Habervaktim(editör) "ETÖ karanlıktan vazgeçer mi? " - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**Ertuğrul ÖZGÜL** · 05-18-2009, 07:36

Geçtiğimiz haftanın en önemli konusu hiç kuşkusuz Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Azerbaycan’a giderek, ETÖ’cü zihniyetin iki ülkenin arasını açma oyununu bozması oldu.

Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanı olarak gerek Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile birlikte yaptığı basın toplantısında gerekse de Azerbaycan parlamentosunda yaptığı ve ayakta alkışlanan konuşmasında Azerbaycan’ın şüphelerini giderdi ve “Karabağ işgali sona ermeden Ermenistan kapısını açmayacaklarını” vurguladı.

Erdoğan, Azerbaycan’da ETÖ’nün yeni bir oyununu bozarken, Ankara’da da hafta sonu ETÖ’cülerin büyük umut bağladığı Demokrat Parti kongresi gerçekleştirildi. e-muhtıra, 367 garabeti, Danıştay cinayeti, darbe ve suikast planları, yer altı ve yer üstü cephaneliklerinden istediğini alamayan karanlık örgüt, çareyi sonunda legalleşmekte buldu.

Süleyman Soylu’nun soylu bir davranış sergileyerek Demokrat Parti’yi darbeci zihniyetten kurtarma çalışmaları büyük takdir topladı ancak işin peşini bırakmayan ETÖ, Hüsamettin Cindoruk’u partinin başına getirdi. Basında yer alan birçok yorumda Cindoruk’un DP’nin başına gelmesi şiddetli bir şekilde eleştirilirken, bizler “Sizin hayır bildiklerinizde şer, şer bildiklerinizde hayır vardır” ayet-i kerimesini hatırlatarak, bunun belki de bir hayır olacağını düşünüyoruz.

Suikastlar ve darbeler peşinde koşan, Türkiye’nin en önemli yer altı kaynağının silah ve mühimmat olmasına sebep olan postallı-postalsız darbeciler en azından, artık karanlık ve kirli işler peşinde koşmadan, kendilerini yasal olarak ifade edebilecekleri bir platform buldu.

CHP’yle birlikte artık DP çatısı altında da istedikleri kadar bağırıp çağırabilirler, ki bunu hiç kuşkusuz yapacaklardır. Çünkü Cindoruk’un DP’nin başına getirilmesi, “İsrailci, Masonik, Amerikancı ve üzeri ulusalcı sosuyla örtülmüş bir zihniyet”e sahip ETÖ’nün bu işi sonuna kadar takip edeceğini ve yenilgiyi henüz kabullenmediğini gösteriyor.

Türkiye’nin en büyük baş belası olan ETÖ ile ilgili iktidarın gösterdiği hassasiyeti, önümüzdeki günlerde özgürlükler ve ekonomik alanda yapma zamanı geldiğini düşünüyoruz. Yaklaşık 7 yıldır iktidarda olan AK Parti hükümetinin ETÖ gibi karanlık yapılara zemin hazırlayan mevcut anayasayı kaldırarak, Türkiye’yi inanç ve düşünce özgürlüğünü koruyan özgürlükçü bir anayasaya bir an önce kavuşturması gerekir. Dünyanın başka hiçbir ülkesinde görülmeyen başörtüsü yasağının gerek okullarda gerekse kamu kurum ve kuruluşlarında kaldırılması birinci öncelik olmalıdır.

Hükümetin bu dönemde ekonomik konularda izleyeceği politika, iki yıl sonra yapılacak olan genel seçimlerdeki durumunu tayin edecektir. Zira Türkiye’nin batması pahasına AK Parti’den kurtulma çalışması yapan ETÖ zihniyetinin bu dönemde propagandasını üzerine inşa edeceği başat öğe ekonomi olacaktır. Çünkü yokluk ve yoksullukla boğuşan bir kitle için özgürlük, kazanacağı ekmeği olacaktır. Bu durumu, Susurluk Komisyonu üyesi iken şüpheli bir trafik kazası sonucu hayatını kaybeden Fazilet Partisi Milletvekili merhum Bedri İncetahtacı, 1999 yılında Bayındırlık ve Orman Bakanlığının bütçelerinin görüşüldüğü komisyon salonunda bıraktığı notlarda ilginç bir şekilde anlatılıyor.

İncetahtacı o notlarda şöyle diyor: "Demokrat Türkiye denince siftah yapan, vergisini ödeyen, evine güvenle giden esnaf demektir. Özgür Türkiye denince, Kızılay Meydanı'nda coplanan değil, şerefli ve maaş alması tartışması dahi yapılmayan memur demektir. Bazıları bize demokrasi ve özgürlüğü öne çıkarıp, halkın maişet sıkıntısı içinde olduğu gerçeğini unutur gibi davrandığımızı ifade etmektedir. Herkes şunu iyice bilmelidir ki, özgürlüğün kendine has getireceği insanlık çerçevesi içinde Türkiye için özgürlük ekmek demektir. Özgür Türkiye pancar parasını alan çiftçi demektir. İşte Türkiye'de FP'nin özgürlük ve demokrasi talebinin temelinde bu vardır. Yoksa üç beş bohem hayatı yaşayan insan fikirlerini ifade etsin diye değil."

Bu haftaki yazımızda yer aldığı için İncetahtacı’ya bir kez daha Allah’tan rahmet diliyoruz. Allah kendisinden razı olsun. Huzurlu bir hafta dileklerimizle…

05-18-2009, 07:36	#1
Kullanıcı Adı Ertuğrul ÖZGÜL	Habervaktim(editör) "ETÖ karanlıktan vazgeçer mi? " Geçtiğimiz haftanın en önemli konusu hiç kuşkusuz Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Azerbaycan’a giderek, ETÖ’cü zihniyetin iki ülkenin arasını açma oyununu bozması oldu. Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanı olarak gerek Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile birlikte yaptığı basın toplantısında gerekse de Azerbaycan parlamentosunda yaptığı ve ayakta alkışlanan konuşmasında Azerbaycan’ın şüphelerini giderdi ve “Karabağ işgali sona ermeden Ermenistan kapısını açmayacaklarını” vurguladı. Erdoğan, Azerbaycan’da ETÖ’nün yeni bir oyununu bozarken, Ankara’da da hafta sonu ETÖ’cülerin büyük umut bağladığı Demokrat Parti kongresi gerçekleştirildi. e-muhtıra, 367 garabeti, Danıştay cinayeti, darbe ve suikast planları, yer altı ve yer üstü cephaneliklerinden istediğini alamayan karanlık örgüt, çareyi sonunda legalleşmekte buldu. Süleyman Soylu’nun soylu bir davranış sergileyerek Demokrat Parti’yi darbeci zihniyetten kurtarma çalışmaları büyük takdir topladı ancak işin peşini bırakmayan ETÖ, Hüsamettin Cindoruk’u partinin başına getirdi. Basında yer alan birçok yorumda Cindoruk’un DP’nin başına gelmesi şiddetli bir şekilde eleştirilirken, bizler “Sizin hayır bildiklerinizde şer, şer bildiklerinizde hayır vardır” ayet-i kerimesini hatırlatarak, bunun belki de bir hayır olacağını düşünüyoruz. Suikastlar ve darbeler peşinde koşan, Türkiye’nin en önemli yer altı kaynağının silah ve mühimmat olmasına sebep olan postallı-postalsız darbeciler en azından, artık karanlık ve kirli işler peşinde koşmadan, kendilerini yasal olarak ifade edebilecekleri bir platform buldu. CHP’yle birlikte artık DP çatısı altında da istedikleri kadar bağırıp çağırabilirler, ki bunu hiç kuşkusuz yapacaklardır. Çünkü Cindoruk’un DP’nin başına getirilmesi, “İsrailci, Masonik, Amerikancı ve üzeri ulusalcı sosuyla örtülmüş bir zihniyet”e sahip ETÖ’nün bu işi sonuna kadar takip edeceğini ve yenilgiyi henüz kabullenmediğini gösteriyor. Türkiye’nin en büyük baş belası olan ETÖ ile ilgili iktidarın gösterdiği hassasiyeti, önümüzdeki günlerde özgürlükler ve ekonomik alanda yapma zamanı geldiğini düşünüyoruz. Yaklaşık 7 yıldır iktidarda olan AK Parti hükümetinin ETÖ gibi karanlık yapılara zemin hazırlayan mevcut anayasayı kaldırarak, Türkiye’yi inanç ve düşünce özgürlüğünü koruyan özgürlükçü bir anayasaya bir an önce kavuşturması gerekir. Dünyanın başka hiçbir ülkesinde görülmeyen başörtüsü yasağının gerek okullarda gerekse kamu kurum ve kuruluşlarında kaldırılması birinci öncelik olmalıdır. Hükümetin bu dönemde ekonomik konularda izleyeceği politika, iki yıl sonra yapılacak olan genel seçimlerdeki durumunu tayin edecektir. Zira Türkiye’nin batması pahasına AK Parti’den kurtulma çalışması yapan ETÖ zihniyetinin bu dönemde propagandasını üzerine inşa edeceği başat öğe ekonomi olacaktır. Çünkü yokluk ve yoksullukla boğuşan bir kitle için özgürlük, kazanacağı ekmeği olacaktır. Bu durumu, Susurluk Komisyonu üyesi iken şüpheli bir trafik kazası sonucu hayatını kaybeden Fazilet Partisi Milletvekili merhum Bedri İncetahtacı, 1999 yılında Bayındırlık ve Orman Bakanlığının bütçelerinin görüşüldüğü komisyon salonunda bıraktığı notlarda ilginç bir şekilde anlatılıyor. İncetahtacı o notlarda şöyle diyor: "Demokrat Türkiye denince siftah yapan, vergisini ödeyen, evine güvenle giden esnaf demektir. Özgür Türkiye denince, Kızılay Meydanı'nda coplanan değil, şerefli ve maaş alması tartışması dahi yapılmayan memur demektir. Bazıları bize demokrasi ve özgürlüğü öne çıkarıp, halkın maişet sıkıntısı içinde olduğu gerçeğini unutur gibi davrandığımızı ifade etmektedir. Herkes şunu iyice bilmelidir ki, özgürlüğün kendine has getireceği insanlık çerçevesi içinde Türkiye için özgürlük ekmek demektir. Özgür Türkiye pancar parasını alan çiftçi demektir. İşte Türkiye'de FP'nin özgürlük ve demokrasi talebinin temelinde bu vardır. Yoksa üç beş bohem hayatı yaşayan insan fikirlerini ifade etsin diye değil." Bu haftaki yazımızda yer aldığı için İncetahtacı’ya bir kez daha Allah’tan rahmet diliyoruz. Allah kendisinden razı olsun. Huzurlu bir hafta dileklerimizle…

Seçenekler
Yazdırılabilir şekli göster Sayfayı E-Mail olarak gönder
Stil
Normal Hybrid-Şeklinde gösterime geç Ağaç şeklinde gösterime geç

Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir)