AK Gençliğin Buluşma Noktası
Köşe Yazıları Köşe yazıları burada paylaşılıyor.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 01-29-2010, 19:39   #1
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Standart Hasan Celal Güzel "Askeri aslî görevine döndürmek"

Dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de silâhlı kuvvetlerin görevi ‘millî savunma/dış savunma’dır. Silâhlı
Kuvvetler, olağanüstü hâl ve sıkıyönetim dışında, iç güvenliğin ve asayişin sağlanması konusunda hiçbir göreve ve yetkiye sahip değildir. Anayasa’nın 119-122. maddeleri arasında düzenlenen olağanüstü hâl ve sıkıyönetim hâlinin sözkonusu olabilmesi için Bakanlar Kurulu’nun karar alması ve bunun TBMM’nin onayına sunulması lâzımdır.
Türk Silâhlı Kuvvetleri’nin bunun haricinde iç güvenlik ve asayiş hizmetlerine kendiliğinden katılması, görevli ve yetkili olması mümkün değildir. Bu durumda, ünlü EMASYA Protokolü, hem İl İdaresi Kanunu’na,
hem de Anayasa’ya aykırıdır.
Anayasa’nın Millî Savunma’yı düzenleyen maddelerinde boşluk vardır. 117. maddede Türk Silâhlı Kuvvetleri’nin görevi açıkça belirtilmemiştir. 117. maddenin 2. fıkrasında, sadece ‘Silâhlı Kuvvetlerin yurt savunmasına hazırlanması’ görevinden bahsedilmektedir.
Genelkurmay Başkanı’nın görev ve yetkilerinin kanunla düzenleneceği de 117. maddenin 4. fıkrasına göre hükme bağlanmıştır. Buna göre çıkarılan 1324 sayılı ‘Genelkurmay Başkanlığı Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 2. maddesinde, Türk Silâhlı Kuvvetleri’ne yurt savunması dışında herhangi bir görev ve yetkinin verilmediği görülmektedir.
Diğer taraftan, 1960 öncesinde basit bir yönerge olan ‘TSK İç Hizmet Kanunu’nun meşhur 35. maddesindeki, ‘Türk yurdunu ve Türkiye Cumhuriyetini kollamak ve korumak’ ifadesinin, yurt savunması dışında herhangi bir şekilde ‘iç siyasî müdahale’ye dönük olduğuna dair doktrinde ve içtihatlarda en ufak bir bilgi yoktur.
Lâkin, mademki Anayasa, kanun ve diğer mevzuattaki boşluklar ve yanlış anlamalar istismar edilmektedir, bu takdirde gerekli değişikliklerin herhangi bir farklı yoruma yol açmayacak şekilde yapılması lâzımdır.
Bu cümleden olarak Anayasa’ya ‘Millî Savunma’ matlabı altında bir madde ilâve edilerek, TSK’nın görev ve yetkilerinin ne olduğu ve ne olmadığı açıkça belirtilmelidir. Ayrıca TSK İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddesi de yanlış yoruma mahal bırakmayacak şekilde değiştirilmelidir.
***
Her zaman yazıyoruz; Türk Milleti ‘ordu-millet’tir; ordusunu, askerini çok sever. Asker ocağı, milletimiz için içiçe olduğu sıcak bir yuva gibidir. Bu iyiniyetli kabûl ve yaklaşım, bir bakıma askerin kendi aslî ‘yurt savunması görevi’nin dışında görevler yüklenmesine ve yüzünü içeriye çevirmesine de sebep olmuştur.
Asker, gün olmuş istihkâm birlikleriyle yol, köprü, hattâ bazen okul inşa etmiş; sağlık ocağı gibi çalışmış, her türlü derde derman olmak istemiş; fakir halkın yardım taleplerine kayıtsız kalamamıştır. Bu alicenaplık, ister istemez
askerin sivil dünya ile içiçeliği sonucunu doğurmuştur. Halkın yardımına koşan asker elbette hayırlı bir iş yapmaktadır. Ancak bu durumda aslî görevinin dışına çıkmaktadır.
İstisnaî hâllerde bu mümkün olabilir fakat normal şartlarda bu uygulama çeşitli bakımlardan mahzurludur.
Son çeyrek asırlık dönemde, özellikle terörle mücadelenin tümüyle askere bırakılması, TSK’nın dış savunmadan ziyade içe dönmesine sebep olmuştur. Halbuki, sınır ötesi harekât ve sınırların savunulması dışında, TSK’nın terörle mücadelede bu kadar yoğun şekilde kullanılması doğru değildir. Başlangıçta Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde kurulan Özel Harekât birliklerinin 28 Şubatçıların endişeleri yüzünden kaldırılması, terörle mücadelede zafiyete sebep olmuş ve TSK’nın terörle mücadeleyi tek başına yüklenmesi sonucunu doğurmuştur.
Bu şekilde yurt dâhilinde devamlı harekât hâlinde olan TSK’nın, aslî görevi olan dış savunmaya döndürülmesinde problemler yaşanmakta; fiilen sivil yönetimler üzerinde yetki sahibi olan TSK’nın yönetim eğilimi artmaktadır.
Ayrıca, bir taraftan terörle mücadeledeki sorumluluğu sebebiyle dış savunma görevi ikinci plâna düşen, bir taraftan da darbe hazırlıklarının ortaya dökülmesiyle itibarı zedelenen TSK’nın, Türkiye’nin millî savunmasında/dış savunmasında güvenlik boşluğuna yol a çılmaması için çok dikkatli olması şarttır.
***
Türkiye’de demokrasinin rayına oturtulması, millî savunmanın eksiksiz olarak gerçekleştirilmesi ve sivil-asker dengesinin demokratik şekilde kurulabilmesi için askerin aslî görevine döndürülmesi zorunludur.



Radikal

 

Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi