Hasan Aksay "Kürt-Türk ayrılığı mı olur?" - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**Ertuğrul ÖZGÜL** · 08-14-2009, 10:37

Mağripteki bir Müslüman’ın acısını maşrıktaki duymasa kendine yazık eder. Yeni Müslüman olmuş yüzlerce kardeşimle tanıştım. Her ırk, her renk, her dilden insandı. Ama kaç tanesiyle ayrılırken, hasretle gözlerimizden yaş geldi. Bin yıl beraber yaşamış Müslümanlarda ayrılık mı olur!
BİR YARA VAR. TEDAVİ GEREK:
1) Bu yara bünyeden, içten gelen, tedavisi zor bir İslamsızlık yarası değil.
2) Bu yara kaşımaktan, fitneden doğmuş. Kalpte, özde, yürekte değil. Önemsememek, ertelemek derdi büyütür.
3) İki tarafta da güzel bir gayret başlamıştır. Bu gayret, el birliği ve Allah’tan niyazla başarıya ulaştırılmalı. Yoksa acılar daha da yumaklanır.
4) Kul kusursuz olmaz. Kusur arayarak dostluk yürümez. Barış masasında, yargı dosyası bulunmaz.
5) Bu iş yetkili işi deyip bırakılamaz. Kürt’ü-Türk’ü gerek birey, gerekse toplu olarak, hayırlı bir tedavi için gayret ve dua etmelidir.
6) Bu fitne yarasıdır. Fitne ateşi, içten körüklüdür. Ayrı körük gerektirmez. Yaralı, Hükümet, herkes dikkat etmeli yara mikrop kapmamalı.
7) Küçük çocukken amcamlarda oynuyorsak, bana özel yağda yumurta yapılır. Bazen bir daha söylesinler derken, derken, fırsat kaçar. Şimdi de Fatma falan kendilerini önemsetmek için olmalı yanlış laf ediyor. Çocukluğun gereği yok. Zaman öne çıkma telaşına düşme zamanı değil.
BULUNMAZ BİR İKLİM:
1) İslam dünyasının, fitneden, ayrılıklardan yüreği yanmış, ibret almıştır.
2) Ergenokon nasıl neticelenirse neticelensin, ortaya dökülen kirli çamaşırlar, fitnenin en adisinden her türünü göstermiştir. Akıl sahiplerine yeter.
3) Ulaşım ve iletişimle dünya küçülmüş, sınırlar şeffaflaşmış, ırkçı, Siyonist utanç duvarlarıyla ülke bölmenin ne zalim bir tahakküm doğurduğu görülmüştür.
4) Devletler, milletler, yeni birlikler, bloklar, doğurmak için büyük fedakarlıklarla yakınlaşma imkanları ararken, bin yıl beraber yaşamış, İslam, aile, ahlak, edep, namus değerleriyle kaynaşmış bir millette ayrılık olmaz.
5) Katilden beter fitne mikrobu, güneşte sersemler. O anda şuurlu bir nazar, felaketi saadete çevirir. Ergenekon, çok fitneyi aydınlattı. Anadolu’nun Kürt-Türk Çarıklı Erkan-ı Harpleri gördü, düşündü. “Yiğit bin yaşar, fırsat bir düşer. Demir tavında dövülür”. Zaman, çözüm zamanıdır.
6) Irk, sevgi, saygı, muhabbette üstün bir değer. Siyasi kullanımı, Hitler, Siyonizm örneklerinde istismar, Batı sömürgeciliğinde ülkeleri parçalayıp, yutmak için fitnedir. Miras kavgasında ailesini kurşunlar, Moiz Kohen’i, Tekin Alp sanır.
YILIN 12 AYI DÜNYANIN KAVGASIZ, GÜRÜLTÜSÜZ TEK BÖLGESİ:
Hac ve umre. Dünyanın her yerinden, renkleri, ırkları, dilleri, ülkeleri farklı Müslümanlar geliyor. Maşeri bir kalabalık. Vurgunsuz, soygunsuz, kavgasız, muazzam bir ahenk, kardeşlik. Dünyada var mı benzeri!..
Müslüman, bu kardeşliği, birliği, dirliği, kavgaya, ayrılığa dönüştüremez. Her fertte, toplumda acılar olur. “Acı paylaşılınca küçülür; sevgi paylaşılınca büyür”.
Çare, İslami değerler ve adaletle dayanışmak için gayrettedir.
BİR HABER İKİ HATIRA’DAN BİRER ÇİZGİ:
İslamiyet, öyle bir samimiyet, sevgi ve güven iklimidir ki, bugün seküler gayret ve fitnelerle ve bin bir bedel ödeyerek farz-ı muhal Türk-Kürt diye ayırsan, yarın birleşme hasreti başlar. Mesele Müslümanlıkta. HABER:
Çin’li Yang Nilan Xiaotong: “Kızım Hatice Müslüman olduktan sonra köklü değişiklikler oldu. Anne ve babasına saygısı arttı. Çevresine bakış açısı değişti. İnsanlara sevgisi daha da arttı./../ Çevre, kızımın Müslüman olmasına saygı gösteriyor.” (Milli Gazete, 11 Ağustos 2009)”
HATIRA: 1) 1960’lı yıllar... İngiltere üniversitelerinden Müslüman gençler geldi Ankara’ya. Üç gün onlarla ilgilendim. Havaalanında uğurlarken, Latin Amerikalı gencin gözlerinden yaş aktı. İzah gereği duydu: “Müslüman olmadan önce annemden ve babamdan ayrılırken dahi, böyle hasretle, sevgiyle gözüm yaşarmadı. Bu, İslam’ın sevinci. Bu sevgi yaşlarıyla gönlümü yıkıyorum. Artık annemi-babamı herkesi öyle seviyorum ki...”
2) ABD Müslüman liderlerinden Wallas Muhammed ve Muhammed Ali Klay, Bakanlık olarak 15 gün davetlimizdi. Üçüncü gün Wallas Muhammed’in eşi, “Ben otelden ayrılıp sizin evde kalsam” dedi. Böyle bir yakınlık ve samimiyet, Müslümanlardan başka hangi resmi davette düşünülebilir. Aynı aile gibiydik. Hâlâ hasretle hatırlarım. Müslüman, Müslüman’dan ayrılık düşünemez.
Ayrılıkta felaket, birlikte rahmet vardır. Hayırlı işte acele ve yardımlaşma gerekir. Hayırlı iş ertelenmez, zarar doğar. Allah, fitne ateşlerini söndürsün, birlik ve dirliğimizi bozmasın. Fitneyi yok edip, birlik için gayret edenlerden Allah razı olsun.

vakit

08-14-2009, 10:37	#1
Kullanıcı Adı Ertuğrul ÖZGÜL	Hasan Aksay "Kürt-Türk ayrılığı mı olur?" Mağripteki bir Müslüman’ın acısını maşrıktaki duymasa kendine yazık eder. Yeni Müslüman olmuş yüzlerce kardeşimle tanıştım. Her ırk, her renk, her dilden insandı. Ama kaç tanesiyle ayrılırken, hasretle gözlerimizden yaş geldi. Bin yıl beraber yaşamış Müslümanlarda ayrılık mı olur! BİR YARA VAR. TEDAVİ GEREK: 1) Bu yara bünyeden, içten gelen, tedavisi zor bir İslamsızlık yarası değil. 2) Bu yara kaşımaktan, fitneden doğmuş. Kalpte, özde, yürekte değil. Önemsememek, ertelemek derdi büyütür. 3) İki tarafta da güzel bir gayret başlamıştır. Bu gayret, el birliği ve Allah’tan niyazla başarıya ulaştırılmalı. Yoksa acılar daha da yumaklanır. 4) Kul kusursuz olmaz. Kusur arayarak dostluk yürümez. Barış masasında, yargı dosyası bulunmaz. 5) Bu iş yetkili işi deyip bırakılamaz. Kürt’ü-Türk’ü gerek birey, gerekse toplu olarak, hayırlı bir tedavi için gayret ve dua etmelidir. 6) Bu fitne yarasıdır. Fitne ateşi, içten körüklüdür. Ayrı körük gerektirmez. Yaralı, Hükümet, herkes dikkat etmeli yara mikrop kapmamalı. 7) Küçük çocukken amcamlarda oynuyorsak, bana özel yağda yumurta yapılır. Bazen bir daha söylesinler derken, derken, fırsat kaçar. Şimdi de Fatma falan kendilerini önemsetmek için olmalı yanlış laf ediyor. Çocukluğun gereği yok. Zaman öne çıkma telaşına düşme zamanı değil. BULUNMAZ BİR İKLİM: 1) İslam dünyasının, fitneden, ayrılıklardan yüreği yanmış, ibret almıştır. 2) Ergenokon nasıl neticelenirse neticelensin, ortaya dökülen kirli çamaşırlar, fitnenin en adisinden her türünü göstermiştir. Akıl sahiplerine yeter. 3) Ulaşım ve iletişimle dünya küçülmüş, sınırlar şeffaflaşmış, ırkçı, Siyonist utanç duvarlarıyla ülke bölmenin ne zalim bir tahakküm doğurduğu görülmüştür. 4) Devletler, milletler, yeni birlikler, bloklar, doğurmak için büyük fedakarlıklarla yakınlaşma imkanları ararken, bin yıl beraber yaşamış, İslam, aile, ahlak, edep, namus değerleriyle kaynaşmış bir millette ayrılık olmaz. 5) Katilden beter fitne mikrobu, güneşte sersemler. O anda şuurlu bir nazar, felaketi saadete çevirir. Ergenekon, çok fitneyi aydınlattı. Anadolu’nun Kürt-Türk Çarıklı Erkan-ı Harpleri gördü, düşündü. “Yiğit bin yaşar, fırsat bir düşer. Demir tavında dövülür”. Zaman, çözüm zamanıdır. 6) Irk, sevgi, saygı, muhabbette üstün bir değer. Siyasi kullanımı, Hitler, Siyonizm örneklerinde istismar, Batı sömürgeciliğinde ülkeleri parçalayıp, yutmak için fitnedir. Miras kavgasında ailesini kurşunlar, Moiz Kohen’i, Tekin Alp sanır. YILIN 12 AYI DÜNYANIN KAVGASIZ, GÜRÜLTÜSÜZ TEK BÖLGESİ: Hac ve umre. Dünyanın her yerinden, renkleri, ırkları, dilleri, ülkeleri farklı Müslümanlar geliyor. Maşeri bir kalabalık. Vurgunsuz, soygunsuz, kavgasız, muazzam bir ahenk, kardeşlik. Dünyada var mı benzeri!.. Müslüman, bu kardeşliği, birliği, dirliği, kavgaya, ayrılığa dönüştüremez. Her fertte, toplumda acılar olur. “Acı paylaşılınca küçülür; sevgi paylaşılınca büyür”. Çare, İslami değerler ve adaletle dayanışmak için gayrettedir. BİR HABER İKİ HATIRA’DAN BİRER ÇİZGİ: İslamiyet, öyle bir samimiyet, sevgi ve güven iklimidir ki, bugün seküler gayret ve fitnelerle ve bin bir bedel ödeyerek farz-ı muhal Türk-Kürt diye ayırsan, yarın birleşme hasreti başlar. Mesele Müslümanlıkta. HABER: Çin’li Yang Nilan Xiaotong: “Kızım Hatice Müslüman olduktan sonra köklü değişiklikler oldu. Anne ve babasına saygısı arttı. Çevresine bakış açısı değişti. İnsanlara sevgisi daha da arttı./../ Çevre, kızımın Müslüman olmasına saygı gösteriyor.” (Milli Gazete, 11 Ağustos 2009)” HATIRA: 1) 1960’lı yıllar... İngiltere üniversitelerinden Müslüman gençler geldi Ankara’ya. Üç gün onlarla ilgilendim. Havaalanında uğurlarken, Latin Amerikalı gencin gözlerinden yaş aktı. İzah gereği duydu: “Müslüman olmadan önce annemden ve babamdan ayrılırken dahi, böyle hasretle, sevgiyle gözüm yaşarmadı. Bu, İslam’ın sevinci. Bu sevgi yaşlarıyla gönlümü yıkıyorum. Artık annemi-babamı herkesi öyle seviyorum ki...” 2) ABD Müslüman liderlerinden Wallas Muhammed ve Muhammed Ali Klay, Bakanlık olarak 15 gün davetlimizdi. Üçüncü gün Wallas Muhammed’in eşi, “Ben otelden ayrılıp sizin evde kalsam” dedi. Böyle bir yakınlık ve samimiyet, Müslümanlardan başka hangi resmi davette düşünülebilir. Aynı aile gibiydik. Hâlâ hasretle hatırlarım. Müslüman, Müslüman’dan ayrılık düşünemez. Ayrılıkta felaket, birlikte rahmet vardır. Hayırlı işte acele ve yardımlaşma gerekir. Hayırlı iş ertelenmez, zarar doğar. Allah, fitne ateşlerini söndürsün, birlik ve dirliğimizi bozmasın. Fitneyi yok edip, birlik için gayret edenlerden Allah razı olsun. vakit

Seçenekler
Yazdırılabilir şekli göster Sayfayı E-Mail olarak gönder
Stil
Normal gösterime geğ Hybrid-Şeklinde gösterime geç Ağaç şeklinde

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)