Bu yazı, seçim döneminde aslan demokrat kesilip şimdi "uzlaşma", "fedakarlık", "jest" gibi fiyakalı kelimeler kullanarak milli iradeden taviz vermeyi savunan bir kısım AK Parti'liye açık mektup mahiyetindedir.


* * *

Anavatan Partisi lideri Erkan Mumcu ve Doğru Yol Partisi / Demokrat Parti lideri Mehmet Ağar'a demediğinizi bırakmadınız (ben de demediğimi bırakmadım).

Niye?

Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı olmasını 'Çankaya'da türban istemezük' gibi karın ağrıları yüzünden engellemeye çalışanların dümen suyunda gittiler diye�

Provokatörlere, sabotajcılara boyun eğdiler diye�

"Derin devlet"e teslim oldular diye�

"Jakoben"lerin ekmeğine yağ sürdüler diye�

Birtakım kaygılara, endişelere, korkulara yenik düşüp, milli iradenin gölgelenmesine katkıda bulundular diye�

ANAVATAN ve DYP milletvekillerinin cumhurbaşkanı seçimi için Meclis'te hazır bulunmamalarını böyle yorumlayıp, Mumcu ve Ağar'ı korkaklıkla suçlayarak şiddetle kınadınız (kınadık).

Şimdi de kalkmış diyorsunuz ki:

'Bazı dengeler, Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı adaylığından geri adım atmayı gerektiriyor.'

E, Erkan Mumcu da bunu söylüyordu zaten�

Mehmet Ağar da bunu söylüyordu�

Doğru muydu söyledikleri?

Doğru idiyse, onları niye yerin dibine batırdınız?

Yanlış idiyse, şimdi niye onlarla aynı şeyi söylüyorsunuz?

Aynı şeyi söylediğiniz halde nasıl oluyor da onlar 'tu kaka', siz demokrasi kahramanı oluyorsunuz?

Ya onlar da demokrasi kahramanı, yahut siz de 'tu kaka'sınız!

Mevcut tavrınızda ısrar edecekseniz, lütfen Mumcu ve Ağar'dan özür dileyin.

Millete de dönüp 'Biz sizi yanlış yönlendirdik, yanılttık, kandırdık' deyin.

Bir şey daha�

Abdullah Gül cumhurbaşkanı adaylığında ısrar ederse oylamaya katılmayın!