzeme olma zamanı değildir. zaman artık uyanık olma zamanıdır. iyinin kötünün ayırt edilemediği bu zamanda artık düşünürken iki kere, adım atarken de dikkatlice adım atmak gerekmektedir. terör örgütünü savunan her fırsatta avukatlığına kalkışan dtp hakettiği yeri bulmuştur.
iş işten geçince partileri elden gidince "biz barıştan başka bişey söylemedik, şiddete karşıyız" sözlerinin bir anlamı yok. genelde dtp, hadep, dehap gibi partiler öncelikle barışçıl söylemlerle ortaya çıkıp siyaset yaparlar, daha sonra sözlerini alıştıra alıştıra "sayın öcalan", "haklı direnişimiz" gibi bu sözleri kendilerine reva görenler söylerken sonuçlarının ne olacağını kestiremeyenler bu sonuca da pek şaşırmamalıdır. cumhurbaşkanımızın dediği gibi dtp liler kendi partilerini koruyamamıştır |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
![]() şimdi de pkk nın kck denilen şehir yapılanması ile uğraşıyoruz bunca iş güç arasında.
pkk dağda kaçacak yeri kalmadı artık insanların kalabalık yerlerde yaşadığı şehirlere göz dikti. maksat ise açık ve aşikar. şehirde yüksek miktarda can kaybı ile sonuçlanan terörist eylemler yapacaklar olayları her yere yayacaklar öyle ki olaylar artık polisin kontrolünden çıkacak asker takviyesi istenilecek asker de sivil otoritenin acziyetini gördüğünden darbe yoluna başvuracak sıkıyönetim ilan edilecek ve planlamış oldukları AK partiyi yıkma projelerini hayata geçirecekler. bu provokasyona dikkat. dün akşamki samanyolu haber tv de bunu etraflıca ele aldılar. şu durumda sıkıyönetim veya örf-i idare gündeme bile gelemez. karanlık güçlerin en çok istediği şey bu zaten. sisli ve puslu havada sisten faydalanıp kendi işini görmek isteyecekler. ta ki geçen tokatta sisli havada evlatlarımıza yaptıkları saldırı gibi. maksat verilebildiği kadar zarar vermek. ta ki olayların sis perdesi aralana kadar.... |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
![]() bu günlerde önemli bir husus dikkatimi çekmeye başladı..
ne zaman ülkemizde gizli gizli yürütülmüş olan iyi veya kötü farketmez bir faaliyet su yüzüne çıksa mutlaka gelişmeler başka yönlere kayıyor. ülkemizin geleceğine tırpan vurmak isteyen karanlık güçler ve şer odakları ülkemizin gelişmesi için geceli gündüzlü çalışan insanları tehdit etme telefon dinleme veya suikast girişiminde bulunmuşlardır. şer odaklarının hergün yeni bir terör örgütü ile bağlantıları ortaya çıkarılıyor. Allah aşkına neler oluyor bu güzel ülkemizde ? herkes türkiyenin gerçek sahibini halk değil de kendisiymiş gibi görme gafletinde olan kişileri artık iyice analiz etmeli ve ona göre hareket etmelidir. mesela en bariz örnek. karargahtaki kozmik odada devletin gizli sırları varmış. evet doğrudur. ama düşündüğümüzde bu sırları yazan ve saklayan muhafaza eden komutanlar birer devlet görevlisi değil mi ? peki bunu incelemeye giden savcı ve hakimler de devlet görevlisi. peki neden onların girilmesine izin verilmiyor ? burada bir çelişki sezinliyorum. devlet görevlisi, bir başka devlet görevlisine " dur kardeşim giremezsin içeride sırlar var diyor" peki karşısındaki hakim veya savcı başka bir devletin görevlisi mi ? bir de kışlada sadece görevleri askerlik yapmak olan kişiler nasıl oluyor da halkı "cemaatçi, islami görüşlü, namaz kılıyor oruç tutuyor, dini içeriklii yayınlar okuyor" gibi ortaçağ zihniyeti ile fişleyebiliyor ? herkesin bir zamanlar kardeş kardeş yaşadığı bu cennet vatanımızda suikastler telefon dinlemeler, fişlemeler, darbe planları, halkın iradesini hiçe saymak, ve daha niceleri.... bunlar ne anlama geliyor sorusunu kendimize soruyoruz ama cevap yok. daha doğrusu sorumuza cevap alabileceğimiz bir mekanizma yok. hep kendi kendimize iç dünyamızda ülkemizdeki yaşanan gelişmeleri sorguluyoruz ve ülkemiz bu kadar kritik bir dönemeçten geçerken maalesef bu olaylar karşısında geleceğimiz adına duyduğumuz şüpheler çığ gibi büyüyor... cevap bekleyen o kadar çok soru var ki... |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
![]() ne kadar büyük ve sağlam bir ülkeymişiz ki ülkemizi yıkmaya bölmeye çalışan (ergenekon, pkk dhkpc vs.. ) gibi terörist unsurlara karşı dimdik ayaktayız. ve hiç olmadığı kadar güçlüyüz.
kolonları sağlam bir bina düşünün. hergün kolonlarına birer balyoz vurulsa o bina ne kadar ayakta kalabilir ? işte pkk, ergenekon gibi örgütler, ülkemizin sağlam kolonlarına vurulan birer balyozdur. bu binayı ayakta tutma görevi ise bize düşmektedir. zaten hükümetimiz bu aşamada çok uyanık ve ihtiyatlı davranmaktadır. hükümetimizi gerçekten tebrik etmek gerek. eğer başka bir hükümet olsaydı şimdiye kadar çoktan istifa ederdi. bana göre ergenekon terör örgütü ak parti iktidarından önce de var idi. ama hiçbir hükümet suç unsurlarının üzerine bu denli kararlı ve cesur gitmediğinden dolayı karanlıklar aydınlatılamamıştı. ergenekon ve benzeri terör örgütleri ilk defa bu kadar köşeye sıkıştı. zira eski hükümetler dönemlerinde suikastlerini gösterilerini ve yaşam alanlarını çok iyi ve deşifre olmadan yönetiyorlardı. fakat bizim iktidarımızla ülkemizi emen sülük ve asalaklar temizlenmeye başlandıkça ergenekon terör örgütü de deşifre edilmiştir. bundan sonraki beklentimiz artık sona gelinmesi ve bu fitne odaklarının tamamiyle yok edilmesidir. bu aslında hiç zor değildir. tek ihtiyacımız olan türk halkının iradesi ve desteğidir. milleti parçalamaya çalışan bu zihniyete umulur ki milletimiz en güzel tepkiyi göstersin.. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
![]() dağda yaşam alanı kısıtlanan ve köşeye sıkışan pkk terör örgütü artık eylemlerini insanların yoğun yaşadığı bölgelerde otobüs yakma dükkanları ateşe verme şekline dönüştürmeye başladı. buradan anlıyoruz ki ülkemiz çok hassas bir dönemden geçiyor. özellikle istanbul ankara gibi büyük şehirlerde belediye otobüslerine karşı artan saldırılar, dükkanları evleri parti binalarını ateşe vermeler çok korkunç birer hadiselerdir.
bu aşamada terör örgütü, hem bu eylemlerle ses getirme hem de terörist olaylara karşı halkın sabrını sınama gayreti içerisindedir. son günlerde özellikle batı illerinde öcalan lehine slogan atanları, pkk çığırtkanlığı yapanları sıkça görmeye başladık. terörizm yandaşları batı illerinde yaşayan halkın teröre karşı bakış açısını denemekte sabrını sınamaktadır. onlar doğu illerindeki gibi yaşam alanlarını genişletebileceklerini zannediyorlar herhalde. bu gaflet uykusundan bir an önce uyanmalarını tavsiye ediyorum. terörle mücadele sadece kolluk kuvvetlerinin veya güvenlik güçlerinin görevimdir ? hayır. 70 milyonun tümden birden terörle mücadeleye destek vermesi gerekir. burada kimlere görev düşüyor 1- siyasetçilere 2- basın mensupları ve medya organlarına 3- milletvekillerine 4- belediye başkanlarına 5- emniyet müdürleri ve kuvvet komutanlarına.... terörle mücadele için eksik olan bir yanımız mı var ? kesinlikle hayır. dünyanın 3. büyük ordusu bizde, suçluları dünyada en çabuk yakalayıp adalete teslim eden emniyet sistemi bizde, kışla gibi adliye saraylarımız var, yayla gibi cezaevlerimiz var bunların hepsinin yanında bir de affedici pişmanlık yasalarımız kanunlarımız var. ama bizim ileri gelenlerimiz ne yapıyor ? 1- siyasetçilerimizden bazıları ergenekon çığırtkanlığı yapıyor (Baykal ve ekibi) 2- Medya kuruluşları, terörle mücadele adına moralimizi yükseltecek haberler yayınlayacağı yerde halkın moralini sıfıra indiren herşeyi kötü gösteren yayınlar yapıyor (Örn. aydın doğan, uğur dündar) 3- bazı milletvekilleri çıkıyor televizyonlarda "haklı kürt direnişi" "pkk yı terör örgütü sayamayız" gibi ifade ve beyanlarda bulunuyor 4- belediye başkanları teröre yardım ve yataklık ediyor, pkk çığırtkanlığı yapıyor. 5- bazı kuvvet komutanları bunca yapılacak iş varken kalkıyor ordu içindeki subayları "islami görüşlü" " evde dini kitapları varmış" " f.gülen cemaatine sempati duyuyor" gibi fişlemeler yapıyor. bu da yetmezmiş gibi darbe planları yapılıyor. şimdi de ohal gündeme geldi. e terör örgütleri zaten darbeyi ohali bekliyor. bir de kendimize yıllardır soruyoruz " terör neden bitmiyor" diye. alın size cevabı yukarıdaki maddeler. ben de cevaben diyorum ki "bizde suç ve suçluyla mücadelede irade ve kararlılık olmadıkça terör bu ülkemizde asla bitmez, ve ayrıca yıukarıdaki sorunlar çözülmedikçe...." (bu yazı tamamiyle kendi düşüncelerimden ve kalemimdendir. hiçbir yerden alıntı değildir. kopyalamamanızı siz değerli üyelerimizden rica ediyorum... teşekkürler.) Konu BlueMoon tarafından (12-30-2009 Saat 16:05 ) değiştirilmiştir.. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
![]() ülkemizde suç oranlarına ve çeteleşme, mafyalaşma faaliyetlerine baktığımız zaman bu işlere kalkışanların genelde ülkeyi bölmek, halkı birbirine düşürmek isteyen kişiler olduğunu çok rahatlıkla görmekteyiz..
en basitinden daha dün ergenekon savcılarına kapalı zarf içinde 8 adet mermi yollanmış. bu ne anlama geliyor. Türkiyede yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı böylesine çirkin komplolarla sekteye mi uğratılacak ? ergenekon savcıları korkutularak sindirilerek şer odaklarının ülkemizde elini kolunu sallaya sallaya gezmelerine, yaşam alanlarını genişletmelerine müsaade mi edilecek tabiki hayır. biz bu çirkin korkutma ve sindirme politikalarına hükümet olarak boyun eğmedik ve eğmeyeceğiz. bunun hesabını yine halkımızın iradesi soracaktır. ülkemizde yaşanan bu çirkin hadiselere mütevellit, bugün pek fazla bişey yazmayacağım. elbette bu kin ve nefret odaklarına söyleyecek iki çift sözün de zamanı gelecek.... Güzel günler artık bize ve ülkemize çok uzak olmamalı. herşey elimizde... Konu BlueMoon tarafından (01-06-2010 Saat 16:13 ) değiştirilmiştir.. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
![]() bugün de düşüncelerimi yazmadan, sizlerle paylaşmadan rahat edemeyeceğim. malum, ülke gündemimiz çok yoğun. siyasi atmosferi öylesine bir ülkede yaşıyoruz ki gelişmeler sadece televizyonda haberleri izleyen vatandaşların bile başını döndürüyor.
yanılmıyorsam birkaç ay önce bir haber bülteni sırasında en çok "son dakika" haberi geçen ülke biz olmuşuz. Uluslararası bir gazeteci "eğer avrupada bir haber bülteninde bu kadar son dakika gelişmesi olsa oradaki insanların yarısı kalpten giderdi" demişti. hakikaten de bakıyorsunuz gündemi takip ederken bir anda sürpriz bir gelişme yaşanıyor. özellikle bu günlerde ergenekon soruşturması, kozmik arama, demokratik açılım derken halkımızını da kafası bir hayli karıştı. eskiden ülkenin tek bir gündemi vardı. şimdi haber dairesi başkanları bile ilk olarak hangi haberi vereceğini bilemiyor. her bir haberin önemi diğerinden daha fazla. haberlerimizin %80 i siyasi içerikli. diğer yüzde 20 si ise genelde kazalar, cinayetler, soba zehirlenmeleri vs.. yani bize özgü haberler. sokakta kavga eden 2 gencin mobese kamerası tarafından çekilen görüntüleri bile ana haberde yayınlanıyor. insan bazen "pes doğrusu bu da haber yapılırmı" demeden edemiyor. bunlar çok küçük meseleler. artık böyle şeyleri haber bile yapmamamız gerek. gelişmiş ülkelerde halkın psikolojisini düzeltmeye yönelik haberler yapılırken bizim ülkemizde insanları karamsar yapmaya yönelik, onları üzmeye yönelik haberler yapılıyor. avrupa da kötü bir olayı bile en teselli verici şekilde anlatıyorlar. bizde halkımızın ne kadar hassas olduğunun bilinmesi halinde bile insanlarımızın bu durumda çaresiz olduklarını bildikleri halde böyle haberleri yapmaktan çekinmiyorlar. örnek vereyim. kendini bilmezin biri elinde bıçakla bir kahvehaneyi basıyor bu bu olay tüm tv kanallarında haber olarak veriliyor. sonra da televizyonda görüp ona özenen başka birisi de aynı hareketi yapıyor. bakıyorsunuz ki ertesi akşam aynı olayı bir başkası yapmış. eğer o televizyon kanalı o haberi yapmasaydı o adam eline bıçağı alıp orayı basmayacaktı. demek istediğim daha eğitime yönelik kültürel haberlerin yapılması gerek. burada iş medya patronlarına düşüyor. reyting hırsından gözü bişey görmeyenlerin bunu artık görmesi gerek.bu bilince ne zaman sahip olurlar ne zaman artık sorunların çözüldüğü bir ortama kavuşuruz orası tam bir muamma.... |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|