|
06-05-2018, 08:43 | #1 |
Hadisi Şerifler
Kaynak riyazus salihin android programı
قالالله تعالى :*وَتُوبُوا إلى اللَّهِ جَمِيعًا أيها الْمُؤْمِنُونَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ*.. Hepiniz topluca, günahkar davranışlardan dönüp Allah’a tevbe edin ve yönelin ki, kurtuluşa dünya ve ahiret mutluluğuna eresiniz.” (Nûr) قالالله تعالى :*اِسْتَغْفِرُوا رَبَّكُمْ ثُمَّ تُوبُوا إليه.. “Rabbinizden günahlarınız için bağışlanma dileyin ve sonra tevbe ve pişmanlık tavrı içinde O’na yönelin.” (Hûd) قالالله تعالى :*يَآأيها الَّذِينَ اَمَنُوا توبوا إلى اللَّهِ تَوْبَةً نَصُوحًا.. Ey iman edenler! Tam bir pişmanlık ve gönül huzuru içinde gösterişten uzak Allah’a tevbe edin.” (Tahrim) Rasûlullah buyurdu Allah’a yemin ederim ki günde yetmiş defadan fazla Allah’tan beni bağışlamasını diler ve tevbe ederim.” (Buhârî) Rasûlullah buyurdu: “Kişinin, cemaatle kıldığı namaz çarşıda, işyerinde ve evinde kıldığı namazdan yirmi derece üstündür. bir kimse güzelce abdest alır, sadece namaz niyetiyle camiye gelirse, camiye girinceye kadar her adımla o kimsenin derecesi yükselir ve bir günahı bağışlanır. Camiye giren namaz için kaldığı sürece namaz kılıyormuş gibi sevap kazanır. Namaz kılan kıldığı yerde kaldıkça kimseye eziyet etmediği ve abdestini bozmadığı ve dünyevî konuşmadığı sürece melekler şöyle dua ederler: Allah’ım sen ona rahmet et acı Allah’ım sen onu bağışla affet Allah’ım sen onu tevbesini kabul et. Rasûlullah buyurdu: “Allah iyilik ve kötülükleri takdir edip yazdıktan sonra bir kimse iyilik yapmaya niyetlenir de yapmazsa, Allah yapılmış tam bir iyilik olarak sevabı yazar, iyiliği yaparsa ona on iyilik sevabı yazar sevabı yedi yüze ve daha fazlasına çıkarır, kim kötülük yapmaya niyetlenir ve vazgeçerse Allah ona tam bir iyilik sevabı yazar, kötüye niyetlenir ve yaparsa Allah bir günah yazar.” Rasûlullah buyurdu Mirasçılarını zengin bırakman onları muhtaç bırakıp ta insanlara el avuç açacak halde bırakmaktan hayırlıdır. Allah rızasını düşünerek yaptığın harcamalara; eşinin ağzına koyduğun lokmaya kadar yaptığın tüm harcamalardan mutlaka sevap kazanırsın” sen burada kalmayacaksın. Allah rızası için güzel işler yaparak dereceni yükselteceksin. Allah’tan umarım çok yaşayacak, mü’minlere fayda, kafirlere zarar vereceksin. Ya Rabbî ashabımın hicretini tamamla onları geri çevirme. Rasûlullah buyurdu “Allah sizin bedenlerinize ve yüzlerinize değil kalplerinize bakar. Rasûlullaha soruldu biri cesaretini göstermek diğeri milletini korumak öteki ise kendisine yiğit dedirtmek için savaşandan hangisi Allah yolundadır? Rasûlullah şu cevabı verdi. “Kim İslâmiyet ve tevhid kelimesi yüce olsun diye savaşıyorsa, o Allah yolundadır. şehid ona denir peygamberimiz buyurdu: “İki müslüman kılıç çektiğinde öldüren de ölen de cehennemdedir.” Çünkü arkadaşını öldürmek istiyordu.” Peygamberimiz Tebük savaşından döndüğünde buyurdular: “Medine’de arkamızda kalan öyle kimseler var ki; hangi yolu geçsek onlar da bizimle sevap kazanırlar, onları özürleri alıkoymuştur.” Kim de elde edeceği bir dünyalık veya evleneceği bir kadına ulaşmak için hicret etmişse hicretinin karşılığı hicret ettiği şeye göre değerlendirilir.” ( Rasûlullah buyurmuşlardır: “Kıyamete doğru bir ordu Kabe’ye saldırmak üzere yola çıkacak, çıplak çöl gibi bir yere geldiklerinde hepsi birden yerin dibine batırılacaklardır.” Ahirette de diriltilip niyetlerine göre hesaba çekileceklerdir.” peygamberimiz buyurdu: “Mekke fethinden sonra artık hicret yoktur. Yalnız cihad ve cihad niyetinde olmak vardır. Allah yolunda savaşa çağrıldığınızda hemen katılın.” Peygamberimiz buyurdular ki: “Hasta olmaları yüzünden Medine’de kalıp savaşa katılamayan kimseler var siz bir yolda yürüdüğünüzde onlar niyetlerinden dolayı sizinle beraberdir.” Başka bir rivayette ise: “Sevapta size ortak oldular.” kendilerine yalnız Allah’a ibadet etmeleri, içtenlikle yalnız O’na iman ederek batıldan uzak durmaları, namazda devamlı olmaları zekat vermeleri karşılıksız harcamad emrolunmuştu. İşte dosdoğru din de budur.” (Beyyine ) unutmayın ki, onların ne etleri Allah’a ulaşır, ne de kanları. O’na ulaşan, yalnızca sizin iyi niyet ve samimiyetinizdir. onları sizin yararınıza sunuyoruz ki, O’nun sizi doğruya iletmesine karşılık, O’nun şanını yüceltip tekbir getiresiniz için. Ey Muhammed güzel davrananları müjdele” (Hacc) De ki: “Kalplerinizdekini gizleseniz de, açığa vursanız da Allah bilir. Zira O göklerde ve yerde olan her şeyi bilir. Allah’ın gücü her şeye yeter.” Âli İmrân Rasûlullah buyurdu “Yapılan her iş niyetlere göre değer bulur. Herkes yaptığı işin karşılığını niyetine göre bulur. Hamd âlemlerin Rabbi oAllâh’a mahsustur. Yalnız O’ndan yardım diler, ve O’ndan mağfiret taleb ederiz. Nefislerimizin şerrinden ve kötü amellerden O’na sığınırız. Allâh’ın hidayete erdirdiğini hiç kimse saptıramaz, O’nun saptırdığı kişiyi hiç kimse hidayete erdiremez. Şehadet ederim ki, Allah’tan başka ibâdete lâyık hiçbir ilâh yoktur. O birdir, ortağı da yoktur; Muhammed sallallahu aleyhi vesellem O’nun kulu ve elçisidir. قالالله تعالى :*يَأيها الَّذِينَ آمَنوُا اتَّقوُا اللهَ حَقَّ تُقَاتِهِ وَلاَ تَمُوتُنَّ إلا وَأنتمْ مُسْلِمُونَ*. « Ey iman edenler! Allâh’tan hakkıyla korkun ve ancak müslümanlar olarak ölünüz » قالالله تعالى :*يَأيها النَّاسُ اتَّقوُا رَبَّكُمُ الَّذِي خَلَقَكُمْ مِنْ نَفْسٍ وَاحِدَةٍ وَخَلَقَ مِنْهَا زَوْجَهَا وَبَثَّ مِنْهُمَا رِجَالا كَثِيرًا وَنِسَاءً وَاتَّقوُا اللهَ الَّذِي تَسَاءَلوُنَ بِهِ وَالأرْحَامَ إن اللهَ كان عَلَيْكُمْ َرقِيبًا*. « Ey insanlar ! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan ve ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üretip yayan Rabbinizden sakının. Adını kullanarak birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah’tan ve akrabalık haklarına riayetsizlikten sakının. Hiç şüphesiz Allah gözetleyicidir » قالالله تعالى :*يَأيها الَّذِينَ آمَنوُا اتَّقوُا اللهَ وَقوُلوُا قوْلاً سَدِيدًا يُصْلِحْ لَكُمْ أعْمَالَكُمْ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنوُبَكُمْ وَمَنْ يُطِعِ اللهَ وَرَسُولَهُ فَقَدْ فَازَ فَوْزًا عَظِيمًا*. « Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve doğru söz söyleyin. Böylece Allah işlerinizi düzeltir günahlarınızı bağışlar. Kim Allah ve Rasulü’ne itaat ederse büyük bir kurtuluşa ermiş olur » قال: أَمَّا بَعْدُ فَإن خَيْرَ الحديثِ كِتَابُ اللَّهِ, وَخَيْرُ الهَدى هدى مُحَمَّد,ٍ وَشَرُّ الأمُور مُحْدَثَاتُهَا, وَكُلُّ بِدْعَةٍ ضَلاَلَة,ٌ وكل ضلالة في النار. Resulullah buyurdu sözlerin en doğrusu Allâh’ın kitâbıdır. Yolların en hayırlısı aleyhisellem’in yoludur. Dinde en şerli işler sonradan ortaya çıkarılan yeniliklerdir, sonradan ortaya çıkan her yenilik bid’at’tir, her bid’at dalâlettir ve her dalâlet de ateştedir. Kaynak riyazus salihin android programı Gideceği hayırlı köy geldiği kötü köyden bir karış yakındı. Bunun özerine tevbe eden salih kılındıl aleyhi vesellem yolculukta mestleri üç gün üç gece çıkarmamayı, abdest bozduktan ve uykudan sonra mestlere meshetmeyi ancak cünüp olunca mestleri çıkarmayı emrederdi.” Rasûlullaha bir bedevî Ya Muhammed diye bağırdı. Bir kişi bir toplumu sever fakat hayırlı ameller yapamadığından onlara ulaşamazsa bu kimse kıyamet gününde sevdikleriyle beraberdir.” Allah gökleri ve yeri yarattığı günden beri kapıyı tevbe edenlere açık bırakmıştır. Güneş battığı yerden doğuncaya kadar kapı kapanmayacaktır. Rasûlullah buyurdu: “Güneş batıdan doğmazdan önce kim tevbe ederse Allah onun tevbesini kabul eder.” Rasûlullah buyurdu Bir kul can çekişmeye başlamadıkça Allah onun tevbesini kabul eder.” Rasûlullah buyurmuşlardır: “Ey insanlar Allah’a tevbe edin affedilmenizi isteyin ben günde yüz defa tevbe ederim. Rasûlullah buyurdular: “Kulunun tevbesesine Allah’ın memnuniyeti sizden birinin ıssız çölde kaybettiği devesini bulduğu zamanki sevincinden çoktur.” tevbeden dolayı Allah’ın duyduğu hoşnutluk ıssız çölde üzerindeki yiyecek ve içeceği ile birlikte devesini kaybetmiş ümitlerini yitirmiş bir ağacın gölgesine uzanıp yatan, derken devesini yanında gören kimsenin sevincinden çok daha fazladır.” Peygamberimiz buyurmuştur: “Allah gündüz günah işleyennin tevbesini kabul için geceleyin gece günah işleyenin tevbesini kabul için gündüz rahmet elini açarak günahları bağışlar, güneş battığı yerden doğuncaya kadar kadar bu devam eder Rasûlullah buyurdu Allah’ın öyle bir rahmetidir ki; onu kullarından dilediğinin kalbine yerleştirir. Allah kullarından merhametli olanlara rahmet eder.” Peygamberimizin hastalığı kendisini daraltınca hz Fâtıma Vah babacığım sıkıntın ne kadar büyük dedi. Rasûlullah Bu günden sonra baban için sıkıntı yoktur.” buyurdu. Rasûlullah vefat etti Rasûlullah vefat edince Hz. Fâtıma: Vah babacığım Allah’ın çağrısına icabet etti… Gideceği yer Firdevs Cenneti olan babacığım… Vah ölüm haberini Cebrâil ile paylaşacağımız babacığım vah… Peygamberimiz defnedilince hz Fâtıma şöyle dedi: Rasûlullah ’in üzerine toprak atmaya gönlünüz nasıl razı oldu? Rasûlullaha Kızı Zeynep Oğlum ölmek üzeredir diyince Rasûlullah Veren de alan da Allah’tır, O’nun katında herşeyin belli bir vakti vardır, sabretsin ecrini Allah’tan beklesin.” buyurdular. kızı hz zeynebin oğlu ölmek üzereydi Peygamberimize and veriyorum mutlaka gelsin diye haber Rasûlullah Çocuk üzere çırpınıp duruyordu. Rasûlullah gözlerinden yaşlar boşandı. Bu Allah’ın kullarının kalbine koyduğu acıma duygusudur” buyurdu. Rasûlullah buyurmuşlardır: “Temizlik yani her türlü günah ve pisliklerden arınmak; imanın yarısıdır. Sübhanallah ve Elhamdülillah sözleri yer ve gök arasını doldurur, namaz bir nurdur, sadaka bir bürhan, sabır aydınlıktır. Kur’ân senin ya lehinde ya da aleyhinde delildir. kişi Allaha emirlerini yerine getirmekle nefsini Allaha satarak kazanır , yada kendi nefsine uyup Allahın emirlerini çiğneyip kendisni şeytana satarak kaybeder Rasûlullahdan istediler sonunda mal bitti.ve şöyle dedi: “Yanımda mal olsaydı sizden esirgemezdim, kim istemekten çekinir iffetli davranırsa Allah iffetini artırır, tokgözlüyü Allah muhtaç olmaktan kurtarır, kim sabretmeye gayret ederse Allah sabır verir, hiç kimseye sabırdan daha geniş ve hayırlı birşey verilmemiştir.” Rasûlullah buyurdu: “Mü’minin durumuna hayret edilir. her durumu onun için hayır sebebidir, bu özellik sadece mü’minlerdedir. sevince şükreder bu hayırdır, belaya sabreder bu da hayırdır. قال الله تعالى :*يَآأيها الَّذِينَ اَمَنُوا اصْبِرُوا وَصَابِرُوا وَرَابِطُوا وَاتَّقُوا اللَّهَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ*.*. “Ey iman edenler! Zorluklara ve sıkıntılara sabırla katlanın ve birbirinizle sabırda yarışın, cihad için hazırlıklı ve uyanık bulunun ve yolunuzu Allah ve kitabıyla bulun ki, kurtuluşa erebilesiniz.” (3 Âl i İmrân) وقال تَعاَلىَ:*وَلَنَبْلُوَنَّكُمْ بِشَىْءٍ مِنَ الْخَوْفِ وَالْجُوعِ وَنَقْصٍ مِنَ الأموال وَالأنفس وَالثَّمَرَاتِ وَبَشِّرِ الصَّابِرِينَ*.*. Muhakkak ölüm korku açlık mal, can ve eksilmeyle sizi sınayacağız. zorluklara sabredip sebat ve dayanıklılık gösterenlere iyi haberler müjdele.” (Bakara) وقال تَعاَلىَ :*إنما يُوَفَّى الصَّابِرُونَ أجرهُمْ بِغَيْرِ حِسَابٍ*. “Her türlü güçlüklere göğüs gerenlere mükafatları tartılmaksızın, ölçülmeksizin, hesapsızca bol bol verilir.” (Zümer) وقال تَعاَلىَ : وَلَمَنْ صَبَرَ وَغَفَر َإن ذَلِكَ لَمِنْ عَزْمِ الأمُور*. Kim eziyetlere sabreder, yapılan kötülüklere de, intikam almayıp affetme yolunu tutarsa, şüphesiz bu hareketi yapılmaya değer işlerdendir.” (Şûrâ) وقال تَعاَلىَ :*يَآأيها الَّذِينَ اَمَنُوا اسْتَعِينُوا بِالصَّبْرِ وَالصَّلوَةِ إن اللَّهَ مَعَ الصَّابِرِينَ*. “Ey iman edenler! Sarsılmaz bir sabır ve namazla Allah’tan yardım isteyin. Allah muhakkak sabredenlerle beraberdir.” (Bakara) وقال تَعاَلىَ :وَلَنَبْلُوَنَّكُمْ حَتَّى نَعْلَمَ الْمُجَاهِدِينَ مِنْكُمْ وَالصَّابِرِينَ وَنَبْلُوَ أخباركم*. Andolsun içinizde Allah yolunda cihat edenlerle ve sıkıntılara göğüs erenleri belirleyinceye ve haberlerinizi açıklayıncaya kadar sizi imtihandan geçireceğiz.” (Muhammed) Hz Ömer Ya Rasülallah zina etmiş bir kadının namazını mı kılıyorsun? deyince Peygamberimiz şöyle cevap verdi O kadın öyle bir tevbe etmiştir ki, tevbesi Medine halkından yetmiş kişiye dağıtılsa hepsine yeterdi. Sen Cenâb-ı Allah’ın rızasını kazanmak için can vermekten daha iyi birşey biliyor musun?” Rasûlullah Adem oğlunun bir vadi dolusu altını olsa bir vadi daha ister, onun ağzını topraktan başka doldurmaz. Allah tevbe edenin tevbesini kabul eder.” Rasûlullah Birbirlerini öldüren ve ikisi birden cennete giren iki kişiye Allah rızasını göstererek güler. Bunlardan biri Allah yolunda savaş ederken diğeri tarafından öldürülür. Katil olan sonradan tevbe eder müslüman olur o da Allah yolunda savaşarak şehid düşer.” Ey iman edenler! Yolunuzu Allah’ın kitabıyla bulmaya çalışın; ve doğrulardan ve doğrularla beraber olun. (tevbe)
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
06-05-2018, 08:44 | #2 |
Kaynak riyazus salihin android programı
Allah’ım şu düşmanları perişan eyle ve onlara karşı bize yardım et.” “Ey iman edenler! Allahtan korkunuz! doğrulardan ve doğrularla beraber olun.” (tevbe) قال الله تعالى :*إن الْمُسْلِمِينَ وَالْمُسْلِمَاتِ وَالْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ وَالْقَانتينَ والقانتات وَالصَّادِقِينَ وَالصَّادِقَاتِ وَالصَّابِرِينَ وَالصَّابِرَاتِ وَالْخَاشِعِينَ وَالْخَاشِعَاتِ وَالْمُتَصَدِّقِينَ وَالْمُتَصَدِّقَاتِ والصائمين والصائمات وَالْحَافِظِينَ فُرُوجَهُمْ وَالْحَافِظَاتِ وَالذَّاكِرِينَ اللَّهَ كَثِيرًا وَالذَّاكِرَاتِ اَعَدَّ اللَّهُ لَهُمْ مَغْفِرَةً وَأجرا عَظِيمًا. “Gerçek şu ki, Allah’a teslim olmuş inanan kendini ibadete vermiş niyet ve davranışlarında samimi sıkıntılara göğüs geren gönülden saygı ile Allah’tan korkan sadaka veren nefislerinden kaçınarak oruç tutan iffet ve namuslarını koruyan Allah’ı anan erkekler ve kadınlar var ya; işte Allah onlara bağışlanma ve büyük bir mükafat hazırlamıştır. (3Ahzâb) قال الله تعالى :*طَاعَةٌ وَقَوْلٌ مَعْرُوفٌ فَإذا عَزَمَ الأمر فَلَوْ صَدَقُوا اللَّهَ لكان خَيْرًا لَهُمْ*. “Onların vazifesi Allah’ın çağrısına uymak ve güzel söz söylemektir. İş ciddiye bindiği zaman, cihadta Allah’a karşı verdikleri sözde sadık kalsalardı, elbettekendileri için daha hayırlı olurdu.” (Muhammed) Hz Ömer Allah’ın ayetlerini görünce ileri gitmez, dikkatli davranır ve dururdu. Rasûlullah Şüphesiz benden sonra adam kayırmalar ve hoşunuza gitmeyen bazı şeyler meydana gelecektir” Üzerinizdeki hakkı yerine getirir, kendi haklarınızın yerine getirilmesini Allah’tan dilersiniz” buyurdu. ( Rasûlullah “Şüphesiz benden sonra dünya işlerinizde başkalarının sie tercih edildiği adam kayırma olaylarıyla karşılaşacaksınız sabredin ki havuz başında benimle buluşasınız.” Rasûlullah Ey insanlar düşmanla karşılaşmayı arzu etmeyin. Allah’tan afiyet dileyin düşmana karşı sabrediniz ve bilin ki cennet kılıçların gölgesi altındadır.” buyurdu Ey kitabı indiren, bulutları gökyüzünde gezdiren, İslâm’a karşı düşman ordularını darmadağın et Peygamberimiz buyurmuştur: “Gereğini yapmaya gücü yettiği halde öfkesini yeneni Allah kıyamet günü herkesin gözü önünde çağırır, hurilerden dilediğini seç der bir adam Peygamber’e gelerek bana öğüt ver dedi. Peygamber her defasında “Kızma” buyurdu. Rasûlullah buyurdu: “Erkek olsun kadın olsun her mü’min kimsenin kendisine, çocuğuna ve malına bela ve musibet iner. Kişi sabredip tahammül gösterirse günahsız olarak Allah’a kavuşur.” Peygamber “Güçlü kimse insanları güreşte yenen kimse değil, öfkelendiği zaman kendine hâkim olan kimsedir.” Peygamber şöyle demişti: “Ben bir söz biliyorum, eğer kişi Rahmetten kovulmuş, taşlanmış şeytandan Allah’a sığınırım derse üzerindeki kızgınlık geçer. Peygamberimiz ilişkide bulunanlara Allah’ım doğacak çocuğu ikisinede mübarek kıl” diye dua etti. Rasûlullah buyurdu: “Allah iyiliğini istediği kulun cezasını dünyada verir, fenalığını istediği kulun cezasını kıyamet günü günahını yüklenip gelsin diye dünyada vermez.” Peygamberimiz Mükafatın büyüklüğü bela ve musibetin büyüklüğüne göredir. Allah sevdiği topluluğu belaya uğratır. Kim başına gelen bela ve musibete razı olursa Allah ondan hoşnut olur. Bir kimse başına gelen bela ve musibetleri öfke ile karşılarsa o da Allah’ın gazabına uğrar.” Rasûlullah buyurdular: “Önceki toplumlardan bir mü’min yakalanır, yerde çukur kazılır onu çukura gömerler, sonra bir testere getirilir ve başı ikiye ayrılır, vücudu demir taraklarla taranırdı. Fakat onu dininden döndüremezlerdi. Yemin ederim ki Allah dini yeryüzüne hakim kılacaktır. Öylesine hakim kılacak ki, tek başına bir atlı San’adan Hadramevt’e kadar selametle gidecek, Allah’tan ve koyunlarına zarar verecek kurttan başka hiç bir şeyden korkmayacaktır. Rasûlullah müslümanın başına gelen yorgunluk, hastalık, tasa, keder, sıkıntı ve gamdan ayağına batan dikene kadar her şeyi Allah müslümanın günahlarının bağışlanmasına sebeb kılar.” Allah’ın Rasûl’ü sıtma nöbetinden şiddetli zahmet çekiyordu Evet sizden iki kişinin çekebileceği kadar ızdırap çekiyorum” buyurdu. Bundan dolayı efendimize iki kat ecir vardır? müslümanın vücuduna batan bir dikenden en ağırına kadar hiç bir musibet yoktur ki; Allah bu sebeble onun kusurlarını örtmüş ve günahlarını bağışlamış olmasın. Ağacın yapraklarının döküldüğü gibi müslümanın günahları da öylece dökülür.” Rasûlullah buyurdu: “Allah hayırını dilediği kimseyi günahlarını bağışlamak ve derecesini yükseltmek için sıkıntıya sokar” Rasûlullah buyurdu: musibetten dolayı hiç kimse ölmeyi istemesin. böyle bir temenni etmek zorunda kalırsa; Allah’ım yaşamak hayırlıysa beni yaşat, ölmek hayırlıysa beni öldür desin.” tâûna yakalanan kul sabredip mükafatını Allah’tan bekleyerek başına Allah’ın yazdığından başka hiç birşey gelmeyeceğini bilerek oturup dışarı çıkmazsa kendisine şehid sevabı verilir.” Rasûlullah buyurdu Allah’ü teâlâ buyuruyor ki: Kulumu gözlerinden mahrum ederek imtihan ettiğim zaman sabrederse, gözlerinin karşılığı ona cenneti veririm.” Sana cennetlik kadını göstereyim mi? İşte şu siyah kadındır Peygambere geldi ve: Beni sara hastalığı yakalıyor iyileşmem için Allah’a dua ediniz dedi. Peygamberde: “Eğer sabredersen sana cennet vardır, buyurdu. Rasûlullah peygamberlerden hikaye ediyordu kavmi tarafından dövülüp yüzü kanlar içerisinde bırakılmıştı o, yüzündeki kanı silmeye çalışıyor, hemde: Ey Rabbim! Kavmimi yaptıklarından bağışla çünkü onlar onlar ne yaptıklarını bilmiyorlar” diyordu. Rasûlullah buyurdu: “Allah: Mü’min kulumun sevdiği dostunu aldığım zaman, sabredip mükafatını benden beklerse karşılığı cennettir.” buyurdu. Aişe anamız Rasûlullaha tâûn hastalığından sormuştu O şöyle cevap vermişti: “Tâûn hastalığı; Allah’ın dilediği kimseleri bu hastalıkla cezalandırdığı bir azap şekliydi. Dünyadan ve kadınlardan sakınınız. Çünkü İsrailoğullarının içine düştükleri ilk fitne kadınlar yüzündendir.” Kaynak riyazus salihin android programı Peygamberimiz şöyle dua ederdi: “Allah’ım senden hidayet, takvâ, iffet ve gönül zenginliği isterim.” Rasûlullah buyurdu“Bir kimse yemin eder, sonra da onun zıddını Allah’ın rızasına uygun görürse, o yeminini bozarak takvâya uygun olanı yapsın.” Resulullah veda hutbesinde şöyle buyurdu Ey insanlar Allah’tan korkunuz sorumluluk bilincinde olunuz, yolunuzu O’nun kitabıyla bulup beş vakit namaza duyarlı olunuz, ramazan orucunu tutunuz, zekatını veriniz, sizden olan müslüman yöneticilere itaat ediniz ki cennete giresiniz.” “Kim Allahtan korkarsa yolunu Allah ve kitabıyla bulmaya çalışırsa her işinde ona bir çıkış imkanı sağlar ve ummadığı, bir yönde onu rızıklandırır.” “Ey iman edenler! Allahtan korkun yolunuzu dâima, Allah’ın kitabıyla bulun her zaman hakkı ve doğruyu konuşun.” قالالله تعالى :*يَآأيها الَّذِينَ اَمَنُوا إن تَتَّقُوا اللَّهَ يَجْعَلْ لَكُمْ فرقانا وَيُكَفِّرْ عَنْكُمْ سَيِّئَاتِكُمْ وَيَغْفِرْ لَكُمْ وَاللَّهُ ذُو الْفَضْلِ الْعَظِيمِ*.. “Ey iman edenler! Allahtan korkarsanız O size hakkı batıldan ayıran, bir ölçü ahlâkî ve mânevi yetenek verecek kötülüklerinizi örter sizi bağışlar Allah bağış ve cömertliğinde sınırı olmayandır.” (Enfâl) . Ey Allah’ın Rasûl’ü insanların hayırlısı ve değerlisi kimdir? dediler. Peygamber “Allahtan daima korkan yolunu Allah ve kitabıyla bulandır Allah’ın dostu İbrahim’in oğlu Allah’ın nebisi İshâk’ın oğlu Allah’ın nebisi Yâkub’un oğlu Allah’ın nebisi Yûsuf’tur” Rasûlullah siz arap kabilelerini soruyorsunuz. Bilin ki cahiliyye döneminde hayırlı ve şerefli olanlar İslâm’ı iyi anlayıp yaşarlarsa İslâm döneminde de hayırlıdırlar” buyurdu. Pey-gamberimiz buyurdu: “Akıllı kişi nefsini hesaba çekerek, nefsine hâkim olup ölüm sonrası için çalışandır. Âciz ve zayıf kimse nefsini arzularının peşine takıp ta kurtuluşunu hiçbir iş yapmaksızın Allah beni bağışlar diye hayal kurarak Allah’ tan bekleyen kimsedir.” Rasûlullah buyurmuştur: “Kendisine faydalı olmayan ve kendisini ilgilendirmeyen şeyleri terketmesi kişinin iyi ve güzel müslüman olmasındandır.” قال الله تعالى : يَآأيها الَّذِينَ اَمَنُوا اتَّقُوا اللَّهَ حَقَّ تُقَاتِهِ وَلاَ تَمُوتُنَّ إلا وَأنتمْ مُسْلِمُونَ*.*. ey iman edenler! Allahtan ona yaraşır şekilde korkun yolunuzu Allah ve kitabıyla bulmaya çalışın ve müslüman olarak can verin.” (Âl-i İmrân) قال الله تعالى : فَاتَّقُوا اللَّهَ مَا اسْتَطَعْتُمْ وَاسْمَعُوا وأطيعوا وأنفقوا خَيْرًا لأنفسكم وَمَنْ يُوقَ شُحَّ نَفْسِهِ فأولئك هُمُ الْمُفْلِحُونَ*.. Allaha isyandan kaçının ve korkun itaat edin ve kendi iyiliğiniz için Allah yolunda karşılıksız harcamada bulunun. Kim nefsinin aç gözlülüğünden, hırs ve cimriliğinden korunursa onlar kurtuluşa erip nail olanlardır.” (Teğâbün) Enes ibn Mâlik şöyle demiştir: Siz gözünüzde kıldan küçük ve önemsiz görünen işler yapıyorsunuz biz bu işleri Rasûlüllah zamanında büyük günah sayardık. Peygamber buyurdu: “Allah kulları hakkında gayret gösterir. Allah’ın gayreti haram kıldığı şeyleri insanların işlemelerine karşı olmasıdır.” Rasülullah buyurmuştur: “Nerede ve nasıl olursan ol Allahtan kork yolunu Allah’ın kitabıyla bul kötülük arkasından hemen iyilik yap ki, kötülüğü silip götürsün. İnsanlara güzel huy ve iyilikle muamele et.” Peygamber şöyle söyledi: Allah’ın emir ve yasaklarını gözet ki, Allah’da seni gözetsin. Daima Allah’ın rızasını her önde tut ki, Allah’ın yardımını her an yanında bulasın. Birşey isteyeceksen Allah’tan iste, yardım dileyeceksen Allah’tan dile, bil ki bütün insanlar sana fayda temin etmeye çalışsalar, ancak senin için Allah’ın yazdığı faydayı ulaştırabilirler. bütün insanlar sana zarar vermeye kalksalar, ancak Allah’ın takdir ettiği zararı verebilirler. Bolluk zamanların da Allah’ın emirlerine bağlı kalmakla O’nu tanı ki; O da darlığa düşünce seni kurtarmak suretiyle seni tanısın. Bil ki senin hakkında yazılmamış olan birşey senin başına gelmez. Sana takdir edilen seni atlayıp başkasına gitmez. Bil ki; yardım ve zafer sabırla beraberdir. tasa ve sıkıntının peşinde ferahlık, güçlüğün ardında da kolaylık vardır.” Cebrail as sordu Ey Muhammed sav İslâm’dan haber ver? Rasûlullah şöyle dedi: “İslâm: Allah’tan başka İlah olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehadet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekatı vermen, ramazan orucunu tutman, gücün yeterse haccetmendir.” iman nedir onu bana anlat? dedi. Rasûlullah Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kaderin hayır ve şerrine de iman etmendir” buyurdu. ihsan nedir onu da anlat? deyince. Rasûlullah İhsan: Allah’ı görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Eğer sen O’nu görmüyorsan O seni görüyor” buyurdu. Kıyamet ne zaman kopacak? diye sordu. Peygamberimiz Anneler kendilerine cariye muamelesi yapacak çocuklar doğurması, yalın ayak başı çıplak yoksul koyun çobanlarının yüksek ve mükemmel binaları yükseltmekte birbirleriyle yarışmalarıdır” buyurdu. Rasûlul lah “Alıcı ve satıcı pazarlığı bitirip birbirlerinden ayrılmadıkları müddetçe alışverişi bozup bozmamakta serbesttirler. alıcı ve satıcı doğru olur malın durumunu ve paranın ödeme zamanını güzelce açıklarlar ise alışverişleri bereketli olur. malın ayıbını gizler ödemeyi aldatarak yapıp yalan söylerlerse bereket kalmaz.” قال الله تعالى :*الذي يَرَيكَ حِينَ تَقُومُ وَتَقَلُّبَكَ في السَّاجِدِينَ*. “O ki, gece namazına kalktığın zaman, seni görüyor. O’nun huzurunda saygıyla, yere kapananlar arasında yer aldığını da görmektedir.” قال الله تعالى : وَهُوَ مَعَكُمْ أين مَا كُنْتُمْ*.. Nerede olursanız olun, O sizinle beraberdir.” (Hadîd) قال الله تعالى : إن اللَّهَ لاَ يَخْفَى عَلَيْهِ شيء في الأرض وَلاَ في السَّمَآءِ*.. “Göklerde ve yerde hiçbir şey Allah’a gizli kalmaz.” (Âl i İmrân) قال الله تعالى :*إن رَبَّكَ لَبِالْمِرْصَادِ*.. Rabbin her zaman gözetleyip durmaktadır.” (Fecr) قال الله تعالى : يَعْلَمُ خائنة الأعين وَمَا تُخْفِى الصُّدُورُ*. Allaha art niyetli bakışların ve kalplerin gizlediği düşüncenin farkındadır.” (Mü’min) Peygamberimiz buyurdu: “Bütün kalbiyle, şehid olmayı isteyen yatağında ölse bile Allah onu şehitler mertebesine ulaştırır.” Rasûlullah buyurdu “Önceki peygamberlerden biri ümmetine şöyle dedi: İçinizde yeni evlenmiş ve yaptığı evin çatısını çatmamış gebe koyun ve devenin doğurmasını bekleyen kimse benim arkamdan gelmesin Peygamber buyurdu: “Şüphesiz sözde ve işte doğruluk iyiliğe götürür, iyilik cennete götürür. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında çok doğru diye yazılır. Yalancılık insanı kötülüklere, kötülüklere ve cehenneme götürür kişi Allah katında çok yalancı diye yazılır.” Rasûlullah buyurdu “Sana şüphe veren şeyleri bırak şüphe vermeyene bak. doğruluk kalbin huzurudur, yalan kalbi şüphe ve kuşkuya yöneltir.” ibn Harba Bizans Kralı Herakliyus sordu peygamber neler emrediyor? diye sordu. O da Sadece Allah’a kulluk O’na ortak koşmamak ve atalarımızın dinini terketmeyi söylüyor namaz kılmayı, doğru olmayı, iffeti ve akrabayla ilgilenmeyi emrediyor dedim. Kaynak enfal.de VEDA HUT |
|
06-05-2018, 08:45 | #3 |
Kaynak enfal.de
VEDA HUTBESİ *Bismillahirrahmanirrahim Ey insanlar Sözümü iyi dinleyiniz belki sizinle bir daha buluşamayacağım. İnsanlar Bugünleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, şehriniz Mekke nasıl mübarek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız, namuslarınız da öyle mukaddestir, her türlü tecâvüzden korunmuştur. "Ashabım Muhakkak Rabbinize kavuşacaksınız. O'da sizi sorguya çekecektir. Sakın benden sonra eski sapıklıklara dönmeyiniz ve birbirinizin boynunu vurmayınız! vasiyetimi, ulaştırın. Ashabım Kimin yanında bir emanet varsa, onu sahibine versin faiz kaldırılmıştır. Allah böyle hükmetmiştir. İlk kaldirdigim faiz Abdulmutallib'in oğlu amcam Abbas'ın faizidir. *anaparanız size aittir. Ne zulmediniz, ne zulme uğrayınız.Ashabım Dikkat ediniz, Cahiliyeden kalma adetler kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Cahiliyenin kan davaları tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davasi Abdulmuttalib'in torunu Iyas bin Rabia'nin kan*davasıdır.Ey insanlar şeytan kendisine tapinmaktan ümidini kesmiştir. siz ona uyarsanız, bu onu memnun edecektir. Dininizi korumak için bundan sakının Ey insanlar! Kadınların haklarını gözetmenizi ve Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. kadınları, Allah'ın emaneti olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allah'in emriyle helal kıldınız. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, kadınların da sizin üzerinizde hakkı vardır. *Sizin kadınlar üzerindeki hakkınız yatağınızı hiç kimseye çiğnetmemeleri, hoşlanmadığınız kimseleri izininiz olmadıkça evlerinize almamalarıdır. müsade etmediginizi evinize alırlarsa, Allah, onların yataklarında yalnız bırakmanıza ve olmasza hafifce dövüp sakındırmanıza izin vermiştir. Kadınların sizin üzerinizdeki hakları, örf ve adete göre yiyecek ve giyecek temin etmenizdir. Ey mü'minler Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu şaşırmazsınız. O emanetler, Allah'ın kitabı Kur-ân-i Kerim ve Peygamberin (a.s.m) sünnetidir. "Mü'minler! "Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman Müslümanın kardeşidir *bütün Müslümanlar kardeştir Müslümana kardeş kanı ve malı helal olmaz. malını gönül hoşluğu ile vermisse başkadır. Ey insanlar Cenab-ı Hakk her hak sahibine hakkını vermiştir. Her insanın miras hissesini ayırmıştır. Mirasçıya vasiyete lüzüm yoktur. Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa ona aittir. Babasından başkasına ait soy iddia eden soysuz efendisinden başkasına intisaba kalkan köle, Allah'ın, meleklerinin ve bütün insanların lanetine uğrasın. Cenab-i Hakk, bu insanların ne tevbelerini, ne de şehadetlerini kabul eder. Ey insanlar Rabbiniz birdir. Babaniz birdir. Hepiniz Adem'in çocuklarısnız, Adem ise topraktandır. Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın da kırmızı tenli üzerinde üstünlüğü yoktur. *Üstünlük ancak takvada, Allah'tan korkmaktadır. Allah yanında en kıymetli olanınız O'ndan en çok korkanınızdır."Azası kesik siyahî bir köle başınıza amir olarak tayin edilse, sizi Allah'ın kitabi ile idare ederse, onu dinleyiniz ve itaat ediniz.Suçlu kendi suçundan başkası ile suçlanamaz. Baba, oğlunun suçu üzerine, oğlu da babasının suçu üzerine suçlanamaz.Dikkat ediniz! Şu dört şeyi kesinlikle yapmayacaksınız: Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmayacaksınız.Allah'ın haram ve dokunulmaz kıldığı canı, haksız yere öldürmeyeceksiniz.Zina etmeyeceksiniz.Hırsızlık yapmayacaksınız.. "İnsanlar Lâilahe illallah deyinceye kadar onlarla cihad etmek üzere emrolundum. Onlar bunu söyledikleri zaman kanlarını ve mallarını korumuş olurlar. Hesaplari ise Allah'a aittir.*"İnsanlar Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz?"Saheb-i Kiram şöyle dedi Allah'ın elçiliğini ifa ettiniz, vazifenizi hakkıyla yerine getirdiniz, bize vasiyet ve nasihatta bulundunuz, diye şehadet ederiz!" Resul-i Ekrem Efendimiz (S.A.V.) şehadet parmağını kaldırdı, sonra da cemaatin üzerine indirdi ve şöyle buyurdu:"Şahid ol, yâ Rab!*Şahid ol, yâ Rab!*Şahid ol, yâ Rab!" |
|
06-18-2018, 09:12 | #4 |
Kaynak riyazüssalihin android programı
EFENDİMİZ BUYURUYOR Rasûlullah selam verip namazı bitirdi hızlıca safları yararak hanımlarından birinin odasına gitti. ve şöyle buyurdu: “Evimizde birazcık altın ve gümüş vardı. Namazda hatırladım, Allah’ı düşünmek ve ibadetimden alıkoymasını istemedim ve hemen dağıtılmasını emrettim.” (Buhârî, Ezan 158) Uhud savaşında bir adam Rasûlullaha öldürülürsem nerede olurum? diye sordu. Peygamber “Cennette” cevabını verdi. adam elindeki hurmaları attı ve harbe katılıp şehid düşünceye kadar savaştı. bir adam gelerek şöyle demiştir: Ey Allah’ın elçisi hangi sadakanın sevabı çoktur Rasûlullah buyurdu: Sağlık içerisinde, güçlü kuvvetli iken, cimriliğe rağbet edip fakirlikten endişe eder vaziyette iken, zengin olmayı hayal ederken verdiğin sadakanın sevabı büyüktür. Sadakayı geciktirip can boğaza dayandıktan sonra falana şu kadar, filana bu kadar diyeceğin güne bırakma, zaten o gün o mal varislerden şunun veya bunun olmuştur.” yaratılmış. Göğe bakmazlar mı nasıl da yükseltilmiş? Dağlara bakmazlarmı nasıl sağlam dikilmiş? Yeryüzüne bakmazlarmı nasıl yayılıp döşenmiş. Ey peygamber öğüt ver, senin görevin yalnızca öğüt vermektir.” (Ğâşiye) قال الله تعالى : أفلم يَسِيرُوا في الأرض فَيَنْظُرُوا كَيْفَ كان عَاقِبَةُ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ دَمَّرَ اللَّهُ عَلَيْهِمْ وَلِلْكَافِرِينَ أمثالها. “Onlar hiç yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden önce yaşamış olanların sonlarını görmediler mi? Allah onları kökten yok etti. Allah’tan gelen gerçekleri örtbas edenlere azap vardır.” (Muhammed) قال الله تعالى :*َلِكُلٍّ وِجْهَةٌ هُوَ مُوَلّيِهَا فَاسْتَبِقُوا الْخَيْرَاتِ أين مَا تَكُونُوا يَأْتِ بِكُمُ اللَّهُ جَمِيعًا إن اللَّهَ عَلَى كُلِّ شيء قَدِيرٌ*. Ey Muhammed ümmeti! hayırlara yönelip* birbirinizle yarışın. Nerede olursanız olun, Allah sizi kendi katında toplayacaktır. Çünkü Allah’ın herşeye gücü yeter.” (Bakara) قال الله تعالى :*وسارعوا إلى مَغْفِرَةٍ مِنْ رَبِّكُمْ وَجَنَّةٍ عَرْضُهَا السَّمَوَاتُ وَالأرض أعدت لِلْمُتَّقِينَ*. “Rabbinizden bir bağışlanma ve genişlik olan, yolunu Allah ve kitabıyla bulmaya çalışanlar için hazırlanmış cennete ulaşmakta birbirinizle yarışın.” (Âl-i İmrân) Rasûlullah* buyurmuştur: “Hayır ve iyi amel hususunda acele ediniz. yakın zamanda karanlık geceler fitneler ortalığı kaplayacaktır. O zaman kişi mü’min sabahlar, kafir olarak geceler. Mü’min olarak gecelerse kafir olarak sabaha çıkar, dinini* dünyalığa satıverir.” Rasûlullah* buyurdu: Bütün işlerinizde geri kalıp ileri gitmeden orta yolu tutunuz ve dosdoğru olunuz. hiçbiriniz yaptığı ameller sayesinde cehennemden kurtuluşa eremez.” ben de kurtulamam. Şu Allah rahmet ve lutfuyla beni bağışlarsa o başka.” قال الله تعالى :*قُلْ إنما أعظكم بِوَاحِدَةٍ أن تَقُومُوا لِلَّهِ مَثْنَى وَفُرَادَى ثُمَّ تَتَفَكَّرُوا مَا بصاحبكم مِنْ جِنَّةٍ إن هُوَ إلا نَذِيرٌ لَكُمْ بَيْنَ يدي عَذَابٍ شَدِيدٍ. Ey Resulüm* De ki: “Ben size bir tek öğüt veriyorum: Allah için ikişer ikişer teker teker, ayağa kalkın da sonra bir düşünün ki, sizinle konuşan peygamberde hiçbir delilik yok. O ancak, sizi şiddetli bir azabın öncesi korkutan bir elçidir.” قال الله تعالى :*إن في خَلْقِ السَّمَوَاتِ وَالأرض وَاخْتِلاَفِ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ لآيات لأولى الألباب اَلَّذِينَ يَذْكُرُونَ اللَّهَ قِيَامًا وَقُعُودًا وَعَلَى جُنُوبِهِمْ وَيَتَفَكَّرُونَ في خَلْقِ السَّمَوَاتِ وَالأرض رَبَّنَا مَا خَلَقْتَ هَذَا بَاطِلاً سبحانك فَقِنَا عَذَابَ النَّارِ*. “Şüphesiz, yerlerin ve göklerin yaratılışında, gece ve gündüzün birbirini izlemesinde, derin kavrayış sahipleri için alınacak dersler vardır. Onlar ayakta, oturarak ve yanları üzerinde hep Allah’ı hatırlayıp anarlar. Göklerin ve yerin yaratılışını düşünürler ve şöyle derler: “Ey Rabbimiz! Sen anlamsız ve amaçsız yaratmadın. Sen yücelikte sınırsızsın, bizi ateş azabından koru.” (Âl-i imran) قال الله تعالى :*أفَلاَ يَنْظُرُونَ إلى الإبل كَيْفَ خُلِقَتْ وَاِلَى السَّمَآءِ كَيْفَ رُفِعَتْ وَاِلَى الْجِبَالِ كَيْفَ نُصِبَتْ وَاِلَى الأرض كَيْفَ سُطِحَتْ فَذَكِّرْ إنما أنت مُذَكِّرٌ*. inkarcılar bakmazlar mı ki, yağmur yüklü bulutlara, nasılda yaratılmış onlar veya deveye bakmazlar mı nasıl da diğer hayvanlardan değişik özelliklerde قال الله تعالى : فَاسْتَقِمْ كَمَا أمرتَ وَمَنْ تَابَ مَعَكَ وَلاَ تَطْغَوْا إنهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِير ٌ tevbe edenler, emrolunduğunuz, doğru yolu tutun. büyüklenip, Allah tarafından konulmuş sınırları aşmayın; çünkü unutmayın yaptığınız her şeyi O görüyor.” (Hûd) Rabbimiz Allah’tır dedikten sonra dosdoğru hareket edenlere melekler indiririz melekler şöyle derler: “Korkmayın ve üzülmeyin, işte alın size vaad edilmiş olan cennet müjdesi Biz dünya ve ahirette dostlarınızız. ahiret yurdunda canınızın çektiği herşeye sahip olacak ve istediğinize kavuşacak-sınız. Çok bağışlayan ve merhamet eden Allah’tan bir konukluktur bu.” (Fussılet) قال الله تعالى : إن الَّذِينَ قالوا رَبُّنَا اللَّهُ ثُمَّ اسْتَقَامُوا فَلاَ خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلاَ هُمْ يَحْزَنُونَ أولئك أصحاب الْجَنَّةِ خَالِدِينَ فِيهَا جزاء بِمَا كانوا يَعْمَلُونَ*. “Rabbimiz Allah’tır deyip, doğru yol üzerinde durmaya devam edenlere, korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir. Onlar cennetliklerdir, işlediklerinin karşılığı olarak, orada ebedi kalırlar.” (Ahkâf) Ebû Amr ra. şöyle demiştir: Ey Allah’ın Rasûl’ü İslâm’a dair* öyle biz söz söyle bana İslâm’ı öylesine tanıt ki; onu bir senden başka kimseye sormayayım dedi Rasûlullah Allah’a inandım de ve dosdoğru ol” buyurdular. Peygamberimiz evden çıkacağı zaman şöyle dua ederdi: “Allah’ın adıyla çıkıyorum, Allah’a güveniyorum, Allah’ım sapmaktan ve saptırılmaktan, doğru yoldan kaymak ve kaydırılmış olmaktan, haksızlık etmekten ve haksızlığa uğramaktan, cahilce davranmaktan ve cahillerin davranışlarına muhatap olmaktan sana sığınırım.” Rasûlullah* buyurdu: “Kim evden Allah’ın adıyla çıkıyor, Allah’a güveniyorum, günahlardan korunmak ibadette kuvvet bulmak ancak Allah’ın yardımıyladır derse kendisine; doğruya ulaştırıldın, ihtiyaçların getirildi kötüden korundun diye cevap verilir. Şeytan kendisinden uzaklaşır.” iki kardeş ilim öğrenmek için Peygamber in yanına gelir, diğeri de geçimi için çalışırdı. çalışan kardeş ötekini Rasûlullaha şikayet etti. Rasûlullah Belki de sen onun yüzünden iş buluyor ve rızıklandırılıyorsun” buyurdular. Rasûlullah buyurdu Eğer siz Allah’a gereği gibi* tevekkül etseydiniz, Allah size kuşlara verdiği gibi rızık verirdi. Çünkü kuşlar sabahları kursakları boş çıkar akşam dolu kursakla dönerler.” Rasûlullah* buyurdu: yatağına girdiğinde şöyle dua et: Allah’ım kendimi sana teslim ettim, yüzümü sana çevirdim, işimi sana ısmarladım, işimde sana güvendim, rızanı isteyerek, azabından korkarak sırtımı sana dayadım, sana sığındım, sana karşı senden başka sığınak yoktur. İndirdiğin kitaba ve gönderdiğin peygambere inandım. bu duayı yapıp yattığın gece ölürsen fıtrat üzere ölürsün, ölmez de sabaha çıkarsan hayra kavuşursun.” Yatağına yatacağın zaman namaz kılmak için abdest alıyor gibi abdest al, sonra sağ tarafına yat, zikrederek* dua et. En son sözün dua olsun.” Rasûlullah (şöyle dua ederdi: “Allah’ım sana teslim olup hükmüne razı oldum, sana inandım, sana dayanıp güvendim, yüzümü ve gönlümü sana çevirdim, senin yardımınla düşmanlara karşı savaştım. Allah’ım beni saptırmandan senin büyüklüğüne sığınırım ki; senden başka gerçek ilah yoktur. Ölmeyecek, yalnızca diri kalacak sensin. Cinler ve insanlar hep ölümlüdürler.” Allah bize yeter, O ne güzel vekildir” sözünü İbrahim (aleyhi ssellem) ateşe atıldığında Muhammed (sallallahu aleyhi vesellem) Müşrikler: “Bakın size karşı bir ordu toplanmış, onlardan korkun ve korunun” dediklerinde söylemiştir. bu söz müslümanların imanını artırdı ve “ İbrahim (aleyhi ssellem) ateşe atıldığı zaman son sözü “Allah bana yeter, O ne güzel vekildir” demek olmuştur. 77- عَنْ أبي هُرَيْرَةَ*.*عَنِ النَّبِيِّ قال : يَدْخُلُ الْجَنَّةَ أَقْوَامٌ أَفْئِدَتُهُمْ مِثْلُ أَفْئِدَةِ الطَّيْرِ . Peygamber* buyurmuştur: “Cennete girecek bir takım insanlar var ki; onların kalpleri tevekkül ve Allah’a güvenmede kuşların kalpleri gibidir.” Rasûlullah* buyurdu: “Geçmiş ümmetler bana gösterildi. Peygamber gördüm yanında bir grup vardı, peygamber gördüm yanında bir iki kişi bulunuyordu ve peygamber gördüm yanında hiç kimse yoktu. önüme büyük bir karaltı çıktı, bunlar Mûsa’nın ümmetidir dediler. Ufukta çok büyük bir karaltı, vardı bunlar ümmetindir. hesapsız azapsız cennete girecek yetmişbin kişi vardır dediler.” Peygamberimiz hesapsız azapsız cennete gireceklerin kim olduğunu anlatdı Onlar şifanın Allahtan geldiğine inanıp büyü yapmazlar uğursuzluğa da inanmazlar onlar Rablerine güvenip dayananlardır” buyurdu. “Mü’minler, düşman bölüklerini gördüler mi; “İşte bu Allah ve peygamberinin bize vâdettiğidir, Allah ve peygamberi doğru söylemiştir” dediler. Bu onların inançlarını ve teslim oluşlarını artırmıştır. “(33 Ahzâb 22) قالالله تعالى :*اَلَّذِينَ قال لَهُمُ النَّاسُ إن النَّاسَ قَدْ جَمَعُوا لَكُمْ فَاخْشَوْهُمْ فَزَادَهُمْ إيمانا وَقالواحَسْبُنَا اللَّهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ*.. inananlar başka insanlar tarafından “Bakın size karşı bir ordu toplanmış, onlardan korkun ve korunun” denince bu söz onların imanını artırdı ve “Allah bize yeter, O ne güzel vekildir” diye cevap verdiler.” (Âl-i İmrân ) قالالله تعالى :*وَتَوَكَّلْ عَلَى الحي الذي لاَ يَمُوتُ.*. “Öyleyse, hep diri olup, hiç ölmeyecek Rabbine güvenip dayan.” (25 Furkân 58) قالالله تعالى :*وَعَلَى اللَّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ*.. “İnananlar, sadece Allah’a güvenip dayanmalıdırlar.” (İbrahim) قالالله تعالى :*فَإذا عَزَمْتَ فَتَوَكَّلْ عَلَى اللَّهِ*.. “Bir karara varmak istediğinde, artık Allah’a dayanıp güven. “(Âl- i İmrân) قالالله تعالى :*وَمَنْ يَتَوَكَّلْ عَلَى اللَّهِ فَهُوَ حَسْبُهُ*.. “Kim Allah’a güvenip dayanırsa, Allah ona yeter.” (talâk) قال الله تعالى :*إنما الْمُؤْمِنُونَ الَّذِينَ إذا ذُكِرَ اللَّهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَإذا تُلِيَتْ عَلَيْهِمْ آياته زَادَتْهُمْ َإيمانا وَعَلَى رَبِّهِمْ يَتَوَكَّلُونَ.*. “Gerçek mü’min o kimsedir ki, Allah’tan söz edilse, kalpleri korkuyla titrer* O’nun ayetleri ulaştırılsa, imanları artar ve Rablerine güvenip, dayanırlar.” (Enfâl) |
|
06-30-2018, 07:55 | #5 |
Kaynak riyazüs salihin android programı
Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu وَفِى رِوَايَةٍ لَهُ: إن الشَّيْطَان يَحْضُرُ أَحَدَكُمْ عِنْدَ كُلِّ شَيْءٍ مِنْ شَأنهِ حَتَّى يَحْضُرَهُ عِنْدَ طَعَامِهِ, فَإذا سَقَطَتْ مِنْ أَحَدِكُمُ اللُّقْمَةُ,, فَلْيُمِطْ مَا كان بِهَا مِنْ أَذًى, ثُمَّ لِيَأْكُلْهَا وَلاَ يَدَعْهَا للشيطان . Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) parmakları yalamayı ve yemek kaplarını tertemiz yaparak silmeyi emretti ve: Sizler bereketin, yemeğin hangi parçasında olduğunu bilemezsiniz”, buyurdu. Sizden birinizin lokması yere düştüğünde hemen alsın ve üzerine yapışanları silip temizledikten sonra o gıdayı şeytana bırakmasın, parmaklarını yalamadıkça elini mendile silme yıkamasın çünkü yemeğin bereketinin hangi parçasında olduğunu bilemezsin “Şüphesiz şeytan sizin her birinizin her işinde hazır olur. yemek esnasında bile yanında bulunur. Sizin birinizin lokması yere düşerse onun üzerine yapışanları temizleyip yesin, lokmasını şeytana bırakmasın.” Rasulullah efendimiz vaaz etmek üzere ayağa kalktı ve buyurdu: “Ey insanlar! Sizler yalınayak, çırılçıplak ve sünnetsiz olarak Allah’ın huzuruna toplanacaksınız. İlk defa yoktan varettiğimiz gibi yeniden yaratacağız. Bu vadimizdir. Biz bunu yapmaya muktediriz Enbiya kıyamet günü ilk giydirilecek olan İbrahim as. dır. ümmetim cehenneme doğru yöneltilirler.ey Rabbim, bunlar ashabımdır, derim. Bunun üzerine: Sen bunların senden sonra ne bidatler ortaya çıkarıp kötülükler yaptıklarını bilmezsin, denir. ben Salih kul İsa (aleyhisselam)’ın dediği gibi Ben emrettiğinden başkasını söylemedim. Benim ve sizin Rabbiniz Allah’a kulluk edin, dedim ve onların arasında yaşadığım sürece kontrolcu idim. Beni aralarından aldığında üzerlerinde denetleyici sadece sen kaldın. Sen her şeye yeterince şahitsin. onları azaba çarptırırsan onlar senin kullarındır dilediğini yaparsın Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu: “Allah’ın benimle gönderdiği hidayet ve ilim yeryüzüne yağan bol yağmura benzer. Yağmurun yağdığı yer verimli topraktır. Yağmur suyu emer, bol çayır ve ot bitirir. Bir kısmı suyu emmeyen katı bir yer olup suyu biriktirir muhafaza eder Allah, o su ile insanları faydalandırır. İnsanlar ve hayvanlar o sudan içerler ve ekip biçerler. yağmur öyle bir yere yağar ki orası düz ve kaypaktır, ne su tutar ne ot bitirir. İşte bu üç türlü toprak Allah’ın gönderdiği hak din hakkında anlayışlı olan hidayet ve ilim kendisine fayda veren onu öğrenen öğreten kimse ile buna baş kaldırıp kulak asmayan ve Allah’ın gönderdiği hidayeti kabul etmeyen kimsenin benzeridir. عَنْ جَابِرٍ قال : قال رَسُولُ اللَّهِ:مَثَلِي وَمَثَلُكُمْ كَمَثَلِ رَجُلٍ أَوْقَدَ نَارًا فَجَعَلَ الْجَنَادِبُ وَالْفَرَاشُ يَقَعْنَ فِيهَا, وَهُوَ يَذُبُّهُنَّ عَنْهَا وَأنا أخذ بِحُجَزِكُمْ عَنِ النَّارِ, وَأنتمْ تَفَلَّتُونَ مِنْ يَدِي . Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu: “Benim ve sizin durumunuz; ateş yakıp ta ateşine kelebekler ve çekirgeler düşmeye başlayınca onlara engel olmaya çalışan adamın durumuna benzer. Ben sizi ateşten korumak için eteklerinizden tutuyorum, siz ise elimden kurtulup ateşe girmeye çalışıyorsunuz.” 165-وَعَنْهُ أن النَّبِيَّ*أمر بِلَعْقِ الأصابعِ وَالصَّحْفَةِ, وَقال : إنكُمْ لاَ تَدْرُونَ فِي أَيِّهِ الْبَرَكَةُ . وَفِى رِوَايَةٍ لَهُ:*إذا وَقَعَتْ لُقْمَةُ أَحَدِكُمْ فَلْيَأخذهَا فَلْيُمِطْ مَا كان بِهَا مِنْ أَذًى, وَلْيَأْكُلْهَا وَلاَ يَدَعْهَا للشيطان, وَلاَ يَمْسَحْ يَدَهُ بِالْمِنْدِيلِ حَتَّى يَلْعَقَ أصابعَهُ, فَإنهُ لاَ يَدْرِي فِي أَيِّ طَعَامِهِ الْبَرَكَةُ . İyilik edenler cennete girer, bana karşı gelenler cenneti istememiş demektir”, buyurdu. Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem)’in yanında sol elle yemek yediler . efendimiz adama: “Sağ elinle ye”, buyurdu. Adamın yapamıyorum demesiyle peygamberimiz: “Yapamaz ol” diye beddua etti. Çünkü adamın Rasulullah’ı dinlememesi kibrinden dolayı idi. beddua üzerine elini ağzına götüremez oldu. peygamberimiz (sallallahu aleyhi vesellem) saflarımızı düzeltmede çok itina gösterirdi bizde saflarımızı düzeltmeye önem gösterelim. Bir gün namaz kılmak için efendimiz kamet yapmak özereyken, safta bir adamın göğsü dışarıda olduğunu görünce, buyurdu: Ey Allahın kulları; Ya saflarınızı düzeltirsiniz ya da Allâhu Teâlâ' yüzlerinizi ayrı ayrı taraflara çevirir Allah aranıza düşmanlık buğuz ve kalplerinize ihtilaf koyar ve bilesiniz." عَنْ اَبِى مُوسَى قال : احْتَرَقَتْ بَيْتُ بِالْمَدِينَةِ عَلَى اَهْلِهِ مِنَ اللَّيْلِ ، فَلَمَّا حُدِّثَ رَسُولُ اللهبِشَأنهِمْ قال : "إن هذِهِ النَّارَ عَدُوٌّ لَكُمْ ، فَإذا نِمْتُمْ فَاَطْفِؤُهَا عَنْكُمْ. Medine’de bir ev geceleyin ev halkı ile birlikte yanmıştı. peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) Ateş sizin düşmanınızdır. Uyuyacağınızda onu söndürünüz, buyurdular. عَنْ اَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّقال: دَعُونِى مَا تَرَكْتُكُمْ إنما اَهْلَكَ مَنْ كان قَبْلَكُمْ كَثْرَةُ سُؤَالِهِمْ وَاخْتِلاَفُهُمْ عَلَى أنبِيَائِهِمْ! فَإذا نَهَيْتُكُمْ عَنْ شَىْءٍ فَاجْتَنِبُوهُ، وَإذا أمرتُكُمْ بِأمر, فَأْتُوا مِنْهُ مَااسْتَطَعْتُمْ. Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu: “Ben size herhangi bir şeyi emredip yasaklamadığım sürece beni kendi halime bırakınız. Sizden önceki ümmetleri çok soru sormaları ve peygamberlerine karşı münakaşa etmeleri helak etmiştir. Size herhangi bir şeyi yasakladığım zaman ondan kesinlikle kaçınınız, bir şeyi emrettiğimde onu gücünüz yettiğince yerine getiriniz.” Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) gözleri yaşartan, kalpleri ürperten çok tesirli bir konuşma yaptı.Allahtan korkmanızı, başınıza Habeşli simsiyah bir köle bile olsa onu dinleyip itaat etmenizi tavsiye ederim. Benden sonra içinizde hayatta kalanlar pek çok ihtilaflar göreceklerdir. sizin yapacağınız sünnetim ve doğru yolda olan Hulefa-i Raşidin’in sünnetine sarılmaktır. Sünnetlere sımsıkı sarılınız. Sonradan ortaya çıkarılmış bidatlerden şiddetle sakınınız. Çünkü her bidat bir sapıklıktır. عَنْ أبي هُرَيْرَةَ أن رَسُولَ اللَّهِقال : كُلُّ أُمَّتِي يَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ إلا مَنْ أَبَى. قالوا : يَا رَسُولَ اللَّهِ وَمَنْ يَأْبَى؟ قال : مَنْ أَطَاعَنِي دَخَلَ الْجَنَّةَ, وَمَنْ عَصَاني فَقَدْ أَبَى . Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) ”Yüz çevirenler dışında ümmetimin hepsi cennete girerler”, buyurdu. *قال الله تعالى :*وَالَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ اَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ اَعْيُنٍ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّقِينَ اِمَامًا. “Onlar ki ey Rabbimiz! Bize göz nuru eşler ve çocuklar bahşet ve bizi Allahtan korkan kişilere örnek ve öncü yap diye dua ederler. (Furkan) *قال الله تعالى :*وَجَعَلْنَاهُمْ اَئِمَّةً يَهْدُونَ بِأمرنَا. “....Ve onları öyle rehber ve önderler yaptık ki emrimizle toplumu doğru yola sevkederler.” (Enbiya) Abâ denilen bir kumaşı ortasından delerek başlarına geçirmiş, kılıç kuşanmış, Mudar kabilesinden yarıçıplak bir topluluk Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem)a geldi. Onlarda gördüğü yoksulluktan dolayı Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem)’in yüzünün rengi değişti. Bilal’e ezan okuyup kamet getirmesini emretti. Öğle namazını kıldırıp cemaate “Ey insanlar, sizi tek bir canlıdan yaratan, ondan eşini var eden ve her ikisinden pek çok kadın ve erkek meydana getiren Rabbinize karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun. Adını kullanarak birbirinizden dilekte bulunun buyurdu قال الله تعالى :*قُلْ كُنْتُمْ إن تُحِبُّونَ اللهَ فَاتَّبِعُونِى يُحْبِبْكُمُ اللهُ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ*. “Ey peygamber de ki: Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah’ta sizi sevsin ve günahlarınızı affetsin.” (Al-i İmran) 170- عَنْ عَائِشَةَ رضي اللهُ عَنْهَا قالتْ : قال رَسُولُ الله*:مَنْ أحْدَثَ فِى أمرنَا هذَا مَا لَيْسَ لَهُ مِنْهُ فَهُوَ رَدٌّ. وَفِى رِوَايَةٍ لِمُسْلِمٍ: مَنْ عَمِلَ عَمَلاً لَيْسَ عَلَيْهِ أمرنَا فَهُوَ رَدٌّ. Aişe ra’dan rivayetle Rasulullah buyurdu: “Kim dinimizde olmayan bir şeyi ortaya çıkarırsa, o şey kabul edilmez, reddedilir.” “Kim bizim dinimizde olmayan bir şeyi yaparsa o kabul edilmez, reddolunur.” Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) hutbe verdiği zaman gözleri kızarır, sesi yükselir: “Düşman sabah akşam üzerinize hücum edecek, kendinizi koruyunuz”, diyerek ordusunu uyaran komutan gibi öfkesi artardı. şehadet parmağıyla orta parmağını bir araya getirerek: “Ben peygamber gönderildiğimde kıyametle aramızdaki mesafe şu iki parmak gibi yakındı”, buyurdu ve bilin ki: “Sözün en hayırlısı Allah’ın kitabıdır. Yolların en hayırlısı Muhammed (sallallahu aleyhi vesellem)’in yoludur. İşlerin en kötüsü din adına sonradan ortaya çıkarılan bidatlardır. Her bidat sapıklıktır”, dedi ve devam etti: “Ben her müslümana kendi nefislerinden yakın bir dostum. Kim ölürken bir mal bırakırsa, o varislerinindir. kim de borç, yetim ve dul bırakırsa, borcu bana ait olup muhtaç kimselerin işi de bana aittir.” *Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle dedi: “ siz sizden evvel geçen kitap ehli Yahudi ve Hristiyanlar gibi işittik ve isyan ettik demek mi istiyorsunuz? Böyle demeyiniz, bilakis siz işittik itaat ettik Rabbimiz bizi bağışla dönüşümüz sanadır, deyiniz. Elçi ve onunla birlikte olan mü’minler Rabbi tarafından ona indirilene inanırlar. Hepsi Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve elçilerine inanırlar, onun elçilerinin hiç birisi arasında ayırım yapmazlar işittik ve itaat ettik bizi bağışlamanı dileriz, dönüşümüz sanadır, derler. Bakara Allah hiç kimseye taşıyabileceğinden fazlasını yüklemez. Kişinin yaptığı her iyilik kendi yararına, her kötülük kendi zararınadır.(Müslim) Ey Rabbimiz! Unutur veya hata yaparsak bizi sorgulama. Ey Rabbimiz ! bizden öncekilere yüklediğin gibi bize ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Güç yetiremeyeceğimiz yükleri bize taşıtma ve günahlarımızı affet, bizi bağışla ve acı. sahibimiz ve efendimiz sensin. Senden gelen gerçekleri örtbas eden kafirlere karşı bize yardım eyle. (Bakara ) قال الله تعالى :*فَمَا ذَا بَعْدَ الْحَقِّ إلا الضَّلاَلُ*فأنى تصرفون*. haktan ayrıldıktan sonra sapıklıktan başka ne kalır? O halde nasıl oluyor da gerçeklerden sapıklığa döndürülüyorsunuz.” (Yunus ) قال الله :*مَا فَرَّطْنَا فِى الْكِتَابِ مِنْ شَىْءٍ*. “... Biz kitapta tek bir şeyi bile ihmal edip eksik bırakmadık.” (Enam) قال الله تعالى :*فَإن تَنَازَعْتُمْ فِى شَىْءٍ فَرُدُّوهُ اِلَى اللهِ وَالرَّسُولِ. herhangi bir konuda anlaşmazlığa düşerseniz - Allaha ve ahirete gerçekten inanıyorsanız - onu Allah’a ve peygamberine götürün.” (Nisa) قال الله تعالى :*وَأن هذَا صِرَاطِى مُسْتَقِيمًا فَاتَّبِعُوهُ ، وَلاَ تَتَّبِعُوا السُّبُلَ فَتَفَرَّقَ بِكُمْ عَنْ سَبِيلِهِ*. “Şüphesiz bu benim dosdoğru yolumdur. ona uyun, diğer yollardan gitmeyin ki sizi onun yolundan ayırıp saptırmış olurlar.” (Enam) “Rabbine andolsun ki onlar anlaşmazlığa düştükleri her konuda sen peygamberi hakem yapmadıkça ve sonra senin kararına kalblerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın tam bir teslimiyetle uymadıkça gerçekten inanmış olmazlar.” Nisa قال الله تعالى :*إنما كان قَوْلُ الْمُؤْمِنِينَ إذا دُعُوا اِلَى اللهِ وَرَسُولِهِ لِيَحْكُمَ بَيْنَهُم ْأن يَقُولُوا سَمِعْنَا وَاَطَعْنَا وَاوُلئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ*. “Aralarında ilahi kitap hüküm versin diye Allah’a ve lelçisine çağrıldıkları zaman mü’minlerin söyleyeceği tek söz : işittik ve iman ettik olmalıdır. Gerçek kurtuluşa erenler bunlardır.” ( Nur) “Göklerde ve yerdeki her şey Allah’a aittir. Aklınızdan geçeni açıklasanız da gizleseniz de Allah, sizi kalblerinizden geçirdiklerinizden hesaba çekecektir. dileğini affeder, dilediğini de cezalandıracaktır. Allah’ın gücü her şeye yeter.” (Bakara) sahabe Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem)’in yanına gelip diz üstü çökerek şöyle dediler: Ey Allah’ın Rasulü biz namaz, cihad, oruç sadaka gibi gücümüz yeten amellerle mükellef klındık ve yaşıyoruz ama bize inen ayete güç yetiremiyoruz. Bunun üzerine şöyle denilir: sen onlardan ayrıldığın andan itibaren onlar tabanları üzere geri dönerek İslamdan çıkıp dinsizliğe yapıştılar.” eğer bağışlarsan doğrusu sen, çok güçlü ve üstün olansın ve yaptığın her şeyi yerli yerince yapansın. şöyle denilir: sen onlardan ayrıldığından itibaren onlar tabanları üzere geri dönerek İslamdan çıkıp dinsizliğe yapıştılar.” . Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) sapanla taş atmayı yasakladı ve: “Sapan taşı avı öldürmez, düşmanı yaralamaz fakat göz çıkarır ve diş kırar.” * İbn-i Muğaffeline biri sapanla taş atmıştı. İbn-i Muğaffel o kimseyi sapandan yasakladı ve şunları söyledi: Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) sapanla taş atmayı yasakladı ve “Bununla av avlanılmaz” buyurdu. İbn-i Muğaffel şöyle söyledi: Ben sana Allah Rasülü (sallallahu aleyhi vesellem)’in bunu yasakladığını haber veriyorum, sen ise aynı şeye devam ediyorsun. Eğer bunu yapmakta devam edersen seninle asla konuşmayacağım. (Müslim Sayd 56) Ömer İbn-i Hattab’ Hacer’ül Esved’i öptü dediki: “Bilirim ki sen bir taşsın ne fayda verirsin ne de zarar. Eğer Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem)’ın seni öptüğünü görmeseydim ben de öpmezdim. |
|
06-30-2018, 07:56 | #6 |
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
DİNİ HİKAYELER RESULULLAH'TAN HİKAYELER NAMAZIN FAZİLETİ saçları dağınık, sesi gür biri Resulüllah aleyhisselama İslam nedir? diye sordu Resulüllah Bir gün bir gecede beş vakit namazdır,*nafile kılmak arzu edersen başka, farz beştir, buyurdu. Adam:*yemin ederim ne fazla ne de noksan yaparım, diyerek gitti.*Allah'ın Resulü Doğru söylüyorsa, felaha erişti, buyurdu.* ÜMMETİ MUHAMMED'İN AFFI Peygamber aleyhisselam Mekke'den yola çıktı yolda ellerini kaldırıp Allah'a dua etti yere kapanıp secde etti.uzun bir süre durdu, ve buyurdu:* Muhakkak Rabbime yalvarıp ümmetim için şefaat ettim üçte birini affetti; şükür için secdeye kapandım. ümmetim için Rabbime yalvardım üçte biri bağışlandı; Rabbime yalvardım ümmetimin günahları bağışlandı Rabbime secde etmek için yere kapandım.* NAMAZDAN SONRA ZİKRİN FAZİLETİ Muhacirlerin fakirleri Resulüllah aleyhisselama dediler ki:*Servet sahibi Müslümanlar derece ve nimetler bakımından bizi geçti Resulüllah ne hususta» diye buyurunca; muhacir fakirler:*Biz namaz kılıyoruz, onlar da kılıyorlar; oruç tutuyoruz, onlar da onlar sadaka verdiler biz veremiyoruz; köle azad ediyorlar, biz edemiyoruz.» dediler.* Peygamber aleyhisselam:*Size, sizden ilerde bulunanlara yetişebileceğiniz, sizden başka kimsenin faziletli olamıyacağı bir şey öğreteyim mi?» buyurdu.*Muhacirlerin fakirleri: _*Evet, ey Allah'ın Resulü» dediler.*Peygamber aleyhisselam «Her namazın sonunda otuz üç Sübhanellah otuz üç Elhamdülillah otuz Üç defa Allahü Ekber Allah'ı her türlü noksanlıktan tenzih ederim.Hamd Allah'a mahsustur, Allah en büyüktür deyiniz» buyurdu.*Muhacir fakirler, Resulüllah aleyhisselama dediler ki:*Mal ve servet sahibi kardeşlerimiz bizim yaptığımızı işitip bizden öce yaptılar.»*Allah'ın Resulü buyurdu:*Bu Allah'ın fazlıdır, dilediğine verir.»* DUALARIN KABUL ZAMANI Peygamber aleyhisselam buyurmuşlardır:* Güneşin doğduğu günlerin en hayırlısı Cuma günüdür. Adem aleyhisselam o gün yaratıldı, Cennete konuldu, Cennetten yer yüzüne indirildi. O günde bir saat vardır ki; Allah'tan isteyerek, kıldığı namazı o saate isabet ettiren her müslim kuluna Allah istediğini verir.»*Abdullah bin Selam:* O saati biliyorum, dedi. Bunun üzerine kendisine:* haber ver, dedim. O da:*ikindiden sonra güneş batıncaya kadar olan zamandır, diye söyledi.* ** KADINLARA NASİHAT Peygamber aleyhisselam Bayram namazında ezan ve kamet okunmadan, hutbeden önce namaza başladı. Bilal radıyallahu anh'e dayanarak hutbe okumak için kalktı. takvayı emrederek Allah'a taat ve ibadete teşvik etti ve insanlara nasihatte bulunduktan sonra, Mescidin gerisinde bulunan kadınlara geldi ve nasihat ederek:*Sadaka veriniz, çünkü çoğunuz cehennem odunusunuz!, deyince, kadınların hayırlılarından biri kalktı Ey Allah'ın Resulü; neden çoğumuz cehennem odunları oluyoruz, dedi.*Peygamber aleyhisselam buyurdu:* siz çok şikayet eder ve kocanızın nimetlerini örter, görmezsiniz.*Bunun üzerine kadınlar ziynetlerinden küpelerini ve yüzüklerini Bilal'in elbisesine koyarak sadaka vermeye başladılar.* |
|
06-30-2018, 07:56 | #7 |
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
DİNİ HİKAYELER RESULULLAH'TAN HİKAYELER CEHALETİN İLACI SORMAK seferde, birine taş isabet etti ve başını kırdı. Sonra adam uykuda ihtilam olunca, arkadaşlarına:* Teyemmüm edebilir miyim,diye sordu.*hayır su mevcut oldukça teyemmüme ruhsat yoktur, dediler. şahıs gusül abdesti yaradan içeriye giren suyun tesiri ile vefat etti.*efendimiz sav Adamı öldürmüşler, Allah onları öldürsün Bilmiyorlarsa sorsaydılar cehaletin ilacı sormaktır, o adama teyemmüm kafiydi Yarasına da bir bez parçası koyar, üzerine mesheder ve vücudunun diğer yerlerini yıkardı» diye buyurdu TEYEMMÜMÜN MEŞRUYETİ Hazreti Aişe ra anlatıyor:*Resulüllah sav. seferlerinde yola çıktık. Mekke'ye yakın* gerdanlığım kaybolmuştu. Gerdanlığımı bulmak için Allah'ın Resulü ile durdular.mahalde su yoktu insanlar ebu Bekir ra. Ya Aişe ne yaptı, görmüyor musun? Peygamber ile beraberindeki insanları su olmayan bir yerde durdurttu, Ebu Bekir ra geldi ve:* Peygamber ile insanları da susuz bir yerde hapsettin, yumruğunu sıkarak arkama vurmaya başladı. Allah'ın Resulü susuz olarak sabaha kadar uyudu. Bu hadise üzerine Allahü Teala «Su bulamazsanız temiz toprak ile teyemmüm ediniz» mealindeki ayeti kerimeyi indirdi. Peygamberin rakiplerinden biri Üseyd Ey Ebu Bekir ailesi! Bu, sizin bereketinizle olanların ilki değildir, dedi.*Aişe ra üzerinde bulunduğu deveyi kaldırdı ve altında kalmış gerdanlığı buldu NİYET - İHLAS VE MEZİYETLERİ Peygamber aleyhisselam buyurdu:*Üç kişi yolda mağaraya sığındılar. mağaranın önüne bir kaya düştü ve mağara kapandı. biribirine Allah için işlediğiniz bir iş varsa, hatırlayın onu vesile ederek Allah'a dua edin, sizi bu beladan kurtarır.* biri:*Ey Rabbim! Benim yaşlı annem-babam küçücük çocuklarım. Vardı Onlara bakarım. koyunları sağar ve yavrularımdan önce anne - babama süt içirir, beslerdim. geç kaldım, anne-babamı uyumuş buldum. koyunlarımı sağdım ve çocuklarım açken anne - babamdan önce onları beslemedim Anne-babamı da uyandırmaya kıyamadığım için, sabaha kadar başlarında beslemeye hazır ayakta bekledim. Eğer amelim kabul olunup rızanı kazanmışsa, göğü görecek kadar, önümüzü açıver, Ey Allah'ım, dedi. Allahü Teala kayayı biraz kaldırmak suretiyle açtı ve gökyüzünü gördüler.* İkincisi: Ey Allah'ım! amcam kızı vardı. Onu, aşırı seviyordum. Bir gün cinsi münasebet arzu ettim. Kanmadı; yüz dinar getirmedikçe olmaz, dedi. parayı biriktirinceye kadar çalıştım ve gayri meşru münasebette bulunmak üzereyken amcam kızı: Ey Allah'ın kulu Allah'tan kork ancak Allah'ın hakkı olan şer'i nikah ile mühürü aç, dedi. derhal vazgeçtim Eğer bunu senin rızan için yaptığımı kabul ediyorsan,kapıyı aç, dedi. Allahü Teala kapıyı biraz daha açtı.*Üçüncüsü ise şöyle dedi: Ey Rabbim, ben birini ücretli olarak çalıştırıyordum, hakkımı ver, dedi. Verdim. Almak istemedi, Ben de pirinci ekmeye devam ettim ve elde ettiğim kazançla çobanları ile birlikte inek sürüsü temin edinceye kadar ekledim. Alacaklı geldi ve:*Allah'tan kork! dedi. Ben Çobanları ile birlikte inekleri de al, dedim.* Allah'tan kork! benimle alay etme! dedi.* Alay etmiyorum, onlar senin, onları al! dedim. Ey Allah'ım, eğer senin rızan için yaptığıysam kapıyı aç! diye dua ettim Allahü Teala kapıyı açtı.* |
|
06-30-2018, 07:58 | #8 |
Kaynak riyazüs salihin android programı
Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu camiye gidip gelirse Allah onun her geliş ve gidişinde onun için cennette bir sofra hazırlar.” عَنْ أبي هُرَيْرَةَ قال :*قال رسولُ اللهِ:يَا نِسَاءَ الْمُسْلِمَاتِ لاَ تَحْقِرَنَّ جَارَةٌ لِجَارَتِهَا وَلَوْ فِرْسِنَ شَاةٍ. Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu Ey müslüman hanımlar hiçbir komşu kadın komşusunun verdiği koyun paçası bile olsa yaptığı iyiliği almamazlık yapmasın ve küçümsemesin.” عَنْ أبي هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِيِّقال : الإيمان بِضْعٌ وَسَبْعُونَ, أَوْ بِضْعٌ وَسِتُّونَ شُعْبَةً فَأَفْضَلُهَا قَوْلُ لاَ إِلَهَ إلا اللَّهُ, وَأَدْنَاهَا إِمَاطَةُ ألاذَى عَنِ الطَّرِيقِ, وَالْحَيَاءُ شُعْبَةٌ مِنَ الإيمان . Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu: “İman yetmiş şubedir. En yükseği لاَ إِلَهَ إلا اللهُ = Allah’tan başka ibadet edilecek sözü dinlenecek ilah yoktur sözüdür. En aşağısı ise eziyet verecek şeyleri yollardan kaldırmaktır, utanmak imanın bir parçasıdır.” (Buhârî, Müslim) Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu: “ bir adam çok susadı, kuyuya indi, bir köpek dilini çıkarmış susuzluktan nemli toprağı yalıyordu. Adam mestini su ile doldurdu köpeği suladı. Allah o kimseye teşekkür etti razı oldu ve bağışladı.” Sahabîler: Ey Allah’ın Rasûlü bizim için hayvanlardan sevap var mıdır? dediler. Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) Evet! kendisinde hayat eseri olan canlının her yaş ciğerini sulayan için mükafaat vardır, buyurdular. عَنْ أبي ذَرٍّ قال : قال لِيَ النَّبِيُّ: لاَ تَحْقِرَنَّ مِنَ الْمَعْرُوفِ شَيْئًا وَلَو أن تَلْقَىأخاكَ بِوَجْهٍ طَلِيقٍ. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle dedi: “Kardeşini güler yüzle karşılamaktan ibaret bile olsa hiçbir iyiliği küçük görme!” Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdular: İnsanın her bir eklemi için güneşin her çıkış gününde bir sadaka gerekir. İki kişi arasında adâletle İki kişinin arasını bulmak sadakadır. Bir kimsenin bineğine binmesine yükünün yüklenmesine yardımcı olmak sadakadır. Güzel söz söylemek ve Namaza giderken attığın her adım sadakadır. rahatsız eden şeyleri yoldan alıp atmak sadakadır.” Her insan üçyüzaltmış eklem üzere yaratılmıştır halde bir kimse: Allahüekber elhamdülillah lâ ilâhe illallah sübhanallah derse, Allah’tan bağışlanma dilerse, insana eziyet veren taş, diken, kemik gibi şeyleri kaldırırsa, iyiyi emreder, kötülükden sakındırırsa, bunların hepsi üçyüzaltmışı bulursa o gün cehennem ateşinden uzaklaşmış olarak akşamı eder. - عَنْ أبي هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِيِّقال :*مَنْ غَدَا إِلَى الْمَسْجِدِ أَوْ رَاحَ, أَعَدَّ اللَّهُ لَهُ فِي الْجَنَّةِ نُزُلاً كُلَّمَا غَدَا أَوْ رَاحَ . Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu: namaz için sadaka gerekir. sübahnallah elhamdülillah lâ ilâhe illallah demek Allahüekber demek sadakadır, iyilik etmek kötülükten sakındırmak sadakadır, kuşluk vakti kılacağın iki rekat kuşluk namazı da bunların yerine geçer.” (Müslim) عَنْ أبي ذَرٍّ قال : قال النَّبِيُّ:عُرِضَتْ عَلَيَّ أَعْمَالُ أُمَّتِي حَسَنُهَا وَسَيِّئُهَا, فَوَجَدْتُ فِي مَحَاسِنِ أَعْمَالِهَا الأذَى يُمَاطُ عَنِ الطَّرِيقِ, وَوَجَدْتُ فِي مَسَاوِي أَعْمَالِهَا النُّخَاعَةَ تَكُونُ فِي الْمَسْجِدِ لاَ تُدْفَنُ . Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu: “Ümmetimin tüm amelleri bana arzolundu, iyi işlerinin içinde eziyet veren şeylerin yollardan kaldırılması da vardı. Sümük ve balgamla Mescitlerin kirletilmesi ve o haliyle bırakılması da çirkin ameller arasında idi.” (Müslim) insanlar: Ey Allah’ın Rasûlü zenginler tüm sevapları götürüyorlar, onlarda bizler gibi namaz kılıyor, oruç tutuyor, zenginliklerinden sadaka veriyorlar dediler. Rasûlüllah (sallallahu aleyhi vesellem): “Allah sizlere sadaka verme ve sevap kazanma imkanı vermedi mi sanıyorsunuz?Her sübhanallah her Allahüekber her elhamdülillah bir sadakadır, her lâ ilâhe illallah demek bir sadakadır, iyiliği emretmek, kötülükten sakındırmak sadakadır. her birinizin hanımıyla yatması sadakadır” buyurdu. sahâbîler: Ey Allah’ın Rasûlü hanımımızla şehvetimizi tatmin sevap mı dediler. Peygamber sav. Kişi ihtiyacını haram yoldan giderse günahtır ancak Helal yolda sevap vardır buyurdu قال الله تعالى :*وَمَا تَفْعَلُواْ مِنْ خَيْرٍ فَإن اللّهَ بِهِ عَلِيمٌ*. “Siz her ne iyilik yaparsanız, mutlaka Allah onu çok iyi bilir.” (Bakara ) قال الله تعالى :*وَمَا تَفْعَلُواْ مِنْ خَيْرٍ يعلمه الله ِ “Her ne iyilik yaparsanız, Allah onun farkındadır.” ( Bakara) قال الله تعالى :*فَمَن يَعْمَلْ مِثْقال ذَرَّةٍ خَيْرًا يَرَهُ*. “Artık kim zerre kadar iyilik yapmışsa, karşılığını görecek.” (Zilzâl) قال الله تعالى :*مَنْ عَمِلَ صَالِحًا فَلِنَفْسِهِ. Her kim doğru dürüst iyi işler işlerse, kendi faydasınadır.” (Câsiye) Ey Allah’ın Rasûlü hangi amel üstündür? “Allah’a iman ve Allah yolunda cihad buyurdu. Hangi esir ve köleyi hürriyetine kavuşturmak faziletlidir? dedim. “Sahipleri yanında en kıymetli ve değeri yüksek olanı” buyurdu. Cihadı ve köle azadını yapamaz isen. “İş bilene yardım edersin, iş bilmeyenin işini yaparsın” buyurdu. bunların hiçbirini yapamaz isen “İnsanlara zarar vermekten sakınırsın bu sadakadır” buyurdu. * “Allah’ın yardımı erişip fetih gerçekleşince” Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) kıldığı her namazın rüku’ ve secdelerinde: “Ey Rabbimiz seni noksanlardan tenzih eder, sana hamdederim beni bağışla” derdi. Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) rüku’ ve secdelerde: “Allah’ım seni noksanlardan tenzih eder, sana hamdederiz, bizi bağışla der bunu çok tekrarlardı.Kuranda emredilenleri yapardı. Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) vefatından önce “Allah’ım seni noksanlardan tenzih ederiz, Allah’ım sana hamdederiz, bağışlamanı diler, tevbe ederim” duasını sık sık tekrar ederdi. Hz. Aişe diyor ki: Ey Allah’ın Rasûlü yeni bir takım kelimelerle Allah’a dua ediyorsun, bunlar nedir? dedi Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) de: “Ümmetim ve benim için tesbit ve tayin edilmiştir. Onu gördüğüm zaman bu kelimeleri söylemem emredilmiştir. Bu Nasr sûresidir” buyurdu. Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem): “Allah’ım sana hamd eder ve seni noksandan tenzih ederiz, bağışlanma diler, tevbe ederim” sözlerini sık sık söylerdi. Hz. Aişe sordu Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu: “Rabbim ümmetim içinde alamet göreceğimi bildirdi. Onu gördüğümden bu yana Sübhanallahi ve bihamdihi estağfirullahe ve etûbü ileyh sözünü çok söylerim buyurdu Ben alameti Mekke’nin fethine işaret eden “Allah’ın yardımı ulaşıp fetih gerçekleşince ve insanların Allah’ın dinine girdiklerini gördüğümde Rabbini Hamd ile tesbih et O’ndan bağışlanma dile. Allah tevbeleri çok kabul edendir.” Meâlindeki Nasr sûresinde gördüm buyurdu. -عَنْ أنس قال :إن اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ تَابَعَ الْوَحْيَ عَلَى رَسُولِ اللَّهِقَبْلَ وَفَاتِهِ, حَتَّى تُوُفِّيَ أَكْثَرَ مَا كان الْوَحْيُ عَلَيْهِ . Enes ra şöyle demiştir: Allah vahyi Peygamber’in vefatından önceye kadar indirdi.. Öyle ki; vahyin çok geldiği bir anda Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) vefat etti. عَنْ جَابِرٍ قال : قال النَّبِيُّ: يُبْعَثُ كُلُّ عَبْدٍ عَلَى مَا مَاتَ عَلَيْهِ . Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) Her kul ölmeden önceki hali üzere diriltilir.” Allahu teala buyuruyor Ey kullarım sizden öncekiler ve sonrakiler bütün insanlar ve cinler içinizden en kötü bir adamın durumu gibi olsalar bu durum benim mülkümden hiç birşey eksiltmez. Ey kullarım bütün insanlar ve cinler toplansalar, benden dilediklerini isteseler, ben de istediklerini versem, bu mülkümden ancak iğnenin denizden eksilttiği kadar eksiltir. Ey kullarım sizin amellerinizi sizin için saklar karşılığını öderim. kim hayırla karşılaşırsa, Allah’a hamdetsin kötülükle karşılaşan kendi nefsini ayıplasın.” قال الله تعالى : وَهُمْ يَصْطَرِخُونَ فِيهَا رَبَّنَا أَخْرِجْنَا نَعْمَلْ صَالِحًا غَيْرَ الَّذِي كُنَّا نَعْمَلُ أَوَلَمْ نُعَمِّرْكُم مَّا يَتَذَكَّرُ فِيهِ مَن تَذَكَّرَ وَجَاءكُمُ النَّذِيرُ فَذُوقُوا فَمَا لِلظَّالِمِينَ مِن نَّصِيرٍ*. cehennemdekiler Rabbimiz, bizi buradan çıkar, iyi işler yapalım” diye feryat ederler. şöyle cevap verilir “Size düşünmek isteyen herkesin düşünebileceği kadar uzun bir ömür vermedik mi? size uyarıcı da gelmişti, yaptığınız kötülüklerin meyvelerini tadın. Zalimler hiçbir yardımcı bulamayacakladır.” (Fâtır ) عَنْ أبي هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِيِّقال : أَعْذَرَ اللَّهُ إِلَى امرئ أَخَّرَ أَجَلَهُ حَتَّى بَلَغَ سِتِّينَ سَنَةً . Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu: “Allah altmış yıl ömür verdiği kişiye yapamadığı kulluk için mazeret beyan edenlerin mazeretlerini red eder.” münafıklar, Allah (c.c.) yolunda veren zengin mü’minlere, hem de güçlerince mütevâzi şeylerin dışında verecek bulamayan, fakir mü’minlere dil uzatıp, alay eden kimselerdir. Allah onların alay ve küçümsemelerini, geri çevirecek ve maskaraya çevirecektir onları. Nitekim onlar için çetin bir azap vardır.” Allahu teala emretti “Ey kullarım zulmetmeyi kendime haram kıldığım gonu sizin aranızda da haram kıldım, birbirinize zulmetmeyiniz. Ey kullarım benim hidayet ettiklerim dışında hepiniz yolunuzu şaşırmışsınız, o halde benden hidayet isteyin ki, sizi doğru yola ileteyim. Ey kullarım benim doyurduklarımdan başka hepiniz açsınız, benden yiyecek isteyin ki, sizi doyurmuş olayım. Ey kullarım giydirdiklerim dışında hepiniz çıplaksınız, benden giyecek isteyin ki, sizi giydireyim. Ey kullarım siz gece gündüz günah işliyorsunuz, ben günahları bağışlayanım, benden af dileyin ki sizi bağışlayayım. Ey kullarım bana zarar vermek elinizden gelmez ki zarar verebilesiniz, bana fayda vermeye gücünüz yetmez ki beni faydalandırasınız. Ey kullarım sizden öncekiler ve sonrakiler bütün insanlar ve cinler içinizden Allah’tan en çok korunup sakınan bir adamın hali gibi en iyi hal üzere olasınız ey Peygamber! onların mallarından zekat al ki; onları günahlarından temizleyesin, onların sevaplarını artırıp, yüceltesin ve onlar için dua et; senin duan onlar için bir huzur vesilesi olacaktır; bil ki; Allah her şeyin ve herkesin özünü bilen, mutlak bilgi sahibi olarak herşeyi işitmektedir.” (tevbe) Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu: “Cennet size ayakkabınızın bağından daha yakındır. Cehennem de öyledir.” Rasûlüllah (sallallahu aleyhi vesellem)’in hizmetçisi ehli suffeden Ebû Firâs demiştir ki Peygamber sav’in yanında geceliyor, abdest suyunu veriyor, ihtiyaçlarını karşılıyordum. Dile benden ne dilersen” buyurdu. Ya Resullullah Cennette seninle beraber olmayı isterim tek isteğim sadece budur dedim. Peygamberimiz (sallallahu aleyhi vesellem): “Öyleyse çok namaz kıl secde ed isteğinin yerine gelmesi için bana yardımcı ol” buyurdular. عَنْ أبي عَبْدِ اللهِ -وَيُقال : أَبوُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ - ثوبان*.مَوْلَى رَسُولِ اللَّهِ قال : سَمِعْتُ رَسُولِ اللَّهِيَقوُلُ عَلَيْكَ بِكَثْرَةِ السُّجُودِ! فَإنكَ لَنْ تَسْجُدَ لِلَّهِ سَجْدَةً إلا رَفَعَكَ اللَّهُ بِهَا دَرَجَةً , وَحَطَّ عَنْكَ بِهَا خَطِيئَةً . Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu“Çok secde etmeye bak. senin Allah için yaptığın her secdede Allah seni bir derece yükseltir ve bir günahını siler.” * - عَنْ أبي صفوان عَبْدِ اللهِ بْنِ بُسْرٍ الأسلميّي*.*قال : قال رَسُولُاللَّهِ : خَيْرُ النَّاسِ مَنْ طَالَ عُمُرُهُ وَحَسُنَ عَمَلُهُ . Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu: “İnsanların en hayırlısı ömrü uzun olup ameli güzel olandır.” عَنْ ابن مَسْعوُدٍ*.*قال : صَلَّيْتُ مَعَ النَّبِيِّ لَيْلَةً فَأَطَالَ الْقِياَمَ حَتَّى هَمَمْتُ بِأمر سَوْءٍ! قِيلَ : وَمَا هَمَمْتَ بِهِ ؟ قال : هَمَمْتُ أن أَجْلِسَ وَأَدَعَهُ . İbn Mes’ûd demiştir: Bir gece Resûlullahın arkasında nafile namaz kılmıştım. Ayakta uzun durdu ki, az kalsın kötü birşey yapacaktım. Ne yapmayı düşündün? dediler. Peygamberi ayakta bırakıp oturmayı düşündüm dedi. عَنْ أنس*.*عَنْ رَسُولِ اللَّهِ قال : يَتْبَعُ الْمَيِّتَ ثَلاَثَةٌ أَهْلُهُ , وَمَالُهُ , وَعَمَلُهُ فَيَرْجِعُ اثنان , وَيَبْقَى وَاحِدٌ : يَرْجِعُ أَهْلُهُ وَمَالُهُ , وَيَبْقَى عَمَلُهُ . Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu Ölüyü kabre kadar üç şey takib eder; çoluk çocuğu, malı ve ameli. ikisi geri döner, ameli ölüyle başbaşa kalır.” Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) geceleri ayakları şişinceye kadar namaz kılardı. Hz Aişe Niçin böyle yapıyorsun Allah senin geçmiş ve gelecek hatalarını bağışlamıştır dedi. Efendimiz buyurdular: “Şükreden bir kul olmayı istemeyeyim mi?” عَنْ عَائِشَةَ رضي اللهُ عَنْهَا أنهاَ قالتْ: كان رَسُولُ اللَّهِ إذا دَخَلَ الْعَشْرُ أَحْيَا اللَّيْلَ, وَأَيْقَظَ أَهْلَهُ, وَجَدَّ وَشَدَّ الْمِئْزَرَ . Ramazan ayının son on günü gelince Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) geceleri ibadetle değerlendirir, ailesini uyandırır, ibadete teşvik eder, kendisini ibadete verir, kadınlardan uzak dururdu. Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu: “Sağlam ve kuvvetli mü’min Allah katında zayıf mü’minden daha hayırlı ve sevimlidir. her ikisinde de hayır vardır. Sen sana hayırlı olanı elde etmeye çalış, Allah’tan yardım dile acizlik gösterme, başına bir şey gelirse şöyle yapsaydım deme, Allah’ın takdiridir O ne dilerse dilediğini yapar. De şöyle etseydim böyle olurdu deyip durmak şeytanı memnun edecek işlere ve şeytanın vesvesesine yol açar.” عَنْ أبي هُرَيْرَةَ*.*أن رَسُولَ اللَّهِ قال : حُجِبَتِ النَّارُ بِالشَّهَوَاتِ, وَحُجِبَتِ الْجَنَّةُ بِالْمَكَارِهِ . Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu: “Cehennem nefse hoş gelen şeylerle kuşatılıp örtülmüştür. Cennet zorluklar ve nefsin istemediği şeylerle çepeçevre sarılmıştır.” hayır olarak kendi nefsiniz adına ne hazırlarsanız onu Allah yanında daha kıymetli ve mükafatı daha büyük bulursunuz Allah’tan bağışlanmanızı dileyin. Şüphesiz Allah çok bağışlayan ve çok acıyandır.” (Müzzemmil ) قال الله تعالى :*وَمَا تُنْفِقُوا مِنْ خَيْرٍ فَإن اللَّهَ بِهِ عَلِيمٌ*. “Ne iyilik yaparsanız, Allah hepsini bilir.” Bakara Allah’ü teâlâ buyurmuştur kim samimi olarak farz ve nafile ibadetleriyle bana yaklaşan dostuma düşmanlık ederse, ben de ona harp ilan ederim. Kulumu bana yaklaştıran şeylerin benim katımda en sevimli olanı farz kıldığım ibadetlerdir. Kulum nafile ibadetleriyle de bana yaklaşır ben de onu severim. Onu sevdiğim vakit; onun işiten kulağı, gören gözü ve tutan eli, yürüyen ayağı olurum. Bana sığınırsa onu korurum.” - عَنْ أنس*.*عَنِ النَّبِيِّ فِيماَ يَرْوِيهِ عَنْ رَبِّهِ عَزَّ وَجَلَّ قال : إذا تَقَرَّبَ الْعَبْدُ إِلَيَّ شِبْرًا تَقَرَّبْتُ إِلَيْهِ ذِرَاعًا, وَإذا تَقَرَّبَ إِلَيَّ ذِرَاعًا تَقَرَّبْتُ مِنْهُ بَاعًا, وَإذا أتاني يَمْشِي أَتَيْتُهُ هَرْوَلَةً . Allah’ü teâlâ şöyle buyurmuştur dedi Kulum bana karış yaklaştığı zaman, ona arşın yaklaşırım. O bir arşın yaklaşınca, ben ona bir kulaç yaklaşırım, o yürüyerek gelirse, ben ona koşarım عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ*رضي الله عنهما*قال : قال رَسوُلُ اللهِ : نعمتان مَغْبُونٌ فِيهِمَا كَثِيرٌ مِنَ النَّاسِ: الصِّحَّةُ وَالْفَرَاغُ . Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu: “İki nimet vardır ki; insanlar nimetleri kullanmakta aldanmışlardır: SIHHAT ve BOŞ VAKİT.” قال الله تعالى:*وَالَّذِينَ جَاهَدُوا فِينَا لَنَهْدِيَنَّهُمْ سُبُلَنَا وَإن اللَّهَ لَمَعَ الْمُحْسِنِي*. davamız uğrunda, üstün gayret göstererek cihad edenleri, kendi yollarımıza eriştireceğiz. Şüphesiz Allah, iyilik ve güzelliği huy edinenlerle beraberdir.” (Ankebût ) قال الله تعالى :*وَاعْبُدْ رَبَّكَ حَتَّى يَأْتِيَكَ الْيَقِينُ*. “Rabbine olan kulluğunu, ölüm sana gelip erişinceye kadar devam ettir.” (Hıcr) قال الله تعالى :*وَاذْكُرِ اسْمَ رَبِّكَ وَتَبَتَّلْ إليه تَبْتِيلاً*. hem gece hem gündüz Rabbinin adını an ve bütün varlığınla kendini O’na ada.” (Müzzemmil) قال الله تعالى :*فَمَنْ يَعْمَلْ مِثْقال ذَرَّةٍ خَيْرًا يَرَهُ*. kim zerre kadar iyilik yapmışsa, karşılığını görecek.” (Zilzâl) Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) Uhud savaşında kılıcımı“kim almak ister?” diye sordu. Mücahitler ben diye cevap verdiler. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem)Hakkını vermek şartıyla kim alır?” diye sorunca herkes durakladı. Ebû Dücâne ra Hakkını vermek şartıyla ben alıyorum dedi. ve onunla müşriklerin kafalarını ikiye ayırdı. -عَنِ الزُّبَيْرِ بْنِ عَدِيٍّ*.*قال : أَتَيْنَا أنس بْنَ مَالِكٍ*.*فَشَكَوْنَا إِلَيْهِ مَا نَلْقَى مِنَ الْحَجَّاجِ. فَقال : اِصْبِرُوا فَإنهُ لاَ يَأْتِي زمان إلا وَالَّذِي بَعْدَهُ شَرٌّ مِنْهُ حَتَّى تَلْقَوْا رَبَّكُمْ, سَمِعْتُهُ مِنْ نَبِيِّكُمْ .Zübeyr ibn Adiyy demiştir ki Enes ibn Mâlik e gittik ve Haccac’ın zulmünü şikayet ettik. Enes ra dedi ki Rabbinize kavuşana kadar sabredin, her geçen gün geçmiş günden kötü olacaktır. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem)’den duydum. Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu: “Yedi şey gelmezden önce iyi amellere koşup yarış ediniz fakirlikten, zenginlikten, hastalıktan, ihtiyarlıktan, ölümden,en şerli Deccal’ın çıkmasından, kıyametten önce Herşeyi unutturan fakirlikten, azdırıp yoldan çıkaran zenginlikten, akıl ve bedeni bozan hastalıktan, saçma sapan konuşturan ihtiyarlıktan, ansızın geliveren ölümden,en şerli Deccal’ın çıkmasından, en dehşetli ve acı kıyametin gelmesinden başka bir şey mi bekliyorsunuz?” |
|
06-30-2018, 07:58 | #9 |
Kaynak riyazüs salihin android programı
Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu ibadet etmeniz size yeter. Vallahi siz amellerden usanmadıkça Allah’ta size sevap vermekten usanmaz.” Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem)’in yanında “En sevimli ibadet az da olsa devamlı yapılanı idi. - عَنْ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ قال : قال رسولُ اللَّهِ:مَنْ انَامَ عَنْ حِزْبِهِ أَوْ عَنْ شَيْءٍ مِنْهُ فَقَرَأَهُ مَا بَيْنَ صَلاَةِ الْفَجْرِ وَصَلاَةِ الظُّهْرِ , كُتِبَ لَهُ كأنما قَرَأَهُ مِنَ اللَّيْلِ . Ömer İbni Hattabdan rivayetle Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu: “Bir kimse geceleri okumayı alışkanlık haline getirdiği şeyleri ve duaları okumadan uyur da sabah namazı ile öğle namazı arasında okur veya tamamlarsa o kimseye gece okumuş gibi sevap yazılır.” عَنْ عَبْدِ اللهِ بْنِ عَمْرٍِو بْنِ الْعَاصِ رضي اللهُ عَنْهُمَا قال : قال لِى رَسُولُ الله : " يَا عَبْدَ اللهِ ، لاَ تَكُنْ مِثْلَ فُلان, كان يَقُومُ اللَّيْلَ فَتَرَكَ قِيَامَ اللَّيْلِ". Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle dedi: falan kimse gibi olma çünkü o gece ibadetine devam ederken sonradan bu ibadeti bıraktı.” عَنْ عَائِشَةَ رضي اللهُ عَنْهَا قالتْ : كان رَسُولُ الله إذا فَاتَتْهُ الصَّلاَةُ مِنَ اللَّيْلِ مِنْ وَجَعٍ اَوْ غَيْرِهِ, صَلَّى مِنَ النَّهَارِ ثِنْتَىْ عَشَرَةَ رَكْعَةً. Hz Aişe şöyle demiştir: Rasulullah ağrı sancı veya başka bir sebepten gece namazını terkederse gündüzleyin onun yerine on iki rekat namaz kılardı. * قالالله تعالى :*وَمَا أتاكم الرَّسُولُ فَخُذُوهُ وَمَا نَهَاكُمْ عَمْهُ فانتهوا. peygamber size ne verirse ve ne getirirse onu alın ve sizi neden sakındırırsa ondan da elinizi çekin.” (Haşr) * قالالله تعالى :*وَمَا يَنْطِقُ عَنِ الْهَوَى إن هُوَ إلا وَحْىٌ يُوحَى. peygamber kendi arzu ve hevesine göre konuşmamaktadır. Onun size aktardığı sözler kendisine indirilen ilahi haberden başkası değildir. ( Necm ) قالالله تعالى :*اَلَمْ يَإن لِلَّذِينَ آمَنُوا أن تَخْشَعَ قُلُوبُهُمْ لِذِكْرِ اللهِ وَمَا نَزَلَ مِنَ الْحَقِّ ، وَلاَ يَكُونُوا كَالَّذِينَ اُوتُوا الْكِتَابَ مِنْ قَبْلُ فَطَالَ عَلَيْهِمُ الأمَدُ فَقَسَتْ قُلُوبُهُمْ*. İnananlar için vakit gelmedi mi kalbleri Allah’ın zikrine ve Kur’an’a karşı kalpleri ürpersin, ve kendilerine kitap verilmiş sonra üzerlerinden uzun zaman geçmekle kalpleri katılaşmış yoldan çıkmış kimseler gibi olmasınlar.” (Hadid) * قالالله تعالى :*وَقَفَّيْنَا بِعِيسَى ابْنِ مَرْيَمَ وَآتَيْنَاهُ الإنجِيلَ وَجَعَلْنَا فِى قُلُوبِ الَّذِينَ اتَّبَعُوهُ رَأْفَةً وَرَحْمَةً وَرَهْبَانيَّةً ابْتَدَعُوهَا مَا كَتَبْنَاهَا عَلَيْهِمْ إلا ابْتِغَاءَ رِضْوَان اللهِ فَمَا رَعَوْهَا حَقَّ رِعَايَتِهَا.... “ ve zaman içinde İncil verdiğimiz Meryem oğlu İsa’yı gönderdik ona uyanların kalplerine şefkat ve merhamet yerleştirdik. Uydurdukları ruhbanlığa gelince onu biz yazmamıştık. Yalnız Allah’ın rızasını kazanmak için onu kendileri uydurdular ve ona da gereği gibi uymadılar. ( Hadid ) * قالالله تعالى :*وَلاَ تَكُونُوا كَلَّتِى نَقَضَتْ غَزْلَهَا مِنْ بَعْدِ قُوَّةٍ إنكَاثًا “Ve ipini sağlamca iyice büküp yaptıktan sonra onu söküp bozan kadın gibi olmayın.” (Nahl) * قالالله تعالى :*وَاعْبُدْ رَبَّكَ حَتَّى يَأْتِيَكَ الْيبَقِينُ “Rabbine karşı ibadetini kulluğunu ölüm sana gelip erişinceye kadar devam ettir.” (Hıcr ) Hz Aişe ’nin bildirdiğine göre, bir kadınla beraber otururken yanlarına peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) girdi ve:“Bu kadın kimdir?”,diyince Aişe validemiz: Bu filandır deyip onun namazlarını anlatdı. peygamber efendimiz: “ sayıp dökmeyi bırak, gücünüz yettiği kadarıyle Aişe ra. dan rivayetle Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu: “Sizden birinize namaz kılarken uyku bastırırsa uykusu geçinceye kadar yatsın. uykulu iken namaz kılan kimse bilmeyerek istiğfar edip Allah’tan bağışlanma dileyeceğim derken kendisine sövebilir, beddua edebilir.” ( - عَنْ اَبِى عَبْدِ اللهِ جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ قال : كُنْتُ أُصَلِّي مَعَ النَّبِيِّفَكانت صَلاَتُهُ قَصْدًا وَخُطْبَتُهُ قَصْدًا. Abdullah Cabir şöyle demiştir. ”tüm namazlarımı peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) ile kılardım. Onun namazı da hutbesi de ne uzun ne de kısa olmayıp orta olurdu.” عَنِ ابْنِ مَسْعُودٍ أن النَّبِىَّقال : " هَلَكَ الْمُتَنَطِّعُونَ." قالهَا ثَلاَثًا. peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu: “Her türlü işlerinde ve sözlerinde ileri gidip haddi aşanlar helak oldular.” Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu: “İslam kolaylık dinidir.*Hiç kimse yoktur ki din hususunda amellerim eksiksiz olsun diye kendini zorlasın da din, ona yenik düşmesin orta yolu seçiniz. En iyisini yapamasanız bile ona yaklaşınız. Böyle yaparsanız müjdeler size... Günün evvelinde ve sonunda bir de gecenin sonuna değin gönlünüzün huzur dolu anlarında Allah’a ibadet ederek vakitlerden faydalanınız.” Orta yolu tutunuz, Allah’a yakın olmaya gayret ediniz. Sabah öğle ile akşam arası geceden faydalanarak ibadet ve taatınızı artırarak maksada erişesiniz.” Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) mescide girmişti. İki direk arasında ip gördü.Bu ip nedir? diye sordu. Sahabiler Bu ip Zeyneb binti Cahş’a aittir. Namaz kılarken ayakta durmaktan yorulunca ona dayanıyor dediler. peygamberimiz Onu çözün istekli ve zinde olduğu haldeyken namazını ayakta kılsın, yorgunluk ve gevşeklik hissettiğinde yatıp uyusun.” buyurdu قالالله تعالى :*يُرِيدُ اللهُ بِكُمُ الْيُسْرَ وَلاَ يُرِيدُ بِكُمُ الْعُسْر*. “.... Allah size kolaylık diler, zorluk dilemez.” Aişe ra. bir kadınla otururken yanlarına peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) girdi ve: “Aişe validemiz: Bu filan kadındır deyip onun namazlarını anlatdı. efendimiz: bunları saymayı bırak, gücünüzce ibadet etmeniz size yeter. siz amellerden usanmadıkça Allah’ta size sevap vermekten usanmaz.” . Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem)’in yanında “En sevimli ibadet az da olsa devamlı yapılanı idi.” dedi. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) a üç kişi geldi. biri yaşadığım müddet namaz kılacağım. diğeri hayatımda oruçsuz gün geçirmeyeceğim Üçüncüsü evlenmeyeceğim diye söz verdi. Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu Allah’a yemin olsun Allah’tan en fazla korkanınızım Fakat bazan oruç tutar bazen tutmam, gece namaz kılıyor uyuyorum kadınlarla evleniyorum. Kim sünnetimden yüz çevirirse o benden değildir.” hurmanın yarısı ile de olsa sadaka verin kendinizi tatlı sözle de olsa kendisini ateşten koruyun عَنْ أنس بْنِ مَالِكٍ قال : قال رسولُ اللَّهِ :إن اللَّهَ لَيَرضي عَنِ الْعَبْد ِأن يَأْكُلَ الأكْلَةَ فَيَحْمَدَهُ عَلَيْهَا, أَوْ يَشْرَبَ الشَّرْبَةَ فَيَحْمَدَهُ عَلَيْهَا . Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: “Allah kulunun yiyip içmesinden dolayı kendisine hamdetmesinden hoşnud olur.” Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) : “Her müslümanın sadaka vermesi gerekir.” Sadaka bulamazsa? Eliyle çalışır, kazanır, kendisine faydalı olur sadaka verir.” buyurdu. -Sıkıntıya düşmüş ihtiyaç sahibine yardım eder, -İyiliği ve hayırlı işler yapmayı emreder. -Kötülük yapmaktan uzak durur, bu sadakadır, buyurdu. قالالله تعالى :*طه مَا أنزلنَا عَلَيْكَ القرآن لِتَشْقَى*. “Ta Ha Ey Muhammed! Biz sana bu Kur’anı üzüntü ve sıkıntı çekmen için indirmedik.” (taha) Evi camiye uzak bir adam cemaati hiç bırakmazdı. merkep satın alsan karanlık ve sıcakta binsen olmaz mı dedim cevap verdi: Evimin mescidin yanında olmasını arzu etmem. Çünkü mescide gidiş ve gelişlerimde adımlarıma sevab yazılmasını istiyorum. Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem)’de o kimseye: hepsinin sevabını Allah, senin için derleyip topladı.” Buyurdu Camiye gidişte her fazla adımda sevap vardır. عن عَبْدَاللَّهِ بْنَ عَمْرٍو رَضِي اللهُ عَنْهمَا قال : قال رسولُ اللَّهِ :أَرْبَعُونَ خَصْلَةً أَعْلاَهُنَّ مَنِيحَةُ الْعَنْزِ مَا مِنْ عَامِلٍ يَعْمَلُ بِخَصْلَةٍ مِنْهَا رَجَاءَ ثَوَابِهَا وَتَصْدِيقَ مَوْعُودِهَا إلا أَدْخَلَهُ اللَّهُ بِهَا الْجَنَّةَ Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu: “Kırk çeşit sevap kazandıracak amel vardır en üstünü birisine sağıp ve sütünü içmesi için ödünç olarak keçi vermektir. Kim sevabını umarak ve va’dedilen sevapların gerçekleşeceğine inanarak kırk hasletten birini işlerse Allah, onu cennete koyar.” Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) buyururken dinledim demiştir: “Yarım hurmayla da cehennemden korunmaya çalışın.” Rabbiniz aranızda tercüman olmaksızın hepinizle konuşacaktır. kişi sağına bakacak dünyadayken ahirete gönderdiklerinden başka bir şey göremeyecek, Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu: “Dine dayalı her güzel iş sadaka sevabı kazandırır.” Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu: “Herhangi bir müslümanın diktiği ağaçtan yenen çalınan ve eksiltilen her şey o ağacı diken için sadakadır.” Müslüman bir kişi bir ağaç diker de ondan insan, hayvan veya kuş yerse bu yenen şey kıyamete kadar o kimseye sadakadır.” Bir Müslümanın diktiği ağaçtan ektiği ekinden insanın hayvanın ve kuşların yedikleri o müslüman için sadaka olur.” Selime oğulları Mescidi Nebeviye taşınmak istedi Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) Ey Selime oğulları! Yerinizde kalın adımlarınızdan size sevap yazılsın. Her adımda size bir derece vardır.” Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) buyurmuştur: mü’min abdest alırken yüzünü yıkadığı sırada gözleriyle işlediği günahlar abdest suyu veya suyunun son damlasıyla dökülür gider, ellerini yıkadığında elleriyle işlediği günahlar abdest suyu veya suyunun son damlasıyla dökülür, kişi eliyle işlediği tüm günahlardan arınır tertemiz olur, ayaklarını yıkadığı esnada da ayaklarıyla işlediği günahları abdest suyunun son damlasıyla çıkar gider müslüman günahlarından tamamıyle temizlenmiş olur.” عَنْ أبي هُرَيْرَةَ عَنْ رَسُولِ اللَّهِقال : الصَّلَوَاتُ الْخَمْسُ, وَالْجُمُعَةُ إِلَى الْجُمُعَةِ, وَرمضان إِلَى رمضان مُكَفِّرَاتٌ لِمَا بَيْنَهُنَّ إذا اجْتُنِبَتِ الْكَبَائِرُ . Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu: “Büyük günahlardan kaçınıldığı takdirde günlük beş vakit namaz, iki cum’a ve iki ramazan aralarında işlenecek küçük günahlara keffarettir.” Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) buyurmuştur: “Allah’ın dereceleri yükseltmesine sebep olacak hayırları açıklayayım mı? Diye sordu. Sahabiler evet dediler. Rasûlullah sav. Buyurdu Güç ve zorda soğuk veya sıcak havalarda soğuk veya sıcak suyla abdesti tam ve mükemmel almak, mescidlere gidişte adımları çoğaltmak, namazdan sonra ikinci namazı beklemek. bağlanmanız ve, rağbet etmeniz gerekenler bunlardır ,” عَنْ أبي مُوسَى الأشعري قال : قال رَسُولَ اللَّهِ: مَنْ صَلَّى الْبَرْدَيْنِ دَخَلَ الْجَنَّةَ . Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu: “Kim ki iki serinlik zamana rastlayan sabah ve ikindi namazlarını kılarsa cennete girer.” - عَنْ أبي مُوسَى الأشعري قال : قال رسولُ اللَّهِ:إذا مَرِضَ الْعَبْدُ أَوْ سَافَرَ كُتِبَ لَهُ مِثْلُ مَا كان يَعْمَلُ مُقِيمًا صَحِيحًا . Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu: “Bir kimse hastalanır veya yola çıkarsa evinde olduğu ve sıhhatli zamanlarında yapmakta olduğu nafile ibadetlerinin sevabı gibi kendisine sevap yazılır.” Susuzluktan ölmek üzere olan bir köpek bir kuyunun etrafında dolaşıp duruyordu. İsrailoğullarından ahlaksız bir kadın onu gördü çizmesini çıkardı, köpek için kuyudan su çekerek onu suladı, bu sebeble kadın bağışlandı.” Peygamberimiz (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu: “Müslümanları rahatsız eden yol üzerindeki ağacı kesen bir kişiyi cennet nimetleri içinde yüzer gördüm.” Adamın biri yol üzerinde bir ağaç dalı gördü Allah’a yemin ederim ki; bunu müslümanları rahatsız etmemesi için kaldıracağım dedi ve kaldırdı, bu yüzden cennetlik oldu.” Bir adam yolda yürürken yol üzerinde bir diken dalı buldu ve insanlara eziyet vermesin diye onu yoldan uzaklaştırdı. Bu yüzden Allah ona teşekkür etti memnun oldu ve onu bağışladı.” Rasûlullah buyurdu: “Bir kimse güzelce abdest alır, cum’aya gelir, hutbeyi ses çıkarmadan dinlerse; iki cum’a arası ve üç gün de fazlasıyla günahları bağışlanır. Her kim de cum’a hutbesi esnasında çakıl taşları (tesbih, anahtarlık) gibi şeylerle meşgul olursa boş işle uğraşmış ve cum’anın sevabını boşa götürmüş olur.” |
|
07-19-2018, 22:28 | #10 |
Kaynak forumtr.com
Hadisi Şeriflerle Şifalı Bitkiler Kuru üzüm, safra açar, balgamı söker, sinirleri kuvvetlendirir ve sıkıntıyı giderir Kavun, karpuzda on özellik var: yemek, içmek, koku, meyve, çöğen, mesaneyi yıkar, karnı yıkar, iç hastalıklarına iyi gelir ve cildi temizler. Yemekten önce kavun karpuz yemek şifadır. Zeytinyağı 70 derde devadır. Zeytinyağı ile tedavi basura faydalıdır Zeytinyağı ile tedavi olun. Zeytinyağını yiyin ve onunla yağlanın. O, mübarek, bereketli bir ağacın meyvesinden çıkar. Sarmısak yiyin ve onunla tedavi olun. o, 70 derde devadır. Eğer bana melek gelmeseydi, elbette ben de yerdim. Soğan-sarmısak yemek haram değildir. Fakat kokusu gitmeden mescidimize yaklaşmayın Kabak dimağı besler, aklı artırır Kabak, baş ağrısına iyidir. Mercimeğe 70 Peygamber dua etmiştir. Hz. Enes anlatır: Resulullahın çorba içindeki kabakları yediğinden beri Kabağı severim. Yemeklerin seyyidi et ve pirinçtir. Lohusa hurma yerse, çocuklar sakin olur. Hz. İsa'nın doğumunda Hz. Meryem hurma yedi. Daha iyisi olsa idi, Allahü teâlâ onu verirdi. Lohusaya taze hurma, hastaya, bal gibi şifalı bir şey yoktur Mantar suyu göze şifadır. İncir kulunca iyi gelir. Çörek otuna devam edin. onda ölümden başka her derde şifa vardır. Resulullah rahatsızlanınca bir avuç çörek otunu ağzına koyup bal ile su içerdi. Çörek otu dertlere şifadır Zemzem ve çörek otu her derde şifadır. Zemzem, niyete göre şifa verir, susuzluk için içenin susuzluğunu giderir. Şerden korunmak için içen, şerden korunur. Açlık için içeni doyurur, hastalık için içene şifadır. Yemeğe tuzla başlamak ve bitirmek 70 hastalığa şifadır. İnek sütü şifa, yağı ilaçtır. Sütlü gıdalar, hastanın kalbini ferahlandırır. Süt içen hamilenin oğlu olursa kalbi temiz, kız olursa güzel olur İbrahim Nehai hazretleri, Nebati gıda bulunmayan sofra, akılsız ihtiyara benzer buyuruyor. Mal ve evladının çok olmasını isteyen, bitkisel gıda çok yesin buyurulmuştur. Sofrada bitkisel gıda, yeşillik bulundurmak müstehaptır. Nebati gıda, yeşillik bulunan sofrada melekler hazır olur buyuruldu.* Cenab-ı Hak, hiçbir otu sebepsiz, lüzumsuz yaratmamıştır. Her meyve, sebze ve bitkinin* faydaları vardır. Bitkilerin faydaları Çörek otu, hastalıklara şifa verir. Ekmek ile yenilirse sancıları giderir, baş ağrısını dindirir. Karın ağrısına, üşütmeye iyi gelir. Unutkanlığı giderir. Âdet söktürücü ve kanı sulandırıcıdır.* basur rahatsızlığına iyi gelir. Gözü kuvvetlendirir, görme bozukluğunu önler.* İncir, tayyib bir yemiş, latif bir gıdadır. Hazmı kolay, faydası çok bir devadır. Kalbe ferahlık verir, kuluncu, sindirim organı sancılarını giderir. Kabızlığı önler, balgamı eritir, böbrekleri temizler, mesanedeki kumları yok eder. Karaciğer ve dalağın tıkanan deliklerini açar,* romatizmaya faydalıdır. Her sabah aç karnına bir tane yemelidir.* Ayva, kalbdeki sıkıntıyı giderir, mideyi kuvvetlendirir, idrar söker, zafiyeti önler, hazmı kolaylaştırır, bulantıyı keser, fakat dişlere ve bağırsaklara zararlıdır. Hamile iken ayva yiyenin çocuğu güzel olur. Kompostosu çocuk ishaline çok tesirlidir.* Armut, mideyi kuvvetlendirir, hazmı kolaylaştırır, ferahlık verir. Barsak parazitine de etkilidir.* Elma, akli bozuklukları ve teneffüs yolları rahatsızlıklarını azaltır, diş çürümesini önler.* Kuru üzüm, sinirleri kuvvetlendirir, safra açar, balgamı söker, yorgunluğu giderir, ağız kokusunu giderir, zihni açar. Fıstıkla beraber yenirse, hafızayı kuvvetlendirir. Ekmekle yemeye devam edilirse hastalanmayı önler.* Kavun, karpuz böbrekleri ve mideyi temizler, baş ağrısını giderir. Solucan düşürür. Gözlere kuvvet verir, iştah açar.* Kereviz, hafızayı kuvvetlendirir, unutkanlığı giderir, idrar söker, karaciğeri temizler, gaz giderir, kan ve süt yapar. Tohumları idrar tutulmasına iyi gelir.* Kabak, dimağı ve aklı kuvvetlendirir.* Nar, mideyi temizler, göğsü yumuşatır, öksürüğe iyi gelir. Çarpıntıya iyidir. Et kısmı ile birlikte sıkılıp içilirse, safra söker, pekliği giderir.* Sirke, safrayı giderir, balgamı keser, şehveti kırar.* Enginar, safra taşını eritir, kanı temizler, damar sertliğine iyi gelir. Dimağa kuvvet verir.Ter kokusunu giderir.* çiğ soğan sıhhate iyidir. Soğan, mikroplara karşı koyma gücünü arttırır. Soğandan sonra kereviz yenirse, kötü kokusunu giderir.* Turp, idrar söker, hazmı kolaylaştırır, sarılığı giderir, göze kuvvet verir. Rendelenen siyah turp sıkılır, suyu aç iken, birer çay bardağı büyük-küçük her taşı eritir.* Havuç, kansızlığa, kabızlığa iyi gelir. Göz ve cilt hastalıklarını önler.* Limon, içinde C vitamini olduğu için, kanamalarda, soğuğa karşı ve yorgunlukta, romatizmada, ruh hastalıklarda faydalıdır. Greyfurtun fayda çoktur.* Süt kısmı, aç iken içilirse kansere iyi gelir. Kudret narı, mide ülserine çok iyidir. Şeftali çekirdeğinin içi, 3-5 tanesi sabahları aç karnına yenirse, basura faydalıdır. Bir ay* devam etmelidir.* Basur için 50 gr kara helile tozu, sabah açken ve yatarken birer gram yutulur. Hadis-i şerifte Kara helile, acı ise de her derde devadır buyuruldu. Her meyve ve her yiyeceği çok yemek zararlıdır. Hadis-i şerifte, Hastalıkların başı çok yemektir. İlaçların başı perhizdir. buyuruldu.* Kaynak risaleforum.net Peygamber efendimizden bitkilerle ilgili hadisler Telbineye(Arpa unuyla yapılan çorba) önem veriniz. Hastaya onu yediriniz.* Sizden biriniz kalbi üzerinde bir ağırlık hissettiği zaman ayva yesin.* Bir kimse bakla yerse, yemeye devam ederse Hz. ALLAH(C.C.) o kimsenin yediği baklanın misli kadar hastalığını çıkarır.* Sizlere iki şifayı tavsiye ederim. Birisi bal, diğeri Kuran okumaktır.* Sizlere sinameki ve Sennut’u yani tereyağı, bal ve kimyon karışımı tavsiye ederim. bunlar ölümden başka her derde devadır.* Ekmeğe saygı gösteriniz. Çünkü Yüce ALLAH onu göklerin bereketinden indirmiştir.* Bir sahabenin; “Ya Resulullah kardeşim isale yakalandı.” dediğinde Peygamberimiz; “Bal şerbeti içirin. İsale karşı soğuk bal şerbeti çok faydalıdır.” buyurdu.* Yaylada otlayan genç devenin sütü, sindirim bozukluğu olan kimseler için devadır. Hadis-i Şerif. Hardal ve tere tohumuna kıymet veriniz. Zira Hz. ALLAH bunları bir çok derde deva kılmıştır.* İçinde hurma bulunmayan evin halkı açtır.* Her kim kalbinin düzgün çalışmasını isterse incir yemeye devam etsin.* Ey Aişe, çorba pişirdiğiniz zaman kabağını çok koyunuz. Zira kabak üzüntülü kimsenin gönlünü güçlendirir.* Hindibayı silkmeden yeyiniz. Zira cennetten üzerine damla düşmediği bir gün yoktur.* Hurmanın hararetini karpuzun soğukluğu ile, karpuzun soğukluğunu hurmanın harareti ile gideriniz.* Yemekten evvel kavun yenirse kanı yıkar, hastalıkları giderir.* Bağsur hastalığı olan İbni Abbas’a, “Gebere otunun çiçek tohumlarını alıp iyice döv, sonra sulandırıp içersin.”* Ayağımız ağrıyor.” diyenlere; “Ayağınıza kına yakın.” buyururlardı.* Mantar ekip dikmeden yetişen bir bitkidir. Suyu ise göz hastalığına şifadır.* Yatmadan evvel maydanoz yemek, tatlı bir nefesle uyumaya, diş ağrısını gidermeye şifadır.* Mercimek yemeye devam ediniz. Mercimeği yetmiş peygamber övmüştür.* Sizin narlarınızdan bir nar yoktur ki, içinde cennet narından bir tane bulunmasın.* Gözü ağrıyan Hz. Ali’ye; Kırmızı pancar yemelerini tavsiye etmiştir. Kırmızı pancar, hastalıkların etkisini azaltır.* Yerden biten her bitkide şifa ve zehir vardır. Pirinç ise öyle değildir. Onda yalnız şifa vardır.* Sarmısak yiyiniz ve onunla tedavi olunuz. Çünkü sarmısakta yetmiş derde deva vardır.* Eğer ölüme şifa ve çare olan birşey olsaydı sinameki olurdu.* Sirke negüzel katıktır. ALLAH’ım sirkeyi bereketlendir. sirke benden önceki peygamberlerinde katığı idi. Sirke bulunan ev katık sıkıntısı çekmez.* İnek sütüyle tedavi olunuz. Çünkü sütte Hz. ALLAH’ın şifa yarattığı kanaatindeyim. inek her çeşit ottan otlanmaktadır.* Hardal ve tere tohumuna kıymet veriniz. bir çok derde devadır.* hindiye kıymet veriniz. Onda yedi hastalık için şifa muhakkaktır. Boğaz şişliğinde tozunu zeytinyağına karıştırıp buruna damlatılır.* Üzüm yiyiniz. Yorgunluğu giderir, sinirleri kuvvetlendirir, öfkeyi durdurur. Bir kişi günde yirmibir adet kuru siyah üzüm yerse, cesedinde hoşlanmayacağı bir şey kalmaz.* Zemzem suyu hangi niyetle içilirse onun içindir. şifa niyetiyle içilirse şifa bulur, susuzluğu gidermek için içilirse susuzluğu giderir, açlık niyetiyle içilirse doyurur. o su Cebrail’in(A.S.) ayağını vurarak çıkardığı, ALLAH’ın(C.C.) İsmail’e içirdiği kutsal ve mubarek bir sudur.* Zeytin yağını yiyiniz ve onunla yağlanınız. o, mubarek, kıymetli ve değerli bir ağaçtan yetişmektedir.* Sizlere çörek otunu tavsiye ederim. bunda ölümden başka bir çok hastalık için şifa vardır.* Veba hastalığından, aslandan kaçar gibi kaçınız.* Unutkanlıktan şikayet eden bir kişiye; “Size inek sütü tavsiye ederim. İnek sütü kalbi ve dimağı kuvvetlendirir, unutkanlığı giderir.” Hz. Ali(R.A.) Günlük yemeye devam edin. O kalbi kuvvetlendirir. Unutkanlığı da giderir. Hz. Ali(R.A.) Yiyeceklerin efendisi önce et, sonra pirinçtir. Hz. Ali (R.A.) Halk içinde müteber bir nesne yok devlet gibi olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi. Kanuni Sultan Süleyman İnsanın Cenab-ı Haktan hiçbir hakkı talep etmeye hakkı yoktur. dâima şükretmeye medyundur. Çünkü, mülk Onundur, insan Onun memluküdür.* Bizi düşmanın attığı taş değil Dostun attığı gül yaralar* * Kaynak ehlibeytder.com ŞİFA ÖĞÜTLEYEN SÖZLER* İmam Sadık : Pirinç iyi bir ilaçtır; doğası serindir ve her hastalıktan uzaktır. İmam Ali: Acıkan yemek yesin, yemekleri iyi çiğnesin, henüz iştahı varken yemekten ayrılsın, büyük abdestin bekletsin; böyle yapan bir kimse, ölüm onu buluncaya dek hastalık yüzü görmez. İmam Ali : Üç şey hafızayı artırır ve balgamı yok eder: Kuran okumak, bal yemek ve kondur çiğnemek. İmam Musa Kazım : Biz Ehlibeyt ancak şu iki yolla kendimizi tedavi ederiz: Ateşliyken bedenimize soğuk su dökmekle ve elma yemekle. Resul-i Ekrem (sav): İlaç, Allah’ın takdirlerindendir ve Allah’ın emriyle etkili olur. İmam Sadık : Bedenin ağrıya tahammül edebildiği sürece ilaç kullanmaktan sakın. İmam Sadık: Aşırı su içmekten sakının; çünkü aşırı su içmek bütün hastalıkların başıdır. İmam Sadık : Armut yiyin; çünkü armut kalbe ışık verir ve Allah’ın izniyle içinizdeki dertleri yatıştırır. İmam Musa Kazım : Yumurta, soğan ve zeytin yiyenin cinsel gücü artar. Resul-i Ekrem : Aç karnına hurma yiyin; çünkü hurma karındaki solucanları (kurtçukları) yok eder. Resul-i Ekrem : Marul/kıvırcık yiyin; çünkü marul hazmı kolaylaştırır ve uyumayı sağlar. Resul-i Ekrem : İncirin tazesini de kurusunu da yiyin; çünkü incir cinsel gücü artırır ve basuru yok eder. İmam Sadık : İnsanlar bal emmek ve bal yemek gibi bir ilaç bulamazlar. İmam Sadık : Kalbinde ve bedeninle zayıflık olan bir kimse kuzu eti ile birlikte süt içsin. Resul-i Ekrem (sav): (Saçınızı) kınayla boyayın; çünkü kına göze ışık verir ve saç çıkarır. İmam Ali : Kondur çiğnemek diş etlerini sağlamlaştırır, balgamı giderir ve ağız kokusunu yok eder. İmam Sadık : Banyodan çıkarken ayaklarınızı soğuk suyla yıkayın; çünkü iş baş ağrısını yok eder. Resul-i Ekrem (sav): Ayva yiyin; çünkü ayva hafızayı güçlendirir, göğüs iltihabını yok eder ve çocuğunuzun güzelleşmesine yardımcı olur. İmam Sadık : Eğer insanlar elmanın faydalarını bilselerdi, sadece elmayla hastalarını tedavi etmeye çalışırlardı. İmam Sadık : Bakla, bacakları arıtır ve sağlamlaştırır. İmam Sadık : Kadınlarınıza hamileliklerinde hurma yedirin; bunu yaparsanız çocuklarınız güzel olurlar. İmam Sadık: Aç karnına kavun yemek felce neden olur. İmam sadık : Muhakkak marul-kıvırcık yiyin; çünkü marul kanı tasfiye eder. İmam Sadık Susamın faydalarını anlatırken buyurdular Etipostu deriyi, çekirdeği de kemikleri yeniler. böbrekleri sıcak tutar, mideyi yıkar ve temizler; insanı basure ve idrarın damla damla gelmesine karşı korur; bacakları sağlamlaştırır ve cüzamın kökünü keser. Resul-i Ekrem (sav): Suyu yavaş yavaş, yudum yudum için; bir defada ve tek nefeste içmeyin; aksi takdirde karaciğer hastalığına yakalanırsınız. İmam Cafer Sadık Bel ağrıları için mercimek faydalıdır. İmam Sadık Kavun yiyin; çünkü kavun böbrek taşlarını yok eder. İmam Rıza İncir ağızdaki kötü kokuyu giderir, kemikleri sağlamlaştırır, saç çıkarır ve hastalıkları uzaklaştırır. İncir varken başka bir ilaca gerek kalmaz. Resul-i Ekrem (sav): Bir şehre girdiğinizde o şehrin soğanından yiyin; bunu yaparsanız o şehre ait veba ve diğer hastalıklardan güvende olursunuz. İmam Ali : Her sabah, aç karnına 21 adet kırmızı üzüm kuşüzümü yemek, ölümün dışında bütün hastalıkların şifasıdır. İmam Ali Ayva yemek erkeğin gücünü artırır ve zayıflığı yok eder. İmam Sadık Üç lokma ekmeği tuzla yemekle de akşam yemeğini terk etmeyin! Kim akşam yemeği yemeden uyursa yemediği her gece için damarlarından biri ölür ve bir daha faaliyet göstermez. İmam Rıza : Dişleri fırçalamak göze ışık verir, saç çıkarır ve gözyaşlarını giderir. İmam Sadık Sürekli canlı kalmak isteyen, ömrünün uzamasını isteyen kimse kahvaltıyı erken, akşam yemeğini de geç yesin; kadınlarla daha az ilişkiye girsin ve borcunu azaltsın. Resul-i Ekrem (sav): Evliliğin ilk haftasında gelini süt, sirke, kavun ve ekşi elma gibi gıdalardan sakındırın; evliliğin ilk haftasında kadının rahmi soğuktur ve bu gıdaları alırsa kısırlığa neden olur. Resul-i Ekrem (sav): Hamile kadınlara doğum yapacağı ayda hurma yedirin doğacak çocuk sabırlı ve takvalı olur. Resul-i Ekrem (sav): Hamile eşlerinize ayva yedirin; ayva çocuklarınızı güzelleştirir. İmam Rıza Bir şey yediğinizde yemekten sonra sırt üstü uzanın ve sağ ayağınızı sol ayağınızın üzerine atın. İmam Ali : Ceviz içini peynirle yerseniz derman, ayrı ayrı yerseniz derttir. İmam rıza İlkbaharda soğan, sarımsak ve turşu yemekten kaçının. |
|
Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir) | |
|
|