11-15-2010, 12:00 | #1 |
Hakim katilini ziyaret CHP’yi kapattırmaz mı? (Ali Karahasanoğlu)
Farzedelim; Danıştay’ı basıp, 2. Daire Üyesi Mustafa Özbilgin’i katleden avukat Alparslan Arslan öldü.
Derin bir bilgi paylaşacağımı, bir komplo teorisini size aktaracağımı sanmayın. Maksadım, bir mizansen kurup, bir siyasi parti genel başkanına, bir katil mezarını ziyaret ettirmek.. Bu ziyaretin sonuçlarını tartışmak.. Onun için, Danıştay’daki hakim katilinin, öldüğü varsayımını içeren bir mizansen kurguluyorum. Mizansene devam edelim. Danıştay katili Av. Arslan öldü ve onu okul yıllarından tanıyan ya da avukatlık yaptığı dönemden tanışıp kendisi ile muhabbeti olan bir siyasi parti lideri, Arslan’ın mezarını ziyaret etmek istedi. Nasıl kıyamet kopar, tahmin edebiliyorsunuz, değil mi? Danıştay Başkanı alır sazı eline.. Yargıtay Başkanı’na verir, sürdürmesi için. Anayasa Mahkemesi ile devam eder, YARSAV’la zirve yapar; “Yargıç katleden caniyi ziyaret eden siyasi parti genel başkanı, derhal ihraç edilmeli. Aksi takdirde, bu parti aleyhine kapatma davası açılmalıdır!” Hukuki açıdan bakarsanız, bir siyasi parti genel başkanı, bir katilin mezarını ziyaret etti diye, o parti kapatılır mı, kapatılmaz mı, tartışmalı bir konu... Ama böyle bir ziyaret olduğunda, malum medyanın ve malum kesimlerin bu söylemi dillendireceklerinden emin olabilirsiniz.. Ziyaretçi, istediği kadar açıklama yapsın... Danıştay cinayetini kınadığını, istediği kadar söylesin.. Mezar ziyaretinin, tamamen insani duygularla yapıldığını açıklasın.. Hiç farketmez.. İnfazcıların dilinden kurtulamaz! Önceki yıllarda, Hasan Mezarcı’nın başına gelen budur. Refah Partili birçok milletvekilinin başına gelen budur. (Hatta Sincan Belediye Başkanı’nı, cezaevinde insani amaçlarla ziyaret ettiği için, dönemin Adalet Bakanı, RP kapatma davasında suçlu olarak tanıtıldı! Siyasi yasaklı ilan edildi! Partinin kapatılma gerekçeleri arasında, bu ziyaret de yer aldı!) Bu örneklerden hareketle, gelelim gerçek ve aktüel olaya.. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün Fransa’ya uçtu ve oradaki etkinlikler kapsamında Yılmaz Güney’in de mezarını ziyaret edeceğini açıkladı! Kimdir Yılmaz Güney? Niçin mezarı Fransa’da? Efendim olay şu.. Yılmaz Güney, sinema artisti ve aynı zamanda film yönetmenidir. Bir film çekimi için gittiği Yumurtalık’ta, 1974 yılında bir hakimi, gözünden vurarak öldürmüştür. Hapse mahkûm olmuş, cezaevinden kaçmış ve Fransa’da yaşamaya başlamıştır. Öldüğünde de, oraya defnedilmiştir. Şimdi Kemal Bey’in mezarını ziyaret edeceği Yılmaz Güney, Türkiye Cumhuriyeti açısından hukuki konumu, “Katil hükümlü olarak aranmakta iken, yurtdışında ölen kişi” olmaktan ibarettir. Şimdi böyle bir katili ziyaret edecek olan Kemal Bey’e, malum kesimden itirazlar gelmesi gerekmez mi? “Bir Türk hakimini öldüren kişinin mezarını ziyaret etmek, Türk yargısına hakarettir” denilmesi gerekmez mi? Danıştay’ın ayağa kalkıp, Yargıtay’ın ona destek verip, YARSAV’ın da açıklama üstüne açıklama patlatıp, “yargıya saygısı olmayanlar, yargıç katillerini ziyaret ediyor” demeleri gerekmez mi? Abdi İpekçi’nin katili ile röportaj yapıldı diye, gazeteler TRT’yi bombardımana tuttular.. İpekçi’nin katili, cezasını yatıp çıkmıştı. Oysa Yılmaz Güney, cezasını da yatmadı.. Hem katildi, hem de kaçak! Onun mezarını ziyaret etmek, “onun Fransa’da bulunmasının gerekçesi olan eylemini de tasvip etmek” demek değil midir? Sizin, hakimlere saygınız bu mu? Bir hakimin katilini ziyaret etmek, binlerce hakime yapılmış bir saygısızlık değil midir? Hukuk devletine saygısızlık değil midir? Haydi bakalım Emine Abla.. Senden başlayalım açıklamaları dinlemeye.. Bakalım YARSAV ne düşünüyor bu konuda... Belki sizden cesaret alır, bir açıklama da Danıştay ile Yargıtay yapar! Belki Yargıtay Başsavcısı da, RP’nin kapatılma davasındaki gerekçelere bakıp gereğini yapar, CHP için! Yapmazsa da, farketmez! Başsavcının çekmediği ihtarı, millet yapacaktır zaten! Şunun şurasında, seçime ne kaldı ki?..
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|