![]() |
#1 |
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “GÜZEL; BİR AYNADAN KENDİNİ SEYREDEN SONSUZLUKTUR.”* Sözlerinizi dokuyan güzel olan olmadıktan sonra, onun hakkında nasıl konuşabilirsiniz ki? Gece indiğinde kentin gözcüsü: “Tan ağarınca, güzel doğu’dan görünecek,” der. Gün öğleye erdiğinde çalışanlar ve sokakları dolduranlar: “Güzel’i gördük, gurûbun* pencerelerine yaslanmış yeryüzüne bakıyordu.” derler. Kışın, kar içinde yaşayanlar: “Mevsim bahara ersin, Güzel, tepelerden aşıp gelecek,” derler. Ve yazın sıcağında ekin biçenlerin: “Güzel’i gördük, güz yapraklarıyla dans ediyordu ve saçlarında bir tutam kar vardı,” dediklerini duyarsınız. Bir yürektir tutuşmuş, bir can’dır büyülenmiş. Güzel; bir aynadan kendini seyreden sonsuzluktur. (* Halil CİBRAN (Khalil Gibran), “ERMİŞ” ["The Prophet" (Nebi)], Anahtar Kitaplar Yayınevi, 3,Basım 1999 İstanbul s.87-88
![]() Konu LâHuTî tarafından (02-02-2012 Saat 19:36 ) değiştirilmiştir.. |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|