11-06-2009, 19:25 | #1 |
Hakan ÜNSAL "Gözden düşenler göze girenler!"
Dinamo ilk maçın etkisinde o kadar kalmış ki, gol yiyene kadan, hatta golü yedikten sonra bile kendi alanından çıkmadı. Maçın daha 25. dakikada bittiğini söylemek doğru olur. Rijkaard’ı anlamak zor. Ya anormal derecede rotasyon yapan bir hoca oluyor ya da iyi oynadı diye hiç değiştirmeden aynı kadroyu sahaya sürüyor. Bu geçen haftalarda olduğu gibi tesadüf, sakatlık ve cezalılar sonucu oluşuyor. Barış eğer kırmızı kart olmasa, oynar mıydı? Ama Rijkaard, Barış’ın olduğu orta alandan çok memnun. Çünkü Barış’la beraber orta alanda bir tane daha mücadele eden oyuncu var. Zeka ve yeteneğin en iyi karışımı Kewell mağlubiyetler olmasa şu anda bir İngiliz takımıyla anlaşmış ve veda maçlarına çıkıyor olmaz mıydı? Şimdi Baros dönünce ne olacak? Şu andaki orta saha Galatasaray’ı daha dengeli ve daha diri gösteren oyunculardan kurulu. Bu orta sahaya Ayhan monte olursa, Galatasaray’ı 1 vites daha büyütür. Ayhan, Barış ve Mehmet Topal üçlüsü mücadele ve kaliteyi bir arada verebilecek en uygun karışım. Ama bunu görmesi için Mustafa Sarp’ın ya ceza alması ya da (umarım olmaz) sakatlanması lazım. Galatasaray’da taşlar başka şekilde oturmuyor. Galatasaray, önde 4 ekstra oyuncusu iyiyse kazanan, yoksa kötü oynayan ve kaybeden bir takım görüntüsü veriyor. Sistem takımları kötü oynasa bile Galatasaray gibi son 10 dakikada 3 gol yemez. Kısaca Rijkaard biraz çaba ile Galatasaray’da ve Türkiye’de efsane olabilir. Maçın ilk yarısı Galatasaray’ın son dönemde oynadığı en rahat deplasman, hatta tüm maçlar içerisinde de en kolay maçlarından biri oldu. Antrenmanda bile bu kadar kolay oynatmazlar ve kontrolü vermezler. Galatasaray Avrupa Ligi’ne başlarken grubun favorisiydi. Sonuçta beklenen oldu.
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|