Kandil’de PKK önderi Murat Karayılan’la röportaj yapan gazeteci Hasan Cemal’in, izlenimlerini aktarmak üzere Çankaya Köşküne çıkacak olmasını kuşkuyla karşıladım.

Niçin mi?

Hasan Cemal’in Kandil’e gidişinde Cumhurbaşkanı Gül’ün dahli ya da haberinin olup olmadığınden emin olmadığım için!

Özal misali

Nasıl olur demeyin, burası Türkiye, burada her şey olur!

Gazeteciler de pekala farklı misyonlar icra edebiliyorlar.

Hatırlayın Rahmetli Özal döneminde de Cengiz Çandar Kuzey Irak’a Turgut bey adına mesaj götürüp getirirdi. Bugün talep edilmişse aynı şeyi Hasan Cemal niye yapmasın?

Üstelik Hasan Cemal’le acil görüşmeyi isteyen sadece Abdullah Gül de değil.

Terörle Mücadele Yüksek Kurulu Başkanı Cemil Çiçek de Cemal’le buluşacak.

Buradan hareketle Hasan Cemal’in Kandil seferi ile yaptığı röportajlarda yansıttığı mesajların somut bir sonucu olabilir.

Mesela neler mi?

Önce PKK’ya genel bir af gündeme oturtulabilir..

Dahası, Öcalan’ın da bu aftan yararlanması tartıştırılabilir.

Ardından kültürel açılım bağlamında yeni paketler gündeme getirilebilir.

Yeni şeyler

Kuşkularımızı derinleştiren şeylerden biri de Cumhurbaşkanı Gül’ün kısa bir süre önce söylediği, “PKK konusunda önemli şeyler olacak” mealindeki sözleridir.

Yoksa önemli şeylere Hasan Cemal’in yaptığı Kandil röportajı ile start mı veriliyor?

Bu arada kamuoyunun gözünden kaçtı, Semra ve Ahmet Özal da kısa bir süre önce K.Irak’a giderek Barzani ile buluşmuştu.

Sahi sürpriz olan ve içeriği açıklanmayan bu ziyaret niçin yapılmıştı?

Semra ve Ahmet Özal yoksa birilerinin mesajını mı götürmüştü?

Değilse bu ziyaret niçindi?

Art arda gözlenen bu fotoğraflar, Güneydoğu bağlamında sanki bir şeylerin olacağının işaret fişekleridir.

Diyeceksiniz ki aman efendim ne güzel,
olsun!

Bölgeye artık barış hakim olsun!

Bu özleme katılmamak mümkün değil ama PKK ya da destekçilerinin ardına düşüp barışa erişilebilir mi?

Karayılan, Öcalan
ve Kaya...

Belli ki PKK silahla istediğini alamıyor ve farklı bir metodun peşinde.
Türkiye şimdi kan akmasın diye PKK’nın yeni metoduna ya da taleplerine evet mi diyecek?

Ne yani Anayasamıza, “Türkiye’yi kuran Türkler ve Kürtlerdir” diye yeni bir madde mi konacak?

Açılım yapmak karşı tarafın taleplerini karşılamak mıdır?

Murat Karayılan’dan Osman Öcalan’a ve Yaşar Kaya’ya kadar Kürt hareketinin önemli isimlerinin zemberekten boşanırcasına aynı şeyleri söylemesi ve benzer talepleri seslendirmesi tesadüf müdür?

İlginçtir, bütün bu gelişmeler olurken koruculuk sistemi de Mardin’deki malum müessif olay gerekçe gösterilerek hedefe oturtuldu.

Fantezi
ve gerçek!

Dedik ya, art arda gözlenen bu gelişmeler kafa karıştıracak seyirdedir.
Tamam Abdullah Gül, Özal olmaya özenebilir ve ülkenin bütün sorunlarının altında ezilen AKP de aklınca tarihi bir adım atmak isteyebilir ama Kürt mes’elesi öyle fantezilerle yaklaşılacak konu değil çünkü ortada söz konusu olan Vatanın bölünmezliği olayıdır ve yapılan yanlışlarla bir gün bakarsınız bölünmenin eşiğine gelmişiz..

Aman dikkat!



Sabahattin Önkibar/Yeniçağ